22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30 TEMMUZ 2012 PAZARTESİ A2 ANKARA Kültür Sanat ‘Bize en çok değer O’nun döneminde verildi…’ İşçi kadınlar Ata’yı sahneye taşıyor Ağaçlar heykele dönüştü Çankaya Belediyesi tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Heykel Sempozyumu, yapılan eserlerin sergilenmesiyle sona erdi. “Hitit Güneş Kursu” heykelinin sanatçısı Nusret Suman adına yapılan sempozyuma, sanatçılar Carol Turner, Christian Rey, Yorgos Kaltsidis, Gökhan Bakır, Nehri Soylu ve Deniz Gül katıldı. Ayrıca Suman’ın kızı Sema Suman Dehmer’de sempozyumda yer aldı. Kars’ta, “ucube” denilerek yıkılan “İnsanlık Anıtı”nın yaratıcısı, heykeltıraş Mehmet Aksoy ve gazetemiz yazarı Işıl Özgentürk’ün de etkinliklerinde yer aldığı sempozyum, ortaya çıkarılan eserlerin tanıtılmasıyla sona erdi. Sakarya Meydanı’nda 3 hafta süren sempozyumun ardından yapılan ahşap heykeller Zafer Parkı’nda sergilenecek. Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, yaptığı kapanış konuşmasında, sanatla halkı Sakarya’da iç içe geçirdiklerini vurgulayarak, “Sanatçılarımız 19 gündür deyim yerindeyse halkla hemhal oldular, kendilerine verdikleri emeklerden dolayı teşekkür ediyorum” dedi. Ayrıca Tanık, sanatçıya verilen değerin çok önemli olduğuna dikkat çekti. Tanık, “Doğaya şekil verme cesaretini göstermek, geleceğe şekil verme cesaretini göstermektir” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından ortaya çıkartılan eserlerin açılış töreni yapıldı. Tanık, burada sanatçılarla birlikte fotoğraf çektirdi. SERTAÇ EŞ Onlar sokaklarda, caddelerde temizlik yapmaya başlayınca herkes önce şaşırdı, sonra alıştı. Artık onlar yalnızca “kaldırımları süpürmüyor”. Sokaklara “kadın eli değmesine” alışmışken, bu sefer onları tiyatro sahnesinde bulduk. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na, Sibel Aydın’ın da desteğiyle, “İçimizden Biri, Ben Atatürk” adlı oyunu hazırlıyorlar. Hepsi, “Son dönemde, Atatürk’ü en çok kadınların anlaması gerektiğini” düşünüyor… Yaz sıcağı Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi’nin içine işliyor. Çankaya Belediyesi’nin 6 kadın temizlik işçisi, hafta sonu demeden provaya koşmuşlar. Ellerinde kağıtlar, “Rollerini ezberliyorlar…” Zübeyde Meral, Selma Özdemir, Sevilay Yılmaz, Mihriban Kalkan, Şehriban Taşdemir ve Yasemin Sevinç. Hepsi heyecanlı, hepsi yapacaklarını hızla anlatıyor. Zübeyde Hanım, ailecek provaya gelmiş, eş ulaştırmadan, çocuklar ise hararetlenene su getirmekten sorumlu… Mihriban Hanım, kızı Yasemin’le birlikte sahneye çıkıyor. ‘Biz özgürüz’ “Tiyatro fikri nasıl oluştu?” diye soruyoruz, Zübeyde Meral, “Daha önce konusu Annelik olan kısa metrajlı bir film de çektik” diye söze giriyor. Selma Özdemir, “Bu sefer tiyatro yapmak istedik” diyor ve ekliyor: “Adının dahi unutturulmaya çalışıldığı bu dönemde, Atatürk’ü anlatan bir tiyatroyu sahnelemek istedik. Provalarımızı yaparken de üzerinde Atatürk olan tişörtleri giyiyoruz. Biz sokakta çalışan kadınlar olarak ilkiz. ‘Başı açık kadın satılık kadındır’ söylemi varken biz buradayız. Kadına değer en çok Atatürk döneminde verildi.” Şehriban Taşdemir söze giriyor ve “Atatürk’ün bize verdiği hakları şimdi elimizden almaya çalışıyorlar. Bu ülkede Atatürk’ü en çok ve en iyi anlaması gerekenler kadınlardır” diyor. Sorduğumuzda hepsi, “İşlerini sevdiklerini” söylüyor. Selma Özdemir, “Biz savaşıyoruz, özgürüz. Bize, ‘İşinize bakın’ diyen yok” diyor. kendimizi geliştirerek daha güçlü oluyoruz. Üniversitede okuyan oğlum arkadaşlarıyla temsile gelecek” diyor. Oyun için o kadar hevesliler ki, sokakta çalışırken mola verip bir araya gelince bile kendi aralarında tekrar yapıyorlar. “Tekstler hep ellerinde…” Selma Özdemir, provayı eve kadar taşımış, “Evde aynanın karşısına geçip ‘sessiz çığlık’ çalışıyorum, ama kimse beni