Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 TEMMUZ 2012 ÇARŞAMBA Kent ANKARA CUMHURİYET SAYFA A3 Kentsel dönüşüm diye dere yatağına ev inşa ediyor ‘Can kaybı olabilir’ MERT TAŞÇILAR/İKLİM ÖNGEL Belediye işçisi zammı bekliyor ŞÜKRÜ KARAMAN Samsun’da 11 yurttaşın boğularak öldüğü sel felaketinde gündeme gelen TOKİ konutlarından sonra Mamak’ta da benzer bir tehlikenin olduğu ortaya çıktı. Kentsel dönüşüm projeleri kapsamında Kayaş, Araplar ve Derbent mahallelerine yapılması planlanan konutların, arazinin dere yatağı olması nedeniyle tehlike içerdiği belirtildi. Kayaş Mamak güzergâhında akan Hatip Çayı yatağında bulunan alana TOKİ ve Ankara Anakent Belediyesi’nin ortaklaşa yürüttüğü Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi ile apartmanlar inşa edilecek. Ancak yaklaşık 14 bin gecekondu bulunan mahallelerde oturan yurttaşların verdiği bilgilere göre yapılması düşünülen apartmanların dere yatağı üzerinde olduğuna dikkat çekildi ve Bayındır Barajı’nın taşması durumunda sel ihtimalinin çok yüksek olduğu aktarıldı. 1957 ve 1997 yılında aynı yerde gerçekleşen sağanak yağışlar sonucunda Hatip Çay’ı taşmış ve bine yakın yurttaş hayatını kaybetmişti. Aynı durumun yaşanmasını istemeyen yoksul Mamak halkı, rant uğruna gerçekleştirelecek projelerin Ankara’nın her tarafına yayıldığını belirterek dere yatağı üzerinde Necmettin Erbakan Kongre Merkezi kurulduğunu ve AVM yapılması için de ruhsat verildiğini belirtti. Gök soru önergesi verdi CHP Ankara Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Levent Gök, Mamak ilçesine bağlı Hatip Çayı’nın bulunduğu bölgenin belediye tarafından yapılaşmaya açılmasını Meclis gündemine taşıdı. Gök, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, bölgenin yapılaşmaya yasak olduğunu bildirdi. Geçen hafta Samsun’da yaşanan sel felaketini anımsatan Gök önergesinde, “Buna karşın dere yatağı belediye tarafından kentsel dönüşüm projesi adı altında yapılaşmaya açılmış bulunmaktadır. Bölgede alışveriş merksezleri ve konutlar için belediyenin ruhsat vermesi, olası bir taşkında can ve mal kaybına yol açacaktır” ifadelerini kullandı. Gök önergesinde şu soruların yanıtlarını istedi: I Mamak Belediyesi anılan bölgede kaç inşaat için ruhsat vermiştir? I Bu ruhsatların kaç adedi konutlar için verilmiştir, ruhsat alan yapı sayısı kaçtır? I Bölgede iskâna açılan konut sayısı kaçtır, kaç yurttaşımız bölgede ikâmet etmektedir? I Konut dışında ne tür yapılar için inşaat ruhsatı verilmiştir? I “Dere yatağına (sel yatağına) ev yapılmaz” genel kuralına aykırı bu yasaklı ve tehlikeli yapılaşmanın durdurulması için ilgililere derhal talimat vermeyi gerekli buluyor musunuz? I Hatip Çayı etrafında yapılaşmayı sakıncasız kılan, mal hasarını ve can kaybını önleyen bir düzenek varsa, bunun kamuoyuna açıklanmasını sağlar mısınız? Çılgın projelerde ‘tık’ yok! MERT TAŞÇILAR Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, her fırsatta ortaya attığı çılgın projelerle gündeme gelirken Cumhuriyet Ankara, bahsedilen projelerin ne durumda olduğunu inceledi. Belediye tarafından projeler hakkında bugüne kadar hiç açıklama yapılmadı. Başkentin “sözde kalan” projeleri arasında yılan hikâyesine dönen metro inşaatları, Disneyland, Güven Park’a dönmedolap, içinden Seymen çıkan saat kuleleri, Dikmen Kızılay arasına teleferik ve bir türlü işletilemeyen Kamu Pazarı var. Disneyland Anakent Belediye Başkanı’nın 2010’un Ağustos ayında yaptığı açıklamada, “Ankara’nın en önemli projesi” olarak nitelediği “Disneyland” için geçen 2 yılda hiçbir adım atılmamış. Gökçek, yaptığı açıklamalarda projenin maliyetinden bahsederek, “Bu projeyle Ankara’da taksicisinden simitçisine kadar herkes kazanacak. Oteller dolacak. İş merkezleri hareketlilik kazanacak. Yılda 6 milyon turist gelmesi bekleniyor. Disneyland, ilk önceliğimiz olmalı” şeklinde konuşmuştu. Proje için 750 milyon dolarlık bir yatırımın gerektiğini belirten Gökçek, inşaatın TOKİ ile birlikte yapılacağını açıklamıştı. Dönmedolap İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunanan “London Eye” ismindeki dön medolabın benzeri Güven Park’a yapılacağı öngörülmüştü. Bu yıl şubat ayında yaptığı açıklamayla, 135 metre yüksekliğinde dönme dolabın bir benzerinin yapılacağını açıklayan Gökçek, belediye meclisine önerge vermişti. Belediye meclisinde yaptığı konuşmada projenin yapılacağı sistemin incelenmesi için Londra’ya uzmanlardan oluşan bir heyet gönderilmesi yönündeki bir de karar alınırken projenin maliyeti hakkında bir bilgi verilmemişti. Saat kuleleri Gökçek’in “Her saat başı kuledeki yuvalarından Seymen çıkacak ve dans edecek” dediği saat kulelerinden Ankara’nın farklı noktalarına 100 tane yapılacağını duyurmuştu. Anakent Belediye Başkanı’nın projenin yapımı için “OSTİM’i de gezdik ve bu kuleleri yapabilecek ustalarımızın çıkması da bizi memnun etti” şeklinde konuşmuştu. Seymenli saat kulelerine yaklaşık 2 sene içerisinde 10 milyon Türk Lirası’nın harcanması öngörülmüştü. Gökçek’in “çok pahalı değil” dediği projede ilahi okunan kulelerin de yapılacağı belirtilmişti. Teleferik Belediye meclisinin dönmedolapla birlikte aldığı kararlardan bir tanesi de DikmenKızılay, YenimahalleŞentepe ve SitelerKarapürçek arasında ulaşımın teleferik ile sağlanması olmuştu. Gün geçtikçe artan ulaşım sorununa yönelik gündeme getirilen teleferik projesinde ne ka dar yol kat edildiği bilinmezken Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan, kapasite açısından teleferiklerden az insan yararlanabileceği uyarısında bulunmuş ve projenin çok maliyetli bir iş olduğunu belirtmişti. Metro 2001 yılında başlanan metro çalışmaları en son İnönü Bulvarı’nda ortaya çıkan göçükte bir yurttaşın ölümüyle gündeme gelmişti. Halen devam eden inşaatların maliyeti Anakent Belediyesi bütçesine fazla gelince inşaatlar, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na devredilmişti. Bugüne kadar 2 milyar Türk Lirası’ndan fazla harcanan başkentin metro sisteminde yaşanan göçük kazasıyla ilgili Bakan Binali Yıldırım, “Yeraltında çalışıyoruz, bu ve buna benzer olaylar beklenebilir, normaldir” demişti. Kamu Pazarı Ankaralıların “Gökkuşağı” olarak bildiği Kamu Pazarı’nın geçtiğimiz haziran ayında açılışı yapılmıştı. Başkan Gökçek tarafından açılışı yapılan rekreasyon alanına toplamda 3 milyon 600 bin lira harcanırken Gökçek, açılışta, “Kamu Pazarı ilk yapıldığı zaman metro inşaatının devam ettiği için şansız bir başlangıç yaptı” demişti. Bugüne kadar atıl bir vaziyetten kurtulamayan alan “kent yönetmeliklerine ve imar yasalarına aykırı” olduğu gerekçesiyle kapatılmıştı. Ankara Anakent Belediyesi ile EGO ve ASKİ işyerlerinde çalışan 2 bin 880 işçi, ücretlerine yapılacak zam için yargıdan çıkacak kararı bekliyor. Daha önce Türkİş’e bağlı Belediyeİş Sendikası’na üye üç kurumdaki 2 bin 880 işçi, geçen yılın ağustos ayında sendika değiştirerek Hakİş’e bağlı Hizmetİş Sendikası’na üye oldu. Hizmetİş Sendikası bu işyerlerinde çoğunluk sağlayarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan toplu iş sözleşmesi yapabilme yetkisi aldı. Hizmetİş Sendikası’nın bakanlıktan aldığı yetkiye, Belediyeİş Sendikası Ankara 1. İş Mahkemesi’ne başvurarak itiraz etti. Ankara Anakent Belediyesi’nde çalışan bin 130, ASKİ’de çalışan 950 işçiyi kapsayan mevcut toplu iş sözleşmesinin yürürlüğü 14 Mart, EGO’da çalışan 800 işçinin toplu işsözleşmesinin yürürlüğü de 14 Mayıs’ta bitti. Bu işyerlerindeki yetki itirazının yargıya taşınması ve toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başlanamamasından ötürü, Anakent Belediyesi ile ASKİ’de çalışan işçilerin ücretlerine 4 ay, EGO’da çalışan işçilerin ücretlerine ise 2 aydan bu yana zam yapılmadı. Cumhuriyet Ankara’ya açıklamada bulunan Hizmetİş Sendikası yetkilileri, her üç işyerinde çoğunluğu sağlamalarına ve bakanlıktan sözleşme yetkisi almalarına karşın, Belediyeİş Sendikası’nın toplu iş sözleşmesi yetkisine itirazı nedeniyle toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başlayamadıklarını, bundan da işçilerin olumsuz etkilendiğini ve ücretlerine zam yapılamadığını belirtti. Bilirkişi raporlarının tamamlanmasının ardından, Anakent Belediyesi’ndeki yetki itirazının 4 Ekim, ASKİ’deki yetki itirazının 19 Eylül, EGO’daki yetki itirazının da 18 Ekim’de Ankara 1. İş Mahkemesi’nde yapılacak duruşmalarda karara bağlanmasını beklediklerini vurgulayan yetkililer, mahkemenin kararı sonrası toplu işsözleşmesi görüşmelerine hemen başlayacaklarını bildirdi. Hizmetİş Sendikası yetkilileri şunları söyledi: “Her iş üç işyerinde de yok denecek kadar üyesi kalan Belediyeİş Sendikası’nın itirazından dolayı işçiler mağdur oluyor. Yargının lehimize karar vermesini bekliyoruz. Çünkü her üç işyerinde de üye çoğunluğu bizde. Duruşmaların eylül ve ekim aylarında yapılacak olması işçiyi bir süre daha mağdur etse de, daha önceki yıllarda üyemiz olan işçiler adına 14 yıl sonra yeniden imzalayacağımız toplu iş sözleşmesi ile bu mağduriyeti gidereceğiz.” Belediyeİş Sendikası yetkilileri ise, sendikalarına üye olan işçilerin yurt genelindeki diğer belediyelerde olduğu gibi baskı ile istifa ettirildiklerini savunarak, “Belediye yöneticileri önce üç şube başkanımızı, daha sonra da üye işçilerimizi istifa ettirdiler. Üyelerimiz kendiliğinden istifa etselerdi yargıya başvurmazdık. Ancak burada işçiye baskı var. İşçi iradesinin dışında istifa ettirildi. Tepkimiz işçilere baskı kurulmasınadır. Yargıdan çıkacak karara saygılıyız” dedi. Ankara Anakent Belediyesi’nde çalışan bin 130 işçinin ortalama ücreti 2 bin 100, ASKİ’de çalışan 950 işçinin ortalama ücreti 2 bin, EGO’da çalışan 800 işçinin ortalama ücreti de 2 bin 200 lira. İşçiler 4 aydır zam alamadıklarını ve mağdur olduklarını belirterek, mahkemenin kararını merakla beklediklerini bildirdi. Hizmetİş Sendikası 1998 yılı Ağustos ayında üyesi olan işçiler adına Ankara Anakent Belediyesi’nde sürdürdüğü toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine, bu iş yerinde 22 gün süren grev gerçekleştirmişti. Çankaya Kent Konseyi, UKOME’nin kaldırdığı otobüs hatlarında yurttaşların özel halk otobüslerine binmek zorunda bırakıldığını bildirdi OKUR GÖRÜŞÜ ‘Ulaşım özelleştirmeye terk ediliyor’ İKLİM ÖNGEL Elvankent Ayyıldız Mahallesi’nde ulaşım rezaleti! Ankara Anakent Belediyesi binlerce kişinin yaşadığı Elvankent Ayyıldız Mahallesi’ne günde üç otobüs seferi düzenliyor. Yıllardır hiç ulaşım hizmeti verilmeyen bölgeye son bir yıldır da günde üç kez otobüs vererek halkın tepkisi söndürülmeye çalışılıyor. Tüm halkın bu üç otobüsle ulaşımlarını sağlamaları bekleniyor! Belediyenin 153 sayılı telefonu üzerinden, eposta yoluyla ya da yüz yüze birçok dönemde yaptığım başvurulara doyurucu yanıt alamadığım gibi ulaşımın iyileştirilmesi için gerekli uygulamalar da yapılmamıştır. Örneğin 2 Ocak 2008 tarihinde 153@ankarabel.gov.tr adresiyle tarafıma verilen bir yanıt şöyledir: “İlgili başvurunuz konusu nedeniyle EGO Otobüs işletme birimine iletilmiş olup, söz konusu birimin gerekli incelemesi sonucunda vermiş olduğu cevap aşağıda belirtilmiştir. Mevcut imkânlarımızla ve elimizdeki araç sayısı ile en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Yeni otobüs alınması için çalışmalarımız vardır, gelmeleri halinde bu sıkıntılar giderilecektir. Ankara Büyükşehir Belediyesi Mavi Masa Müdürlüğü.” 10 Temmuz 2012 tarihinde bile ulaşımın sağlanamamış olmasının nedeni, Ankara Anakent Belediyesi’nin bölgeleri, bizden olanlar olmayanlar, ilkelliği ile ayırmasıdır. Bunca yıllık gecikmenin başka açıklaması yoktur. Oysa binlerce yurttaş anayol ile iç bölge arasındaki yolu her gün yarım saat yürümektedirler. Bu insanların önemli bir bölümünü okula, dersaneye gidip gelmek zorunda olan öğrenciler oluşturuyor. Anakent Belediyesi söz konusu sorunla ilgili duyarsızlığını sürdürürse bölgelere siyasal ayrım uygulandığına ilişkin kanımız kanıtlanmış olacaktır. Bir an önce Ayyıldız Mahallesi’ne tam ve nitelikli ulaşım hizmeti başlatılmalıdır. Günay Güner Çankaya Kent Konseyi’nin kendilerine gelen şikâyetler doğrultusunda, 140, 155 ve 201 numaralı EGO otobüslerinin servisten kaldırımasına ilişkin istediği bilgilendirmeye UKOME’den, “yolcu potansiyelinin fazla olmadığı” yanıtı geldi. Yolcu sayılarıyla ilgili bilgi verilmediğini bildiren konsey, ya zısında, “Ankaralılar, Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) tarafından özel halk otobüslerine yönlendirilmektedir. Ankara ulaşım sistemindeki örtülü özelleştirmeler artırılmaktadır. Başkentin ulaşımı UKOME tarafından özelleştirmeye terk edilmektedir” ifadeleri kullanıldı. Çankaya Kent Konseyi, 15 Mayıs 2012 tarihinde konsey başkanı Işıkhan Güler im Yula’dan belediye meclisi’ne önerge: ‘Metro araştırılsın’ Memet Yula Anakent Belediye Meclisi’nin CHP’li üyesi ve Etimesgut İlçe Başkanı Memet Yula, metro çalışmalarının bütün boyutlarıyla araştırılmasını istedi. Yula, önceki gün başlayan Anakent Belediye Meclisi’ne metro konusunun gündeme alınması konusunda bir önerge verdi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın basına yansıyan demeçlerinde, “Ankara metrosunun uykularını kaçırdığını ve metronun yüzde 70’inin durduğu” yönünde bilgi verdiğini anımsatan Yula, metronun sürekli farklı iddia ve tezlerle tartışıldığını dile getirdi. Yula, metro konusunun Anakent Belediye Meclisi gündemine alınmasını, incelenmesini ve araştırılmasını istedi. zasıyla, Anakent Belediyesi EGO Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı’ndan 140, 155 ve 201 numaralı EGO otobüslerinin kaldırılış nedenine ilişkin bilgi istedi. Başkanlıktan 1 Haziran tarihinde gelen yanıtta, “201 numaralı hattın yeterli yolcusu olmadığından, 140 ve 155 numaralı hatların ise yolcu potansiyelinin fazla olmadığı, farklı hareket noktalarında servise verilmelerinden dolayı servis esnasında çakıştıkları ve sağlıklı ulaşım hizmeti verilemediği tespit edildiğinden iptal edildiği” bilgisi verildi. Açıklamadan tatmin olunmadığının bildirildiği konsey yazısında, bu kararla toplu ulaşım koşullarının daha da zorlaştırıldığı ve çilenin artırıldığı kaydedildi. Bu hatların kaldırılmasıyla birlikte başkentlilerin UKOME tarafından özel halk otobüslerine yönlendirildiğinin belirtildiği yazıda, UKOME’nin bu hatlar yerine 154 nolu hattı önermesine ilişkin, “Bu öneri zaten yolcu sayısı yoğun olan 154 nolu otobüsün kapasitesinin çok üstünde yolcu taşınmasına sebebiyet verirken, halkımızın dolaylı olarak da 2.10 TL olan ve aktarmalarda indirime tabi olmayan özel halk otobüsü ve dolmuş kullanmaya yönlendirilmektedir. Ankara ulaşım sistemindeki örtülü özelleştirmeler artırılmaktadır. Başkentin ulaşımı UKOME tarafından özelleşmeye terk edilmektedir” değerlendirmesi yapıldı. “Yolcu fazla değil” iddiasının kanıtlanmaya muhtaç olduğunun bildirildiği yazıda, “Kamuoyuna açıklanmayan istatistikler yalnızca kart basım sayıları üzerinden tutulmuş olup, bu hatları ücretsiz kullanan engelli ve yaşlı Ankaralılar UKOME tarafından yok sayılmaktadır” denildi. İncirliSokullu arasında çalışan 201 numaralı otobüsün kaldırılmasının da büyük mağduriyet yarattığının belirtildiği konsey yazısında, UKOME’nin “201 yerine 203 ve 204 ile Kızılay’a, oradan da 154 ile Sokullu’ya ulaşım” önerisine “Bu öneri de 154 nolu hattın kullanılmasını imkânsız duruma getirecektir. Bu alternatiflerin hiçbir dayanağı yoktur” yorumu yapıldı. C M Y B C M Y B