Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8. YIL SAYI: 437 (Cumhuriyet’in ücretsiz ekidir.) 17 MART 2012 CUMARTESİ Ankara Valisi Alâaddin Yüksel başkentin havasının kirli olduğunu itiraf etti Kamyon kamyon kömür! ?Ankara Valisi Alâaddin Yüksel, başkentte hava kirliliği yaşandığını kabul ederek, kirliliğin nedenleri arasında “trafik yoğunluğu” ve “şehirlerarası yolların şehir merkezinden geçmesini” de sıraladı. Yüksel, Melih Gökçek yönetimindeki Anakent Belediyesi’nin 2011 yılında yardım amaçlı 80 bin ton kömür dağıttığını açıklarken, belediyenin bu kömür için 34 milyon 864 bin TL bütçe ayırdığına da işaret etti. MAHMUT LICALI MHP Ankara Milletvekili Mustafa Erdem’in başkentte yaşanan hava kirliliği sorunu hakkındaki soru önergesine İçişleri Bakanlığı aracılığıyla yanıt veren Ankara Valisi Yüksel, başkentte yaşanan kirliliğin nedenlerini sıralarken, Anakent Belediyesi’nin 2011 yılı içinde yardım amaçlı kaç ton kömür dağıttığını ve buna ayrılan bütçeyi de açıkladı. Yüksel’in açıkladığı verilere göre, 2011 yı lı içinde başkentin merkez ilçelerinde satışı yapılan ve dağıtılan toplam kömür miktarı 270 bin ton olarak belirlenirken, Anakent Belediyesi’nin yardım amacıyla dağıttığı kömürün miktarı ise 80 bin ton olarak hesaplandı. Buna göre başkentte 2011 yılında tüketilen kömürün yüzde 29,6’sını Anakent Belediyesi yardım olarak dağıttı. Anakent Belediyesi yardım amaçlı dağıttığı kömürlere 34 milyon 864 bin TL bütçe ayırdı. Başka bir deyişle Anakent Belediyesi’nin dağıttığı kömürün tonu 448,3 TL’ye mâl oldu. Kalitesiz yakıtlar havayı kirletiyor Ankara Valisi Alâaddin Yüksel, başkentte yaşanan hava kirliliğini kabul ederken, hava kirlili ğinin etmenlerini de bir bir sıraladı. Yüksel, Ankara’nın coğrafi yapısı nedeniyle iklim ve rüzgar durumuna göre hava kalitesinde yaşanan deği şiklerler nedeniyle özellikle kış aylarında hava kirliliğinin görüldüğünü belirtti. Yüksel, ısınma kaynaklı hava kirliliğinin temel sebeplerinin düşük kaliteli katı yakıtlarının iyileştirme işlemine tabi tutulmadan kullanılmasının hava kirliliğine neden olduğunu kaydetti. Ankara Valisi Yüksel, Ankara’da sanayi tesislerinin de hava kirliliğini olumsuz etkileyen faktörler arasında yer aldığını ifade etti. Yüksel, özellikle metal, gıda, kimya, ağaç işleri, madencilik, plastik ürünlerine ilişkin farklı sanayi kollarında küçük, orta ve büyük ölçekli sanayi tesislerinin havanın kirlenmesine neden olduğunu dile getirdi. Vali Yüksel; başkentte yaşanan trafik yoğunluğu, şehirlerarası yolların şehir merkezinden geçmesi ve düşük model araçların fazlalığının yaşanan hava kirliliğine katkı sağladığını kaydetti. ANKARA ARASI Ahmet TAN ahmettan@cumhuriyet.com.tr ahmettan111@gmail.com www.ahmettan.com Kansu Ödülü’nü Karabulut aldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) – “Başka Tufan” adlı kitabıyla “Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü”ne değer görülen Selami Karabulut ödülünü dün düzenlenen törenle aldı. Kansu’nun kızı Bahar Gökler’in akışını sunduğu törende, yazar Emin Özdemir’in Ceyhun Atuf Kansu’nun anısına yazdığı bir mektup okundu. Özdemir mektubunda, çağdışı yönelimlere karşın ülkede sağır bir sessizliğin varlığından söz ederek, “Neredeyse korku egemen bir topluma dönüştük. Tam bir suskunlar ülkesi! Üniversitelerimizden de çıt çıkmıyor. Ülkenin eğitim düzeni dinsel bir yörüngeye oturtulmak isteniyor. Ülkenin bu kanayan hali, eski bir öğretmen olarak derinlemesine yaralıyor beni” görüşüne yer verdi. Ceyhun Atuf Kansu’nun istasyon temalı şiirlerinin tiyatro sanatçıları Gaye Alacalı ve Tuncer Yığcı tarafından okunduğu törende, ödül kazanan şair Selami Karabulut şiir anlayışını dile getiren bir konuşma yaptı. Törende ayrıca, Aslıhan Özen, Yelda Atalık, Aydıner Taşkın, Yasemin Firidin ile Ada Karademir’den oluşan “Lirik Nefesler” grubu bir dinleti sundu. 1986 yılında konulan Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’nü, ilk olarak 1993 yılında Sivas’ta yitirdiğimiz Behçet Aysan, “Eylül” yapıtıyla kazanmıştı. Çeke Çeke.. Devlet elbet vatandaşın cebine esrar koymaz... Yollara 50 km hız limiti levhası koyar… Soyar. * Devlet elbet vatandaşın cebine esrar koymaz. Yollara mazgal deliği… Rögar kapağı da koymaz.. Kazaya yol açar. Aks kırılır, jant eğrilir. Bu kez tamircilere soydurur. * Devlet/belediye elbet vatandaşın cebine esrar koymaz. Kent yollarına hafriyat kamyonları... Betonyerler salar... Ortalığı toza çamura bular... Yolları tarlaya çevirir. * Devlet/Belediye elbet vatandaşın cebine esrar koymaz... Kaldırım kenarına 3040 kat bina ruhsatı verir. Değil 510 yıl… 10 ay sonrası bile hesaplamaz. Trafik tıkanır... Millet yeni küfür çeşitlerine yönelir. * Yolları kaldırımları geçtik bir kalem. Yolların altı ne âlem? Bilen yok! * Binalar yükseliyor... Mahalleler büyüyor... Ama... Kanalizasyonlar... Elektrik hatları Doğalgaz boruları genişlemiyor... TOKİ bir yandan... Vadi Projeleri öte yandan Minareleri ayak altında bırakan dev yapılar her yandan.. Dikilmeyecek bina yok Sen haber ver paradan! * Haftaya 21 Mart. Bahar resmen başlıyor. Arap Baharı’nı gençler SMS’lerle Twitterlarla başlattı. Başkentli gençler de Ankara Baharı’ndan söz ediyorlar. * 21 Mart Günü... Saat 21’i 21 geçe… Hep birlikte aynı anda... Tuvaletlerde... Sifon çekme eyleminden Söz ediyorlar. Amaç kanalizasyonları sınamak! Yollar trafiği çekemiyor. Kanalizasyonlar bakalım çekecek mi? Senarist Sefa Önal açılışta Türkan Şoray’a teşekkür plaketi verdi. Festivale‘Sinemanın Sultanı’yla açılış SELDA GÜNEYSU Tektipleşme! gece MEB Şura Salonu’nda gerçekleştirilen açılışına “sinemanın sultanı” unvanını taşıyan Türkan Şoray ve senaristyönetmen Sefa Önal da katıldı. Gecede sorularımızı yanıtlayan senarist ve yönetmen Sefa Önal, şöyle konuştu: “42 yıl sonra hiç eskimemiş, dikkat çeken, örnek olan, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin 6 doçentinin bile üzerinde kitap yazdığı bir film ‘Vesikalı Yârim.’ Bu Türkiye’de bir ilktir. Sinemanın senaryosu da ayrı bir kitap olarak basılıyor bugün. Gittiği her festivalde bize onur kazandırmış böylesine bir filmin senaryosunu yazmış olmaktan ötürü gurur duyuyorum. Bir de bu filmi unutulmaz hale getiren Türkan Hanım’dır. Film kesinlikle onundur. Onun dışında bir Sabiha karakteri düşünülemezdi. Şimdi pek çok filmimi dizi yapıyorlar. Ancak ‘Vesikalı Yârim’ bir kült olarak kalacak Türk sinema tarihinde. Bu filmin yenilenebileceğine inanmıyorum. Özellikle de Lütfi Akad’ın sinema dili, Halil ve Sabiha’yı iyice tanımış olması, davranışlarını bilmesi, bu şekilde çekilmesi, ikinci kez tekrarlanamaz. ‘Vesikalı Yârim’ bir ilktir ve ilk olarak da kalacaktır.” Önal, “Şu anda Türk sinemasının geldiği durumu nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna da “Yeni bir sinema var bugün ve kendini arıyor. Ancak kendini bulmuş değil. Ancak benim en sevindiğim taraf kendini araması, bıkmamaları, sevmeleri sinemayı. Gittikçe daha çok sayıda film yapılıyor. Yani 1980’li yıllarda 12 tane film yapılırken, şimdi 70, 80 film çekiliyor. Benim gibi 60 yılını sinemaya veren biri için bu çok sevindirici. Hiç durmadan film yapılsın” yanıtını verdi. Türkan Şoray da “‘Vesikalı Yârim’ beni çok duygulandıran bir film. Hatta hiç unutmuyorum, Sefa Bey, film henüz çekilmeden önce filmin senaryosunu okuyordu. Bir ara öyle duygulandım ki çıkıp dışarıda ağladım. Bu film bu nedenle de benim için özeldir. Festivalde tekrar bu filmi izlemiş olmak beni çok duygulandırdı. Mutluluk duyuyorum” dedi. Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı’nca düzenlenen “23. Ankara Film Festivali” başladı. Bu yılki konusu “tektipleşme” olarak belirlenen festivalde, “Belgesel Film Yarışması”, “Ulusal Kısa Film Yarışması” ve “Ulusal Uzun Film Yarışması” gerçekleştirilecek. Festivalde sorularımızı yanıtlayan sinema sanatçısı Türkan Şoray, açılışta gösterilen geçen yıl yaşamını yitiren Ömer Lütfi Akad’ın yönettiği “Vesikalı Yârim” filminin kendisini çok duygulandırdığını belirtti. “Ankara Uluslararası Film Festivali” ilk kez 1988 yılında, 13 Ekim 1999’da yitirdiğimiz gazetemiz yazarı Mahmut Tali Öngören, mizah ustası Aziz Nesin ve 12 sinemasever profesyonelin katkılarıyla, “Ankara Film Şenliği” adıyla gerçekleştirilmişti. Festival kapsamındaki filmler Kızılay Sineması ve Batı Sineması’nda gösterilecek. Festivalde ayrıca film gösterimlerinin yanı sıra çeşitli etkinlikler de gerçekleştirilecek. Festivalin önceki Türkiye’nin En İyi Genç Şarapları.. Gelenekselleştirdiğimiz, “III. Ulusal Genç Şarap Tadımı” İstanbul’un en gözde oteli “Four SeasonsBeşiktaş”ta, gerçekleştirildi. TADIMNOTLARI/ Ertan ANLI, A4’de C M Y B C M Y B