Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 HAZİRAN 2012 ÇARŞAMBA A2 ANKARA Kültür Sanat GÖRÜNÜM A. Celal B NZET [email protected] Tiyatro sezonunun sona ermesine karşın Tiyatro Özgün Deneme, yeni oyunlarıyla izleyici karşısında... Şiire göz kırpan bir oyun: Şiirin Bildiği SELDA GÜNEYSU Tiyatro Özgün Deneme, sanat sezonunun sona ermesine karşın, perdelerini açmaya devam ediyor. Tiyatronun yeni oyunu, “Şirin Bildiği/Yansımalar”, Zafer Çarşısı’nın yanında bu yıl açılan Ankara Meydan Sahne’de izleyici ile buluşacak. Bu oyun, bir noktada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, sanatçılara yönelik söylediği “jakoben” ve “elitist” sözlerine karşı da şiir sanatı üzerinden bir eleştiri niteliği taşıyor. Çünkü oyun, Tiyatro Özgün Deneme’nin deyimiyle, “geniş bir toplumsal öbeğin, şiir ve şairden söz açıldığında, bir çeşit ‘sosyokültürel susuş’u tercih ettiği günümüz gerçeğine karşın, şiirin elit, dar bir zümrenin kullanımında olmadığına dair açık işaretler” veriyor. Ankara Meydan Sahne’de, bugün, saat 20.30’da, sahnelenecek oyun, “şiire göz kırpan özel bir çalışma” olarak da tanımlanıyor. Son dönemlerde, çeşitli nedenlerle gündeme gelmekte zorluk çeken şiirin, “yaşamın dışında değil, sanıldığının aksine günlük yaşamın akışına karışmakta ne denli kıvrak ve marifetli olduğunu” da gösteren oyun, üstü kapalı da olsa, Başbakan Erdoğan’ın, “tiyatroların özelleştirilmesine” yönelik sözleriyle sanatçılara atfen yaptığı “Bunlar elitist, jakoben. Cem Karaca’nın dediği gibi, bunlar yarım porsiyon aydın” sözlerine, şiir sanatı üzerinden gönderme yapıyor. Tiyatro Özgün Deneme oyuncuları oyunu şöyle anlatıyor: “Yansımalar/Şiirin Bildiği, geniş bir toplumsal öbeğin, şiir ve şairlerden söz açıldığında, bir çeşit ‘sosyokültürel susuş’u tercih ettiği günümüz gerçeğine karşın, şiirin elit, dar bir zümrenin kullanımında olmadığına dair açık işaretler verir. Oyun, okur ve şairşiir arasında oluşan baskın hiyerarşik algıyı ve uzaklığı kıracak dramatik sekanslarla bezenmiştir. Televizyon yerine radyoyu işaret eden ‘Yansımalar’, başta roman olmak üzere popüler edebi türlerin karşısına şiir türünü koymaktadır. Bu haliyle, popüler olana karşı bir çeşit küçük karşı ataklarda bulunan ‘Yansımalar’, ılık, gürültüsüz sesine rağmen çatışkısı bulunan düşünsel bir performans içermektedir. ‘Yansımalar/Şiirin Bildiği’, şiir sanatını merkeze alırken, tarihsel ve belgeci davranıyor.” Sanatımızın Öncüleri eçtiğimiz hafta sonu İsmail Hakkı Tonguç’un G 52. ölüm yıldönümü nedeniyle anma toplantıları düzenlendi. Onun eğitim tarihimize ve Atatürk devriminin yaygınlaştırılması çalışmalarına olan katkılarını genç kuşaklara yeniden anımsatmak gerekiyor. İzlediğim kadarıyla bu toplantılarda o dönemin koşulları ile öncü kadronun yaptıkları konuşuldu. Bunlar, elbette üzerinde durup yeniden yeniden tartışılması zorunlu konular. Çünkü, günümüzde yok edilmeye çalışılan çağdaş kültür ve sanat yaşamının temelleri o günlerde atılmaya başlanmıştı. Savaş sonrasının yıkımları arasından onurlu ve saygın bir devlet olarak ortaya çıkan Türkiye Cumhuriyeti’ne kimliğini verecek olan çağdaşlığın bu çabalar sonucu gerçekleştiği bilinen bir durum. Tonguç, Gazi Eğitim Enstitüsü Resimİş Bölümü’nün de kurucusudur aynı zamanda. Anılan süreçte sanat ve iş eğitiminin eğitim programlarında yer almasındaki payını görmezden gelmek olanaksız elbette. Ancak onunla birlikte bu konu üzerinde yoğun çaba gösteren bir başka sanatçıyı da burada anmadan geçmek olmaz. Resim sanatımızın usta adlarından Namık İsmail’dir bu öncü. ‘Klasik tiyatroda kırılmalar yaratmaktan çekinmedik’ 1987 yılından bu yana faaliyet gösteren tiyatronun yönetimi, kuruluş öykülerini ve sanat felsefelerini ise şu sözlerle açıklıyor: “Sahne için yazılmış tiyatro metinlerinden faydalanmak yerine ağırlıklı olarak, seçilen edebi eserleri, sahne için uyarladık. Tiyatromuz, klasik tiyatroya dair yöntem ve algıları dışarıda bırakma sa da bu yöntemlerde çoğu zaman kırılma ve çatlamalar yaratmaktan da çekinmedi. Gündelik yaşamda benimsenmiş ‘dil dizgesi’nden zaman zaman uzaklaşmanın çarpıcı sonuçlar vereceği üzerinde duran Genel Sanat Yönetmenimiz Yeşim Eyüboğlu, ‘jest’ ve ‘mimik’lerin de gündelik olağan hallerinden ayrılarak, olağandışı görünüşleriyle seyirciye bakması gereken birer dramatik öğe olduğunu vurguluyor. Seyreden de aynı zamanda gövdedir bize göre. Gövdenin ve gövdeyi anlattığı varsayılan sözün, sahnede işitilebilmesi, algılanması için gerekli olan nedir? Kuşku yok ki, ‘diksiyon, fonetik, artikülasyon’ türünden edevatlar, algı için yeterli olmayacak! Bir buyruk verme aracı olan dili, onun olağan tınısını, olağan, benimsenmiş vurgu biçimini tek veri olarak kabul etmemek. Hayatımız nasıl aksıyorsa, kavramlar nasıl deforme oluyorsa, bozuluyorsa, çatlıyorsa ve kırılıyorsa, sahne üstündeki dil de, gerek be den ve gerekse söz düzeyinde bozulduğunda, çatladığında, aksadığında, orada (elbette) ‘gerçeklik’ belirecek!” Tiyatro Özgün Deneme, gerçekleştirdiği projelerle Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan da destek görüyor. Tiyatronun Ankara’ya kazandırdığı bir festival de var. ETHOS Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali... Festival kapsamında, pek çok tiyatronun başkente konuk olmasını sağlayan tiyatro ekibi, atölye çalışmaları, seminerler ve söyleşiler de düzenliyor. ‘15. Devlet FotoğrafYarışması’ödülleri sahiplerini buldu... Namık İsmail (189030 Ağustos 1935), kısa süren yaşamına sığdırdığı onca yapıtın dışında düşünceleriyle de alanında etkin olmuş bir sanatçı örneği. 1928 yılında atandığı Güzel Sanatlar Akademisi Müdürlüğü sırasında, yurt ölçeğinde sanatın yaygınlaştırılması, Anadolu’nun diğer kentlerinde sanata gönül vermiş yeteneklerin bulunup sanat ortamına kazandırılması yolunda devletin neler yapması gerektiğini öneren raporu çoğunlukla bilinmez. Böylelikle sanatın yalnızca İstanbul’da belli kişilerin tekelinde kalan bir alan olmaktan çıkarılıp, genç Cumhuriyetin her bölgesine yaygınlaştırılması öngörülmüştü. Söz konusu düşünce daha sonra hazırlanan yönetmelikle Devlet Resim ve Heykel Yarışması ve Sergisi’nin temelini oluşturdu. 1939’dan başlayarak her yıl düzenlenen bu yarışmalı sergi ile yeni sanatçı adaylarının kendini kanıtlamasına olanak veren bir ortam hazırlandı. Bu sergiler sayesinde birçok yeni sanatçı yapıtlarıyla varlığını duyurma olanağına kavuştu. Artık böyle bir anlayışın çok uzağındayız. Sanatın yaşamdan uzaklaştırıldığı, bir Cumhuriyet geleneği olan yıllık Devlet Resim ve Heykel sergilerinin yapılmasa da olur mantığıyla tavsatıldığı dönemler içindeyiz. Onun yerine, Arapİslam ritüellerinin parlatılıp sanat adına ortaya sürüldüğü günlerden geçiyor Türkiye. Döneminin toplumsal yaşamını yapıtlarıyla gündeme getiren, aydınlık sanatçı Namık İsmail’i, Tonguç ve diğer öncülerle birlikte anarken, onun toplumsal içerikli resimlerini de anımsamayalım istedim. Onlara bakarken, sanatın bugünlere ulaşmasında emeği geçenleri ve yapılan iyi şeyleri ayrı tutarak, bugün nelerle gündem doldurulmaya çalışıldığının bilinmesi iyi olur, değil mi? Atlas Sanat’tan yaz karması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Atlas Sanat Galerisi, yaz ayları boyunca Ankaralı sanatseverleri “Yaz Karması” isimli sergiyle buluşturuyor. Atilla Atar’dan Lütfü Günay’a, Tayfun Pirselimoğlu’ndan Zafer Gençaydın’a değin pek çok ressamın eserleri bu sergide. Sergi, 28 Eylül’e değin yurttaşların beğenisine sunulacak. Alanında başarılı sanatçıların yapıtlarından oluşan seçki, sinematik çağrışımlarla müziğin ve gençliğin heyecanını yansıtan fotoğraflardan, heykel sanatının en eski malzemesi demirle yoğrulmuş minimalist formlara, iç dünyanın temsili beden görünümlerinden lirik soyutlamalara, bitmiş, kaybedilmiş bir savaşta nereye gideceğini bilemeyen askerlerin hikâyesini anlatan resimlerden, yaşamdaki dengesiz güç ilişkisini sorgulayan pencere imlerine, doğanın çekici güzelliğini yansıtan yeryüzü resimleri ile birlikte sabır ve titizlikle biçimlenmiş meditasyon resimlerini içeriyor. Sergide şu sanatçıların eserleri yer alıyor: Asım İşler, Atilla Atar, Ayşe Bilir, Bahar Kocaman, Celal Binzet, Canan Atalay, Chung Yong İl, Coşkun Demirok, Yıldız Doyran, 4 kategoride, 12 ödül ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “15. Devlet Fotoğraf Yarışması” ödülleri, önceki gün akşam düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde düzenlenen törenin açılışında, Ankara Devlet Klasik Türk Müziği Korosu konser gerçekleştirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül, konser sonrasında yaptığı konuşmada, fotoğrafın kendine has tarzı ve sanatsal bir özelliği bulunduğunu belirterek, yarışmaya katılan sanatçıları kutladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdür Yardımcısı ve yarışmanın seçici kurul üyesi Hülya Muratlı da konuşmasında hayatın her anının fotoğraf sanatçılarınca kayıt altına alındığını belirterek, yarışmayla Türkiye’nin, Anadolu’nun güzelliklerinin dünya arşivine kazandırıldığını söyledi. Yarışma hakkında bilgi de veren Muratlı, 310 sanatçının 2 bin 468 eserinin yarışmaya katıldığını ifade ederek, 67 sanatçının 92 eserinin sergilenmeye değer bulunduğunu kaydetti. Muratlı, seçici kurul tarafından yapılan değerlendirmeler sonuncunda dört dalda üçer sanatçının “Başarı Ödülü”ne değer bulunduğunu vurguladı. Konuşmaların ardından Gül ve Muratlı, başarılı