Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 7 Ocak 2013 Pazartesi a4 KentYaşam ‘Sigarayı bırak’ “Aile İçi İletişim ve Stresle Baş Etme Yöntemleri” başlıklı halk sağlığı eğitiminde konuşan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Burhanettin Kaya, iyi iletişimin sonradan öğrenebileceğinin belirterek, sigara kullanımının stresi arttırdığını vurguladı. Yenimahalle Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ve Ankara Tabip Odası (ATO) işbirliği ile düzenlenen halk sağlığı eğitimlerinin ilki “Aile İçi İletişim ve Stresle Baş Etme Yöntemleri” başlığı altında, 50.Yıl Dört Mevsim Tiyatro Salonu’nda düzenlendi. ATO Başkanı Prof. Dr. Özden Şener’in açılış konuşmasını yaptığı seminerde Doç. Dr. Kaya, katılımcılara aile içi iletişimin ne olduğunu ve stresle başa çıkma yöntemlerini anlattı. İletişimin kişi Stresten kurtulmak istiyorsan: lerin birbirlerini fark ettikleri anda başladığını belirten Kaya, “İyi iletişim sonradan öğrenilebilir ve geliştirilebilir. Bunun için gerekli olan; duygu ve düşünceleri karşısındakine dolaysız anlatmak, açık olmak ve empati kurmaktır” dedi. Stresin kaynakları ve stresle başa çıkma yöntemlerinin de anlatıldığı seminerde kişilerin stresle başa çıkmak için ya sorundan kaçtığını ya da sorunu çözme yoluna gittiğini anlatan Kaya, çözüm üretemeyen bireylerde zamanla tükenme sürecinin ortaya çıktığını ifade etti. Stres yönetiminde başarılı olmada; zaman yönetiminin, fiziksel aktivede bulunmanın, tatile çıkmanın önemine dikkat çeken Kaya, sigarayı bırakmanın stresle başa çıkmada önemli olduğuna dikkat çekti. Gazi emir verdi: elecekten umutlu olmak güzel şey. Ama geçmişin o engin derinliklerinde apansız ve umulmadık biçimde karşınıza çıkan yaşanmışlıkların, cesaret ve direnci geleceğe taşıması apayrı bir güzellik. Tıpkı bir dostumun hediye ettiği , Turgut Özakman’ın “Cumhuriyet” adlı kitabının sayfaları arasında beliriveren cesaret ve direnç gibi. 19231938 yılları arasında yaşanan baş döndürücü siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeleri son derece akıcı üslubuyla anlatan usta yazarın aktardıkları arasında karşıma çıkan şu satırları yazarının iznine sığınarak alıntılamak isterim: “Binbaşı İsmail Hakkı Bey spora çok önem veriyordu. Futbol takımının yanında bir de güreş takımı kurmuştu. Askeri eğitim çalışmalarına koşu, yüksek atlama, uzun atlama, jimnastik gibi spor dallarını da eklemişti. Son olarak bir bisiklet ÖZKANÇAKIRLAR aozkanc@gmail.com takımı kurdu. Muhasebeci ancak 12 bisiklete yetecek kadar para verdiği için takım 12 kişiydi. Bu takımın başına da Üsteğmen (Deli) Daniş Karabelen’i getirdi. Bisiklet takımı, gençleri bisiklete alıştırmak, bu spora heveslendirmek için birörnek formaları ile şehre iniyor, gösteri yapıyorlardı. Bu şeytan arabaları çocukların ve gençlerin çok hoşuna gitmişti. Ankara’da da bisiklet satanlar, tek tük bisiklete binenler görülmeye başladı. Bisikletçileri izleyen Gazi, sayılarının artırılmasını istedi. İsmail Hakkı Bey’e kök söktüren muhasebeci birdenbire cömert kesildi, bisiklet sayısı 24’e yükseldi. Usta bir bisikletçi yenileri eğitip yetiştiriyordu. Gazi, İsmail Hakkı Bey’e, ‘Bisikletçilerin Kars’a kadar gidip gelebilirler mi?’ diye sordu. a pedallayın’ Mücadele etmeyi öğrendik Bir çoğumuz için yepyeni umutlarla başlayan yeni bir yılda tüm bisiklet dostlarına merhaba. Geçtiğimiz yıl özellikle Türkiye’de bisikletin yıldızının parladığı bir yıl oldu. Aralarında Ankara’nın da olduğu çeşitli kentlerde var olan bisiklet topluluklarına pek çok yeni grup eklendi. Bu gruplar, bireysel olarak bisiklet kullanmanın keyfine, grup sürüşlerinin eğlencesini, neşesini, disiplinini, yardımlaşma ve dayanışma duygusunu ve kültürünü ekledi. Bir çok kentte düzenlenen festivaller, etkinlikler, şenlikler vb. organizasyonlarla insanlar bisikletten topluca keyif almanın yanı sıra, zaman zaman onun için belediye, bakanlık, emniyet kapısı aşındırmayı ve gerektiğinde mücadele etmeyi de öğrendi. Bir çok kentle birlikte Ankara’nın bisiklet gruplarından gelen haberler, benzeri uğraş ve etkinliklerin kış mevsiminde de süreceğini gösteriyor. Yani 2013 yılında bisikletin bir ulaşım, spor, eğlence ve uğraş aracı olarak daha da yaygın bir biçimde gündemde kalacağından umutluyuz. yılmamayı öğretin.’ Şehirler arasında doğru dürüst yol bile yoktu daha. Eski kervan yolları vardı. Yağmurda batağa dönüyorlardı. Ama emir emirdi. Sıkı bir program yaptılar. Takımın başına Daniş Üsteğmen geçti. Mart sonunda küçük bir törenle yola çıktılar. Az sonra yağmur başladı. Gittikçe şiddetlendi. İsmail Hakkı Bey yeni aldığı kırmızı spor otomobiliyle bisikletçileri izliyor, yağmur bisikletçilerin iliklerine işliyordu. Yol çamur denizi olmuştu. İsmail Hakkı Bey aynı hizaya gelince camını açıp seslendi: G ‘Güzel. Hedefe kadar devam!’ Otomobil yavaşladı, komutan geri döndü. Takım coşkun bahar yağmuru altında, sırılsıklam, çamur içinde yoluna devam etti. Törenlerle karşılandılar. Mola verdikleri her yerde bisiklet ilgi odağı oldu. Olan, olmayan yollardan geçerek, balçığa saplanarak, dağ yollarını aşarak, derelerden geçerek, yağmurda ıslanarak, sıcakta yanarak, yorgunluktan eriyerek, yılmadan ilerlediler. Sonunda Kars’a ulaştılar. Büyük törenle, Karslıların sevgileriyle karşılandılar. Bu azimle Ağrı’ya bile çıkabilirlerdi. Dönüşte Gazi’den aferin ve yeni bir görev alacaklardı. Yeni görev gecikmedi: İsmail Hakkı Bey bisiklet takımını topladı. Gazi’den aldığı emri iletti: CKM’de‘BüyükşehirBelediyelerYasası’tartışıldı... ‘Başkanlaryerellordoldu’ Yerel Yönetim Araştırma Yardım ve Eğitim Derneği (YAYED) Genel Başkanı ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Sonay Bayramoğlu Özuğurlu, yeni 13 ilin büyükşehir olmasını sağlayan “Büyükşehir Belediyesi Yasası”nın “yabancılara toprak satışının önündeki engelleri kaldıran bir yasa” olduğunun altını çizerek, yasanın “yetki karmaşasına yol açacağını” vurguladı. Özuğurlu, yasayla birlikte “zaten yoksul olan köylülerin daha da yoksul duruma geleceğine” dikkat çekti. Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde (CKM), yeni “Büyükşehir Belediye Yasası” tartışıldı. Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) ve Ankara Temsilciliğimizin ortaklaşa düzenlediği söyleşiyi, CKD Genel Sekreteri, avukat Meral Özaygen yönetti. Söyleşiye konuşmacı olarak katılan YAYED Genel Başkanı ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Sonay Bayramoğlu Özuğurlu, 8 Ekim 2012’de TBMM’nin gündemine gelen yasanın AKP iktidarı tarafından “çok iyi sunulduğunu” belirterek, aslında yeni yasayla il sınırlarının büyükşehir belediye sınırlarıyla örtüştürüldüğünü, böylece ortaya yeni bir durum çıktığını, bu durumun da “yetki karmaşası” olduğunu kaydetti. Özuğurlu, “Bizim yönetim biçimimizde, daha önce, kent dışındaki alanlardan il özel idareleri yetkiliydi. Köylere hizmet de il özel idareleri tarafından yapılıyordu. Bu yasayla, 16 büyükşehir belediyesinin yanına 13 büyükşehir daha eklendi ve mevcut 29 il için il özel idareleri kal Yaşasın Bisiklet dırıldı. İl özel idarelerin en önemli noktası