Katalog

SAYFA CUMHURİYET 14 EYLÜL 2012 CUMA A2 ANKARA En küçüğü 30 bin metrekare, toplam 50 tane oldu KentEğitim Ve Perde... Eren AYSAN aysaneren@hotmail.com 23 yeni bölge parkı Ragıp Tüzün Parkı’nda sağlık taraması Yenimahalle Belediyesi’ne bağlı mahalle statüsünde ki köylerde başlayan sağlık taramaları, merkezlerde de yapılıyor. Yenimahalle Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından Ragıp Tüzün Parkı’nda yapılan sağlık taramasına, yurttaşlar sabahın erken saatlerinden itibaren yoğun ilgi gösterdi. Taramada, ilçe sakinlerinin tansiyon ölçümleri ve kan tahlilleri yapıldı. Yenimahalle Belediyesi Sağlık Müdürlüğü’nün düzenlediği sağlık taraması erken tanı sağlamak amacıyla periyodik olarak tüm bölgelerde devam ediyor. Bu taramalarla tansiyonu ölçülen ve kan tahlilleri yapılan yurttaşların açlık kan şekeri, hemogram ve kolesterol paneli değerlendirmeleri yapılıyor. Yenimahalleliler ile tek tek ilgilenen sağlık ekipleri, erken teşhisin önemine dikkat çekerek vatandaşları bilgilendiriyor. Hastaneye gitmeden tansiyon ölçümleri ve kan tahlilleri yapılan uygulamadan memnun olduklarını dile getirdiler. Sağlık taraması önemli Yenimahallelileri hastalıktan korumak ve erken tanı sağlamak için periyodik sağlık taramalarının önemini vurgulayan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Sağlıkla ilgili sorunlarda erken teşhisin ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Yenimahalle Belediyesi olarak yurttaşlarımızın sağlığı bizim için her şeyden önce gelir. Olası bir hastalık rutin sağlık kontrollerinde ortaya çıkıyor, o yüzden sağlık taramalarının önemi büyük” dedi. Anakent Belediyesi ile ilçe belediyeleri arasında gerilime neden olan, “Bölge Parkı” konusu yeni bir boyut kazandı. Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, muhalefet partilerinin eleştirileri üzerine AKP’li belediyelerin bölgesinde de 23 bölge parkı ilan etmeye hazırlanıyor. Gökçek’ın bölge parklarındaki ısrarı CHP ve MHP’li meclis üyeleri ile Çankaya, Yenimahalle, Gölbaşı ve Etimesgut belediyelerince eleştirilince yeni öneriler gelmeye başladı. Muhalefet partileri, “Neden yalnızca muhalefet partili belediyelerin yönetimindeki ilçelere bölge parkı yapma kararı alınıyor, diğer ilçelerin ihtiyacı yok mu?” şeklinde eleştirilerde bulunuyordu. Anakent Belediyesi, bu eleştiriler karşısında, AKP’li belediyelerin bulunduğu ilçelerde de 23 bölge parkı ilan etme kararı aldı. Bu yöndeki Anakent Belediyesi önerileri önceki gün belediye meclisine sunuldu, oradan da İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na sevkedildi. Önümüzdeki ay meclis gündemine gelmesi beklenen bölge parkı önerilerinden yalnızca birisi Çankaya’da bulunuyor. 50’ye tamamlandı Yeni önerilerin kabul edilmesi durumunda Anakent Belediyesi’nin Ankara’ya 50 tane bölge parkı yapması gerekecek. Bölge parklarının en az 30 bin metrekare olması gerekiyor. Bu büyüklükteki toplam 50 bölgenin park yapılabilmesi için çok ciddi bir kaynak gerekiyor. Önümüzdeki meclis toplantısında gündeme gelmesi beklenen bölge parkları şöyle: Mamak: Ege, Şahap Gürler, Altıağaç, Ekin, Kıbrıs, Mutlu. Altındağ: Aktaş, Solfasol, Beşikkaya, Ulubey, Doğu. Keçiören: Kuzey Ankara, Hacıkadın, Yükseltepe. Sincan: Tandoğan, Malazgirt, Temelli. Çubuk: Yazır, Yıldırım Beyazıt. Çankaya: Çukurambar. Pursaklar’da ise 3 ayrı bölge Tiyatro Çalıştayı iyatro Platformu, 89 Eylül tarihlerinde “Devlet – Tiyatro İlişkisi” başlıklı bir tiyatro çalıştayı T gerçekleştirdi. Devlet Tiyatroları’na ilişkin iyi niyetli tadilat girişimlerinin 1980’li yılların ortasından itibaren gündeme taşındığı malumunuz. 1990 yılında düzenlenen ve ilk tiyatro kurultayı olan “Türk Tiyatrosu Kurultayı”nı, “Tobav – Meksan Kurultayı”, “1. Mersin Uluslararası Tiyatro Yönetimi ve İşletmecilik Sorunları Semineri”, “Sanat Kurumlarının Yeniden Yapılandırılması Uluslararası Sempozyumu” izledi. Bu kurultaylarda Devlet Tiyatroları’nın içinde bulunduğu yapıya dair resim oluşturuldu. Devlet Tiyatroları’nda, yasal düzenlemelerin tıkanma noktasına geldiği, gereksiz yayılma sonucu şişmanladığı, buna karşılık kurumun merkeziyetçi yapısı nedeniyle sıkıntılarının arttığı vurgusu yapıldı. Ayrıca Devlet Tiyatroları’nda “yeniden yapılandırma” fitilini ateşleyecek modeller tartışıldı. Bugün, siyasal iktidarlar ve bir takım koltuk düşkünleri yüzünden uygulamaya geçemeyen bu arayışların kaçırılmış fırsatlar demeti olduğunu görmek, insanda burukluk bırakıyor. Şimdiyse, siyasal iktidarın hazırlamak için kolları sıvadığı yasa taslağı nedeniyle, geçmişteki, “yeniden yapılanma” girişimlerindeki görece rahatlık söz konusu değil. Yine de bu çalıştayın son derece önemli olduğunu düşünüyor, sonuç bildirgesini olduğu gibi yazıyorum. Uygar bir ülkede devletin sanata desteği, insana yatırımdır, vazgeçilemez. Bilim ve sanat özgürdür. Çağdaş ve uygar devlet, sanatın özgürce üretilmesini sağlar, ama sanatın nasıl olması gerektiğine karışamaz. Sanatın içeriği ve biçimi siyasal iktidarların günlük politikalarının konusu değildir, olamaz. Devletin, hükümetin ya da yerel yönetimlerin sanat kurum ve kuruluşları için sanat politikası oluşturması düşünülemez. Erk ancak, siyasi iktidarların değişiminden etkilenmeyecek kalıcı yönetim politikası ile sanata özgür ortam yaratmakla yükümlüdür. Sanat ve kültür alanlarına destek; yandaş beslemeye yarayan bir yemliğe veya ihale ve rant sürecine dönüştürülmemelidir. Sanat kurum ve kuruluşlarının belirleyeceği objektif kriterlerle destek oranları oluşturulmalıdır. Bakanlıklarda ve yerel yönetimlerde ilgili kuruluş olarak korunacak ve yeni kurulacak tüm sanat kurumlarının özerklik prensibi, Anayasada açık biçimde güvence altına alınmalı, uygulanmalıdır. Tiyatroyu tiyatrocular yönetir. Her bir tiyatro kendini yönetir. “Davul sanatçının boynunda, tokmak siyasetçinin elinde” durumu, tiyatro için ölümcüldür. Özel, amatör ve ödenekli tiyatrolardaki “Edebi Kurul” ve “Repertuar Kurulu” gibi oluşumlar, tiyatroların sansür, baskı ve servis bataklığıdır. Bir zorunluluk olmaktan çıkmalıdır. Ödenekli tiyatrolarda yapılacak her türlü mevzuat değişiklikleri, iktidarların tepeden inmeci yaklaşımları ile değil, en demokratik biçimde çalışanları temsil eden meslek örgütleri ve konuyla ilgili uzmanların katılımıyla gerçekleştirilmelidir. Her türden ödenekli tiyatrolarımızın, modüler bir yapılaşma ile ve yerinden yönetim anlayışıyla düzenlenmesi; sanatsal çizgisini özgürce belirleyecek, enerji ve katkı denetimini kolayca gerçekleştirecek, sanatsal yarışa ve rekabete açık, çok renkli ve “çok sesli” bir tiyatro dünyası oluşturmanın yöntemidir. Bu modüler yapıda görev alacak sanat yönetmenlerinin göreve gelişinde, seçim veya seçilmişler arasından süreli olarak atanması ve repertuarlarını gerçekleştirme yöntemini saptaması bu kurumların toplumla daha iyi bağlar kurmasını sağlar. Yine bu kuruluşlar için son zamanlarda sık sık dile getirilen kadrosuzlaştırma, mali açıdan cılızlaştırma düşünceleri ülkemizdeki tiyatro hareketini kısırlaştırmakla eş anlamlı olduğu için kabul edilemez. Yaşadığımız cağda sansür ve yasaklamalar asla kabul edilemez. Bu bağlamda özel tiyatroların, amatör tiyatroların, çocuk ve gençlik tiyatrolarının kültürel ve sanatsal hayatımızdaki yeri ve önemi siyasi erk tarafından iyi kavranmalıdır. Tiyatro platformunun tarihe karşı sorumluluğu vardır. İktidarların, özgür sanatın hayata geçmesinin engellenmesinde uygulayacağı herhangi bir zor asla kabul edilemez. Öğretmenler tablet kullanımını öğrendi ODTÜ’de düzenlenen Uluslararası Eğitim Kongresi’nde, Fatih Projesi kapsamında eğitim veren pilot okulların öğretmenleri, sanal sınıflarda meslektaşlarına tablet bilgisayar ve akıllı tahta eğitimi verdi. Milli Eğitim Bakanlığı ve SEBİT Eğitim ve Bilgi Teknolojileri işbirliğiyle ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde açılışı yapılan ve üç gün sürecek kongrede, çeşitli ülkelerden gelen eğitimciler de öğretmenlerle deneyimlerini paylaştı. Kongrede ayrıca kurulan sanal sınıfta Fatih Projesi’nin deneyimli öğretmenleri ve uzmanlar tarafından öğretmenlere tablet bilgisayar ve akıllı tahta eğitimi verildi. SEBİT Eğitim ve Bilgi Teknolojileri A.Ş Genel Müdür Yardımcısı Sadi Türeli, kongrenin dünyada bilgisayarlı eğitimle yapılan gelişmeleri takip etmek ve Türkiye’de yapılan çalışmaları tanıtmak amacıyla düzenlendiğini anlattı. Kongre süresince özellikle Fatih Projesi’nin yürütüldüğü pilot okullardan gelen öğretmenlerin tablet bilgisayar ve akıllı tahtayla ilgili kullanım özelliklerini meslektaşlarıyla paylaştığını dile getiren Türeli, ayrıca bu eğitimlerin internet üzerinden de takip edilebildiğini söyledi. Meclis’te işçi kıyımı TBMM’de yeni halkla ilişkiler binasının yapımında çalışan duvar ve sıva işlerini yapan ve büyük bölümünü depremzede Vanlı işçilerin oluşturduğu çalışanlar, “taşeronlaşma” kurbanı oldu. Halkla ilişkiler binasının yapım işinde ana taşeron firma olan Haşemoğlu İnşaat ile işçileri bağlı olduğu Ataoğlu İnşaat firması arasında ortaya çıkan “ücret” anlaşmazlığı nedeniyle maaşlarını alamadıkları için 6 gündür iş bırakan işçiler, önceki gün işlerine başlamak istediklerinde, polis zoruyla kampus dışına çıkarıldılar. Konuyu Meclis gündemine taşıyan İstanbul Bağımsız Millevtekili Levent Tüzel, 93 işçinin dün polis zoruyla Meclis kampusu dışına çıkarıldığını belirterek, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i mağdur işçilerin sorunlarının çözümü için devreye girmeye çağırdı. Tüzel, Meclis binasının inşaatını yapan ana taşeron firma Haşemoğlu İnşaat’ın dün sabah 93 işçiyi polis zoruyla Meclis bahçesinin dışına çıkardığına dikkat çekti. Son 6 gündür işçilerin ücretlerini alamadıkları için iş bıraktığını ve Meclis bahçesinde direnmelerine karyın sorunun çözülemediğini belirten Tüzel, “Bu işçilerin çoğunluğu Van depremzedesi olup, aileleri hâlâ çadırda yaşamaktadır. İşçilerin yaşadığı iş ve yaşam güvencesizliğinin, kuralsızlığın en temel kaynaklarından biri olan taşeronlaşmanın geldiği boyut bir kez daha kendini Meclis’te göstermiştir” dedi. Gök’ten ‘soğan’ önergesi CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Haymanalı soğan üreticilerinin sorunlarını TBMM’ye taşıdı. Gök, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in cevaplaması istemiyle önerge verdi. Çiftcilerin maliyetlerini dahi karşılayamadığının altını çizen Gök, “Geçtiğimiz yıl soğanlar, kaldırıldığı depolarda yeşillenerek özelliğini yitirip çürümeye başlayınca üretici tarafından derelere atılmıştır. Biraz para etsin diye depolara konan soğan kışın donmakta, havaların ısınmasıyla da çürüme süreci hızlanmaktadır. Bir yandan soğanın piyasadaki düşük fiyat kıskacı, bir yandan da bekletildiğinde çürüme kıskacı arasında ezilen üreticinin mahsulünü kötü niyetli tüccarlara kaptırmasıyla yaşanan mağduriyet çok boyutlu olarak derinleşmektedir” dedi. Gök, Bakan Eker’e, “Geçmiş yıllarda yaşanan olumsuzlukların devamı halinde çiftçinin bir daha belini doğrultamayacağı açıktır” diyerek şu soruları yöneltti; ¦ Bakanlığınızca ne gibi önlemler alınmaktadır? ¦ Üreticinin kötü niyetli tüccarın eline düşmemesi için çiftçiyi yönlendirme ve koruma proje ve programınız var mıdır? ¦ Müstahsilin ikilemde kalmasını önleyecek ve tercihlerini doğru yönlendirecek bir düzenek işletilmekte midir? Levent Gök Galeri Kara açılıyor Çankaya Belediyesi’nin bünyesinde bulunan sergi salonu Galeri Kara, 24 Eylül 2012 tarihinde açılacak. Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’ın Kızılay’a sanatın soluğunu taşımak, ekonomik ve sosyal olarak çöküş yaşayan kent merkezine yeni bir renk katmak amacıyla açtığı Galeri Kara, yeni sezona merhaba demeye hazır. Galeri Kara’nın, “Temas ve Tahammül” başlıklı yeni sezonun ilk sergisi, 8 Ekim’e kadar Ankaralılarla birlikte olacak. Sahibi : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR 14 Eylül 2012 Cuma KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM Telefon Eposta C M Y B C M Y B Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : ankcum@cumhuriyet.com.tr : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın Yayımlayan