Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 23 Ocak 2013 Çarşamba a4 Kent YAŞAM Ankara İtfaiyesi’nden uyarı: ‘Yangın merdivenlerini depo olarak kullanmayın’ Anakent Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Ceyhun Tonguç Karakuş, yangın merdivenlerinin depo olarak kullanılmaması konusunda uyarıda bulunarak, yangınların önlenmesinde itfaiye, halk ve kurumların sorumluluk bilincinde olması gerektiğini söyledi. Ankara İtfaiyesi’nin her düzey ve her türdeki yangına en etkin biçimde müdahale edecek kapasiteye sahip olduğunu vurgulayan Karakuş, “Binalarımızdaki söndürme sistemlerinin çalışır durumda olduğuna son derece dikkat etmeliyiz. Yangın merdivenleri ile tüm katlardaki yangın kaçış yolları ve yangın çıkışları, işlevsel ve kullanıma hazır tutulmalıdır. Yangın merdivenleri asla bir depo gibi kullanılmamalı. Yangın merdiveninin kapısı içeriden açılır vaziyette ve her an kullanıma hazır halde bulundurulmalıdır” uyarısında bulundu. Karakuş, “Yangın merdivenleri amacının dışında depo, çay ocağı veya başka işler için kullanılıyor. Çıkış kapıları özellikle dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı kilitli tutuluyor. Böylece bir yangın anında kullanılacak mevcut sistem yok ediliyor. Olay sırasında ne kadar eğitimli ve deneyimli olursanız olun, bir duman ve alevin içinde kaldığınız zaman, buradan sağ kurtulmanız çok zor. Türkiye’deki ölümlü yangınların büyük bir bölümünü karbonmonoksit zehirlenmeleri oluşturuyor. O yüzden binalarda yangın merdiveni ve yangın kaçış yolları mutlaka bulunmalı ve amacına uygun şekilde hazır konumda tutulmalıdır” diye konuştu. Mete Bora, kuruculuğunu ve başkanlığını yaptığı Türkiye Yaşlılık Konseyi’nin ‘toplumsal bir amaç’ olduğunun altını çiziyor... ‘Devlet yaşlılara gereken değeri vermiyor’ ürkiye Yaşlılık Konseyi (TÜRYAK) Başkanı Mete Bora, “Türkiye aslında yaşlısına değer veren devletlerin üst grubunda yer alıyor. Bu da bizim aile anlayışımızdan; örf, adet, gelenek ve göreneklerimizden geliyor. Ancak bu değeri ne yazık ki devlet ve mahalli idareler gereği kadar M ve o vermiyor. Mahalli idarelerin bu konuda daha çok sorumluluk G ü rs el GÖKÇE alması gerekir” diyor. Kendisini “kıdemli yurttaşlara” adayan Bora’yı bu haft, “Kahve Molası”na konuk ettik: ‘Yalnızlık kaçınılmaz...’ Türkiye her geçen gün “çekirdek aileye” dönüşüyor ancak geleneksel bağlarımız, örf ve adetlerimiz hâlâ ağırlıklı olarak sürdürülüyor. Böyle olmazsa, yalnız bir yaşlı kesim kalır. Bu da insanoğlunun fani dünyada başına gelebilecek en kötü şeylerden birisidir. Bunun tadını da ancak alanlar bilir. Bir sancının tarifle algılanabilmesi mümkün olabilir mi? Çok zor... Yalnızlık yaşamın kaçınılmaz bir bölümüdür. Önemli olan “ihtiyarlamadan yaşlanmaktır.” Biz, TÜRYAK’ta, yaşlıların yaşam kalitesini artıracak fikirler üretiyoruz; girişimlerde bulunuyoruz. Bunu da her biri kendi alanında Türkiye’nin önde gelen seçkin kişileriyle, üyelerimizle yapıyoruz. Bu tür dernekler genel olarak yaşlılar T tarafından yönetilir ancak bizde gençler de var. ‘TÜRYAK toplumsal bir amaçtır’ 1993 yılında kurulan TÜRYAK, toplumsal bir amaçtır. Din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin hizmet verir. Amaçlarımızı, “tüm yaşlı bireylere ilişkin toplumsal duyarlılığı artırmak; ileri yaşlarda oluşmuş deneyimleri hem iş dünyasına hem de toplumun yararlanacağı hizmetlere dönüştürmek; okumayazma bilmeyen yaşlı sayısını, ulusal ve uluslararası kampanyalar düzenleyerek, en aza indirmek; yaşlı nüfusunun ihtiyaçlarına yönelik kurum ve kuruluşlarda görev alacak personelin yetiştirilmesine dönük eğitim programları yapmak” olarak sayabiliriz. Bir de TÜRYAK olarak bireysel hizmet vermiyoruz. ‘Uluslararası kongre düzenliyoruz’ İstanbul’da, 46 Ekim tarihleri arasında, “IFATÜRYAK Uluslararası İstanbul Yaşlılık Girişimi” kongresini gerçekleştireceğiz. Bu kongre dünyada ses getirecek. Kongreye paralel olarak da yaşlı kesimin ihtiyaçlarına hizmet eden kurum ve kuruluşların, huzurevlerinin, termal otellerin, catring firmalarının, bankaların, sigorta şirketlerinin, bununla birlikte “kıdemli yurttaşlar” için ürün imalatını yapan firmaların katılacağı bir fuar da düzenleyeceğiz. Türkiye’nin “bir ilki göreceği” bu fuarda, belediyelerin “kıdemli yurttaşlar” için “yaşanabilir şehirler Mete Bora kimdir? Haziran 1941 yılında Malatya’da doğdu. ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünde başladığı üniversite tahsilini, 1964 yılında Oklahoma Üniversitesi’nde tamamladı. Kurucusu olduğu ve inşaat kimyasalları üretimi ile inşaat malzemeleri satışı yapan Ekono A.Ş. ve Bora Ltd. şirketlerinde yönetim kurulu başkanlığı yaptı. Atakule projesini gerçekleştiren Anıtsal Yapılar A.Ş.’nin kurucusu olup, yönetim kurulu başkanlığını da yaptı. 1989 yılında, halen onursal başkanı olduğu, uluslararası müteahhitlik ve yatırım firması olan Summa Turizm Yatırımcılığı A.Ş.’yi kurdu. Türkmenistan, Rusya, Moldova, Romanya, Libya, Afrika ve Güney Amerika ülkelerinde havaalanları, spor kompleksleri, oteller, hastaneler, iş merkezleri, alışveriş merkezleri gibi pek çok önemli projelere imza atan bu firmanın da uzun yıllar yönetim kurulu başkanlığını yaptı. Bora evli ve 3 erkek çocuk babasıdır. oluşturmak” amacıyla yaptıkları girişimler var. Kolay yürümelerini ve trafikte çatışmamalarını sağlamak gibi... Biz buna “yaşlı dostu kentler” diyoruz. İstanbul, “yaşlı dostu kenttir.” Fuara, Çin’den Kanada ve Avusturalya’ya kadar bazı belediyeler katılıp, yaptıkları hizmetleri de sergileyecekler. 5 ‘1000 hastaneden 50’si uluslararası’ Türkiye çok ilginç bir coğrafya üzerine kurulu bir ülke. 2 saatte 40’a yakın devlete ulaşabilirsiniz. Böyle bir konumda bulunan başka bir memleket daha yok. Düzenleyeceğimiz kongreyle de İstanbul’u bölgenin “yaşlı bakım merkezi” haline getirmeyi istiyoruz. Bu, dünya kadar sektöre de yeni olanaklar sağlayacaktır. Termal oteller, sağlık turizmi, yaşlı turizmi gibi... Türkiye’de şu an 1000’in üzerinde hastane var. Bunlardan en az 50 tanesi uluslararası hizmet verebilecek kapasitededir. ‘Örnek kıdemli yurttaşlarımıza belge veriyoruz’ “Örnek kıdemli yurttaşlarımıza” Türk Patent Enstitüsü tarafından tescil edilmiş belge veriyoruz. “Örnek kıdemli yurttaş” olma kriterlerimiz de şöyle: 60 yaşının üzerinde olmak, Meslek yaşamında başarılı olmak, Sosyal faaliyetlerde öncü ve lider olmak, Yaşama bağlılığını ve yaşam sevincini devam ettirmek, Toplumun takdir ve sevgisini kazanmış olmak, Örnek bir kişilik sergilemek. Bugüne kadar seçtiğimiz “örnek kıdemli yurttaşlarımız” da şu isimlerden oluşuyor: Asım Kocabıyık, Lucien Arkas, Muazzez İlmiye Çığ, Şarık Tara, Aydın Boysan, Örsçelik Balkan, Yüksel Erimtan, Aydın Boysan, Suna Kan, Erol Günaydın, Turgut Özakman, Süleyman Demirel, Suna Pekuysal, Hayrettin Karaca, Yıldız Kenter, Hakkı Devrim, İnan Kıraç, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Süleyman Seba. Şila, Uluç’a kavuştu Yenimahalle Belediyesi’nin veterinerlik hizmetleri kapsamında gerçekleştirilen künyeleme çalışması, Şila’yı ailesine kavuşturdu. Köpeğini kaybeden 12 yaşındaki Uluç Sıtkı’nın, belediyeden gelen telefon sonrasında sevinci gözlerinden okundu. 5 yıldır Sıtkı ailesiyle yaşayan Golden Retriever cinsi köpek Şila, evin küçük oğlu Uluç’un kendisini çıkarttığı Neşet Ertaş Parkı’nda bir anda ortadan kayboldu. Tüm mahalle çocuklarının seferberliğiyle aranan Şila’nın bulunamaması ile köpeğini kaybeden Uluç’un üzüntüsü Yenimahalle Belediyesi gezici veteriner ekibinin Şila’yı Yenimahalle merkezinde ürkmüş bir halde bulmasıyla son buldu. Köpeğin boynundaki künyesini inceleyen ekipler Şila’nın sahipsiz olmadığını tespit ettiler. 5 yaşındaki köpeği Demetevler Lalegül Mahallesi’ndeki kliniğine götüren ekipler, yaptıkları sağlık kontrollerinin ardından köpeğin künyesindeki numarayı kendi kayıtlarıyla karşılaştırdılar. Künyesinden adresi bulundu Kayıtlardan köpeğin ailesini tespit eden ekipler, belirledikleri adrese telefon ederek köpeklerinin emin ellerde olduğunu söylediler. Kaybettiği köpeğinin bulunduğu haberini alan Uluç, dün kliniğe gelerek Şila’yı teslim aldı. Şila’nın durumuyla bizzat ilgilenen Yenimahalle Belediyesi Sağlık İşleri Müdür Yardımcısı veteriner hekim İlker Çelik, “Evcil hayvanların muhakkak belediyeye getirilerek kayıtlarının yaptırılması gerekiyor. Kayıtlı ve künyeli hayvanların kaybolmaları durumlarda ailelere ulaşmak çok kolay oluyor. Bu yıl içerisinde 3 kayıp köpeği künyesi sayesinde ailesine teslim ettik” dedi. Ka h ı las Bayat ekmekler Mogan’ın Gölbaşı Belediyesi, ilçedeki fırınlardan bayat ekmekleri toplayarak Mogan Gölü’ndeki kuşlara veriyor. Gölbaşı Belediyesi zabıta ekipleri, soğuk havalarda Mogan Gölü’nde yiyecek sıkıntısı yaşayan kuşları fırınlardan toplanan bayat ekmekler ile beslemeye başladı. Zabıta yetkilileri, ekmek fırınlarından bayatlamış ekmekleri günlük olarak toplayarak Mogan Gölü’ndeki kuşları beslediklerini ve uygulamanın kış ‘Evde bakım hizmetleri önem kazandı’ ürkiye aslında yaşlısına değer veren devletlerin üst grubunda yer alıyor. Bu da bizim aile anlayışımızdan; örf, adet, gelenek ve göreneklerimizden geliyor. Ancak bu değeri ne yazık ki devlet ve mahalli idareler gereği kadar vermiyor. Mahalli idarelerin bu konuda daha çok sorumluluk alması gerekir. Bunun yanı sıra evde bakım hizmetleri de artık önem kazandı. Bu yıl yoğunlukla çalışacağımız konu, belediyelerin evde bakım hizmetlerini artırmalarını ve hizmetlerinde en son teknolojileri kullanmalarını sağlamak. İlk ve orta dereceli okul müfredatına da “yaşlılık ve yaşlanma” ile ilgili programların serpiştirilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ile çalışıyoruz. T Mete Bora C MY B