13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15 MART 2012 PERŞEMBE A2 ANKARA Kültür Sanat izlence Şefik KAHRAMANKAPTAN [email protected] Ankara DT’nin oyunları, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’ne özel olarak ücretsiz sahnelenecek... Sahnelerde 27 Mart coşkusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Devlet Tiyatrosu (DT) yapımı 7 oyun, 27 Mart’ta, “27 Mart Dünya Tiyatro Günü”ne özel olarak ücretsiz sahnelenecek. Ücretsiz izleyici ile buluşacak oyunlar arasında “Bir Ankara Polisiyesi: Behzat Ç.” adlı dizideki rolüyle adından söz ettiren Erdal Beşikçioğlu’nun rol aldığı “Bir Delinin Hatıra Defteri” adlı oyun da bulunuyor. DT Genel Müdürlüğü her yıl olduğu gibi bu yıl da “27 Mart Dünya Tiyatro Günü”nde, oyunlarını ücretsiz olarak sanatseverlerle buluşturma kararı aldı. Bu kapsamda DT’nin tüm bölgelerinde 27 değişik oyun ücretsiz sahnelenecek. Ankara DT yapımı 7 oyun da o gün izleyicilerin beğenisine sunulacak. Ankara DT’nin ücretsiz olarak sahneleyeceği oyunlar şöyle: 27 Mart’ta, Büyük Tiyatro’da Ali Berktay’ın yazdığı, Ayşe Emel Mesci’nin yönettiği “Kerbela”; Şinasi Sahnesi’nde John Logan’ın yazdığı, Eray Eserol’un çevirdiği, İskender Altın’ın yönettiği İstanbul DT yapımı “Kırmızı”; Küçük Tiyatro’da Moliere’nin yazdığı, Sema Kuray’ın çevirdiği, Philip Boulay’ın yönettiği “George Dandin”; Akün Sahnesi’nde Suat Derviş’in yazdığı, Gülriz Sururi’nin oyunlaştırıp yönettiği “Fosforlu Cevriye”; Altındağ Tiyatrosu’nda Hatice Meryem’in yazdığı, Funda Mete’nin ŞAiRin ÇIKInI Orhan TÜLEYL OĞLU [email protected] Mehmet Akif’i Mozart’la Anmak! u hafta CSO’ya gidenler ellerine program kitapçığını aldıklarında üzerinde, “Mehmet Akif Ersoy’u Anma Konseri” ibaresiyle karşılaşacaklar. İnternetteki yıllık programda bu not yok. Sonradan akla gelmiş olmalı, gazetedeki ilânda gördüm. Peki, CSO nasıl anıyor 12 Mart 1921’de Mehmet Akif’in şiirinin İstiklal Marşı olarak kabulünün yıldönümünü? Bulgar şef Valery Vatchev yönetiminde Mozart’tan üç, Rossini’den bir yapıt seslendirerek! Neyse ki iki “Türk” solist var! Berlin Opera Orkestrası’nın fagot grup şefi Selim Aykal (d.1968) Rossini’nin fagot konçertosunu, etkinliklerini Almanya’da sürdüren kemancı Eren Kuştan (d. 1985) ise Mozart’ın “Türk konçertosu” olarak bilinen, içinde Mehter müziğine öykünmeler bulunan la majör 5. Keman Konçertosu’nu seslendirecek. İkisi de, alanlarında iyi ve dinlemeye değer solistler. Peki İstiklal Marşı’nın kabülünü ve şairini anma konserine nasıl bir program yapılabilirdi? İstiklal Marşı, Kurtuluş Savaşı sırasında TBMM’de kabul edildiğine göre, en azından Muammer Sun’un çok sevilen “Kurtuluş” ve “Cumhuriyet” film müziklerinden bölümler konulabilirdi... Acaba “özbiçim ilişkisinin önemi”ni ne zaman kavrayabileceğiz? Bu arada CSO’da yıllık yönetim kurulu seçimi de yapıldı. Dünya Kadınlar Günü’nden bir gün önceki seçimde 10 aday yarıştı, mevcut yönetim Jülide Yalçın’ın yerine Ahmet Yaldız’ı alarak listesini yaptı. Gençlerden Cem Sevgi, İbrahim Aydoğdu ve Utku Ünal üçlü, Jülide Yalçın ve Aydın Özkök kişisel aday oldular. Yönetim Kurulu; Tahsin Arslan, Mustafa Kofalı, İbrahim Aydoğdu, Ahmet Yaldız ve Bekir Çamcı’dan oluştu. Cem Sevgi, Utku Ünal ve Tuğba Tamer yedek üye oldular. Böylece bu dönem CSO yönetim kurulunda kadın üye yok! B “Yaşamın Anlamı Kendisidir” iirimizin büyük ustası Ceyhun Atuf KanŞ su Atatürk Devrimcisi bir ozan olarak bilindi, sevildi ve sayıldı. Cumhuriyet, demokrasi, bağımsızlık, yurt ve halk bilinci onun dünya görüşünü tamamlayan öğelerdi. Düzyazılarında, şiirlerinde büyük bir coşkuyla devrim ateşini canlı tuttu. Yazının, dilin gücüne inanıyordu. Bunların yerine bir başka şey geçemezdi. Çünkü yazın ortak bir duyarlığa, duyarlılık da bilince dönüştü mü, insanı değiştirebilirdi. İnsanoğlu susmayacağına göre, yazın da insan sesinin yazılı yansıması olacaktı. O’na göre halkı karanlıkta yoksul bırakılmış bir ülkenin çağdaş demokrasiyi yaşaması olanaksızdı. Ozan olarak görevini şöyle anlatıyordu: “Halkımın yurt sevgisini, yurdu için ödediği kanların destanını söylemek. Bir de yurdumu yaşanılacak bir toprak haline getirmek için ozanca bir işe girişmek, yaşamayı, yaşama sevincini övmek, yaşamayı ezen, bir yük haline getiren bütün koşullara karşı ozanca savaşa girmek…” Ceyhun Atuf Kansu, her zaman geleceğe umutla baktı, halkının derdini dert edindi. Bir halk aydını, ozan yüreği ile seslendi; ulusal bağımsızlığı insanlığın mutluluğu için bir başlangıç saydı. İnsan ve doğa sevgisini “Kardeş Sofrası”na taşıdı. … Göller uyuyor… mavi düşler gibi uyuyor, Kırlara bak; çiçekler, çocuklar, kuşlar, kızlar, Bütün duygular renkli bir tüy olmuş uçuyor, Aydınlık bir neşede gül kadar taze yüzler. Sen bütün sevinçlerinin kaynağısın, ey insan! Tabiata güzellik örer senin düşüncen. Mavi gök örtüsüne işlenen sonsuz zaman, Yaşamak… bir dağ boyu yaşamak, her endişen. Bu bahar şenliğinde gel, kucaklaşalım, gel, Bizi öpsün her duygu, öpelim her duyguyu. Gökkuşağı altından geçelim, koşalım, gel, Şu kardeş sofrasına varalım öyle uyu! Bağımsızlık ve yurtseverlik öğretmeni Ceyhun Atuf Kansu, şair ve denemeci bir sanatçı ve halkçı bir hekim olmasının yanı sıra bir bilge insandı. Oktay Akbal’ın “Yaşamda bir anlam var mı? Buldun mu?” sorusuna şu yanıtı veriyordu: “Yaşamın anlamı kendisidir, var olmamızdır. Özdeklerden, kimyadan, amino asitlerden bir bileşimle, bir değişimle yaşam doğuyor. Yaşamın anlamı bu var olmayı sürdürmek, yeni varlıklar yaratmak. Yaşamın anlamı var olmanın koşullarını içeriyor böylece: Savaşım ve sevgi. Savaşımdan şunu anlıyorum: Var olmayı sürdürmek için kendi gücümüzle kuşanmamız, yeni koşullara uymamız, yenilenmemiz. Doğaya, topluma ve bireylere karşı kişiliğimizin korunması.” Yarın, Ceyhun Atuf Kansu’yu, Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü töreninde, 34. ölüm yıldönümünde sevgiyle anacağız. Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirilecek törende, “Başka Tufan” adlı kitabıyla ödüle değer görülen, Selami Karabulut’a da ödülü sunulacak. Ceyhun Atuf Kansu kitaplarıyla yaşıyor; O’ndan kalan ışık yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. derleyip yönettiği “Sinek Kadar Kocam Olsun, Başımda Bulunsun”; Stüdyo Sahne’de Nikolay Vasiliyeviç Gogol’un yazdığı, Sylvie Luneau ve Roger Coggio’nun uyarladığı, Coşkun Tunçtan’ın çevirdiği, Cem Emüler’in proje tasarımını ve yönetmenliğini yaptığı “Bir Delinin Hatıra Defteri”; Oda Tiyatrosu’nda Şa hin Ergel’in yazdığı, Murat Çıdamlı’nın yönettiği “Yosunlar”; Çayyolu Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde Aristophanes’in yazdığı, Yücel Erten’in oyunlaştırıp, yönetiği “Barış” adlı oyunlar izleyici ile buluşacak. Sanatseverler, ücretsiz biletlerini DT gişelerinden ya da ilgili müdürlüklerden temin edebilecek. Sergide, Turan Erol’dan Habip Aydoğdu’ya; Bünyamin Balamir’den Kayıhan Keskinok’a dek pek çok ressamın eseri yer alıyor... Eren ‘Sivas 93’ü resmetti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği’nce (BRHD) derneğin kuruluşunun 42. yılı nedeniyle “42. Yıl Büyük Sergisi” Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde açıldı. Sergide en büyük ilgiyi ise ressam Tayyar Eren’in Sivas’ta, Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli’nin yobazlar tarafından kuşatılıp yakılması sonucu yaşamını yitiren 33 aydın anısına yaptığı “Sivas 93” adlı tablo görüyor. Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde önceki gün açılan sergide, BRHD üyesi 146 ressam, heykeltraş ve seramik sanatçısının 700’ün üzerinde eseri yer alıyor. Bu ressamlar arasında özellikle Ankaralıların yakından tanıdığı isimler de var. Bünyamin Balamir, Kayıhan Keskinok, Habip Aydoğdu, Turan Erol, Sezai Kara, Gülay Yüksel, Monad Balkan, aynı zamanda Ankara ekimizin yazarı olan ressam Celal Binzet, Gültekin Serbest, Yalçın Gökçebağ, Lütfü Günay, Adil Ocak, Himmet Gümrah, Hasan Pekmezci, Hamiye Çolakoğlu gibi... BRHD Başkanı Ömer Aydın, serginin hem katılım açısından hem de eserler açısından şimdiye dek açılan sergilerin en büyüğü olduğunu belirtiyor. Sergideki tüm eserler sanatseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Ancak biri diğerlerinden farklı. Sergiye katılanların en fazla dikkatini çeken resim, ressam Tayyar Eren’e ait. Eren’in, Sivas’ta, Pir Sultan Abdal Derneği Şenlikleri sırasında Madımak Oteli’nin yobazlar tarafından kuşatılıp yakılması sonucu yaşamını yitiren 33 aydın anısına yaptığı “Sivas 93” adlı tablosu, özellikle Sivas davasının zamanaşımına uğradığı 13 Mart günü yurttaşların ilgisini çekti. 3 metre boyundaki resim, Sivas’ta yaşamını yitiren canları temsil ediyor. Kırmızı ve sarı renklerinin hâkim olduğu tabloda, 33 aydın alevler arasında resmediliyor. 33 aydının ardında da büyük bir insan silueti beliriyor. Sivas davasının zamanaşımına uğraması nedeniyle tablonun önünde de küçük mumlar yakılı. Ressam Tayyar Eren tarafından yakılan bu mumlar, bir anlamda davanın zamanaşımına uğramasını protesto eder nitelikte. Ressam Eren de “katliamda yaşamını yitiren canları resmin, sanatın gücüyle anmak istediğini, o nedenle özellikle bu sergide böyle bir tabloya yer verdiğini” dile getiriyor. Sergi, 31 Mart’a değin görülebilecek. SATILIK KONUT SAHİBİNDEN Maltepe’de 3+1 5.katta yapılı daire 210.000 TL 0532 238 01 39 İŞ ARAYANLAR GÖRMEYEN iş arıyor. Oyuncak, Mutfak, Tekstil ve diğer ürünler işime yarayabilir. 0.543.614 23 90 KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR 15 Mart 2012 Perşembe Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon Yazışma Adresi Telefon Eposta : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : [email protected] : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın Yayımlayan C M Y B C M Y B : Murat KIŞLALI : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Ceyhun Atuf Kansu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle