01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2012 CUMARTESİ A8 ANKARA Yaşam Ankara’da Amatör Şarapçılık Gelişiyor eçen hafta, Ankara’da, “Bağ ve Şarap Grubu” olarak kendilerini tanımlayan, çoğu akademisyen, avukat, doktor, üniversite öğretim görevlisi gibi farklı meslek gruplarından oluşan Ankaralı şarapseverlerle buluştum… Grubun moderatörlerinden, arkadaşım Bülent Yaltaöz’ün davetiyle katıldığım tadımda amatör üreticilerin şaraplarını tattık. Bu grubun özelliği; şarap sevgilerinin yanı sıra, evde amatör ölçekte şarap üretimi yapmaları ve ürettikleri şarapları birbirleriyle paylaşarak tatmaları ve yorumlamaları. Ürettikleri şarapları birlikte sırayla tattık, yorumladık ve oldukça keyifli bir akşam yaşadık. Bazı örnekler çok başarılıydı doğrusu. Biraz gayretle, G Tadım Notları Prof. Dr. Ertan ANLI http://tadimnotları.blogspot.com email [email protected] profesyonellere şapka çıkarttırabilirler. Kim bilir, belki de bazıları ileride profesyonel düzeye çıkarlar. Kayra Restoran Haftası Kayra grubu 1226 Nisan 2012 tarihleri arasında düzenledikleri “Restoran Haftası4” çerçevesinde Ankara’nın tanınmış balık restoranı “Trilye”de “yemek şarap uyumu” üzerine bir basın daveti verdi. Mey İçki Ceo’su Galip Yorgancıoğlu açılış konuşmasında grubun yapısını ve hedeflerini tanıttıktan sonra, şarap sektörünün Türkiye’deki son dönemdeki gelişimini vurgulayan kısa ve etkili bir konuşma yaptı. Sonrasında, basın mensuplarıyla “şarapyemek” uyumu üzerine sohbet ettik. Trilye’nin sahibi Süreyya Bey çok güzel bir mönü çıkarmış. Önce, “levrek marine”, “avokadolu karides”, “tarama”, “balık pastırması”, “közde patlıcanlı enginar” gibi “Trilye”nin başarılı soğuk başlangıçları ile “Terra Narince2011” ve “Terra de France Sauvignon Blanc2010”u denedik… Benim buradaki tercihim kuşkusuz “Sauvignon Blanc” oldu. Bence “Narince”yi daha çok sıcak yemeklere doğru itmeli. Ara sıcaklarda ise “Jumbo Karides ızgara” ve “Kalamar ızgara” ile “Kayra Vintage Chardonnay Sur Lie2010” ve “Terra Beyaz Kalecik Karası 2011” tadıldı. Amerikan tarzı, vanilya aromasının damakta güçlü algılandığı “Chardonnay Sur Lie” özellikle karides ızgarayı çok iyi yakalıyor. Ancak, bence gecenin en iyi uyumunu Yeni Zelanda’dan ithal edilen “Nobile Icon Pinot Noir2009” ile “kalkan ızgara” yakaladı… Kalkanı tavada sevmekle birlikte, ızgarasıyla Pinot Noir uyumundan da çok etkilendim. Zarif ve rahatsız etmeyen tanelere sahip Pinot Noir ile ızgara kalkan sanki birbirleri için yaratılmış. Ünlü içki devi “Diegao”nun bünyesinde yer alan “Mey İçki” sadece rakılarıyla değil, yerli ve ithal şaraplarıyla da iddialı geliyor. İstanbul’da Portekiz şarapları rüzgârı ortekiz şarapları denildiğinde kuşkusuz akla öncelikle “Porto” gelir. Aslında, yüksek alkol ve şeker içeren “Porto” bir Portekiz şarabından çok, bir İngiliz şarabıdır. Yemekten sonra alınacak iyi bir “Colheita Port” meraklısına büyük keyif verir. Ancak geçen hafta İstanbul Şarap Dostları Derneği olarak “Four SeasonsBeşiktaş”ta düzenlediğimiz tadımda Portekiz’in “Porto” dışındaki 8 farklı Portekiz kırmızı şarabını tattık. İçlerinde Quinta do Vale Meao 2006, Mouchao Colheitas Antigas 2000, Zambujeira 2000, Nieport Charme 2007 ve Prats&Symington Chryseia 2008 gibi 50100 euro fiyat aralığındaki üst düzey şaraplar vardı. Portekiz şarapları son yıllarda Avrupa şarap sektörü içinde giderek daha fazla önem kazanmaya başladı… Douro Nehri’nin etrafındaki görsel olarak da büyük keyif veren bağlardan gelen üzümlerin bir kısmı “Porto” üretimde kullanılsa da, diğer kısmı klasik Portekiz şaraplarının üretiminde kullanılır. Portekiz’in diğer Avrupa ülkelerinden en temel farkı ve bizimle uyan özelliği; şarap üretiminde çoğunlukla yerel üzümlerini kullanması. Portekiz’de Cabernet Sauvignon, Merlot gibi önemli Fransız çeşitleri şarap harmanlarında bulunsa da, yerel çeşitler; Tinta Cao, Tinta Roriz, Touriga Franca, Baga, Castelao gibi üzümlerden de şarap üretilir. Aynı bizim, Öküzgözü, Boğazkere, Kalecik Karamız gibi. Son yıllarda, “Wine Spectator”, “Wine Avocate” gibi önemli şarap dergilerinde iyi notlanan şaraplar, giderek Amerika, Londra ve Almanya pazarlarında önemli fiyatlardan değer buluyorlar. Doğrusu bizim de izlememiz gereken yol; yerel çeşitlerimizle yabancı çeşitleri birlikte kullanmak ve zengin bir mönü ile dünya pazarına açılmak. P C M Y B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle