Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 2012 CUMARTESİ A2 ANKARA Kültür Sanat ‘Sihirli Flüt’ unvanlı ŞeŞka Kutluer’in adına bu yıl 3.’sü düzenlenen festival başlıyor... Doğu ile Batı buluşacak SELDA GÜNEYSU ünyaca ünlü yan flüt sanatçısı Şefika Kutluer’in kişisel çabasıyla gerçekleştirilecek “3. Uluslararası Şefika Kutluer Festivali”, yarın başlıyor. Festivalin bu yılki konusu “Doğu Batı ile Buluşuyor.” Kutluer, festivalin konusunu neden “Doğu Batı ile Buluşuyor” olarak seçtiğini, “Çünkü Türkiye’nin toprakları Doğu ile Batı’yı buluşturuyor. Bizler çok renkli bir tarihsel geçmişin üzerinde oturuyoruz. Ben de bu renklilik içinde yetişmiş ve dünyaya açılmış bir kadın sanatçıyım. Bu başarılar Anadolu kadınına moral olsun diye düşünüyorum” sözleriyle açıkladı. Kutluer ile festival üzerine konuştuk: ¦ Kültür sanat faaliyetlerinin giderek azaldığı gözlenen Ankara’da adınıza gerçekleştirdiğiniz böyle bir festivali düzenleme fikri nasıl gelişti? Ankara doğumlu bir sanatçıyım. Ankara’dan dünyaya açılan bir sanatçıyım. Bugüne değin tüm dünyada oluşmuş bir kariyerim var. 16 CD’ye sahibim dünya piyasasında. Ankara doğumlu bir sanatçının dünyaya açılmış olması çok önemli. Dünya çapında tanınırlığı olması... Bugüne değin çalıştığım pek çok müzisyen, orkestra var. Ben bu müzisyenleri Ankara’ya getirmek ve Ankaralıları bu değerli isimlerle tanıştırmak istedim. Ayrıca önceleri Ankara bir kültür başkentiydi. Sonra “yaşanabilir kent” seçildi. Ankara’nın yaşanabilir bir kent olması mutluluk verici lakin kültür sanat faaliyetlerini izlemede 6. sıraya düştü. Bu beni çok üzdü. Çünkü kültür sanat Anadolu’ya Ankara’dan yayıldı. Ben de Ankara’daki kültür sanat faaliyetlerinin artmasına bir damla katkım dahi olacaksa böyle bir festival düzenlemem gerekli diye düşündüm. Eşim de bana destek oldu. ¦ Böyle bir festivalin bütçesinin altından nasıl kalkıyorsunuz? Festivalin amacı asla maddi bir kâr sağlamak değil. Ben bu festivali Ankara’nın kültür yaşamına katkı sağlamak için yapıyorum. Festivalin bütçesini de bilet gelirleriyle sağlamaya çalışıyoruz. Bir de benim için önemli olan ilk kez klasik müzik dinleyicilerin kaliteli işleri dinlemesi. İnsanlar kaliteli yoruma çabuk alışır ve kıyaslama olanağı bulabilirler. Klasik müziğe olan ilgileri ve sevgileri de böyle artar diye düşünüyorum. ‘Anadolu kadınlarına moral olsun başarılar...’ ¦ Festivalin konusu neden “Doğu, Batı ile Buluşuyor?” Çünkü Türkiye’nin toprakları Doğu ile Batı’yı buluşturuyor. Bu topraklarda çok D Kadın sanatçılar Ankara’da Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği üyeleri, “Kim Gitti, Geride Ne Kaldı?” projesi ile çağdaş sanatlarda “merkezileşme” olgusunun kadın sanatçıların üretimlerini ve kadınlık deneyimlerini nasıl etkilediğini sorguluyor. Proje kapsamında, aralarında Şükran Moral, Nancy Atakan, Nazan Azeri, Maria Sezer ve Nezaket Ekici’nin de bulunduğu Türkiye ve Bulgaristan’dan 40 kadın sanatçının yapıtları 114 Ekim tarihleri arasında Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde sergilenecek. Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu, Beral Madra, Döne Otyam, Sevna Somuncuoğlu ve Emek Can Ecevit’in danışmanlığında, küratör Saliha Kasap tarafından oluşturulan sergi, 1 Ekim Pazartesi günü, saat 19.00’da Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde açılacak. Sergide eserleri bulunan sanatçılar Hatice Karadağ, Gülçin Aksoy, İlke Yılmaz, Maria Sezer, Merve Şendil, Nancy Atakan, Özgül Arslan, Raziye Kubat, Zeyno Pekünlü ve Gül Ilgaz da açılışta Ankaralı sanatseverlerle buluşacak. Sergiye paralel olarak aynı gün 15.0018.00 saatleri arasında “Çağdaş Sanatlarda Merkezileşme ve Toplumsal Cinsiyet”, “Çağdaş Sanatlarda Kurumsallaşma ve Toplumsal Cinsiyet” başlıklı panel oturumları gerçekleştirilecek. Panele ise kadın sanatçılar Beral Madra, Emek Can Ecevit, Filiz Yenişehirlioğlu, Fırat Arapoğlu, Vasileva Kremena Hristova, Mariana Prodanova, Maya Krasteva, Pavlina Dublekova ve Svetlana Murcheva katılacak. kültür yaşıyor. Bizler çok renkli bir tarihsel geçmişin üzerinde oturuyoruz. Anadolu insanı da çok renkli bu nedenle. Ayrıca ben de bu renklilik içinde yetişmiş ve dünyaya açılmış bir kadın sanatçıyım. Bu başarılar Anadolu kadınına, Türk kadınına moral olsun diye düşünüyorum. ¦ Her yerde Yunus Emre, Mevlana gibi değerlerden çok etkilendiğinizi dile getiriyorsunuz... Elbette. “Yaradılanı hoş gör yaradandan ötürü” diyor Yunus Emre. Dünyada böyle bir felsefe yok. O kadar değer veriyor ki insana... Kendine değer verildiği an en büyük mutluluğu hisseder insan. Farkındalığı sağlıyor bu felsefe. Bu nedenle tüm dünyaya örnek olmalı. Eğer bu felsefeyi herkes hissetse kavgalar biter tüm dünyada. ¦ Sizce “Sihirli Flüt” unvanı size neden verildi? Sahne kutsal bir yer bana göre. Ben bir eseri değerlendirdikçe insanlar ruhsal yapılarının, ilahiliklerinin farkına varıyorlar diye düşünüyorum. Suyun döküldüğü kabın şeklini alması gibi... Bu unvanın nedeni bana göre bu. Konser sırasında oluşan sinerjinin yayılmasından ve bu sinerjiden insanların pozitif hissetmesinden... ¦ Bu yıl Ankara’ya ilk kez konuk olacak orkestralar olduğunu görüyoruz festival programında... Her biri de geleneksel müziklerini seslendirecekler... Her ne kadar teknoloji çağında yaşıyor olsak da canlı olarak insanların diğer toplumların kültürünü, geleneğini görsünler istiyorum çünkü. O açıdan bakıldığında Kore Geleneksel Milli Orkestrası, geleneksel müzikleriyle, danslarıyla ve kıyafetleriyle festivale konuk olacaklar. Bu yıl Çin’den de çok farklı bir grup katılacak festivale. “Jiangsu” Çin Geleneksel Kadınlar Orkestrası... Kadınlar benim için çok önemli. 45 kadın geleneksel enstrümanlarını da Ankaralılarla buluşturacak. Yine Kazakistan, Karadağ orkestraları da öyle... Bu festival her yönüyle diğerlerinden çok farklı olacak. Şefika Kutluer DUYURU: ODTÜ Mezunlar Derneği ile Bulgaristan’dan Ruse Açık Toplum Kulübü’nün ortaklaşa yürüttüğü, “Diyalog için Halk Bilimi Projesi”nin kapanış konserinde sanatçı Muammer Ketencoğlu konser verecek. Yıldız İbrahimova’nın konuk sanatçı olduğu konser bugün saat 18.30’da ODTÜ Vişnelik tesislerinde gerçekleşecek. Festivalde, MEB Şura Salonu’nda yarın Kosova Filarmoni Orkestrası, 1 Ekim’de Kore Geleneksel Milli Orkestrası, 2 Ekim’de Meksika Gitar Üçlüsü, 4 Ekim’de Kerem Görsev ve Şefika Kutluer, 6 Ekim’de Çin Geleneksel Kadınlar Orkestrası, 8 Ekim’de Litvanya Filarmoni Orkestrası, 15 Ekim’de Karadağ Senfoni Orkestrası, 18 Ekim’de Tedi Papavrami Solo Keman Resitali ve 19 Ekim’de Selanik Festival Orkestrası konser verecek. Resim Heykel Müzesi’nde de 10 Ekim’de Kazakistan Oda Orkestrası, 12 Ekim’de de Meksika’dan “Cana Dulce y Cana Brava” konserleri gerçekleştirilecek. Ulucanlar ‘seminerlerin’ adresi oldu 68 kuşağının önde gelen isimlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın 6 Mayıs 1972 tarihinde avlusundaki kavak acağının altında idam edildiği, Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Nâzım Hikmet ve gazetemiz yazarı Cüneyt Arcayürek gibi çok sayıda yazar ve şaire bir dönem ev sahipliği yapan Ulucanlar Cezaevi’nde şimdilerde seminerler ve toplantılar gerçekleştiriliyor. Merkez geçen haftalarda 2 toplantıya ev sahipliği yaptı. Halk Eğitim Müdürlüğü’nün yeni eğitim yılı toplantısı ile Altındağ İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görev yapan öğretmenlerin toplantısı. Cezaevinin restorasyon projesinin ikinci etabı olarak nitelendirilen merkez, 500 kişilik restoran, cezaevi döneminden günümüze kadar korunan 200 kişilik sinema salonu, 350, 250,100, 50 kişi kapasiteli farklı büyüklüklerde 4 adet toplantı salonu, kafe, meydan ve 150 araçlık otoparktan oluşuyor. Kültür merkezine dönüştürülen alan içerisinde ayrıca, toplam 30 atölyenin yer aldığı bir de “Sanat Sokağı” bulunuyor. Cezaevindeki salonların kısa sürede Ankara’daki pek çok kurum, kuruluş, vakıf ve sivil toplum örgütü ta rafından büyük ilgi gördüğünü belirten Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, “Yarı Açık Cezaevi Kültür ve Kongre Merkezi, şimdiden yüzlerce kişiyi burada buluşturdu. Burasının Ankara için çok önemli bir yer olacağına ve herkes tarafından tercih edileceğine inanıyorduk. Kısa sürede gördüğü ilgi bizi gerçekten mutlu etti” dedi. C M Y B C M Y B