Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 EYLÜL 2012 ÇARŞAMBA A2 ANKARA Sanat ve Tarih Bilinci lman İmparatoru Kayser Wilhelm A Osmanlı Sultanı Abdülhamid’i ziyaret için İstanbul’a gelir. Bu ziyaretler sırasında imparatorların, yöneticilerin birbirlerine armağan vermesi bir gelenek. İşbilir Almanlar cömert sultandan kendilerine verilecek armağanı önceden belirlemiştir bile. Çünkü ziyaret gerçekleşmeden, Berlin Müzeleri Müdürü Bode, Doğu sanatları alanında uzman olan sanat tarihçi Joseph Strzygowskı’den (18621941) Osmanlı sultanından armağan olarak ne istenebileceğini sorar. Strzygowskı, o zamanlar Osmanlı sınırları içindeki Ürdün’de çöl içinde yıkık durumdaki Emeviler’den kalma Mşatta kasrının 40 metre uzunlukta zengin işlemeli olağanüstü cephesini önerir. Bizim zengin ve cömert sultanımızın böyle taşlarla uğraşacak ne zamanı ne de kültürel birikimi vardır. İstenen taşlar verilir. Böylelikle Emevi sanatının en güzel ve sanat tarihinin en değerli taş işleme örneği sökülüp trenle Almanya’ya taşınır. Bugün Berlin Müzesi’nde izleyicileriyle karşı karşıya. (Burada akla Bergama tapınağı geliyor. O da benzer bir öyküyle sökülüp götürülmüştü.) Sultan, sarayda verdiği şölende Alman İmparatoru’na “Hânedânı Âli Osman nişanı” takmayı da unutmadı. Burada anlatılan bilgilerin çoğu sanat tarihçimiz Oktay Aslanapa’nın yazdığı, “Türkiye’de Avusturyalı Sanat Tarihçileri ve Sanatkârlar” kitabından alındı. İç kapaktaki başlığın devamında ayraç içinde (Özellikle Kent GÖRÜNÜM A. Celal B NZET [email protected] Atatürk devrinde) sözleri yer alıyor. Biraz kıyıda köşede kalmış bir kitap. Prof. Dr. Oktay Aslanapa’nın Viyana Üniversitesi’nin doktorluk unvanını almasının 50. yılı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 70. kuruluş yılı ve İstanbul Avusturya Kültür Ofisi’nin 30. kuruluş yılı nedeniyle ve onun desteğiyle 1993 yılında yayımlanmış bir kitap. İçinde yer alan sanatçıların çoğu Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün kısa süren aydınlanma ateşinin coşkusu içinde kendi anavatanlarının karabasan yönetimlerinden kaçarak Atatürk’ün kısa süren aydınlanma ateşinin coşkusu içindeki Türkiye’ye sığınmış. En verimli çağlarında ortaya koydukları yapıtlar bugün bile sanat tarihimiz içindeki yerlerini koruyor. Ankara’daki anıtların her gün yakınlarından geçip gidiyoruz. Hep yakındığımız bir konu. Yaşadığımız toplumda sanatın neden önemsiz sayıldığı, sanatçının geri planda tutulduğu. Saray sofralarında yer kapma telaşındaki kimilerinin yaptıklarına bakılmasın Tarihin ağır dönen çarkları gerçeklerle sahteleri ayırmada pek ustadır. “Mülk” sayılan topraklar ve üzerindeki değerler Halifenin yeryüzündeki gölgesi sultan tarafından böylece dağıtılırken Osmanlı dağıldı gitti. Ne yazık ki, yöneticilerinin kültür ve sanattan pay almadığı toplumların, bu alanda gelişmişlerin ucuz işgücü ve ücretli asker deposu olma işlevini üstlendiğini okuyabiliyoruz bugün. Ayrıca söz konusu kavramlarla arası hoş olmayan yöneticilerin kısır dünya görüşlerinin topluma neler kaybettirdiği de... Ankaralı flamenko dansı yapacak Flamenko Ankara Derneği’nce bu yıl 6.’sı gerçekleştirilecek “Uluslararası Flamenko Ankara Festivali” 31 Ekim’de başlıyor. Bu festivalin en önemli özelliği ise Türkiye’nin ilk ve tek uluslararası düzeyde gerçekleştirilen flamenko festivali olması. Aynı zamanda dünyada sürekliliği olan 8 flamenko festivalinden de biri olan “6. Uluslararası Flamenko Ankara Festivali”, Ankara’da, 31 Ekim4 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek. ODTÜ Klasik Gitar Topluluğu’nun da katkı sunduğu festival bu yıl da ünlü flamenko dansçılarını sanatseverlerle buluşturacak. İspanya, Japonya ve Türkiye’den katılımcılarla, dopdolu geçecek olan festivalde bu yıl da konserler, dans gösterileri, festival konukları tarafından gerçekleştirilecek dans ve gitar atölye çalışmaları yer alacak. Festival kapsamında ayrıca Türkiye’nin sayılı flamenko topluluklarından biri olan Mavi Siyah Flamenko Topluluğu yeni albümlerinin tanıtımını yapacak. DERS VERENLER FRANSIZCAYI konuşturuyorum ve mesleki hukuksal çeviri. 0506 300 30 75 KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM Türkiye Mehmetçiğe Mehmetçik Türk Milletine Emanettir. TSK MEHMETÇİK VAKFI Tel: 284 19 7071 Faks: 284 19 73 www.mehmetcik.org.tr Telefon Eposta 26 Eylül 2012 Çarşamba C M Y B C M Y B Sahibi : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : [email protected] : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın Yayımlayan