halkın temsil edildiği birimler olmasıdır. Yani bu kurumu kapattılar. Böylece de yerel yönetim birimleri budanmış oldu” dedi. ‘Başkanların vicdanına kaldık’ Yasayla birlikte toprak üzerinde örgütlenmenin “ikili” duruma geldiğinin altını çizen Özuğurlu, yasanın belediye başkanlarını ve merkezi yönetimleri güçlendiren bir yapısının olduğunu vurguladı. Yasayla birlikte “Yatırım Danışma Merkezleri”nin kurulacağından söz edildiğini de dile getiren Özuğurlu, şöyle konuştu: “Büyükşehirlerin belediye başkanları bu yasayla ‘yerel lord’ olabilir. Normalde, kent dışlarında belediye başkanlarının yetkisi yoktu. Şimdi tarımsal alanlarla kadar her şey bir belediye başkanının iki dudağının arasında. Dolayısıyla yeni rant yasasıyla karşı karşıyayız. Şimdi rant üzerinde muazzam yetkiler tanınıyor büyükşehir belediye başkanlarına. Yeni yasayla köy ve beldelerin tüzel kişiliklerinin kaldırılması da tam bir felaket.” YAYED Yönetim Kurulu Üyesi ve ODTÜ Öğretim Görevlisi Ahmet Müfit Bayram da “kentsel dönüşüm projeleri” üzerine konuştu. Kentsel dönüşümün sağ iktidarların hep konusu olduğunu vurgulayan Bayram, bunun nedenini “Çünkü inşaat sektörü siyasi çıkar grubu yaratabilecek en iyi alandır. Kamusal rantı çok kolay bir şekilde bu yöntemle özelleştirebilirsiniz” şeklinde açıkladı. ‘Bu yıl da Edirne’ye gidilecek.’ Üsteğmen Daniş Karabelen’in yönetiminde bisikletçiler hazırlandılar. Yine küçük bir törenle yola çıktılar. Toprak yollarda, toz yuta yuta, sıcaktan bunalarak Edirne’ye kadar pedal çevirdiler. Boğaz’ı geçerken gemiye binmişlerdi. Yirmi dakikalık Boğaz yolculuğu yorgunluklarının ödülü oldu. Yine her mola verdikleri yerde sevgiyle karşılandılar. Basın bu yolculuğa geniş yer verdi. Bisiklet günlük konuşmaya girdi. Gençler bisiklete merak sardılar. Bu sırada izci grupları da Türkiye’nin her yanında kısa kamplar için doğaya açılıyorlardı. Edirne’de iki gün dinlendikten sonra dönüş yolculuğu başladı. Geçeceklerini bilenler yollara çıkıyor, bu azimli gençleri alkışlıyor, ayran, börek ikram ediyorlardı. 1929 30 yıllarının Türkiye’sinde, o dönemin yokluklarla dolu ama bir o kadar coşkulu ve heyecanlı atmosferinde bisiklet adına ne büyük bir macera! Yaşadığımız çağda aynı coşku ve heyecanla daha büyük ve güzel maceraları yaratmak ve yaşamak bugünün bisiklet severlerine düşüyor. Yeni yılda sağlık, mutluluk ve barış için dönsün tüm pedallar! * Özakman, Turgut. Cumhuriyet: Türk Mucizesi. 2. Kitap, 9. Basım, Bilgi Yayınevi, Ankara.) (syf. 33940), syf. 344 ‘Daniş, nasıl gidiyor?’ Daniş, komutanın ‘Bugün kalsın, yarın hava iyi olunca yola çıkarsınız’ gibi bir emir vereceğini umut ediyordu. Ama yılmış görünmemek için ‘İyi gidiyor efendim’ diye bağırdı. ‘Siz emredin, her yere giderler.’ ‘Bir program yapın. Bu yıl Kars’a gidin. Spor ruhunu yayın, bu yeni sporu tanıtın. Gençlere güçlükten ‘Engelsiz’ oyun merkezi Keçiören Belediyesi engelli çocuklar için gündüz misafirhanesi ve oyun merkezi açıyor. Sosyal Yardım İşler Müdürlüğü’ne bağlı Engelli Danışma Merkezi bünyesinde kurulacak olan Engelli Çocuk Misefirhanesi ve oyun merkezi sayesinde aileler, engelli çocuklarını güvenle emanet edebilecekleri bir kuruma kavuşacak. Hafa içi saat 08.00’den 17.00’ye kadar engelli çocuklara ücretsiz bakım hizmeti verecek olan misafirhane, ailelerin ihtiyaçlarını karşılamanın yanında çocukların kendi yaşıtlarıyla birarada olmalarını sağlayacak. Misafirhanede ayrıca uzman personel gözetiminde, engelli çocuklar ile normal eğitim alan çocuklara kaynaşma programları uygulanacak. C MY B