görmüyor” diyor. Hepsi, sahneledikleri oyunun Cumhuriyet Bayramı ile sınırlı kalmasını istemiyorlar. “Talep olursa, şehitler yararına, ADD’ler için, gaziler için de oynarız” diyorlar. Aydın: Gerçek emekçi onlar Oyunu, Meydan Sahnesi ve ASEM’in oyuncusu Sibel Aydın hazırlıyor. Yarı belgesel olan oyun, Atilla Oğultekin tarafından derlenmiş ve yönetilmiş. Oyun bulma arayışına girilince Kuvayi Milliye Kadınları incelenmiş önce… Sonra, Aydın, “İçimizden Biri Ben Atatürk”ü sahnelemeye karar vermiş. Kararını şöyle anlatıyor: “Oyunumuzun her versiyonunu erkekler oynadı. Hep kızlar anlatıcı, figürler erkek. Neden kadınlar da Atatürk’ü oynamıyor diye sordum kendime, ‘İçimizden Biri Atatürk’ olunca kadınların da oynayabileceğini düşündüm. Her oyuncu sahnede bir kez Atatürk oluyor. Türkiye’de ilk olacak.” “Oyuncuların performansı nasıl?” diye sorunca, Aydın şöyle anlatıyor: “Gerçek emekçi onlar… Oyuna çok emek sarf ediyorlar. Bazen adım atacak halleri kalmıyor ama yine de zaman ayırıp geliyorlar.” ‘Projeydiniz, proje üretiyorsunuz’ Kimi Keçiören’de, kimi Mamak’ta, kimi Çankaya’da oturuyor. Aileleri, tiyatro yapmak istemelerini destekliyor. Zübeyde Meral bir ara bırakmak istemiş, eşi, “Sana verdiğim emekleri helal etmem” diyerek ikna etmiş. Selma Özdemir’in eşi, ilk başlarda, “Aman aman iyi kafamı dinliyorum, istediğini yap” diye tepki vermiş, sonra, “Tüm arkadaşlarını toplayıp izlemeye geleceğine” söz vermiş. Çankaya Belediyesi yönetimi, tam destek vermiş, hatta takılmışlar: “Projeydiniz, şimdi proje üretmeye başladınız…” Artık işten çıkınca “eve kapanan kadın” olmak istemiyorlar. Şehriban Taşdemir, “Üretmeye devam etmeliyiz, biz de resim yapabiliriz, sahneye çıkabiliriz. Sahneye çıkmamız diğer kadınları cesaretlendirirse buna çok seviniriz” diyor. Mihriban Kalkan, provalara kırık koluyla geliyor. “Geçmiş olsun, ne oldu?” diye soruyoruz, “Kaldırımda çalışırken, bir araç çarptı, plakasını da alamadık kaçtı” diye yanıtlıyor. Ancak kırık kol, onu provalardan caydırmamış. Arkadaşlarıyla konuşurken, “İyi ki ayağıma çarpmadı” diye kendi kendini teselli ediyor. Arkadaşları hemen, “Olsun o zaman seni sahneye gazi olarak çıkarırdık” diye çözüm üretiyorlar. ‘Her şeyden önce anneyiz’ Sevilay Yılmaz’ın 5 yaşında bir çocuğu var. Tiyatro provalarından mutlu… Belediyenin kadın çalışanlarına ilişkin haberler basında yer alınca ailesinden şaka yollu minik uyarılar gelmiş: “Aman 3. sayfa haberi olma da çalış…” Sahneye çıkmaya hazırlanan kadın işçilerin 5’i anne. Selma Özdemir, “Her şeyden önce anneyiz, Atatürk’ün dediği gibi birinci görevimiz. Güçlüyüz ama CAFE RESTORAN İNCEK’TEKİ RESTAURANTIMIZ’DA Açacağımız Şarap Evine Bayan Ortaklar KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM KAHVALTI ‘Anıt değil barış yıkıldı’ Başbakan’ın “ucube” dediği “İnsanlık Anıtı”nın yıkılmasını değerlendiren Mehmet Aksoy, anıt heykelinin yıkılmasını halkın barış isteğinin susturulmak istenmesine benzetti. Anıtın savaş kışkırtıcılığının en yoğun olduğu bir bölgede olmasının barış sesinin yükseltilmesi açısından önemli olduğunu vurgulayan Aksoy, “Orada yıkılan anıt değil, halkın iradesi oldu, barış isteği oldu” dedi. GÖZLEME, Ev Yemekleri Bölümüne Bay Bayan Ortaklar NARGİLE SEMAVER ve Alabalık İşine Ortaklar 0536.991 18 20 SATILIK KONUT SAHİBİNDEN Yenimahalle’de Lüks 2+1 140.000 TL 0.533.474 07 10 : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR 30 Temmuz 2012 Pazartesi Sahibi Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi Telefon Eposta : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu, Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : ankcum@cumhuriyet.com.tr Yayımlayan Basıldığı Yer Dağıtım : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ : DPC Doğan Medya Tesisleri : YAYSAT Yerel ve süreli yayın C M Y B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle