01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 15 Aralık 2012 Cumartesi a2 Kültür sanat Bilkent Tiyatrosu, ‘Yolcular’ı sahneliyor... Canım Kardeşim, Tiyatron Güzel olan yolculuktur Bilkent Tiyatrosu, yaşama dair sevinçleri, hüzünleri, pişmanlıkları konu edinen “Yolcular” adlı yeni oyunu sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Oyunun yönetmeni Erdal Küçükkömürcü, “Gidilecek yer değil, yolculuğun kendisi güzeldir” diyor. Bilkent Tiyatrosu yeni sezonunu Sam Bobrick’in “Yolcular” adlı oyunu ile açıyor. Ekin Tunçay Turan’ın çevridiği “Yolcular”ın yönetmenliğini, aynı zamanda Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncularından Erdal Küçükkömürcü yapıyor. Oyunun ışık ve dekor tasarımı Yılmaz Ertekin, makyaj Yeşim Arsoy Baltacıoğlu’na ait. “Yolcular”da Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü son sınıf öğrencileri Zeynep Koltuk, Tansel Aytekin, Ahmet Ayaz Yılmaz, İdil Talu, Ebru Tartıcı, Haluk Kaya ve Emrullah Çakay rol alıyor. Oyunun yönetmeni Küçükkömürcü, oyuna ilişkin, şu değerlendirmeyi yaptı: “Gidilecek yer değil, yolculuğun kendisi güzeldir... Sam Bobrick ‘Yolcular’da; zaman, insan, sevinçler, üzüntüler, vazgeçmeler, pişmanlıklar konusunda birçok şey anlatıyor. Ama benim için bu oyun, oyunculuk eğitimlerinin okuldaki son yılında öğrencilerimizle biz hocaların, bir istasyondaki vedalaşma seremonisidir.” Oyun, Bilkent Tiyatro Salonu’nda, yarın ve 17, 18, 21 Aralık’ta, saat 20.00’de izlenebilir. Yıkıcıların Hedefinde... Ankara’nın ağaçları kitaplaştı Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nden Prof. Dr. Mükerrem Arslan ve Prof. Dr. M. Emin Barış, başkentin park ve bahçeleri ile egzotik ağaç ve çalılarını kitap haline getirdi. Ankara Üniversitesi ve Anakent Belediyesi işbirliğiyle gerçekleşen çalışma, küçük ölçekli alanlarda ağaç ve çalılar teker teker, büyük park ve bahçelerde ise gruplar halinde ve farklı mevsimlerde gösteriliyor. Ayrıca kitapta park ve bahçelerin tarihçesi, tanıtımı, tasarım kriterleri gibi kentsel yeşil alan düzenlemeleri konularında da bilgi veriliyor. Yılbaşına özel müzayede Bilkent Center’de yer alan RC Müzayede yılbaşı etkinlikleri kapsamında bu hafta sonunda ilginç bir müzayedeye imza atmaya hazırlanıyor. Müzayedede, birçok ünlü ressamın resimleri 100 TL’den satışa sunulacak. Bilkent Center’da yarın 15.00’de başlayacak müzayede de Hikmet Çetinkaya, Selim Güventürk, Nazım Mehmet, Cevdet Batur, Süleyman Karakul, Ekrem Kadak gibi Türk resminin öncü isimlerinin eserleri de sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Müzayedede satılacak 130 eserin özel olarak seçildiğini belirten RC Galeri’nin sahibi ve müzayedenin yöneticisi Rahmi Çöğendez, “İnsanlar birbirlerine orjinal sanat eserleri hediye etsin istedik. Bu nedenle tüm resimlerimiz 100 TL’den başlayacak” dedi. Pazar günü yapılacak müzayedenin kataloğuna “www.rcmuzayede.com.tr” adresinden ulaşılabiliyor. Katılmak için salonda fiziksel olarak bulunma şartı da aranmıyor. Önceden bildirimde bulunarak telefonla da müzayedeye katılma olanağı mevcut. eçtiğimiz hafta KültürSanat Sen “Özelleştirme Hedefindeki Sanat Kurumları” başlıklı bir sempozyum düzenledi. Sempozyuma, Kültür Sanat Sen Başkanı Yavuz Demirkaya’dan Tiyatro Eleştirmenler Birliği Başkanı Üstün Akmen’e, Orhan Aydın’dan DT oyuncusu Levent Çelmen’e, İSTİŞAN Başkanı Ragıp Yavuz’dan Metin Boran’a kadar pek çok kişi katıldı. Salon, Güzel Sanatlar’dan, Opera ve Bale’den, Devlet Halk Dansları Topluluğu’ndan gelenlerle doluydu. Canım kardeşim gözlerim seni aradı. Zaten Devlet Tiyatroları’ndan katılan topu topu dört kişi vardı. Sempozyumda, Kültür Sanat Sen Genel Başkanı Yavuz Demirkaya, sanat kurumlarının yeniden yapılandırılma sürecinin kapalı kapılar ardında, muhatapların bilgisi olmadan yapılmaya çalışıldığını söyledi. Sanat kurumlarına yönelik hazırlanan yasayla istihdamın güvencesizleştirileceğini, ödenekli sanat kurumları piyasaya açılacağını, performans sisteminin getirileceğini belirterek, sanat kurumlarına yönelik baskıya ve bu kurumlardaki güvencesiz çalıştırmaya karşı ortak hareket edilmesi gerektiğine dikkat çekti. İstihdamın güvencesizleştirileceğini, emekliliğe özendirilerek kadroların tasfiye edileceğini söyleyen Akmen, sanatın özelleştirilmek, sanatçıların taşeronlaştırılmak istendiğini ifade etti. İSTİŞAN Yönetim Kurulu Başkanı Ragıp Yavuz ise, Devlet Tiyatroları’nın “yürekler acısı bir halde” olduğunu söyledi. Diğer konuşmacılar da ortak bir zemin üzerinde ilerlerdiler söylemlerinde... Konuşulanlar arasında Devlet Tiyatroları’ndaki istihdam sorunu da vardı. Hatta aynen aktarıyorum buraya: “İstanbul Devlet Tiyatrosu’ndan örnek vereyim: Küçük Sahne’de oynanan oyunlar: Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni, Herkesin Bildiği Sırlar, Kendi Kendine Konuşmaktır Aşk... Toplam oyuncu sayısı 6 kişi... Oysa bugün kimi gazete ve televizyonlarda ‘bankamatik memuru Devlet Tiyatroları sanatçıları’ndan söz ediliyor. Bir tiyatronun repertuvarı elindeki kadronun niteliksel ve niceliksel durumuyla örtüşmelidir. Oysa Ve Perde... Eren AYSAN [email protected] oynamak isteyen pek çok oyuncu böylesi bir repertuvar seçimiyle dışarda kalıyor. Bu da sanatçıları etkileyecek, onları kurtlar sofrasına atacak bir yapılandırma.” Geçtiğimiz hafta Brecht’in “Cesaret Ana ve Çocukları” oyunu hakkında bir değerlendirme yazısı kaleme alırken dikkat çekmiştim: “Devlet Tiyatroları’nda kadrolu pek çok oyuncu varken kadrosuz bir oyuncuya bu kadar büyük bir rol verilmesinin gerekçesi ne olabilir?” diye... Bu kuşkusuz idari bir sorun. Oradaki oyuncunun adıyla sanıyla, estetik yaklaşımını her zaman beğendiğim oyunun yönetmeni Ayşe Emel Mesci’yle de bir ilgisi yok... Yani canım kardeşim oyuncunun adı ister Murat olsun, ister Mehmet, bakarsın oyunun kastına oradaki hangi rolleri kim oynamış değerlendirirsin... Sonra böyle bir yıkım döneminde “bankamatik memuru Devlet Tiyatrosu oyuncuları” etiketinin kuruma yapışmaması için planını yaparsın... Ankara Devlet Tiyatrosu’nda şu anda rolü olmayan pek çok kadrolu çalışanına acil istihtam yaratırsın! Buradaki yapıcı eleştiriyi kulak ardı etmeye devam edersen de, hiç de iyi olmayan manzaranın kurbanı oluverirsin! Unutma canım kardeşim baskı dönemlerinde nelerin yaşandığını... 12 Eylül döneminde bir gecede kaç Şehir Tiyatrosu oyuncusunun sokakta kaldığını.... Kaçının yurtdışına kaçmak zorunda kaldığını... Bugün Genco Erkal’a, Ferhan Şensoy’a üniversite sahnelerinin nasıl kapandığını... Orhan Aydın’dan darbe dönemindeki gibi izin vermek için oyun metni istendiğini, Şehir Tiyatroları’ndaki yasal değişikliğin neleri tarumar ettiğini... Kaç gazetecinin içerde olduğunu... Yanıbaşınızdaki Ayşe Emel Mesci’nin kızı Zeynep Kuray’ın aylardır cezaevinde yattığını... Çok değil bundan bir kaç ay sonra DT ile ilgili nasıl bir yasal değişiklik gerçekleşeceğini... Unutma canım kardeşim... 15 Aralık 2012 Cumartesi : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : [email protected] C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle