22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 MAYIS 2012 PERŞEMBE A4 ANKARA Yaşam Ankamall’de Motorkros keyfi alı akşamı gerçekleştirilen gösteri özel kuS rulan platformda gerçekleşti. Motokros, süperkros ve serbest stil motokrosçu Belçikalı Fotoğraflar: Engin Bural Akşam Yanaşacak Ya! O Bakımdan D ün akşamüzeri aklıma düştüydü epeycedir hem çılbırdan hem de patlıcan biber tavadan uzak kaldıydık. Zamanıdır dediydim kendi kendime. İnce ve fakat etkili bir yağmur vardı. Balkon kapısını açtım. Leylaklar ile çiçeğe durmak üzere olan iğdeden gelen esintiler mutfağı doldurdu. Ruhum şenlendi. Damakların şenlenmesine gelmişti sıra. Önce bir “tek rakı” hazırladım kendime. Akşam eve dönerken, bir adet taş fırın ekmeği aldıydım. Bir parça ucundan kopardım ekmeğin. Kopardığım parçanın kucağına da hafif tuzlu Ezine peyniri bıraktım. Birkaç damla da sızma zeytinyağı ve bir tutam kekik ilave ettim. Jimmy Verburgh’un önderliğindeki “FMX4Ever Takımı”ndan Belçikalı Gilles Dejong ve Yeni Zelandalı Nick Franklin, akrobatik hareketleriyle Ankaralı sporseverlere 1 saat boyunca keyifli anlar yaşattı. Gösteride en çok eğlenenler çocuklar oldu. Yer çekimine meydan okurcasına yapılan atlamalarda heyecan doruğa çıktı. Red Bull XFighters Jams Dünya Turu kapsamında Ankara’ya ilk kez gelen motokroscular 18 Mayıs’ta İzmir’i ve 20 Mayıs’ta Antalya’yı ziyaret edecek. Organizasyonun, dünya turu kapsamındaki İstanbul yarışı ise 16 Haziran’da Yedikule Zindanları’nda yapılacak. MERT TAŞÇILAR “Boğazlar Meselesi” serdarsahinkaya35@gmail.com SERDAR ŞAHİNKAYA Ekmek ve Ezine’nin sevdalı birlikteliği Gülümsedim aynaya bakarak ve dedim ki hâlâ ekmek ve peynirin sevdalı birlikteliği böyle keyif veriyorsa bu memleketten asla umut kesilmemeli. Sonra, Sonra bir orta boy bostan patlıcanını alacalı soyup, nevresim inceliğinde doğradım. Ve tuzlu, sirkeli suya yatırdım dilimleri. O arada iki yumurtayı da oda sühunetine kavuşsunlar diye dolaptan çıkardım. Bir adet kırmızı etli biber ve iki adet ince uzun kıl biberi çekirdekleri ve saplarından azade kılarak şeritler halinde doğradım. Patlıcan, biber tava ya da Carmen Sonra, Sonra, bir küçük tencereye su koydum. İçine de bir tatlı kaşığı elma sirkesi. Suyun kaynamasını beklerken patlıcan dilimleri ile biberlerin terlerini sildim. Tavadaki sızma zeytinyağı, “Usta ben oldum” dediğinde patlıcanları salladım önce. Patlıcanlar kızarırken, kocamanından iki domatesi rendeledim. Sonra, Sonra patlıcanlar kurumadan onları servis tabağına alıp, biberleri yerleştirdim tavaya. Bu arada su kaynamıştı. Yumurtaları kırıp, kaynayan sirkeli suya Madam Dalkılıç benzeri gönderdim birbiri ardından. Biberleri de patlıcanların üzerine dizip, tavadaki yağı bir miktar azaltıp, domates rendesini de boca ettim. Bu arada bir çanağa aldığım koyun yoğurduna bir büyük diş sarımsak eziği ile müdahil oldum. Yoğurt sersemledi, şaşkına döndü inanın ki. Süzgeç ile yumurtaları yoklarken, domates rendesi suyunu çekmeye başlamıştı. Servis tabağındaki patlıcan ve biberler kendilerini yetimhanede hissetmesinler deyu, domates rendesi ile bir nevi bayramlıklarını giydirmiş oldum. Yumurtanın şahı: Çılbır Sonra, Sonra, yumurtalar artık kıvama gelmişlerdi. Beyazlar, bütün delikanlılıkları ile çapkın sarının gıpraşmalarında ölçüyü kaçırmayacak tertibatı almış görünüyorlardı. Süzgeç ile azami ihtimamı göstererek yumurtaları birer birer beyaz ve desensiz bir kayık tabağa aldım. Küçük bir sos kabına bir tatlı kaşığı tereyağı koydum. O, ateş üzerinde karıncalanmaya başladıktan kısa bir süre sonra bir çay kaşığı isotu da ekledim. Birliktelikleri flamenko dansçılarının etek savurmalarına benziyordu. Ardından şaşkın haldeki sarımsaklı yoğurdu, yumurtaların üzerine gezdirip, isotlu tereyağını da ilave ettim ki amanin aman. Ekmekten küçük bir parça ile önce çılbırın, sarımsaklı yoğurt üzerinde isotlu tereyağının göllendiği nahiyeye bir küçük temasta bulundum ki genzim şenlendi lezzetten ve rayihadan. Ha bir de hani siz de bilirsiniz, o taş fırın ekmeğinin fırında odunla daha bir yakın düştüğü isli ve fakat gevrek kısımları olur. İşte o kısımdan büyük bir lokma ile çılbırın, çapkın sarısının göbüşüne bir dalış yaptım ki sormayın. Yok, böyle bir lezzet. Fena halde tavsiye ederim. Bir kızartmadan, bir çılbırdan küçük lokmalar ve rakıdan geniş yudumlarla tabağın dibini bulduk. Kolesterol böyle bir mutluluk veriyor insana. Sonra, açlık yatışmış, boğazlar meselesi hallolmuştu. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun… http://www.viva19may.com/index.php?lan g=tr Ağzımızın tadı bozulmasın. Sağlık ve dostlukla... FOTOĞRAFLAR: VOLKAN FURUNCU, EVRİM AYDIN (A.A) C M Y B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle