Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 2012 SALI A4 ANKARA Yaşam Bozkırın ortasına sıfırdan milyon dolarlık sanayi bölgesi kurdu Tuncay: Trenleri ekonominin motoru OSB’ler üretsin Bu hafta Kahve Molası’nda Ankara’nın “küçük ve orta ölçekli işletmelerinin” sorunlarına eğiliyoruz. Başkentteki 11 Organize Sanayi Bölgesi (OSB) içinde yer alan Anadolu OSB’nin kurucusu ve Türkiye’nin 34 OSB’sinin bir araya geldiği OSBDER’in başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay’ı gazetemizde ağırladık. OSB konulu sohbetimizden yansıyanlar şunlar: Babadan oğula miras:Örgütlenmek uncay’ın okul yılları 12 Eylül önT cesine rastgeldiği için okulu bırakmak zorunda kalmış. Babası o sırada DİSK yöneticilerinden. Darbeden sonra tutuklanmış ve 4 yıl cezaevinde kalmış. Aile zor günler geçirmiş. 1984 yılında Ostim’de, Anadolu İş Makineleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ni (ANİŞMAK) kuran Tuncay, babasından miras aldığı örgütlenmeyi Anadolu OSB’nin kuruluşunda göstermiş. Tuncay ayrıca, OSİAD Toplu İşyeri Sanayi Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu ve Ankara Sanayi Odası Meclis üyesi. yirmisini de Türk sanayicisi yapardı. Neden yaptırmadılar? Anadolu OSB olarak biz kendi altyapı ihalemizde, müteahhite Ankara’daki OSB’lerdeki firmalardan mal ve hizmet alımı şartı koştuk. Önce şikâyet ettiler ama sonunda tüm alımlarını Ankara’daki OSB’lere kaydırdılar. Herkes bu bilinç içerisinde olmalı. Ekonominin lokomotifi OSB Organize sanayi bölgeleri Türk ekonomisinin itici gücüdür. Türkiye’de karma veya ihtisaslaşmış olmak üzere toplam 264 OSB var. Sadece Ankara’da 11 OSB var. Ayrıca sanayicinin kendi kendini yönetmesi yaklaşımından hareketle başkanı olduğum OSBDER çatısı altında 34 bölge bir araya geldik. Toplam 7 bin 500 işletme faaliyet gösteriyor. Çerkezköy, Atatürk, Manisa, Gebze gibi Türkiye’nin büyük organize sanayi bölgeleri derneğimizin üyesi. Bunlardan Ankara’da sadece 10 tane var. Ekonomideki istihdamın yüzde 78’ini bu mikro işletmeler sağlıyor. Kah M ve o Ostim kazası OSB’de olmaz ana sebebi kamunun satın almasının Ankara’dan yapılması. İnşaat firmaların Ankara’da olması ve satın almalarını Ankara’dan yapmaları, özelikle makine parçaları konusunda Ankara sanayisini yetkin hale getirmeye başladı. MAN’ın, Türk Traktör’ün, Roketsan’ın, Havelsan’ın ve Aselsan’ın burada olması onlara yönelik bir yan sanayi oluşturdu. Ankaralı sanayiciler makine imalat sanayi konusunda daha da yetkin hale getirilmeli. Başkent sanayisinin geleceği makine imalatında. ‘Dayanın başaracağız’ nadolu OSB’yi kurarken sadece A kendi yağımızla kavrulduk. Ortaklarımız hep sanayici, hiç kamu kesimi yok. Önce bir kooperatif kurduk. Malıköy’de 400 hektarlık alan belirlendi. Burayı kendi imkânlarımızla aldık. Girişte bir gölet vardı burayı ıslah ettik. Balık attık içine. Göletin içinden şimdi yarım metrelelik sazanlar çıkıyor. 20’şer lira toplayarak başladık bu işe. Bizim şu anda proje büyüklüğümüz 235 milyon dolar. Bugüne kadar harcadığımız para da 70 milyon dolar civarında. Devletten bir kuruş destek almadık. Tamamen kendi imkânlarımızla kurduk. İsmet Paşa’nın (İnönü) Tokat Şeker Fabrikası’nı açarken arkasında “Dayan başaracaksın” yazıyor. Biz de yola çıkarken arkadaşlarımıza öyle söyledik: “Dayanın başaracağız”. tarafı konut bölgesi, sağ tarafı üniversite ve sanayi bölgesi olarak planlandı. Buna bağlı olarak da Malıköy’deki verimsiz topraklar üzerinde 4 bin 500 hektarlık alanı sanayi bölgesi ilan ettiler. Ostim’in 15 katı büyüklüğünde bir sanayileşme yapısı başladı. 4 tane OSB kuruldu. Elektrik, su ve doğalgaz altyapıları bitti. Arıtma konusunda ortak çalışmalar yapıyoruz. Hem o OSB’ler tam dolmamışken hem de o alanda daha yeni OSB’ler için yer varken, Kazan’a yeni bir bölge kurmak yanlış. Kazan’da verimli tarım toprakları var. Sanayi Bakanlığı’nın bunu engellemesi gerekir. İstihdam mikro işletmelerden OSB’lerdeki işletmelerin büyük çoğunluğu 1 ila 9 kişinin çalıştığı yıllık ciroları 1 milyon lirayı geçmeyen mikro işletmeler. Türkiye’de faaliyet gösteren toplam 3 milyon iki yüz bin işletmenin yüzde 95’i bu tür mikro işletme. İşletmelerin yüzde üçü küçük ölçekli işletme 5 milyon TL’ye kadar cirosu olan. Binde 5’i orta ölçekli işletme 49 ile 249 arası kişi çalışan ve 5 ila 25 milyon arasında cirosu olan işletmeler. Binde 17 oranında da büyük ölçekli işletme. Ostim ve İvedik OSB’leri, küçük sanayi sitesinden dönme organize sanayi bölgesi. Bu yüzden, tornacının yanında çorbacı onun yanında banka olması doğaldır. Ostim’de patlama oldu. 20 insan öldü. Bir iş kazasında arka işletmedeki çalışanlar da öldü. Neden? Bitişik nizam sanayi yapılaşmasından. OSB mantığında işte bu yok. OSB deyince birbirinden bağımsız ve metrelerce uzakta yapılaşan sanayi yapıları anlaşılır. 4 bin metrekarelik bir parselde bir işletme var, 10 bin metrekarelik bir parselde bir başka işletme var. Olası bir kazada komşunun etkilenmesi çok zor. OSB dışında denetim yok OSB’ler Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın denetimine tabi. OSB’lerdeki firmaları imar mevzuatına, ruhsata ve çevre mevzuatına uygunluk yönünden sıkı bir denetime tabi. Peki OSB dışındaki sanayi tesislerinde durum ne derseniz, hiç denetim yok! Bakanlığın denetim yetkisi olmayınca OSB’lerde uygulanan yaptırımlar dışarıdaki işletmelere uygulanamıyor. Bu da OSB’lerdeki ve dışındaki firmalar arasında davranış farklılığı yaratıyor. Ergene Havzası’nın durumu ortada, denetim olsaydı, hukuk kuralları uygulansaydı böyle olur muydu? Şimdi bu çevre felaketi, bölgenin “ıslah OSB” yapılması yoluyla çözülmeye çalışılıyor. Bu bile tek başına sanayi yapılaşmasında OSB’lerin önemini gösteriyor. Versinler treni biz üretelim Ankaralı sanayi örgütlenebilse bu ülkenin tren ithal etmesi gerekmez. Metro ithal etmesi gerekmez. Ulaştırma Bakanlığı Ankara’ya banliyö tren seti aldı İtalya’dan 400 milyon dolara. Niçin Türk sanayisine güvenilmez? Bu seti Türkiye sanayisi yapamaz mıydı? Bizim Eskişehir’de koskoca fabrikamız var. Bu trenlerin en az yüzde 80’ini orası yapar. Kalan yüzde Başkentin geleceği makine imalatında Ankara’daki sanayi yapısı genel olarak küçük ve mikro işletmelerdir. Orta boy işletme sayısı 300’ü geçmez. Ankara inşaat makineleri sektöründe gelişmiştir. Bunun Kazan’a OSB olmaz Belediyenin elindeki yetkiyle Kazan’a OSB kurulması gündemde. Biz bunu doğru görmüyoruz. 2000 yılında Ankara’nın 50 yıllık planı yapıldı. Eskişehir yolunun sol Her şehit anısına bir badem ağacı alıköy, Kurtuluş Savaşı’nda M büyük taarruzun olduğu bölge. “Tarihi bir bölgede sanayi bölgesi kuruyoruz, bu tarihi yaşatmamız lazım” diye düşündük. Geçmişine sahip olmayan toplumların geleceğini şekillendirmesi mümkün değildir. Çanakkale Savaşı’nda Ankara bölgesinden 1745 kişi şehit verilmiş. Onların anısına 45 bin metrekarelik alana 1745 tane badem ağacı diktik. Badem ağacını tercih etmemizin nedeni ekonomik bir ağaç olması. Geçen yıl ilk hasat olarak 2 ton badem aldık. 10 yılın sonunda verdiği bademle yaklaşık İthalata dayalı büyüyoruz Makine imalat sektöründe, 100 dolarlık ihracattın 84 doları ithal ürün içeriyor. Kalan yüzde 16 ile katma değer yaratmak mümkün değil. Yani yaptığınız her ihracaatta ithalat yaptığınız ülkenin ekonomisini, istihdamını destekliyorsunuz. Ben de kendi işletmemde inşaat makineleri yürüyüş takımlarını üretiyorum. 2000 yılında yaptığımız ihracatın yüzde yetmiş beşinde yerli ürün kullanıyorduk. Şimdi toplam ciromuzun ancak yüzde 45’ini ihraç ediyoruz. Hammadde fiyatına Çin’den ya da İtalya’dan mamul malzeme alıyoruz. İşletmeler, ithalata dayalı iş yapıp, yüzde otuz kârla satıyorlar. Şimdilik o kadar etkilenmiyor. Ama bu kadarlık cari açıkla bir süre sonra etkileneceğiz. Dört sektör dışında hep ithalatçıyız. Kendi kaynaklarımıza dayalı üretimi artırmamız lazım. 1 milyon lira ile 2 milyon lira arasında bir gelir bekliyoruz. Bademlerden aldığımız geliri mesleki eğitimde ve OSB’de çalışanların sosyal ihtiyaçlarına fon olarak kullanmak istiyoruz. Diktiğimiz her ağaca bir askerin adını verdik. Sloganımız şu: “Her ağaç bir as ker.” Şimdi bir şehitlik anıtı yapıyoruz. Önümüzdeki günlerde anıtın açılışını yapacağız. Bu töreni, 1745 şehidin ailelerine ulaşabilirsek birlikte yapmak istiyoruz. Caddelerimize de Cumhuriyet, 30 Ağustos, Dumlupınar ve Sakarya isimlerini verdik. Fotoğraflar: Gürsel GÖKÇE C M Y B C M Y B ı las