13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

30 TEMMUZ 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA Kent ANKARA A3 Metroda ikinci göçük korkusu MERT TAŞÇILAR Metro çalışmaları sırasında “2. göçük vakası”nın eşiğinden dönüldü. Geçtiğimiz ay yaşanan göçük felaketinin ardından cuma günü gece saatlerinde Kızılay Çayyolu metro tünelinde hareketli saatler yaşandı. İşçi Kadir Sevim’in yaşamını yitirdiği göçüğün 100 metre ilerisinde, bu kez metro tünelinin içine toprak parçaları düştü ve su geldi. Metroda çalışan işçilerin olayı polise bildirmesi üzerine, bulvarın açık olan kısmı da trafiğe kapatıldı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı önünden, Milli Kütüphane’ye kadar yaya ve araç geçişine izin verilmedi. İşçilerin iddiasına göre tünele gelen suyun “yeraltı suyu” olduğu tespit edildi. Tünele yapılan müdahalenin ardından sorunun giderildiği savunuldu. Yaklaşık 12 saat trafiğe kapalı tutulan alanla ilgili olarak yetkililer, bilgi vermekten kaçındı. Olay nedeniyle İnönü Bulvarı “hayalet” yola dönüştü. gu yaptı. Tatlı, şunları söyledi: “Zeminin ve yapının bire bir lokasyonlarını alma şansınız yok. Belli aralıklarla zeminle ilgili bilgiler alınır. Belirlenen zemin sınıfı ile kazmaya başladığınız noktada farklılıklar olmaya başlıyorsa tekrardan proje üretirsiniz. Yani orada küçük göçmeler olduğu anda, anında müdahale edersiniz. Eğer böyle yaptılarsa doğrudur.” Ayrıca inşaatın, meslek odalarına bilgi verilmeden yürütülmesini de eleştiren Tatlı, Ulaştırma Bakanlığı’na yazı yazacaklarının söyledi. Tatlı, tekrardan böyle bir riskin oluşmasını sağlayan nedenleri bakanlığa soracaklarını belirtirken, “Zaten sorunlu ve sicili bozuk olan bir çalışmanın daha öncesinde başına gelmiş bir olayla ilgili kamuoyuna tatmin edici bilgiler verilmemesi ve sonrasında bu alanın kapatılması, soru işaretlerini giderememiştir” dedi. ‘Sütten ağzı yanan mantığı’ İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Ankara Şube Başkanı Bülent Tatlı, Cumhuriyet Ankara’ya yaptığı açıklamada bilimsel açıdan inceleme yapılmadan ayrıntılı yorum yapılmaması gerektiğini vurguladı. Tatlı, “An cak tünelde yaşanan kayma sonucunda yolu kapatmaları iyi bir şey, ‘sütten ağzı yanan’ mantığıyla hareket ediyorlar” dedi. Metro inşaatlarında bu tür olayların olabileceğine dikkat çeken Tatlı, çalışmalar esnasında iş güvenliğinin sağlanabilmesine vur Çankaya Belediyesi’nin Kadın Dayanışma Merkezi ve Sığınma Evi, STK’lerin ilgisiyle güçleniyor... STK’ler sığınma evini ziyaret etti Çankaya Belediyesi Kadın Danışma ve Sığınma Evi, Ankara Yıldız Rotary Kulübü’nü misafir etti. Çankaya Belediyesi’nin her sosyal kesimden fiziksel ve ruhsal şiddete maruz kalan kadınlara kucak açtığı Kadın Danışma Merkezi ve Sığınma Evi, sivil toplum kuruluşlarının (STK) yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Sığınma evini en son Ankara Yıldız Rotary Kulübü Başkanı Durdane Memmedova ve heyeti ziyaret etti. Heyet, sığınma evinde anneleriyle birlikte kalan çocukları sevindirecek çok sayıda çeşitli oyuncaklar da hediye etti. Sığınma evi hakkında yetkililerden bilgi alan konuklar, kadınlara her kuruluşun sahip çıkarak sığınma evi sayılarının çoğalmasının önemli olduğunu belirttiler. Sığınma evi yetkilileri de toplumun özellikle son zamanlardaki derin yarası haline gelen kadına şiddetin çağımıza yakışmadığını ve buna maruz kalan kadınlara omuz vermenin toplumsal bir sorumluluk olduğunu, Çankaya Belediyesi’nin “Kadın Dostu Çankaya” projeleriyle, kadını topluma kazandırma çabası gösterdiğini kaydettiler. Bu tür kuruluşların desteğinin son derece önemli olduğunu ve daha çok sayıda kadını hayata kazandırmakta olumlu bir adım olduğunu belirten yetkililer, kadınları hangi yaştan, hangi meslekten, hangi milletten olduğuna bakmaksızın önce yardıma muhtaç bir insan, sonra da kadın olarak görüp, kol kanat gerdiklerini belirttiler. ‘Amaç birinci el hayatlar kurulması’ Çankaya Belediyesi’nin, fiziksel, duygusal, cinsel ve psikolojik şiddete maruz kalmış ya da kalma riski taşıyan kadınlara, psikososyal, hukuki ve ekonomik sorunlarının çözümlenmesi aşamasında geçici barınma hizmeti veren kadın sığınma evi, 18 yaşın üstündeki kadınları sığınma evine kabul kriterleri ile barınma imkânı sağlıyor. Anneleriyle kalan çocuklara uzman psikologlar eşliğinde ruhsal ve sosyal destek programı da uygulayan sığınma evi, çocukların eğitimiyle yakından ilgileniyor. Sığınma evi, çocuklara yaş gruplarına göre kreş ya da ilköğretim eğitimi desteği vermenin yanı sıra, onları sanat, sosyal ve kültürel etkinliklerin içine katarak, toplumsal hayattan koparılmamalarını sağlıyor. Yılın ilk yarısında, döngü halinde her ay 30 üzeri kadının kaldığını ve 219 kadına yüz yüze ve telefonla danışmanlık hizmeti verdiklerini kaydeden yetkililer, birinci el bağış konusunda bağışçıların da hassas davrandığını bu sayede, yardım alan kadınların kendilerini önemli hissettiklerine dikkat çektiler. Anakent Belediyesi’nin zabıtaları araçlarıyla inşaatı engellemek istedi. Trafikte bisiklete yer yok SERTAÇ EŞ Çankaya’nın ardından şimdi hedefte Yenimahalle Belediyesi var Gökçek yine engelliyor SERTAÇ EŞ Geçtiğimiz hafta Çankaya Belediyesi’nin yapımını sürdürdüğü çim amfinin inşaatına düzenlediği baskınla park yapımını engelleyen Anakent Belediyesi, geçtiğimiz hafta sonu Yenimahalle Belediyesi’nin bir park inşaatını hedef aldı. Batıkent İnönü Mahallesi’nde Yenimahalle Belediyesi’nin yapımına başladığı park inşaatı Anakent Belediyesi zabıtalarınca engellenmek istendi. Polisin olay yerine gelmesi üzerine zabıtalar inşaat alanından çıkarıldı. Anakent Belediyesi’ne bağlı zabıtalar geçtiğimiz cumartesi günü akşam saatlerinde Yenimahalle Belediyesi’nin Batıkent’te inşaatına başladığı park inşaatını engellemek istedi. Zabıtalar akşam saatlerinde üç kamyonet, bir minibüsle park inşaatının sürdüğü bölgeye geldiler. Ardından Anakent Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanlığı Yeşil Alan Başkanlığı’ndan yetkililer de geldi. İki belediye yetkilileri arasında engelleme isteği nedeniyle arbede çıktı. Ardından mahalle sakinleri bölgeye toplandı. Halk tepki gösterdi Park inşaatının engellenmek istenmesi ve zabıta minibüslerinin iş makinelerinin önüne geçmesi üzerine mahalle sakinleri zabıtalara tepki gösterdi. Bölgedeki hareketliliğin fark edilmesi üzerine yakındaki polis karakolundan ekipler bölgeye geldi. Yaşanan arbede ve gerginliğin ardından Anakent Belediyesi ekipleri inşaat alanından çıkarak yolun karşı tarafına geçti. Uzun süre burada bekleyen Anakent Belediyesi ekipleri, iftar vaktinin yaklaşması üzerine bölgeden tamamen ayrıldılar. İş başlarken engelleme Park inşaatı alanında bulunan Yenimahalle Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü yetkilileri Cumhuriyet Ankara’ya, yapımına başlanan parkın 11 bin 800 metrekare olduğunu, belediyelerinin burada çalışmasını engelleyecek hiçbir yasal düzenleme bu Cumartesi günü öğleden sonra yer Maltepe… Çokkatlı otopark uzun süredir Başkentgaz’ın kullanımında. Hafta sonu başka yerlerde gaz satışı yapılmadığı için girişin önünde araçların biri duruyor biri kalkıyor. Sürücüler iniyor, gaz alıyor, aileleri onları arabalarında bekliyor. Farkında olmadan trafiği sıkıştırıyorlar. Kaldırımda arkadaşımızı beklerken, aniden, “Kırmaaaa” diye bir ses duyuyoruz, bir araç bisikletli sürücüye çarpıyor. Neyse ki kafasında kaskı var, biraz önce geçen bisikletli grubun arkadan gelenleriymiş… İki bisikletçi arkadaşları Murat’ın başına gelen kaza nedeniyle şokta. Murat yerde yatıyor, çağrılan ambulansı bekliyor, Ömer Kovan arkadaşının elini tutuyor. Öğrenebildiğimiz, “Sosyal medyada örgütlenmişler, bisikletin bir ulaşım aracı olduğuna dikkat çekmek için Ankara caddelerine zaman zaman çıkıyorlarmış.” Tanık olduğumuz olay, “sürücüler bisikletlileri trafikte yok saymayın” dedirtiyor. ‘Suyun ticarileştirilmesine son verilsin’ İki belediye yetkilileri arasında gerginlik yaşandı lunmadığını dile getirdiler. İlçe belediyelerinin sorumluluğuna 30 bin metrekare ve altındaki parkları veren yasanın değiştiğini ve sınırın kalktığını anlatan yetkililer, ihalesi 28 Mayıs’ta yapılan parkın sözleşmesinin 26 Haziran’da imzalandığını ve yer tesliminin 2 Temmuz’da gerçekleştirildiğini, parkın kendilerine 150 gün sonra teslim edileceğini aktardılar. İhale sürecinin tamamının kamuya açık olduğu, Anakent Belediyesi yetkililerinin bu sürecin her aşamandan haberdar olduklarını ancak inşaatın başladığı dönemde engelleme yapıldığına dikkat çektiler. Yetkililer, “Biz işe başlayınca, gelip sahiplenmeye çalışıyorlar. Doküman getirin diyoruz, buraya ilişkin projeniz ne aşamada, bak bizimkiler bunlar diyoruz, hiçbir şey yok. Bu park bisiklet parkuru ile özel bir park olacak, Ankara’da tek olacak” değerlendirmesini yaptılar. Balaban: Kararlıyız yapacağız Anakent Belediyesi’nin park inşaatını engellemek istemesini değerlendiren Yenimahalle Belediye Başkan Yardımcısı Şenol Balaban, kararlı olduklarını ve parkı kısa sürede yapıp bitireceklerini C M Y B C M Y B söyledi. Balaban, şöyle konuştu: “Büyükşehir olması her istediğini yapabileceği anlamına gelmez, böyle bir yetkisi yok. Biz buranın ihalesini, yer teslimini yaptık işe başlandı. Burası yeşil alan… Burayı Çevre Bakanlığı da, Şehircilik Bakanlığı da yapar, Büyükşehir Belediyesi de ilçe belediyesi de yapar. Ancak büyük belediyeler ile küçük belediyeler arasında bir koordinasyon olmalı. Biz buraya ilişkin her şeyi hazırlamışız, büyükşehirin buraya ilişkin bir projesinin olduğunu da bilmiyoruz. Burasının altlığı kesinlikle Büyükşehir Belediyesi’ne ait değil. Yenimahalle Belediyesi olarak kararlıyız, buraya parkı yapıp Batıkent halkına teslim edeceğiz.” Olay yerinde konuştuğumuz İnönü Mahallesi Muhtarı Nurettin Arslan da, dört dönemdir muhtar olduğunu, bölgeye park yapılması için Anakent Belediyesi’ne defalarca başvurduklarını dile getirdi. Arslan, “Park ve Bahçeler Müdürü Hatice Hanım’a defalarca gittik. Şimdiye kadar bir şey yapan olmadı, yeni mi akıllarına geldi? Yenimahalle’nin başlamasını bahane ediyorlar” dedi. Tüketici Hakları Derneği, (THD) son günlerde içme suyu ile ilgili yaşanan tartışmalara dikkat çekti. Dernek Başkanı Turhan Çakar, tüketicinin damacana ve musluk suyuna güvenmediğini belirtti. Çakar, devletin önlem alması gerektiğini vurgulayarak, “Sağlık Bakanlığı ve il müdürlükleri düzenli olarak damacana sularının analiz sonuçlarının açıklasın” dedi. Geçtiğimiz ay, başkentin şebeke suyundaki alüminyum miktarında yaşanan artışı hatırlatan Çakar, “Şehir şebeke suyunu, içme ve yemek yapma dahil tüm ihtiyaçlarımız için güvenerek ve hiç kaygı duymadan kullanmak istiyoruz” dedi. Çakar, 3.6 milyar ciroluk “paketlenmiş su” pazarına dikkat çekerken, Ankara’da yaşayanların yaklaşık yüzde 30’unun damacana suyu tükettiğini belirtti. Çakar, önlem alınmaması durumunda tüketicinin sağlıksız damacana su pazarına sürükleneceği uyarısında bulundu. Çakar, dernek olarak isteklerini şöyle sıraladı: ¦ Suyun ticarileştirilmesine son verilecek önlemler alınmalıdır. ¦ Belediyeler, kentin ana kavşaklarına, belediye otobüslerine, metro ve raylı sistemlere yerleştirecekleri ışıklı panolarda, kentin her bölgesinden her hafta alınan su numunelerinin akredite edilmiş laboratuvar deney sonuçlarını haftalık olarak açıklamalıdır. ¦ Belediyeler, apartmanların su depolarını ücretsiz olarak temizlemek için ekip kurmalı ve bu işlemi bir program dahilinde gerçekleştirmelidir. Çakar, THD olarak belirtilen bütün şikayetleri, Başbakan’a, TBMM Başkanı’na, Sağlık Bakanı’na, ve İçişleri Bakanı’na mektup göndererek dile getirdiklerini de sözlerine ekledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle