01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA A2 NEREDE NE VAR? ANKARA Konservatuvarınilkyıllarınıntanığı91yaşındakiProf.Dr.NimetKaratekin,1934yılındanbuyanamüzikleiçiçeyaşıyor CUMHURİYET 10 MART 2012 CUMARTESİ Kültür Sanat SERGİ Mart’a dek Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi’nde. (310 20 94) I Münevver Bıçakçı seramik 18 Mart’a dek Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde. (442 30 50) I Tarihe Damgasını Vuran Lider/Rauf Denktaş fotoğraf 19 Mart’a dek Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Ankara Şubesi’nde. (427 15 22) I Düriye Kozlu/Gündönümleri resim 23 Mart’a dek Ziraat Bankası Mithatpaşa Sanat Galerisi’nde. (417 84 58) I Koleksiyon’dan/DesenKarışık TeknikÖzgün Basım resim 24 Mart’a dek Galeri Polart’ta. (439 14 80) I Daver Darende resim 28 Mart’a dek Medya Sanat Galerisi’nde. (428 39 55) Manoucher Kouchak Pour/Çeşmi Hüner resim 30 Mart’a dek IC Sanat Galerisi’nde. (417 82 64) I Femin&Art Kadın Sanatçılar Derneği resim 12 ‘Süper çocuklar’ın hocası, Cumhuriyet kızı SELDA GÜNEYSU Ve Perde... [email protected] Eren AYSAN Bir Garip Orhan Veli... “umut dediğimiz şey umutsuzlar adına bir beklentidir aslında” sözü bile yeterince ağırlık koyamıyor hayatımıza. Her birimiz yakın geçmiş üzerinden ilerleyen zihinsel bir tasarım kuruyoruz. Çünkü yakın geçmiş her zaman felaketlerden arta kalmış bir yapı olarak görünür bizlere… Hatta bu büyük yıkıntının arasında dolaşırken akıldan da uzaklaşırız. Oysa her dönemin kendi içinde karmaşası vardır. Orhan Veli de umutsuzluk duygusunu isyanıyla betimlediği şiirlerinde “kimimiz nutuk söyledik / kimimiz öldük” diyerek çarpıcı bir sese ulaşır. Murathan Mungan’ın şairden derlediği “Bir Garip Orhan Veli”, ilk oynandığı zaman şiirle birlikte şair Orhan Veli’yi de ön plana çıkarmıştı. Mungan tarafından yapılan öyle bütünlüklü bir derlemeydi ki, metne şairin şiiri dışında hiçbir şey katmayarak, ilk defa hayata özel bir bakış sunuyordu. Buradan da şiir ne kadar şairin hayatına dahildir, tartışması başlıyordu. Mungan, bir başka şairin, şiirinden hayatını derleme çabasıyla yalnızca “ustaya saygı” anlayışının izinden gitmiyor, modern tiyatronun şiirle kurduğu özel ilişkiyi de sahneye taşıyordu. Kuşkusuz Orhan Veli okurun fazlasıyla içselleştirdiği, benimsediği bir şair... Bu nedenle şiirin söylenişinde tehlike barındırıyor. “Bir Garip Orhan Veli”yi oynayacak oyuncu yalnız oyunculuk yorumunu değil oyunculuk gücünü de iyi tartımlamalı… Tabii herkesin hafızasına kazınan Müşfik Kenter’in Bir Garip Orhan Veli’deki oyunculuğu da çıtayı yükselten bir başka unsur. İster istemez seyirci ilk önce şiirlerde onun sesini duyuyor. Ankara Meydan Sahne’de deneyimli oyuncu Tolga Çiftçi bir süredir “Bir Garip Orhan Veli”yi seyircisiyle buluşturuyor. Sahnedeki tartımıyla, oyunculuktan ziyade şiiri ön plana çıkaran duruşuyla, seyirciyle kurduğu ilişkiyle son derece başarılı bir performansa imza atıyor. Yalın bir dekorla, tek bir ağaç ve sokak lambasıyla, abartılı olmayan ışık planıyla çok güzel fotoğraflar çıkıyor ortaya. Açıkçası tek kişilik oyunların oyunculuk açısından tehlikesi yüksektir. Sahnenin er meydanı olduğu bir yerde, kişinin oyunculuğundaki açmazlar hemencecik ortaya çıkar. Oysa Çiftçi kusursuz bir biçimde karşımızda duruyor. Ankara Meydan Sahne, özel tiyatroların tiyatro salonu sıkıntısı çektiği bir ortamda yeni kurulan bir tiyatro… Ve son derece başarılı bir sahne düzeni var. Tiyatroya meraklı seyircinin ilgisini bekliyor. Ve yine şiirin ışığı, bu umutsuzlukla dolu günlerimizde bize yeni bir umut kapısı oluyor. Orhan Veli TİYATRO Altındağ Tiyatrosu’nda “Kafes Arkasında”,Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde “Kerbela”, Küçük Tiyatro’da “Açık Aile”, İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi’nde “Orkestra”, Şinasi Sahnesi’nde “Elma Hırsızları” adlı oyunlar bugün saat 15.00 ve 20.00’de sahnelenecek. Oda Tiyatrosu’ndaki “Kontrabas” adlı oyun da saat 18.30’da izlenebilecek. (310 19 45) IAnkara Sanat Tiyatrosu’nda, “Zübük” adlı oyun saat 20.00’de sahnelecek. (417 76 76) Ertan Gösteri Merkezi’nde, “İş Adamı” adlı oyun bugün saat 20.00’de. (212 32 31) I Ankara Devlet Tiyatrosu’nda, Akün Sahnesi’nde “Barış”, OPERA I Opera Sahnesi’nde, “Zorba” adlı bale bugün saat 20.00’de. Musiki Muallim Mektebi yani bugünkü adıyla Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı denildiğinde ilk akla gelen isimlerden bir tanesi Prof. Nimet Karatekin, bugün 91 yaşında ve konservatuvarın kuruluşunun tanığı. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Prof. Rengim Gökmen, orkestra şefleri İbrahim Yazıcı ve Naci Özgüç, dolaylı olarak da dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say gibi pek çok ünlü müzisyenin piyano öğretmeni. Öğrencilerinin deyimiyle “hocaların hocası” olan Karatekin, aynı zamanda müzisyen ve oyuncu Zuhal Olcay’ın da teyzesi. Karatekin ile onun müzik yaşamı hakkında konuşmak üzere Bahçelievler’deki evine konuk olduk. Kapıyı, öğrencileri açtı. İçeriye adımımızı atar atmaz da öğrencileriyle birlikte piyanonun başına geçti, fotomuhabiri arkadaşım Necati Savaş ve benim için Yüce Önder Atatürk’ün çok sevdiği “Zeybek”i seslendirdi. Sonra dudaklarından şu sözcükler döküldü: “Ah çocuklar, bir bilseydiniz, Atatürk ne muhteşem adamdı. Çoksesli müziğe o kadar çok değer veriyordu ki, zamanın en değerli sanatçıları Musiki Muallim Mektebi’nde eğitimciydiler. Kimlerin kimlerin öğrencisi oldum. Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Hidalgo, Mithat Fenmen, Ferhunde Erkin, saymakla bitmez.” mut ile umutsuzluk sarkacında gezindiğimiz günU leri yaşıyoruz. Birçoğunuz gibi bende de “umutsuzluk” tarafı ağır basıyor. Hatta Benjamin Usta’nın Prof. Dr. Nimet Karatekin (324 68 01) 1934’ten bu yana müzik... Karatekin, müziğe olan tutkusunu da şöyle anlattı: “Ben aslında İstanbulluyum. İlk okulu Darıca’da bitirdim. O vakitler, çok küçük bir kasabaydı orası. Ayrıca bir ortaokulu da yoktu. Annem çok istedi okumamı. Babaannem de Musiki Muallim Mektebi’ne gitmeme aracı oldu. O zamanlarda amcam, Burhan Tepedoğanlı, Muzikai Hümayun’da, yani bugünkü adıyla Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda (CSO), korno çalıyordu. Bir gün, ‘Nimet Ankara’ya gelsin, müziğe de hevesi var. Burada dinleyelim onu’ dedi. 1934’te de kalktım, Ankara’ya geldim. Üç ayrı sınava tabi tutuldum ve başardım. 4. sınıftayken, 1938’de, konservatuvar kuruldu. Biz oraya geçtik. Orada da 2 yıl okudum. Okulu bitirdikten sonra Biga’ya tayinim çıktı lakin gitmedim. Çünkü hocalarım beni çok başarılı buluyorlardı, okulda kalmama aracı oldular.” Karatekin, hocalarının kendisini yurtdışına göndermek istediklerinden de söz etti. Ancak evlendiği için bu teklifi zamanında reddetmiş. Şimdi çok pişman. Pişmanlığını, “Ah Avrupa, içimde derin bir yara. Eğer yurtdışına gitseydim, bugün eminim şimdi olduğum yerden daha iyi yerlere gelirdim. Fakat evlenmeyi tercih ettim. Okulda tanışmıştım eşimle, aşık oldum, evlendim” sözleriyle dile getirdi. Ankara Kent Kitaplığı KONSER B I Jolly Joker Ankara’da, Pinhani’nin vereceği konser saat pop/rock konseri bugün saat 20.00’de. (418 95 06) I BSO Konser Salonu’nda, Bilkent Senfoni Orkestrası’nın şef Anu Tali yönetiminde vereceği, Ferhan ve Ferzan Önder Piyano İkilisi’nin solist olarak yer alacağı konser bugün saat 20.00’de. (290 17 75) I If Performance Hall’de, Hacettepe Musichall’in vereceği 22.00’de. (424 11 11) SÖYLEŞİ I Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde, Muzaffer İlhan Erdost, Vahap Erdoğdu, Nurten Çağlar Yakış, Perihan Akçam, Mehdi Bektaş ve Tuncay Çelen’in konuşmacı olarak yer alacağı “12 Mart Kontragerilla Diktatörlüğü” başlıklı söyleşi bugün 14.0018.00 saatleri arasında. (442 30 50) I BCP Genel Merkezi’nde, Yazar Ayten Aygen’in vereceği “Dünya Kadınlar Gününde...” başlıklı söyleşi bugün saat 14.00’te. (442 59 45) ir ülkenin tarihine ve yaşamına çeşitli özellikleri ile damgalarını vuran başkentler ve kentler hakkında dünyanın her yerinde çok miktarda yayın yapılır. Ülkemizde de başkent Ankara ile başta İstanbul olmak üzere Selçuklu ve Osmanlı başkentleri Konya, Bursa, Edirne kentleri ve Ege’nin kültür ve ekonomi merkezi İzmir hakkında çok miktarda ve zengin içerikte yayınlar yapılıyor. Bu yayınlar aynı zamanda ülkemizin kültür ve sanat varlığının, sosyal yaşamımızın, siyasal tarihimizin ve ekonomimizin temel başvuru kaynakları ve el kitaplarıdır. İstanbul, tarihi ve doğal güzellikleri, kültür varlığı ve beş asra yakın bir süre ile imparatorluk başkentliği yapmış bir kent olması nedeniyle hakkında yayınlanan kitaplar yönünden de rakipsiz bir kenttir. Turing kulübünün unutulmaz yöneticisi Çelik Gülersoy tarafından kurulan İstanbul Kitaplığı, kent kitaplıkları için en seçkin örnektir. Çelik Gülersoy Vakfı tarafından varlığı sürdürülen bu kitaplıkta bugün İstanbul hakkında yazılmış on bin cilt kitap bulunuyor. Kitapların bir bölümü yabancı dille yazılmış olan kitaplardır. Ankara’mızda da İstanbul Kitaplığı benzeri bir kent kitaplığı kurulmalıdır. Ankara hakkında yazılmış kitapların çok zengin bir listesi var. Diğer kent kitapları yanında Ankara ile ilgili yayınların ayrı bir özelliği var. Ankara Kitapları, Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı ile Cumhuriyet ve devrimlerle iç içedirler ve Türkiye’nin son doksan yıllık siyasal yaşamını sergileyen bir tarih şerididirler. Ankara kitapları ile ilgili olarak özel kişiler ve bazı vakıflarca yapılmış derlemelerden oluşan çok zengin koleksiyon ve kitaplıkların varlığını biliyoruz. Bu konuda özellikle iki kitaplığın varlığını burada belirtmek gerekir. VEKAM (Vehbi Koç ve Ankara Araştırmaları Merkezi) Kitaplığı, Ankara ile ilgili kitap, belge ve etnografik malzeme olarak zengin bir koleksiyona sahip. VEKAM Kitaplığı’nda, önemli bir bölümü doğrudan doğruya Ankara ile ilgili olan sekiz bin cilt kitap var. Ankara Enstitüsü Vakfı Kitaplığı Ankara ve Ankara ile ilgili bin dört yüz civarında kitaba sahip. Vakfın kitaplığı bir protokol ile ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde bulunduruluyor ve orada araştırıcılara hizmet sunuyor. Ankara ile ilgili kitap ve yayınları bulunduracak Ankara Kent Kitaplığı kurulduğunda; burası yalnız bir kitaplık hizmeti görmeyecek. Aynı zamanda burası Ankara ile ilgili her çeşit derleme ve bibliyografya çalışmalarının da yapılacağı bir merkez olacaktır. Ayrıca kitaplıkta, Ankara ile ilgili sesli ve görüntülü kaynaklar da en son tekniklerle araştırmacılara sunulacaktır. 10 Mart 2012 Cumartesi : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR Telefon Eposta C M Y B C M Y B Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Murat KIŞLALI : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : [email protected] Tolga Çiftçi GÖRÜŞ ‘19 Mayıs’ta ilk şortu biz giydik’ Karatekin, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na ilişkin anılarını da, “Atatürk’ü bire bir göremedim çocuklar. Görmeyi çok istedim tabii ki. Ancak O’nun kurduğu Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşadım. Örneğin, 1930’lu yıllardaki 19 Mayıs törenlerinde ilk şortu biz konservatuvar öğrencileri giydi biliyor musunuz? Ah ne güzel günlerdi onlar” sözleriyle anlattı. Güven DİNÇER Fotoğraf: Necati Savaş : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın Yayımlayan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle