01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT 2012 SALI A4 ANKARA Yaşam Spor Yeni nesil modern fotoğraf sanatının önde gelen isimlerinden Metehan Özcan’ın Ankarası Kaybolmaya yüz tutmuş Ankara odern sanat konusunda, sadece Ankara’nın değil, Türkiye’nin önde gelen galerilerinden Galeri Nev’in yöneticisahibesi Deniz Artun, Metehan Özcan’ı “genç fotoğrafçılar arasında en ümit vaadedenlerden birisi” olarak değerlendiriyor: “Mimar olmaktan kaynaklanan bir hakimiyeti var mekâna. Fotoğraflarında bunu çok iyi değerlendiriyor. Ona dair en fark yaratan özellik bu herhalde. Bu nedenle de Amerikan Hastanesi’nde açtığı sergi çok başarılıydı...” Metehan Özcan 1975’te İstanbul’da doğdu. 19931995 yıllarında St. Louis Devlet Üniversitesi mimarlık önlisans eğitimini tamamladı. 2000 yılında Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde (2000) ve Amerikan Hastanesi Galerisi Operation Room’da (2010) kişisel sergiler açtı. 2009 yılında Slag Gallery New York’da ve 2010 yılında Alanistanbul’da karma sergilerde yer aldı. Özcan’ın işlerinin yayınlandığı mecralar Le Monde Diplomatique Türkiye Edisyonu, ICON, XXI, Cornucopia dergileri, Yapı Kredi ve Can Yayınları. Halen Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Yüksek Lisans programında tez projesi üzerine çalışıyor ve Akademi Baraka’da tasarım eğitimi veriyor. Özcan’ın eserleri 4 bin TL’ye kadar alıcı buluyor. M ‘Ankara’dan büyü üretmek’ Özcan’ın Cumhuriyet Ankara için derlediği “Kaybolmaya yüz tutmuş Ankara” fotoğraf seçkisini, doktormimar Özgür Özakın şöyle değerlendiriyor: “Ankara fotoğrafları bir bellek projesinden çok, kentin gözden kaçan bazı noktalarını keşfetmeye adanmış gibi görünüyor. Hergün yanından geçip de farketmediğimiz kentsel değerleri öne çıkarmak, kenti hiç okumadığımız biçimlerde okumak, kentlilik bi lincini yükseltmek adına önemli bir pratik. Bu fotoğraflarda yitip kaybolmaya yüz tutmuş binalar da var, anıtlar da, ‘yeni’ye adanmış bir örnek kentin tortuları olarak nitelendirilebilecek imgeler de. Özcan’ın çalışmaları kimsenin büyülü bir kent olarak anmayacağı bu kentten, farklı bakışlarla büyü üretmenin mümkün olabileceğini kanıtlıyor.” ‘Kaybedilecek değerlerin arşivi’ Şu anda Başkent Üniversitesi’nin yürüttüğü “Ankara’da 19301980 Yılları Arası Sivil Mimari Kültür Mirası Projesi”nde görev üstlenen Metehan Özcan, Ankara’ya olan ilgisini ise şöyle anlatıyor: “Ankara’yı dönem dönem fotoğraflıyo rum. Özellikle Cumhuriyet dönemi yapılarını. Ankara’nın dönüşümü beni ilgilendiriyor. Bu yapıların yıkılacağını düşünüyorum. Toplum ve şehircilik bu yönde gitmediği için kaybedilecek değerlerin kaydını, bir nevi arşivini tutmaya çalışıyorum.” Sanatçının “Editions” sergisi yakında İstanbul’da Elipsis Galeri’de açılacak. Ankaragücü’nde istifalar başladı. Eski başkan Haluk Ilıcan istifa etti: Haberanaliz: Şampiyonluk sözüyle ele geçirdiği Ankaragücü’nü 90 milyonTL borçlandırdı, tesislerden kovdu ve küme düşürdü ‘Hedeflerden şaşmayacağımızı deklare etmiştim’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) halkına ve Ankaragücü takımına Ankaragücü Kulübü’nün 22 gün gerçekten sahip çıkacak insanlara önce yapılan olağan genel kuru açmaktı. Ancak geldiğimiz noktalunda başkan seçilen, ardından da, bu çalışmaların belirttiğim süyönetim kurulu üyesi olmayı tercih reçte yapılmasının mümkün olmadığını üzülerek göreden Haluk Ilıcan, görmüş bulunmaktayım” dievinden istifa etti. Genel kurula başkan ye konuştu. adayı olarak giren, ancak Yönetim kurulunda alyaşanan süreç sonrasında dıkları ve kamuoyuna yönetimde üye olarak gödeklare ettikleri kongre rev yapan Haluk Ilıcan, Ankararının hemen yapılkaragücü camiasına kısa masının mümkün olmabir süreliğine de olsa girdidığı gördüğünü vurgulağini ifade ederek, “Bu süyan Ilıcan, şunları kayreç içinde ne olursa olsun detti: Haluk Ilıcan koyduğumuz hedeflerden “Kongre tarihine kadar şaşmayacağımızı açıkça tüm ca olan süreçte yapılacak olan çalışmiaya deklare etmiştim. Fakat ge malarımızı Ankaragücü camiası ile linen noktada, yıllarını Ankaragü paylaşacağız. Ben, iş hayatım da cü’ne vermiş olan büyüklerimizin dahil olmak üzere, hukuksuzluyapılacak olan işlerde destek olmak ğun ve entrikaların içinde asla oladına fikirlerinin, bu camianın kur madım ve olmayacağım da. Yötulması için yeterli olmadığını çok netim kurulunda göreve devam üzülerek görmüş bulunmaktayım” edecek olan arkadaşlarımın bilgidedi. Ilıcan, “Yönetim kuruluna miz dahilinde, yapacakları çalışseçilen arkadaşlarımın hedefi, ya maların tamamen hukuksal yapıya pılan usulsüzlükleri engellemek ve ulaşmasının ardından, gerekli zeAnkaragücü’nün kapılarını gerçek minler oluşturularak tüzük konsahipleri olan taraftarlara, Ankara gresi gerçekleştirilecektir.” Gökçek’in istediği oldu SEVİL ARINAN C M Y B C M Y B Süper lige çıktığı 1980 sezonundan bu yana defalarca düşme tehlikesi yaşayan ve özellikle başkentlilerin “Ankaragücü küme düşmez, düşürmezler” dediği 102 yıllık çınar, koltuk kavgalarının kurbanı olup, ligin bitimine 6 hafta kala Bank Asya 1. Lig’e düştü. Takımın bu duruma gelmesinde sorumlu olarak başta eski Başkan Cemal Aydın’dan bile önce Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek ve takımın başına getirdiği oğlu Ahmet Gökçek geliyor. Melih Gökçek, oğlu Ahmet Gökçek’i Ankaraspor’a futbol şube sorumlusu yaptığı dönemde, Ankaragücü’nü ele geçirmenin yollarını aramaya başlamıştı. O dönem başkanlık koltuğunda oturan Cemal Aydın, Ankaragücü’nü Gökçek’lere vermemekte kararlıydı. Böyle olunca da Gökçek’ler, taraftarın kalbini fethetmek çalıştı. “Dünyada şampiyon takım çıkartmayan tek Başkent Ankara. Artık buna nokta koymalıyız” açıklamalarıyla taraftarı mevcut yönetime karşı kışkırttı. Ahmet Gökçek Gökçek Aydın pazarlığı Gökçek, Ankaragücü’nü alma girişimleri kapsamında ilk olarak eski başkanlardan Cemal Aydın ve Cengiz Topel Yıldırım ile gizli toplantılar yaptı. Hemen ertesinde yani 30 Ağustos 2009’da gerçekleştirilen genel kurulda, oğul Gökçek adaylığını açıklayıp, yeni başkan seçildi. Genel kurula katılan 205 delegeden 172’si Gökçek’e destek verdi. Ankaragücü hemen kaliteli Saray Tesisleri’ne geçti. Avrupa’da tanınan futbolcular kadroya alındı. Taraftar liderlerine de olanaklar sunuldu. Kulüp için özellikle belediyenin olanakları seferber edildi. Eski başkanlardan Cengiz Topel Yıldırım’ın yönetimindekiler, Ahmet Gökçek’in başkan seçildiği genel kurulda usulsüzlük yapıldığını ileri sürerek hukuki süreci başlattı. Gökçek’in başkan seçilmesinden bu yana devam eden hukuki mücadele sonunda Yargıtay, divanın seçilmesi dahil o genel kurulda alınan tüm kararları yok saydı. Böylece Ahmet Gökçek’in başkanlığı düştü, Cengiz Topel Yıldırım yeniden göreve geldi. Sonra da olanlar oldu. Melih Gökçek “Herhalde Ankaragücü maalesef küme düşer. Futbolcuların tamamına yakını serbest kalmış durumda” diye konuşup, sonra da bu dediklerini doğru çıkartmak ister gibi Ankaragücü’nü bütün olanaklarından mahrum etmeye başladı. Kulübü önce Saray Tesisleri’nden çıkardı. Sonra kendi dönemi dahil kulübün borçlarını ödemedi, ödetmedi. Ahmet Gökçek’in görevi bırakmasından sonra, Cengiz Topel’in ardından başkan olan Sami Altınyuva, Cemal Aydın döneminde kulübün 78 milyon TL olan borcunun Gökçek sonrası 95 milyon TL’ye çıktığını açıkladı. Sonunda, borçları ödenmediği için Türkiye Futbol Federasyonu tarafından transfer yasağı konulan Ankaragücü’nde yaprak dökümü yaşanmaya başladı. Parasını alamayan oyuncuların hemen hemen hepsi Ankaragücü’nü terk etti. Kaçınılmaz düşüş gerçekleşti. Melih Gökçek ise 15 Şubat günü yaptığı konuşmada “Yapılacak tek iş var. Ankaraspor’u çıkarabilirsek süper lige çıkarıp, Ankaragücü adını, Ankaraspor’a vermek” diyerek, Ankaragücü’nün yakasını bırakmayacağını bir kez daha ortaya koymuş oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle