Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 ŞUBAT 2012 CUMARTESİ A2 BUGÜN NEREDE, NE VAR? Sergi ¦ Mahmut Turgut fotoğraf 24 Şubat’a dek Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde. (442 30 50) ¦ Cemil Eren resim 26 Şubat’a dek Ankara Sanayi Odası Kültür Merkezi’nde. (417 12 00) ¦ Habip Aydoğdu resim 28 Şubat’a dek ARETE Sanat Galerisi’nde. (440 08 81) ¦ Bekir Coşkun’un kalemi ve Hasan Rastgeldi’nin fırçasından/Yazının Rengi resim, yazı 29 Şubat’a dek Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde. (468 21 05) ¦ Kayhan Aybatlı resim 29 Şubat’a dek Fırça Sanat Galerisi’nde. (438 60 08) ¦ Canan Atalay/İçsel Manzaralar resim 2 Mart’a dek Atlas Sanat Galerisi’nde. (468 59 04) ¦ RabiaUğur Çalışkan resim 2 Mart’a dek Krişna Sanat Galerisi’nde. (418 02 53) ANKARA Kültür Sanat Tiyatro İstanbul ‘Yaklaştıkça’ oyunuyla 2 gün daha Ankara’da Tiyatro Pembe Kurbağa’nın minik sanatseverler için sahneleyeceği “Ali Nihat’la Sihirli Yolculuk” adlı oyun saat 10.30’da. (442 30 50) ‘Closer’in tiyatrosu gösterimde SELDA GÜNEYSU Söyleşi ¦ Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde, Mimarlar Derneği 1927’nin 85. kuruluş yıldönümü nedeniyle “Yeni Ne ki?” adlı söyleşi saat 15.00’te gerçekleştirilecek. Söyleşiye Emre Arolat, Süha Özkan ve Ziya Tanalı konuşmacı olarak katılacak. Söyleşinin moderatörlüğünü ise Zeynep Onur yapacak. (468 21 05) ¦ BCP Genel Merkezi’nde, Nazif Ekzen’in sunacağı “Ekonomik Kalkınmanın Yeniden Örgütlenmesi” başlıklı söyleşi, bugün saat 14.00’te. (442 59 45) İmza Günü ¦ Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde, Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, bugün saat 14.30’da, kitaplarını imzalayacak. (442 30 50) Tiyatro ¦ Ankara Devlet Tiyatrosu’nda, Akün Sahnesi’nde “Yastık Adam”, Altındağ Tiyatrosu’nda “Sinek Kadar Kocam Olsun, Başımda Bulunsun”, Küçük Tiyatro’da “George Dandin”, İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi’nde “Orkestra” adlı eserler saat 15.00 ve 20.00’de, Ankaralı izleyicilerin beğenisine sunulacak. Oda Tiyatrosu’nda ise “Kontrabas” adlı oyun saat 18.30’da sahnelenecek. (310 19 45) ¦ Tiyatro Pembe Kurbağa’da, “Hiçyemez Prenses” adlı çocuk oyunu saat 12.00’de minik sanatseverlerle buluşacak. (418 02 98) ¦ Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde, Genel Sanat Yönetmenliği’ni Gencay Gürün’ün yaptığı Tiyatro İstanbul, Ankara’da. Tiyatronun oyuncuları İstanbul’da “ses getiren” oyunları “Yaklaştıkça”yı Ankaralı izleyicilerin beğenisine sundu. Patrick Marber’in 1997 yılında yazdığı oyun, 2005 yılında, Julia Roberts, Jude Law, Natalie Portman, Clive Owen’un başrollerinde oynadığı “Closer” adıyla sinemaya aktarılmıştı. Oyunu şimdi de Gencay Gürün’ün genel sanat yönetmenliğini üstlendiği Tiyatro İstanbul sahneye taşıdı. Gencay Gürün’ün Türkçeye çevirdiği, Celal Kadri Kınoğlu’nun yönettiği oyunda, tanınmış oyuncular Murat Han, Şencan Güleryüz, Nilperi Şahinkaya ve bu oyun için İngiltere’den gelen Esin Harvey rol alıyor. Oyunun konusu ise şöyle: “Günümüz Londrası’nda birbirine yabancı dört insanın tanışmasıyla tesadüfler arka arkaya gelmeye başlar. Birbirlerine duydukları anlık hislerse aldatmaları beraberinde getirir. İngiliz bir gazeteci olan Dan, mesleğini çok ciddiye alan ve kariyer yapmak isteyen biridir. Ancak, onun görevi gazetedeki ölüm ilanları yaz maktır. Dan, genç bir striptizci olan Alice’ten etkilenir. Ancak, fotoğrafçı Anna’yla tanışınca, duygularına ve ihtirasına hâkim olamaz.” Oyunda, “günümüzdeki hızlı ilişki anlayışını, insanların ilişkilere bakışlarını, aşk ve sevgi anlayışlarını, ilişkilerdeki yozlaşmayı” da gözler önüne sermeyi amaçlıyor. Komedi unsurlarıyla da yüklü oyunun son iki gösterimi bugün ve yarın Şinasi Sahnesi’nde. Konser ¦ If Performance Hall’de, Bordo’nun vereceği alternatif rock konseri bugün saat 22.00’de. (418 95 06) ¦ Jolly Joker’de, Funda Arar’ın vereceği konser bugün saat 22.00’de. (424 11 11) ¦ Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nın vereceği “Keman ve Viyola için Üç Madrigal” konseri bugün saat 13.00’te. (442 30 50) ‘Karmen’ olmayı düşleyen cazcı Ece Göksu’dan Masalsı Şarkılar... SEVGİCAN AKSEL Ece Göksu, Ankaralı bir caz şarkıcısı. Çocukluğu operanın kulisinde geçmiş. 5 yaşında piyano çalmaya başlayan, 78 yaşlarında koroyla ilk kez sahneye çıkan Göksu, büyüyünce “Karmen” olmayı düşlermiş. Bu düşünden uzun süre vazgeçmemiş... Türkiye’de ve yurtdışındaki konserleriyle övgü toplayan sanatçının ilk albümü “Masal”, mart ayında dinleyiciyle buluşacak. Ece Göksu ile Ankara’dan İstanbul’a, klasik müzikten caza, Bach’tan Bill Evans’a evrilen müzik serüvenini ve bu serüvende aradığı masal diyarları konuştuk: ¦ Opera sanatçısı bir ailenin çocuğu olmak, müzikle belki de yazgısal bir biçimde küçük yaşta tanışmanıza neden olmuş. Nasıl bir çocukluktu? Operacılarla iç içe, aryalarla, şarkılarla dolu bir çocukluktu. Evde sopranolar, tenorlar, baslar... Sürekli şarkılar söylenirdi. O güzel müzikler eşliğinde dalıp gittiğim uykular en güzel uykulardı. ¦ Büyüyünce onlardan biri olmak ¦ Caz söylemeye ne zaman başladınız? Üniversite birinci sınıfta bir arkadaşım beni kurdukları caz grubuna davet etti. Ankara’da SSK İşhanı’nda bir mekânda evde duyduğum Frank Sinatra’lar, Ella Fitzgerald’lardan oluşan bir repartuvarla bir barda söylemeye başladım. ¦ Bir röportajınızda caz repertuarınızın oluşmasında, konservatuarda solfej hocanız olan İlhan Baran’ın da payı olduğunu söylemişsiniz. Klasik müzik derslerinde cazın da olması, çok anlamlı. İlhan Hoca, özellikle klasik müzik ve caz üzerine tartıştığımız gerçek bir entelektüeldir. Ortaokulda her dersin sonunda bir saate yakın bize caz standardları öğretir ve söyletirdi. Birçok şarkıyı derslerinde öğrendim. O sırada cazla birlikte piyano resitalleri, konserler de sürüyor tabii, neleri çalmayı severdiniz? Bach benim için çok önemli her zaman çalmaktan büyük zevk aldığım bestecilerden biri oldu. Mozart ve Chopin çalmayı da severim. ¦ ¦ Bach, klasik müzikle caz arasında kurduğunuz köprülerden biri sanki. Ankara’dan İstanbul’a geçmek de öyle görünüyor. Rota klasikten caza dönmüş diyebilir miyiz? Evet doğru. İstanbul’da gidişle kararım netleşti. Ankara’da yaşamaya devam etseydim belki de caz şarkıcısı olmazdım. Mezun olduktan sonra caz vokal okumak için Amerika’ya gitmek istedim, Fullbright’a başvurdum, kazandım ve kendimi New Jersey’de buldum. Cazı yerinde yaşamak büyük bir şans oldu. Bizim halk müziğimiz gibi, caz da onların yaşamlarının kültürel bir parçası. ¦ Büyük bir emek ve disiplinden söz ediyorsunuz. Kolayca tüketilen müzikten, o hayatın size sunacağı her türlü kolaylıktan uzak durmayı seçiyorsunuz. Yol arkadaşlarınız kimler? Dinledikleriniz, birlikte sahne çıkmayı sevdikleriniz? Birlikte en çok şarkı söylemekten zevk aldığım Türk müzisyenler arasında Can Çankaya, İmer Demirer, Mehmet İkiz, Bulut Gülen, Cem Aksel ilk aklıma gelenler. En çok dinlediklerim arasında ise, ki bu soruya cevap vermek çok zor, Bill Evans’ı çok seviyorum armonik çok şeyden söz edebiliriz, melodilerinin orijinalliğine hayranım. El la Fitzgerald, Carmen McRae, günümüzden Roberta Gambarini, Gerald Clayton, Dianne Reeves, Roy Hargrove... Daha onlarca sayabilirim... ¦ Birçok projede söylediniz ve şimdi kendi albümünüz de çıkmak üzere. Nasıl bir albüm Masal? Adını şarkılardan mı aldı? “Masal” adlı bir şarkı yok albümde. Düşlerimden beslenen masalsı 10 şarkı var diyebiliriz. Benim dünyamdan, hayalgücümü seslendiren şarkılar. Bir Bill Evans standardı Very Early, düzenlemelerini Can’la yaptığımız iki türkü var: “Mavilim” ve “Bugün Ayın Işığı.” Can Çankaya’nın 2 bestesi var diğer 5 tanesinin söz ve müzikleri benim. Can Çankaya piyano, Scott Colberg kontrbas, Mehmet İkiz davul çaldı. 4 şarkıda nefesliler de vardı, İmer Demirer trompet, Engin Recepoğulları tenor saksafon ve Bulut Gülen trombon çaldı. ¦ Siz, Tuna Ötenel, Sibel Köse, Kamil Erdem, Önder Focan, Yahya Dai, Cem Aksel gibi dinlemeyi özlediğimiz birçok Ankaralı cazcı var. Ne yapsak da daha çok dinleyebilsek onları? Ankaralı cazcılar da Ankaralı dinleyici de özeldir. Temiz bir şehirdir Ankara. İstanbul’un bazı anlamlardaki “kirliliği” burada olmadığından hem bakış açısı hem kulaklar daha temiz kalıyor sanırım. Ankaralı olmak İstanbul’da da ortak bir kimlik gibidir, kan çeker derler ya, “sen de mi Ankaralısın?” cümlesi çok kurulur. Ankara için gereken şey bir caz kulübü. Kulüp olursa müzisyenler gelir. Büyük, gösterişli bir şeyden söz etmiyorum. Caz kulübünün temel koşulu bence akustik bir piyanodur. Mütevazı bir yer olsun ama bir piyano olsun yeter. Her yerden, başka ülkelerden bile cazcılar seve seve gelecektir. [email protected] ister miydiniz? İstemez miyim? Tek hayalim “Karmen” olmaktı. 78 yaşlarında çocuk korosunda söylemeye başladım. İlk sahneye çıktığım opera “Tosca”ydı sanırım. Babam da oynuyordu ve sahneye adım atmak, onunla aynı anda sahnede olmak büyük bir heyecandı. ¦ Müzik kariyeriniz piyano ile sürmüş ama? Evet, 11 yaşında Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Piyano Bölümü’ne girdim. Üniversite üçe kadar okudum sonra Mimar Sinan Üniversitesi’ne geçerek mezun oldum. : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR 18 Şubat 2012 Cumartesi Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon Yazışma Adresi Telefon Eposta : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu,Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya : 0312 442 30 50 : [email protected] Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri Dağıtım : YAYSAT Yerel ve süreli yayın C M Y B C M Y B : Murat KIŞLALI : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER