Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 AĞUSTOS 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA Yaşam ANKARA A3 Meyhanemiz gidip özleyenler ya da “Şimdi deniz kenarında bir akasya altında olmak var” diyenler, buyurun sahne sizin: Kavaklıdere’de Şili Meydanı’na çıkan Güneş Sokak 4/A’ya gelin. İnanın, kendinizi Sığacık’ta, Yalıkavak’ta, Gündoğan’da, Cunda ya da Ayvalık’ta hissedeceksiniz bundan eminim. Güneş Sokak deyince aklıma Nâzım Usta’nın Güneşin Sofrasında Söylenen Türkü isimli şiiri geldi. Hani 1970’lerde yine bir başka usta Timur Selçuk’un bestelediği ve bizim de her daim gürül gürül söylediğimiz türküye dönüşen şiir. Hatırladınız değil mi? Dostların arasındayız! Güneşin sofrasındayız!. İşte Meyhanemiz, tam dostlar arasında bir güneş sofrası. Meyhanemiz’in sahibi Erdinç Ulusoy, uzun meslek yıllarını tekstil sektörüne vermiş. Bir de babacığından rakı adabını genç yaşlarda almış. Bu iki husus bir araya gelince mekân da on numara hale gelmiş tabii. Çivit mavinin egemen olduğu dekora, beyazlar ve arada bir de bordolar eşlik etmiş. Yerel dokuma örtüler, masalarda kimi zaman fenerler kimi zaman tekneler mumluk olmuş, eski yeşil camdan keman ya da ud şişeler, Piri Reis’in haritası daha neler, neler. Ama en önemlisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, burada da her daim baş tacı edilmekte. biçimde konuk ediliyorlar. Meyhanemiz, tam bir meyhane. Dost sohbetlerini kesen yüksek sesli müzik burada yok. Masalar arası kardeşlik köprüleri kuruluveriyor. Mezeler, şirin tabaklarda, kararında ve usulünce servis ediliyor. Her biri ayrı lezzet ve nerede ise, ayrı bir yazı konusu. Mezede Beşli Zirve Evet, mekânda her gün taptazecik on çeşide yakın meze yapılıyor. Hepsi birbirinden lezzetli. Lakin eğer muhteşem beşliden bahsedilmez ise haksızlık etmiş oluruz. Efendim, Peynirin esas oğlan olduğu Girit ezmesi, içi midyelerle hazırlanmış lahana sarması, Köpoğlu salatası, hafif havuç ve sadece rengi için ustaca kullanılmış kırmızı toz biber ile renklendirilmiş ve kırmızı soğan ile taçlandırılmış fava ve de zeytinyağlısusamlı kiraz domatesli miniko karidesler masada konuk olmaz ise kendinizi öksüz hissedersiniz biliniz. Fotoğraşar: Engin BURAL Dostların ArasındayızGüneşin Sofrasındayız B ugün, 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 90. yıldönümü. Gazi Mustafa Kemal Paşa SERDAR ŞAHİNKAYA önderliğindeki serdarsahinkaya35@gmail.com muzaffer ordumuzun bu büyük ve destansı zaferini hep birlikte ve gereğince kutlamalı ve Cumhuriyetimize sıkı sıkı sarılmalıyız. Madem bayramdır. O zaman bayram yeri gibi bir mekânı yazmanın da zamanıdır. Ayrıca geçen haftadan sözümüz de var. “Boğazlar Meselesi” Ara Sıcak ya da Finale Doğru Biraz iddialı gelebilir lakin Meyhanemiz’deki yaprak ciğere çatalı takıp da damağınıza değdirince ağızdan çıkan kelime inanın ki, doğal olarak “budur” dedirtecek cinsten. O kadar lezzetli ki, kelimeler kifayetsiz kalabilir. Az sonra bir de sahanda kekikli ahtapot deviyerin de lezzet tavan yapsın hanımlar, beyler. Mübareğe uygulanan terbiye, kendisini tam bir pamuğa çevirmiştir. Bir de sızma zeytinyağı ile halvet olup, baharatlarla da ustaca halaya durunca var ya!.. Gerçekten sizi birden bire müskirat hacmini artırma eşiğine getiriverir. Olsun varsın. Niye mi? Mutfakta Biri mi Var? Bu ara başlığı hatırlarsınız. Bir dönem TV reklamlarında sık kullanılırdı. Yeri geldiği için ben de not ediyorum. Evet, mutfakta birileri var. Ama o lezzetlere sırrını, ustalığını veren şefin adı da Tufan Birvar. Nasıl ama? Tüm sebze ve meyveler günlük olarak bizatihi halden alınıyor. Üç denizden gelen mübarek mahsuller mutfakta arzı endam ediyor. Ve sonra Tufan şefin sihirli parmakları ile tam tekmil lezzet kazanıp, zarif servis elemanlarınca masanıza şık bir Meyhanemiz Meyhanemiz mekânın adıdır. Bayram yeri gibi donanmış. Her noktası, Anadolu kilimi misali nakışlanmış adeta. Tıpkı bir müze gibi, her yanı, yöresi keyifli ve anlamlı objelerle bezenmiş. Ha sahiden, sonbahar gelirken hâlâ sahillere gidememiş olanlar, erken Ara Çay ve Efendim, Meyhanemizde, Yolluk Müesseseden meyhaneciliğin günümüzde unutulmuş mühim iki geleneği capcanlıdır. Birincisi, taptazecik demlenmiş tavşankanı ara çaydır. Über dost Engin’in tabiriyle bünyeyi toplar. İkincisi de, hesabınıza asla dâhil edilmeyecek ve de asla bir “tek”i geçmemesi gereken “yolluk”tur. Yani, ayarı hâlâ bozulmamışların, buz kalıpları içerisinde servis edilen meyvelerle mekânda içecekleri son tek rakıdır. 5 Haziran 2012’den bu yana Ankara’yı lezzetlendiren, anlamlandıran Meyhanemiz umarız bu geleneklerini ve tabii ki lezzetlerini kuşaklar boyunca sürdürür. Ağzımızın tadı bozulmasın. Sağlık ve dostlukla. C M Y B C M Y B