Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 ŞUBAT 2012 PERŞEMBE A4 ANKARA YaşamSpor FİRİK: Antakya’nın Uzun Çarşısı Ankara’da ani demiştim ki ilk yazıdan zaman zaman “boğazlar meselesi”nin halli, özellikle de yerel tatlar için tedarike çıkacağız birlikte. Bugünkü tedarik noktamız Firik: Antakya Yöresel Ürünleri. Antakya’nın ünlü Uzun Çarşısı’nda ne var ise hemen hepsi burada. H Çan, ezan, hazzan kardeşliği Gidenler görmüşlerdir, Asi Nehri’nin iki yakasına kurulmuş bir kent olan Antakya, geçmişten bugüne zamanı ve mekânı aşan kültürel kimliğiyle insanlığın ortak mirasıdır. Antakya ilk medeniyetlerin ve üç semavi YA KA İN H ŞA dinin buluşma noktası bir AR RD SE 5@gmail.com anlamda çan, ezan ve serdarsahinkaya3 hazzan’ın kardeşliğidir. Uygarlığın anavatanı arandığında Antakya gösterilecek ilk yerlerdendir. Medeniyetlerin kesişme noktası. Antakya’da yüzünüzü ister doğaya, ister tarihe dönün, bir sır sizi hep bekler. Uzun Çarşı da bu sırların kavşağında, aslında tam bir Akdeniz – Ortadoğu lezzetlerinin harman olduğu bir karnavaldır. Her şey o kadar boldur ki; orada bazen her şeyi üst üste zanneder, çarşıda gezerken tüm kokuların birbirine karıştığını hissedersiniz. Künefenin kokusu kebaba, baharatın kokusu peynire, humusun kokusu baklaya, kerebiçin kokusu küncülü kahkeye karışıverir. İşte Firik, o çarşıdaki Faris Bayal’ın kurucusu olduğu “Boğazlar Meselesi” Peki, nedir azizim bu Firik? Mühim bir sorudur ve yanıtlanmasının yeri gelmiştir. Efendim, mayıs ayının ilk on beş günü içerisinde toplanan taze buğday başakları önce odun ateşinde kavrulup bir hafta kadar serin bir mekânda havalandırılır ve taş değirmende irice çekilir. Pilavı pek güzel olur. Hele kuzunun kol yerinden parça etleri haşlayıp suyu ile pilavı yapıp ve sona mübarek tam tava geldiğinde eti didikleyip pilavın üzerine örtüp demlenmeye bıraktınız mı var ya kesinlikle parmaklarınızı yiyebilirsiniz. Ha bir de domatesli/biber salçalı ve soğanlı meyhane pilavı da yapabilirsiniz. Ürünler esas olarak Hatay’ın Altınözü beldesi Çetenli Köyü’nden geliyormuş. Pek çok ürün doğrudan kendi imalatları. Geniş ürün yelpazesinde, zeytinyağlı yaprak Almadan gitmeyeceklerim Burada almadan çıkamayacağınız dört şey ne olabilir derseniz, benim tercihlerim; ekmeğinizi önce zeytinyağına sonra banacağınız kahvaltılık zahter, sonra çökelek, zahter kuru biber ve baharatlardan yapılan Antakya’nın Ankaragücü küme düşerken dönen dolaplar! utbolda, süper ligte karşılaşmaların bitimine sekiz hafta kaldı. Kurallara göre bu ligten üç takım, Bank Asya 1. Lige düşecek. Buradan düşecek takımın birisi aylar öncesi belli, Başkent Ankara’nın asırlık ulu çınarı Ankaragücü’dür. Çünkü, bugüne kadar oynanan karşılaşmaların sonunda 11 puan elde edildi, kalan sekiz karşılaşmalardan ilk yarıda aldığı puan bir galibiyet ve üç beraberlik, aynı sonuçları alabildiğini varsaysak bile başkentin sarılacivertlileri kesinlikle alt kümeye gidiyor. 31.8.1910 tarihinde kurulan ve çalışanların görevleri gereği Anadolu Sanatkarangücü, Turan Sanatkarangücü, Anadolu Turan Sanatkarangücü, İmalatıHarbiye Spor Kulübü adları ile bilinen bu spor yuvası daha sonra da Ankaragücü adını aldı. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün yakından ilgilendiği ve hatta formasının rengini bile sarılacivert olarak seçtiği bu takım nasıl böyle bir güç duruma düştü? Elbette sporda her sonuç alınır, küme düşer veya çıkar. Aslında Ankaragücü bugüne kadar birkaç defa alt kümeye düştü ve tekrar çıkmasını bildi. Son olarak l980/81 döneminde ikinci ligte B grubunda oynarken Türkiye kupasını kazandı. Daha sonra da kural gereği birinci lig şampiyonu Trabzonspor ile Devlet Başkanlığı kupası için karşılaştı. Bu kupayı da Trabzonspor’u 10 yenerek alınca, zamanın Devlet Başkanı Org. Kenan Evren’in talimatı ile üst lige, statü değişikliği yapılarak alındı. Futbolda kural değişiklikleri yapıldı, ligin adı Süper Lig oldu. Süper Lig’le beraber futbolda para öne çıktı. Bu rant ekonomisi ile birlikte takımlarda ya SPOR GÖZLEM Ali ABALI ali.abali@cumhuriyet.com.tr Türkiye Kupası’nda hem kadınlarda hem de erkeklerde mağlup TED voleybolda elendi F bancı oyuncu sayısı arttı. Başkentte inişli çıkışlı dönem dikkati çekmeye başladı. Medyada bu karşılaşmaların önemi ve özellikle televizyon yayınlarının öne çıkması ile birlikte, beldeler arası yarış öne çıktı. Bir ara süper lig’te başkentin temsilcisi dörde çıktı. Ama bu sevinç kısa sürdü ve iki takım Gençlerbirliği ve Ankaragücü takımları ayakta kalabildiler. Ancak bu iki kulübümüz son yıllarda düşmekten zorlukla kurtuluyorlardı. İki takımlı Ankara’nın yıllanmış Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek “Ankara’ya şampiyonluk yaraşır” diyerek ortaya çıktı. Bu arada Ankaragücü’nün, kuruluşunda güç aldığı Makina Kimya Endüstrisi Kurumu ile bağı tamamen kopmuştu. Buna karşın 10 yılı aşkın kulübün başkanlığını üstlenen Cemal Aydın da bir kenara çekilmek istiyordu. Ankaragücü camiasının görüşü Cemal Aydın ile Melih Gökçek anlaştılar. Kulübün ilk kongresinde Gökçekler Ankaragücü yönetimine seçildiler. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, belediye başkanlarının spor kulüpleriyle çalışmalarına izin vermediği için Ankaragücü’nün başkanlığına oğul Ahmet Gökçek getirildi. Fakat bu kongrede 100’e yakın yeni üye kaydedilmiş ve bunlar da oy kullanmışlar ve hatta yönetime bile seçilmişlerdi. Bu da dernekler yasasına aykırı bir davranıştı. Gök çek’ler yönetimi ele alınca geniş bir transfer harekatına girdiler. Sonuçta tarafların ifadesine göre 15 milyon TL borç 95 milyona çıktı. Bu arada oylamadaki bu usulsüzlük yargıya taşındı. Yıllar sonra beklenen karar çıktı ve Gökçek’ler Ankaragücü’nden koparıldılar. Bu uzaklaştırma ile Ankaragücü, Anakent Belediyesi’ne ait Pursaklar’daki spor merkezinden atıldı. Sarı lacivertliler Beştepe’deki eski yerlerine taşındılar. Bu arada sürekli genel kurullar yapıldı ve kulüp yönetimi oyuncağa döndü. Değişen başkanlar ile teknik direktörler de yenilendi. Son kongre sonunda başkan Haluk Ilıcan, teknik direktör ise Hakan Kutlu. Ama kulübün bu borç batağı sonunda 20’den fazla futbolcu ayrıldı, takımda eski takımdan A’dan sadece 2 kişi kaldı. Şu anda Ankaragücü sahaya güçlükle çıkıyor, deplasman karşılaşmalarına yardımla gidip geliyor. Borçları nedeniyle başka oyuncu transfer etmesi de yasak. Bu düştüğü yerden nasıl kurtulur? Belli değil, gidiş Başkan Gökçek’in deyimi ile birinci ikinci lig değil, amatör lig mi? Niçin böylesine çıkmaza girildi? İnsanın inanası gelmiyor. Diyorlar ki, faturalar üzerinde oynandı, rakamların sağına sıfırlar eklendi ve felaket çığ oldu, ezdi geçti. Bazılarına göre, çare Makina Kimya Endüstrisi’nin olaya el koymasıdır. Olur mu? Niçin olmasın... Fenerbahçe Universal: 3 IBA Kimya TED Kolejliler: 0 Salon: Burhan Felek Fenerbahçe Universal: Eda, Naz, Logan, Duygu, Seda Tokatlıoğlu, Kim Koung, (Nihan, Seda Eryüz, Yağmur, İpek) IBA Kimya TED Kolejliler: Alica, Aslı, Gözde, Jelena, Cemre, Aslıhan, (Bahanur, Miniriye, Merve, Fulya, Yağmur) Setler: 2511, 2510, 2517 Süre: 61 dakika (18, 20, 23) KadınlarTeledünyaTürkiyeKupası’ndaIBA KimyaTEDKolejliler,ilkmaçtaAnkara’da30mağlup olduğu Fenerbahçe Universal’e rövanşta da set alamadan yenildi: 30 Önceki gün akşam yapılan maça ev sahibi Fenerbahçe üstün başladı. Kolejliler ilk iki seti varlık gösteremeden 2511 ve 2510 kaybetti. Takımın son setteki çabası ise yeterli olmadı: 2517 Fenerbahçe Grundig: 3 DORÇE TED Kolejliler: 1 Salon: Burhan Felek FenerbahçeGrundig: Hakan,Miljkovic,Soner, Emre, Arslan, Marshall, (Serkan, Erden, Turgay) DORÇETEDKolejliler: Süleyman,Caner,Faik, Engin, Kurdzıuk, Vitalia, (Metin, Fırat, Emre, Cansın, Rıdvan) Setler: 2518, 1825, 2513, 2514 Süre: 84 dakika (22, 21, 20, 21) Erkekler Teledünya Türkiye Kupası yarı final rövanş karşılaşmasında DORÇE TED Kolejliler, deplasmanda karşılaştığı Fenerbahçe Grundig’e 31 yenildi. İlk seti Fenerbahçe 2518’likskorlaaldı.Evsahibiekipkarşındaikinci sette toparlananbaşkent temsilcisi bu seti 1825 kazandı. Son iki sette üstün oynayan Fenerbahçe setleri 2513 ve 2514’lük skorlarla alarak dörtlü finale yükseldi. Fotoğraflar: Engin Bural Uzun Çarşı Baharatçısı’ndan günümüze uzanıyor. 1999 yılında Antakya’da imal ettikleri biber salçası satışı ile başlamışlar. Daha sonra ürün yelpazesini genişletmişler, Antakya dışına uzanmışlar. Uzun süreler Ankara’da Ayrancı, Çankaya, Sıhhiye, Ümitköy pazarlarına tezgâh açarak ürünlerini tanıtma, damakları şenlendirme hizmetini vermişler. Şimdilerde Ankara’daki mekânı Faris Bey’in oğlu güleç yüzlü genç adam Ömer Bayal yönetiyor. sarmadan salçaya, peynirden turunç reçeline, pekmezden nar ekşisine, kurutulmuş domatesten tarhanaya, bol baharatlı ve acılı çökelekten zahtere, yöreye özel tuzlu yoğurttan kireç kaymağında kabak tatlısına, künefe, biberli ekmek, kömbe ve bin bir baharata, iddialı gelebilir ama bu toprakların en yeşil zeytinine, ünlü dafne sabununa, bugünlerde pek bir aranır olan Samandağ biberine kadar buraya sığdıramayacağımız kadar çok ürünü bir arada bulmak mümkün. meşhur kahvaltılıklarından biri olan “sürk”. Bu “sürk”ü, ince ince kıyıp, taze soğan, az domates, bol zeytinyağı, birazcık nar ekşisi ile paçal yapıp taş fırın ekmeğiyle uzun bir pazar kahvaltısında sofranıza esas oğlan olarak kondurun. Üçüncü olarak da tartışmasız, kirecin öz suyu olan kaymağına belli bir süre yatırılıp daha sonra şekerde kaynatılarak dışı sert içi yumuşak bir kıvama gelmiş olan kabak tatlısı. Hele üzerine hafif ılık tahini gezdirip, bir de havanda dövdüğünüz ceviz içinden serpin ki lezzet katsayısı tavan yapsın. Dördüncü olarak da en harbisinden, okkalı kıvamı ile meşhur nar ekşisi tabii... Ağzınızın tadı bozulmasın. Sağlıkla ve dostlukla. Adres : İzmir 2 Cad. 47/A Kızılay / ANKARA C M Y B C M Y B