01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS 2012 ÇARŞAMBA A2 ANKARA Kültür Sanat GÖRÜNÜM A. Celal B NZET [email protected] Kaybolan Yapıtlar ün geçmiyor ki sanat adına olumsuz bir haberle G karşılaşılmasın. Kimi kez karanlıkta çakan bir ışıkla ortalık aydınlanır gibi olsa da o umut hızla yok olup kararıyor. Yaşadığımız yerlerde bizlerle bütünleşen, görüş açımızın içinde yer alan yapıtların bir gün yerinde olmadığını görmek nasıl bir duygu yaratır insanda? Öyle zamanlar olur ki onların ayırdına bile varılmaz. Bulunduğu çevreye uyum sağlamış, sanki binlerce yıldan beri oradaymışçasına duran bir heykel, bir bina ya da resim ortadan kalktığında eksikliğini/eksildiğimizi duyumsamayız bile. Ozanın dediği gibi: Ölüyorum tanrım Bu da oldu işte. Her ölüm erken ölümdür Biliyorum tanrım. Ama, ayrıca aldığın şu hayat Fena değildir… Üstü kalsın… Hemen tanıdık geldi dizeler. Cemal Süreya’nın (19311990) dilinden yaşamın bitimine ilişkin en güzel çıkışmalardan birisi kanımca. Onu kaybedişimizin üzerinden geçen yirmi iki yıl sonra burada anmanın nedeni, adına yapılmış heykelin yok edilmesi. Dikmen Caddesi üzerinde yer alan Ayrancı pazarının yanında, onun adıyla yapılmış küçük bir park var. Önünden her geçişte ağaçların arasında göze çarpan heykeli dururdu. Dizelerinde dediği gibi erken gelen ölüme inat ayakta bir Cemal Süreya karşılardı yoldan gelip geçenleri. Çevresindeki banklara oturan insanlarla konuşurcasına bir duruş. Hep aklıma takılmıştır: Acaba o semtte oturanlardan kaç kişi, karşılarında gördükleri heykelin kim olduğunu, neler yazdığını merak etmiştir diye! Sanatın içselleştirilmediği toplumlarda bu tür soruların havada kaldığını bilmemek olası değil. En olmadık kof konularda düşünce alıştırması yaptığını sananların çoğunluğu bu tür soruların ortaya atılmasından hoşnut kalmazlar. Geçelim. Öylesine gelip geçen bu tür kaç yaşama tanık oldu oradayken, ozanımız? Heykelin yapıldığı soğuk malzemede simgeleşen kimliğe karşı, çevresindeki canlı insanların dünyaya bakışları, düşünüşleri de o denli yaşam gerçeğiyle kuşatılmış mıdır diye meraklanırım. Yukarıdaki üç beş dizenin yaşadığımız zamana ilişkin çaktığı kıvılcımlarını alıp, kendindeki kurumuş kavlarla birleştirmeyi denemek çok da zor olmamalı. Remzi Savaş’ın elinden çıkma Cemal Süreya heykeli, 1993 yılında adını taşıyan parka konulmuştu. Birkaç ay önce yerinden kaldırıldı. Toprakla doldurulan boşluk, sanki yeniden anıtın yerleştirileceği sanısını veriyordu. Geçen zaman içinde oranın yeniden çimlendirilmesiyle birlikte yitip gitti heykel. Her gördüğü boşluğa bina yapmayı görev bellemişlerin toplumunda bir sanat yapıtının ortadan kaldırılmasını kim umursar ki! Yapmaktansa, bir heykeli yok etmek her zaman bizlere daha yakın olmuştur. Belki bir süre sonra, yine bir yerlerden çıkar karşımıza. Şu an nerede olduğunu bilemediğimiz heykelin “erken ölüm”ü bizleri yanıltarak, yine parkındaki ağaçların arasında öylesine gelip geçenlere bakarak tanrısına “üstü kalsın” demeye devam eder bir gün. ‘Anam, Bacım, Avradım’ rekor kırdı Devlet Tiyatroları’nın (DT) geçen sezon sergilediği oyunlarından biri olan “Anam, Bacım, Avradım” bir rekora imza attı. Oyun, başta Ankara, İzmir ve Mersin başta olmak üzere çok sayıda şehirde onlarca kez sahnelenerek, 30 binden fazla izleyiciye ulaştı. Ankara ve İzmir DT ile Mersin Şehir Tiyatrosu oyuncularının sahneye koyduğu “Anam, Bacım, Avradım” adlı oyun, son yılların en fazla sahnelenen, en çok seyirciye ulaşan tiyatro oyunlarından biri oldu. İnanç Yılan’ın yazdığı, Ankara’da Cem Emüler, İzmir’de Yaşar Ürük ve Mersin’de Erdal Gülver’in yönettiği oyun, seyirci sayısı ve gişe hasılatı ile DT’nin yüzünü güldürdü. İzmir DT oyuncuları tarafından 71 kez sahnelenen oyun sadece bu kentte yaklaşık 11 bin seyirciye, Anadolu turnelerinde ise 6 binden fazla seyirciye ulaştı. lenen oyun Ankara’da ise tam 15 bin tiyatroseverle buluştu. Ankara DT oyuncuları Anadolu turnelerinde ise 4 bin seyirciye ulaştı. Mersin’de de 8 bin tiyatrosever oyunu izleme şansı yakaladı. 2.5 saat süren iki perdelik oyunun bu kadar büyük ilgi görmesinin en önemli nedenlerinden birinin “konusu” olduğunu söyleyen DT Genel Müdürlüğü yetkilileri, “Türkiye’nin özellikle son dönemde en önemli sorunları arasında yer alan kadına şiddet konusunu anlatan ‘Anam Bacım Avradım’, tiyatroseverleri öylesine çok etkiledi ki adeta bir fenomen haline geldi. Kulaktan kulağa yayılarak her sahnesinde daha fazla izleyiciye ulaşan oyunda aslında hayatın gerçeklerinin anlatıyor olması seyirciyi çok etkiledi” görüşlerini dile getirdiler. şündüren, DT’nin ise yüzünü güldürün “Anam, Bacım, Avradım” adlı oyunda, kadına karşı ayrımcılık ve aile içi şiddet konusu, müzikal kabare üslubuyla işleniyor. Kadına eziyet eden zihniyet ciddi biçimde eleştiriliyor. Kadınların uğradığı şiddeti, tacizi, tecavüzü sahneye taşıyan, “bu vahşet içinde kendilerini var etmeye çalışan kadınları” yansıtan oyununun trajikomik sahneleri ise güldürürken düşündürüyor. “Anam, Bacım, Avradım” adlı oyunun bir diğer özelliği ise DT’nin kuruluşunun 60. yılı nedeniyle başlatılan “Yerli Oyunlara ve Yerli Oyun Yazarlarına Destek” projesi kapsamında, ilk kez genç yazarların eserleri arasından seçilerek sahnelenen oyunlardan biri olması. Yaşayan bir yazarın aynı dönemde üç farklı rejisör tarafından sahneye konulan ilk ve tek oyun olması da “Anam, Bacım, Avradım”ın bir başka özelliği… 15 bin Ankaralı izledi Ankara DT oyuncuları tarafından da sahne ‘Hem ağlatıyor, hem güldürüyor’ İzleyiciyi derinden etkileyen, izlerken dü ‘Çubuk Turşu ve Kültür Şenliği’ne geri sayım başladı ‘Ünlü’ grup başkentte Türkiye’de, 1990’lı yıllarda, “Kafam” ve “Rüya” gibi şarkılarla fırtınalar estiren, çıkardıkları ilk albümün ardından Almanya’ya dönen rock müzik grubu Ünlü, yıllar sonra yeniden Ankara’da. Ünlü, Ankara’nın son yıllarda gözde eğlence mekânları arasında yer alan If Performance Hall’de, yarın saat 22.00’de konser verecek. Bir Erkin Koray klasiği haline gelen “Estarabim”i 1996 yılında yeniden yorumlayarak, büyük bir çıkış gerçekleştiren Ünlü grubu, çıkardıkları ilk albümün ardından Almanya’ya dönmüştü. Müziğe 13 yıl kadar ara veren grubun temelleri, Almanya’da yaşayan Tayfun ve Mehmet Ünlü kardeşler tarafından 1981 yılında kurulan “Fahrsthul” adlı punk grubuyla atıldı. 1986 yılında “The Lift” adıyla kurdukları rock grubuyla “Under The Moon” adlı ilk albümleri çıktı. 1994 yılında da “Ünlü”yü kurarak, rock müzikte kalıcı bir yer edindiler. “Son Defa”, “O ve Z Hikâyesi” adlı iki albüm, “Estarabim” ve “Kafam” gibi iki single CD ile rock müzik tarihinde yer edindiler. Hatta ülkemizde yerli bir rock grubunun biyografik kitabı, 1996 yılında ilk kez onlar için yayımlandı. Çubuk Belediyesi, bu yıl 1316 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek “8. Uluslararası Çubuk Turşu ve Kültür Şenliği” için hazırlıklara başladı. Şenlikte kurulacak stantlar da şimdiden satışa çıkarıldı. Ayrıca bu yıl yabancı bir sözcük olması nedeniyle “festival” yerine Türkçe “şenlik” sözcüğünün kullanılması belediyece kararlaştırıldı. Yurdun çeşitli illerinden yurttaşların ve Ankaralıların yoğun ilgi gösterdiği “Uluslararası Çubuk Turşu ve Kültür Şenlikleri”nde bu yıl “festival” yerine Türkçe kelime olan “şenlik” kullanılacak. İlçe halkı ile birlikte Çubuk Belediyesi’nin düzenlediği şenlikte, açılan stantlarla ilçede üretilen yöresel ürünlerin satışı yapılacak. Atatürk, PTT, Kıbrıs caddeleri ile Atatürk Parkı gibi geniş bir alanda eğlenceden konserlere, alışverişten yarışmalara kadar pek çok etkinliğin düzenleneceği şenlikte sahneye çıkacak sanatçılar da belli oldu. Şenliğin ilçeye öz bir marka olduğunu ifade eden Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden, 4 gün sürecek şenliğin hazırlıklarının devam ettiğini belirtti. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in isteği üzerine yabancı kelime olan “festival” yerine bu yıldan itibaren Türkçe kelime olan “şenliği” kullanacaklarını söyleyen Başkan Özden, “Festivalin isminin şenlik olmasıyla içeriğinden hiçbir şey değişmeyecek ve daha da fazla şeyler katacak. Bu yıl şenliğimizde sahneye çıkacak yerel ve ulusal onlarca sanatçının yanında, Uğur Işılak ve Zara gibi ünlü sanatçılar da şenliğe renk katacak” dedi. Bu yıl 8’incisi yapılacak şenlikte kurulan stantların satışlarının da başladığını kaydeden Özden, şenlikte yer almak isteyenlerin acele etmeleri gerektiğini ifade ederek, “13 Eylül 16 Eylül tarihleri arasında açık kalacak olan stantlar için satışlarımız başladı. Yaklaşık 9 metrekare olan stantlar 500 TL’ye satılmaktadır. Şenlik alanına bu yıl yaklaşık 230 stant ku rulacak. Bu nedenle stant için başvurmak isteyenlerin yerlerini alabilmeleri için acele etmeleri iyi olur. Stant almak isteyenler başvurularını yapabilir” diye konuştu. Festivalin tanıtımı için Ankara’nın çeşitli noktalarında tanıtım stantlarının açılacağını da anlatan Özden, Ankara ile birlikte tüm Türkiye’yi yılın en son şenliği için Çubuk’a davet etti. N EREdE NE vaR? Cem Adrian’ın vereceği konser 28 Eylül’de saat 22.00’de, Volkan Konak’ın vereceği konser 29 Eylül’de saat 22.00’de, MFÖ’nün vereceği konser 6 Ekim’de saat 22.00’de, Emre Aydın’ın vereceği konser 12 Ekim’de saat 22.00’de. (424 11 11) FİLM GÖSTERİMİ ¦ Cermodern Sanatlar Merkezi’nde, “Gözlerindeki Sır/The Secret In Their Eye” adlı filmin gösterimi 28 Ağustos’ta saat 21.00’de, “Tek Başına Bir Adam/A Single Man” adlı filmin gösterimi 4 Eylül’de saat 21.00’de, “Büyük Sır/Get Low” adlı filmin gösterimi 11 Eylül’de saat 21.00’de, “Güzel Bir Hayat Düşlerken/Circus Columbia” adlı filmin gösterimi 18 Eylül’de saat 21.00’de, “Le Tableau” adlı filmin gösterimi 25 Eylül’de saat 21.00’de. (0 312 310 00 00) KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM ‘Türk rock müziğinde bir devrim’ Stüdyo İmge yayınlarından çıkan bu kitabın yazarı Özlem Kumrular, “Ünlü”yü şöyle tanımlıyor: “Ethno rockla Poly Gram’ı baştan çıkarıp, dünyaya Türkçe sözlü rock dinlettiler. Nasyonel, enternasyonel, profesyoneller... Stutgard, İstanbul hattı üzerinden en mükemmel Türkçe rock prodüksiyonunu getirdiler: Oryantal, oksidental experimentaller. Orijinalleri marjinal yaptılar. Sounda kalite, rocka müzikalite, Türkçe liriklere kredibilite, yerli rocka evrensel legalite kattılar. Ünlü, Türk rock müziğinde bir devrim.” Ünlü, yıllar sonra Ankara’da, Ankaralı müzikseverlerle bir araya gelecek. Grup, yarın saat 22.00’de If Performance Hall’de konser verecek. Grubun konserinin bilet fiyatı ise 15 TL. Biletler de mybilet’te satışa sunuldu. Sahibi SERGİ ¦ Koleksiyondan karma resim 31 Ağustos’a dek Galeri Polart’ta. (0 312 439 14 80) ¦ Ahmet Güneştekin resim yaz sonuna dek Güler Sanat’ta. (0 312 236 21 22) ¦ Yaz Karması resim 28 Eylül’e dek Atlas Sanat Galerisi’nde. (0 312 468 59 04) ¦ Yaz Karması resim, heykel, 30 Eylül’e dek Krişna Sanat Merkezi’nde. (0 312 418 02 53) KONSER ¦ Jolly Joker Ankara’da, Yeni Türkü’nün vereceği konser 14 Eylül’de saat 22.00’de, Levent Yüksel’in vereceği konser 15 Eylül’de saat 22.00’de, Fettah Can’ın vereceği konser, 21 Eylül’de saat 22.00’de, Yaşar’ın vereceği konser 22 Eylül’de saat 22.00’de, Telefon Eposta 22 Ağustos 2012 Çarşamba C M Y B C M Y B : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : [email protected] : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın Yayımlayan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle