24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

11 Ocak 2013 Cuma Sayfa kent a3 Hayvanat bahçesi ve tema park incelemesi yaptı Çin’de 16 gün SERTAÇ EŞ Yakup Ziya Genç Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, 18 Aralık’ta ayrıldığı Ankara’ya önceki gün döndü. “Leyleği havada gören” ve yeni yıla Çin’de giren Gökçek, bu ülkede tam 16 gün kaldı. Gökçek, 2012’nin son ve yeni yılın ilk günlerini yurtdışında geçirdiğine ilişkin ayrıntılı bilgiler belediye meclisinin tutanaklarında yer aldı. Tutanaklara göre, 18 Aralık tarihinde beraberinde Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Ramazan Kabasakal, danışmanları Onur Erim, Özgür Güven ve AS Kİ görevlisi Sinan Yıldırım ile birlikte Almanya’nn Hamburg kentine giden Gökçek, 19 Aralık’ta da bu kentte kaldı. Gökçek’in Hamburg’ta AOÇ içerisinde yapılacak olan yeni hayvanat bahçesi ve tema parka ilişkin ön araştırma yaptığı, özelliklle Hamburg’ta kent ve objelerin büyük maketlerle sergilendiği parkları incelediği öğrenildi. Gökçek daha sonra 20 Aralık 2012’de Çin’e geçti. Çin gezisinde Gökçek’in kafilesinden danışmanı Özgür Güven ile ASKİ görevlisi Sinan Yılmaz çıktı. Kafileye AS Kİ’den Bülent Yılmaz dahil oldu. Gökçek ve kafilesinin bu ülkede de hayvanat bahçesi ve tema parka ilişkin incelemeler yaptığı dile getirildi. Çin gezisini 4 Ocak’ta tamamlayan Gökçek, bu tarihten 9 Ocak’a kadar yine Ankara’da bulunmadı. Gökçek, bu sürede başlayan belediye meclisi oturumlarına da katılmadı. Gökçek’in son 5 günde eşi Nevin Gökçek ile yurtdışında bulunduğu ortaya çıktı. Ancak nerede olduğu öğrenilemedi. Anakent Belediyesi yetkilileri de bu yöndeki soruları yanıtsız bıraktı. Başhekim yardımcısıydı, aynı görevle Polatlı’ya atandı... Ödül gibi atama İKLİM ÖNGEL Tarihi Tekel Fabrikası’nın yıkılmak istenmesine tepkiler artıyor ‘AOÇ ile hesaplaşıyorlar’ Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi içerisindeki tarihi Tekel Fabrikası’nın yıkılarak yerine kongre merkezi ve düğün salonu yapılmak istenmesine tepkiler artıyor. Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi’nce (TMMM) yapılan açıklamada uygulamaya karşı çıkılarak, “AKP AOÇ ile hesaplaşıyor” denildi. AOÇ arazisi içerisinde bulunan tarihi Tekel Bira Fabrikası’nın, rakı imalathanesinin, şarap binasının ve birçok tarihi yapının yıkımının gündeme gelmesinin ardından TMMM bir açıklama yaparak girişime karşı çıktı. AOÇ arazisinin parça parça yapılaşmaya açıldığına dikkat çeken toplumcu mühendis ve mimarlar, yapılaşmaya izin veren koruma kurullarının AKP’nin baskısı altında ezildiğini belirtti. Yaklaşık 100 bin metrekarelik alanda inşaat yapılmasının gündeme geldiğini belirten TMMM, şu değerlendirmeyi yaptı: “Yaşananlar göstermektedir ki AKP, 2. Cumhuriyeti kurma iddiasının bir parçası olarak kamusal alandaki tüm varlıklarla adeta hesaplaşmaktadır. Taksim Meydanı, AOÇ örneklerdeki dönüşüm yalnızca rant kaşgısının ürünü olarak değil, AKP’nin 1. Cumhuriyet ile hesaplaşmasının ürünü olan siyasi hedefleri ile birlikte düşünülmektedir. AOÇ’deki dönüşüm, bütün yeraltı ve yerüstü kaynakları talan edilen, tarımı ve hayvancılığı çökertilen, dışa bağımlı hale getirilen, fabrikaları yabancı tekellere satılan ve kapatılan, halkı değil rantı merkeze alan kentlerin inşa edildiği 2. Cumhuriyetin gereci ve piyasacı aklının fotoğrafıdır.” Valiliğin aldığı önlemler sürüyor Kapanan 4 köy yolu açıldı Ankara Valiliği, kent merkezi ve metropol ilçelerin yanı sıra başkentin mülki sınırları içinde yer alan köylerin kar ve soğuktan mağdur olmaması için de önlem aldı. Valiliğin aldığı önlemlerle çok sayıda personel ve iş makinesi köy yollarının kardan temizlenmesi için çalışıyor. Valilikten, dün yapılan yazılı açıklamada, kent merkezinde Anakent Belediyesi ve ilçe belediyelerinin her türlü ekipmanla görev başında oldukları dile getrilidi. Ankara sınırları içerisinde özellikle köyler ve kırsal kesimdeki çalışmalara da değinilen açıklamada şu bilgilere yer verildi:“Köylerde ve kırsal alanda yaşayan vatandaşlarımızın genel hayatını etkileyecek ve mağdur edebilecek bir durumun ortaya çıkmaması bakımından Ankara İl Özel İdaresi tarafından oluşturulan 26 ekipte; 26 grayder, 26 kepçe, 45 kamyon 2 kar bıçaklı kamyon ve 1 kar makinesi, 226 personel ile kar mücadelesi çalışmalarının sürdürülmektedir.” Valilik, İl Özel İdaresi’nin kırsal kesimdeki yollarda buzlanmayı önlemek amacıyla, solüsyon ve tuz stoğunu hazır beklettiğini kaydetti. Metorolojik verilerin sürekli izlendiğini belirten valilik, eğitimöğretim faaliyetlerinin sürdürülmesi ve genel yaşamı etkileyecek gelişmelerin hassasiyetle izlendiği vurgulandı. Valilik verilerine göre başkentte 89 Ocak günlerinde 398 köyde 3 bin 209 kilometre yolda mücadele yürütüldü, karın kapattığı 4 köy yolu açıldı. Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki görevi sırasında devleti 8.7 milyon TL’lik zarara uğrattıkları gerekçesiyle yargılanan başhekim yardımcısı Yakup Ziya Genç, Polatlı Duatepe İlçe Devlet Hastanesi’ne yine başhekim yardımcısı olarak atandı. Genç hakkında, hastane çalışanlarını otobüslerle Adıyaman’daki Menzil Şeyhi Dargâhı’na götürdüğü yönünde suçlamalar bulunuyor. Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ilişkin Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’na 2009 yılında, “yolsuzluk yapıldığı, ihalelere fesat karıştırıldığı, rüşvet alındığı ve baskı yapıldığı, Genç’in de hastaneyi istediği gibi yönettiği, hastane çalışanlarını da otobüslerle Adıyaman’daki Menzil Şeyhi Dargâhı’na götürdüğü” yönünde ihbar yapıldı. İhbarlar üzerine Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, 2010 ve 2011’de 2 kez Genç’i tutuklamıştı. Özel Yetkili 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nce de kabul edilen iddianamede, “Özel belgede sahtecilik, basit yaralamaya azmettirme, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, örgüte üye olma, yardım etme, kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırma, dolandırıcılık” suçlamasıyla 73’ün üzerinde sanık hakkında 3 ile 127 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Örgüt lideri olmaktan 36 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan Genç, suçlamaları kabul etmemiş, son duruşmada ise yurtdışına çıkmama koşulu ile serbest bırakılmıştı. Yargılandığı mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen Genç, Polatlı Duatepe İlçe Devlet Hastanesi’ne başhekim yardımcısı olarak atandı. Hakkında, hastane çalışanlarını otobüslerle Adıyaman’daki Menzil Şeyhi Dargâhı’na götürdüğü yönündeki suçlamaların da bulunduğu Genç’in, başkentin ilçesine atanması dikkat çekti. Serdar Şahinkaya Dr. Şahinkaya DP dönemindeki SBF’yi anlattı: ‘Menderes de Mülkiye’ye takmıştı’ Ankara Üniversitesi (AÜ) Öğretim Görevlisi ve Cumhuriyet Ankara yazarı Dr. Serdar Şahinkaya “Menderes de Mülkiye’ye takmıştı” başlıklı söyleşisini Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde (CKM) gerçekleştirdi. Dönemin Başbakanı Adnan Menderes ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemlerindeki benzerliklerden söz eden Şahinkaya, geçmişte Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde (SBF) yaşanan süreçte öğrencilerin gösterdiği tepkilere dikkat çekti. Geçen ay yaşanan ODTÜ olaylarında SBF’nin yeterli desteği göstermediğini belirten Şahinkaya, “Öğrencilerde ve öğretim görevlilerinde bir endişe var. Ancak bu zamanla kaybolacaktır. Ben üniversite öğrencilerinden umutluyum” dedi. AÜ Öğretim Görevlisi Şahinkaya, önceki gün Ankara Temsilciliğimizde bulunan CKM’de “Menderes de Mülkiye’ye takmıştı” başlıklı söyleşisini gerçekleştirdi. Prof. Dr. Bilsay Kuruç’un da aralarında bulunduğu pekçok SBF’li mezunun geldiği söyleşiye aktif katılım gerçekleşti. Söyleşisinde Demokrat Parti’nin üniversitelerden ve bağımsız düşünceden rahatsız olduğunu söyleyen Şahinkaya, “Teşkilat Emrine Alma Kanunu”yla üniversitelerin özerkliğine son veren sürecin başlatıldığını kaydetti. SBF Dekanı Turhan Feyzioğlu’nun yayımladığı yazı gerekçe gösterilerek, bu kanun çerçevesinde bakanlık emri altına alındığını belirten Şahinkaya, olay üzerine öğrencilerin ve öğretim görevlilerinin tepkilerini, basında çıkan yazı ve haberleri paylaştı. Menderes’in Feyzioğlu’nun bakanlık emrine alınmasına ilişkin, “Üniversite yeri siyaset yeri değildir. Bu nedenle hocayı açığa aldık” açıklamalarını anımsatan Şahinkaya, Menderes’in söylemini Erdoğan’ın ODTÜ’lü hocalarla ilgili “Yazıklar olsun onlara” sözlerine benzetti. SBF’nin okula dönüştürülmesi için bir kanun tasarısı hazırlandığını söyleyen Şahinkaya, 29 Nisan 1960’da SBF’nin kurşunlanma olayını ve o dönem dekan olan Prof. Dr. Fehmi Yavuz’un öğrencilerin zarar görmemesi için gösterdiği çabaları anlattı. Şahinkaya, olaydan sonra fakültenin süresiz kapatıldığını dile getirdi. SBF’de tüm bu süreçler yaşanırken öğrencilerin yazdıkları ve gösterdikleri tepkilere yer veren Şahinkaya, ODTÜ’de geçtiğimiz ay yaşanan öğrenci olaylarının SBF’den yeterince destek görmediğini söyledi. Şahinkaya, “Öğrencilerde ve öğretim görevlilerinde bir endişe var. Ancak bu zamanla kaybolacaktır. Ben üniversite öğrencilerinden umutluyum” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle