Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 26 Kasım 2012 Pazartesi a4 Kent ‘+24’ yaş sınırı ve ‘Lambaya püf de’! TÜREY KÖSE aşkentli müzikseverler bu hafta sonu Bilkent Otel’de Efes Pilsen Blues Festivali’nde Grammy ve Emmy ödüllü armonika ustası Billy Branch ve grubu The Sons of Blues ile özel konukları Zora Young’u izledi. Ancak bu öyle kolay olmadı; öncelikle girişte nüfus kağıtlarını gösterip “24 yaş”ından büyük olduklarını ve “bira içmeye” yasal olarak izinli olduklarını kanıtladılar!... Efes Pilsen sponsorluğunda düzenlenen Blues festivali 23. yılına ulaştı. 2 Kasım’da başlayan B ve 8 Aralık’ta sona erecek festivalde 20 kentte, 24 konser veriliyor. Biz de 24 Kasım günü festivalin Ankara ayağında Bilkent Otel’deydik. Yüzlerce kişi salona girmeye çalışırken, kapı önündeki “yaş” denetimi kuyrukları uzatıyordu. Biz, 24 yaşından hayli büyük görünüyor olmalıydık ki “Siz geçin” dediler, ancak gençler kimliklerini gösterip 24 yaşından büyük olduklarını kanıtlamak zorundaydılar. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun yönetmeliğine göre konser, davet, festival gibi etkinliklerde ancak 24 yaş üstüne içki sunumu, tadımı, ikramı ve satışı yapılabiliyor. 18 yaşında genç silah satın alabiliyor, ancak içki içemiyor. Hatta AKP’nin önerisi gerçekleşirse milletvekili bile seçilebilecekler; ancak Blues Festivali’ne katılıp bira içemeyecekler! Böyle... Salonda yüzlerce kişi bira içip, dansetti, müzikle arındı. Armonika üstadı Billy Branch armonikası ile döktürüp şarkı söylerken, grubu The Sons of Blues da izleyicileri coşturdu. Ayakta durmaktan yorulanan “24 yaş üstü” bazı izleyiciler yerlere oturdular, ancak kimse salonu terketmedi. Yüzlerce kişi 4 saat ayakta dansetti, şarkı söyledi, sahnedeki blues ruhuna eşlik etti. B.B. King, Albert King, Bobby Rush gibi devlerle aynı sahneyi paylaşan, Avrupa’yı 30 kez turlayan “özel konuk” Zora Young sahneye çıktığında salondaki coşku da patladı. Ve konserin sonunda sanatçıların bir sürprizi de vardı. Konser sona erdikten sonra alkışlar arasında bis yapmak için sahneye çıktıklarında Barış Manço’nun “Lambaya püf de” şarkını söyleyerek Türkiyeli izleyicilerine sürpriz yaptılar. “Lambaya püf de/ Hoh deme püf de/ Perdeyi ört kız/ Çekme de ört kız” sözlerine salondaki seyirciler de eşlik etti. Bu şarkının da ilginç bir öyküsü varmış. Barış Manço’nun bu şarkısı 1970’lerde TRT Denetleme Kurulu tarafından müstehcen bulunarak reddedilmiş, Barış Manço inat edip enstrümantal versiyonunu yollamış, bu kez da kurul “Gitar çok müstehcen çalınıyor” diye reddetmiş. O zaman da öyleymiş... İyi ki yaşımız 24’ten fazlaydı da, Blues festivaline gidip yüreğimizi şenlendirdik. Ah bir de; oturacak bir yer olsaydı da, arada oturup biraz dinlenebilseydik! Gençler, siz de büyüyünce konsere gidersiniz. Şimdi derslerinize bakın. Eğitim şart ! Ve de alkolden ve “müstehcen” müzikten korunmanız şart! eçen yazıda, kış mevsimi için ister kaldırıp depolayalım ister kullanıma hazır tutalım, bisikletlerimizin bakımı konusunda bazı önerilerde bulunmuştuk. Bugünkü yazıda ise, bisikletini kış boyunca kullanmayı düşünenler için yararlı olacağını umduğumuz noktalara değinmek istiyoruz. Öncelikle, soğuk ve yağışlı havalarda çeşitli nedenlerle soğuğa duyarlılık, zeminin kaygan oluşu, trafikteki tehlikeler, gerekli donanım eksikliği ya da yetersizliği dışarıda bisiklet kullanmak konusunda isteksiz olanlar ama yine de bir şekilde bisikletinden Yaşasın vazgeçmek Bisiklet istemeyenlere seçenekler sunalım. Aslında uzunca bir süredir kullanıcıların hizmetine sunulmuş olan ama Türkiye’de ÖZKANÇAKIRLAR daha çok spor aozkan@gmail.com salonlarında görülen sabit bisikletler evinde bu spora devam etmek isteyenler için bire bir. Tabii ki gidip yeni bir istasyon bisikleti almanızı önermiyoruz. Ama var olan bisikletinizi çeşitli aparatlar yardımıyla evinizde de kullanabileceğiniz bir antrenman makinesine dönüştürebilirsiniz. Bunun için başlıca iki sistem vardır: Bisiklet G Kış antremanları 5N 1K BİSİKLET Ankara’da bireysel olarak ya da çeşitli gruplar içinde bisiklete binenlere 5N 1K dedik. Gelen yanıtları yerimiz elverdiği ölçüde yayımlıyoruz. Katılmak isteyenler aşağıdaki soruları kısaca yanıtlayıp mümkünse bisikletli bir fotoğraflarıyla birlikte bize göndersinler. Kim; Ne zaman; Nerede; Nasıl; Ne Tür; Neden? sabitleme sistemleri (trainer) ve makaralar (roller). Bisiklet sabitleme sistemleri Bu sistemler bisikletinizi arka teker göbeğinden kavrar ve arka tekerin arkadan bir silindirle temas halinde, boşta dönerken dengede durmasını sağlar. Ön tekerin küçük bir raylı aparatla sabitlendiği bu sistemler çeşit ve niteliklerine göre farklı sertlik ayarlarıyla kullanıcının değişik eğim ve zorluk derecelerini denemesini olanaklı kılarak kapalı mekân koşullarında üst düzey antrenman fırsatı sunar. Her boy ve türdeki bisikletle uyum sağlayabilen sabitleme sistemleri katlanabilir oluşlarıyla kapalı mekânların daha verimli kullanılmasına da olanak verir. Lastik seçimi bu aletleri kullanırken dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Özellikle dağ bisikletlerinin kalın, iri dişli lastikleri yerine tur ya da yol bisikletlerindeki gibi ince, düz lastikler tercih edilirse performans ve kullanım zevki daha üst düzeyde gerçekleşecektir. Bisiklet sabitleme sistemlerini özelliklerine göre 2502500 TL arasındaki fiyatlarla bulabilirsiniz. biçimde kullanılmaktadır. Kişisel olarak, pedala basıldığında asfalt, toprak, yağmur, çamur, kar, soğuk demeden bisikletin yol almasını tercih ederim. Ama bunu tercih etmeyenler için de ciddi seçeneklerin olması gerçekten güzel. O halde yazkış pedalların dönmesi dileğiyle... ‘İklimi Değil Markalar Bisiklet sabitleme sistemlerine oranla daha zor bir kullanıma sahip makaralar önde bir, arkada iki merdaneden oluşan ve bir kayış yardımıyla merdanelerin birbirine bağlandığı bir yapıya sahiptir. İstenirse buna ayrıca bir denge aparatı da eklenebilir. Arka teker arkadaki iki merdane arasına, ön tekerse öndeki merdane üzerine yerleştirilir. Aparat düz bir zeminde konumlandığından çeşitli sertlik kademeleri bisikletin vitesleri aracılığıyla ayarlanır. Denge aleti olmadan kullanım ilk başlarda epey zor olsa da zamanla denge sağlanarak gerçeğine yakın bisiklet sürüş zevki elde edilebilir. Uzun süreli kullanıldıklarında bisiklette düz bir çizgide gidebilme becerilerini geliştirmeye büyük yardımı dokunan makaralar sabitleme sistemlerine oranla daha ucuz fiyatlarla satın alınabilir. Görüldüğü üzere gerektiğinde iç mekânlarda da bisiklet sürüş keyfinden yoksun kalmamak mümkün. Ayrıca belirtmek gerekir ki bu ve benzeri sistemler, profesyonel bisikletçiler tarafından hem yaz hem de kış koşullarında ciddi antrenmanlar gerçekleştirmek amacıyla yoğun Belediyeleri Değiştir!’ Ulaşımını, sporunu, keyfini bisikletle yapmanın şöyle bir güzelliği var ki, canlıcansız tüm varlıklarıyla sağlıklı bir biçimde yaşatmaya ve geleceğe de aynı şekilde bırakmaya çalıştığımız dünyamıza bisikletlerimize binerken hem hiç bir zarar vermemiş oluyoruz hem de bu uğurda gerçekleştirilen eylemlerde bisikletlerimizle başı çekiyoruz. Düşünsenize geçenlerde bir çok diğer kentle birlikte 350 Ankaralı‘nın başkentte gerçekleştirdiği “İklimi Değil Belediyeleri Değiştir” eylemine arabanızla katıldığınızı. Bırakın yaratacağınız trafik sıkışıklığı yüzünden Ankara Garı‘na varıp varamayacağınızı, eylem süresince atmosfere salacağınız zehirli gazlarla kısa vadede yaratacağınız hava kirliliği, motor ve klakson sesleri yüzünden neden olacağınız gürültü ve uzun vadede katkıda bulunacağınız iklim dengesizlikleri eyleminizi tam tersi hedeflere sürüklemiş olacaktı. Ne iyi ki tüm katılımcılar bisikletliydi ve Gar’dan Ulus’a, oradan Kızılay Güvenpark’a tüm yolu temiz ve gürültüsüz bir şekilde kat ederek doğru mesajlarını doğru bir biçimde insanlarla paylaşabildiler. Kim: Cem Türkyılmaz Ne zaman: Dört mevsim her fırsatta. Nerede: Düzgün olan her yolda. Ne tür: Dağ bisikleti (Hedefimde yol bisikleti de var). Neden: Doğaya ve bisiklete olan tutkumdan. Nasıl: Her şekilde; asfalt, yokuş, patika, hızlı, yavaş, limitleri zorlayarak. Kim: Serhan Sadi Kocaman Ne zaman: Hafta sonları. Nerede: Odtü, Eymir, gecekondu sokakları. Ne tür: Dağ bisikleti. Neden: Sağlıklı yaşam ve dünya barışı. Nasıl: Özgürlüğün rüzgârının tenimizi kırıştırabileceği şekilde. C MY B