bulunan sanatçılara ödüllerini verdi. Yarışmada, ödül verilen kategoriler, ödüle değer bulunan sanatçılar ve eserleri ise şöyle: “Anadolu’da İnsan ve Yaşam kategorisinde: Kadir Ekici, ‘Mal Meydanı’ Kars/Musa Talaşlı, ‘Çoban’ Bitlis/Bekir İnce, ‘Pür Neşe’ Denizli. Anadolu’da Doğal Hayat kategorisinde: İlkay Çağatay Yılmaz, ‘İsimsiz’ Kızılcahamam/Erdal Yavuzak, ‘Işıklı’ Denizli/Fatih Özenbaş, ‘Akdeniz’ Antalya. Anadolu’da Tarihi Yapılar kategorisinde, Ahmet Fatih Sönmez, ‘İshakpaşa Sarayı’ Doğubeyazıt/Cem Özgül, ‘Laodikeia’ Denizli/Musa Talaşlı, ‘Hüsrevpaşa Cami’ Van. Deneysel Çalışmalar kategorisinde: Erol Mollaibrahimoğlu, ‘Sokaktan Felsefe 2’ Manisa/Leyla Emektar, ‘Zamanı Durdurmak’ Yalova/Nuri Çoban, ‘Gidenler Gelenler’ Kocaeli.” Ödül töreninin ardından yarışmaya katılan eserlerden 92’sinin bulunduğu sergi, Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi’nde açıldı. Yurttaşlar, sergiyi 20 Temmuz’a değin gezebilecek. Hayri Esmer, Lütfi Özden, Lütfü Günay, Mehmet Örs, Mustafa Salim Aktuğ, Mümtaz Demirkalp, Nazan Sönmez, Nil Köken, Serdar Pehlivan, Tansel Türkdoğan, Tayfun Pirselimoğlu, Uğurcan Akyüz, Veysel Günay, Zafer Gençaydın, Zeliha Akçaoğlu. Oktay Vural, ödül verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “9. Gölbaşı Uluslararası Göller, Andezit ve Sevgi Çiçeği Şenliği” kapsamında düzenlenen Mogan Safari Gölbaşı fotoğraf yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. AA Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Tek’in başkanlığında oluşturulan jürinin 294 fotoğraf arasından değerlendirmesi sonucunda 38 fotoğraf finalde yarıştı. Finalde 6 kişilik jürinin tümünün oyunu alan Prof. Dr. Taner Kıral’ın çektiği “Flamingolar Kalkarken” fotoğrafı birinci oldu. İkinciliği Fatih Küçük alırken, üçüncülüğü ise Kamil Öge elde etti. MHP Grup Başkanı ve Sözcüsü Oktay Vural, fotoğraf yarışmasında dereceye girenlere ödüllerini Sibel Can konseri öncesi törenle verdi. “Flamingolar Kalkarken” isimli fotoğrafı ile birinci olan Prof. Dr. Taner Kıral, 2 bin TL’lik çekini MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın elinden aldı. “Bahri ve Yavrusu” isimli eseri ile ikinci olan Fatih Küçük’e ise 1.500 liralık çekini Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı takdim etti. “İbibik” isimli eseri ile üçüncü olan Kamil Öge de 1.000 liralık çekini düzenlenen törende aldı. Ayrıca fotoğraf yarışmasında mansiyon alan yarışmacılara da 500’er liralık ödülleri verildi. : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın Yayımlayan ZAYİ NÜFUS cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Burcu Tuncay KUNDUZ NÜFUS cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Elvan BİÇER KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM Sahibi : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR 27 Haziran 2012 Çarşamba Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon Yazışma Adresi Telefon Eposta : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu, Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : [email protected] C M Y B C M Y B : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER