Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 17 Kasım 2012 Cumartesi a2 Kültür sanat Yıllarını operaya adayan Batur, sanata ve sanatçılara yönelen baskıyı eleştirdi: ‘Özelleştirmek yürek ister’ SELDA GÜNEYSU Mukaddes Kocakök’ün sergisi açıldı CKM’de ‘simetri halleri’ Mukaddes Kocakök’ün resim sergisi dün Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde (CKM) açıldı. Sergideki resimleri yaparken, simetri kavramı üzerine yoğunlaştığını belirten eski gazetemiz çalışanı ve ressam Mukaddes Kocakök, bu sergide insanın insana benzerliğini yansıtmaya çalıştığını dile getirdi. Kocakök, sergi için 6 aydır çalıştığını belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu sergi için 6 aydır çalışıyorum. 6 ay boyunca haftanın 6 günü günde 6 saat çalıştım. Benim dilim resim. Bu sergide insan ilişkileriyle bağlantı kurmaya çalıştım. Bir durum karşısında insanların gösterdikleri aynı tepkileri yakalamaya çalıştım. Örnek olarak ölüm acısı yaşayan iki annenin farklı tepkiler verip aynı duyguları yaşaması diyebiliriz. Sergi, genel olarak kaygılar karşısında benzer duyguları yaşayan insanları konu alıyor.” Bütün insanların birbirine benzediğini ve yaşanan duyguların ortak olduğunu aktaran Kocakök, “Sergiyi ziyaret edenlerin tarzın farklılığını fark etmelerini isterim. Konuyu hissetmelerini isterim. O zaman bu sergi yerini bulmuştur derim” dedi. Kocakök çok sevdiği resimle 10 senedir uğraşıyor. Gazi Üniversitesi Resim İş Eğitimi Bölümü’nden ve Nur Gökbulut Atölyesi’nden mezun. 2002 yılından beri kendi atölyesinde pazar hariç haftanın bütün günleri çalışıyor. 5.sergisini CKM’de açan Kocakök, ilk 2 sergisinde çocukluğu resmetmiş. Diğer sergisinde ise, kadın olmanın verdiği duyarlılıkla “kuma” konusunu işlemiş. Sergi 30 Kasım’a dek görülebilir. Mukaddes Kocakök Dekaratör ve ressam Cevdet Batur, 35 yılını Ankara Devlet Opera ve Balesi’ne (ADOB) adayan bir isim. Dekoratör olarak 1960 yılında, o zaman aynı genel müdürlük olan Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi’ne girdi. İki kurum 1960’lı yılların sonunda ayrılınca o da tercihini operabaleden yana kullandı. 35 yıl boyunca “Notre Damme’ın Kamburu”ndan “Madama Butterfly”a ve “Tosca”ya değin pek çok eserin dekoratörülüğünü yaptı. Batur’u bugünlerde en kızdıran konu ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleriyle gündeme gelen Devlet Tiyatroları ve operabalenin “özelleştirilmesi” girişimi. Batur bu girişime, “Sanat kurumlarını özelleştirecek babayiğit henüz gelmedi, 50 yıl sonra bile olmaz” sözleriyle tepki gösteriyor. Batur, operabalenin geçmişini anlattı: ‘Pek çok sanatçımızı unuttuk’ 1960’lı yıllar operanın ve tiyatronun en parlak dönemleriydi. Ne yazık ki bugün o dönemde görev yapan pek çok değerli ismi anmıyor, hatırlamıyoruz bile. Unuttuk hepsini... Mesela tiyatroda Ahmet Evitan, Tekin Akmansoy, Nuri Altınok, Asuman Korad, Münir Canar’ın babası Salih Canar... Nuri Altınok ünlü “Fareler ve İnsanlar” oyununda öyle bir hava estirmişti ki... Şef Rengim Gökmen’in babası Muzaffer Gökmen de tiyatrodaydı o dönem. Nasıl bir karakter oyuncusuydu, anlatamam... ‘Boya kutusunun sahnede işi ne?’ Biliyorsunuz “Tosca”, Mustafa Kemal Atatürk’ün de en sevdiği operadır. Bu eserle ilgili başımdan komik bir olay geçti. Eserin birinci tablosu bir klisede geçer. Bir ressam ‘Pavorotti’yi fark etmedik’ 196070’li yıllarda operaya o kadar çok yabancı sanatçı geliyordu ki... Pavorotti de geldi. Lakin biz farkında değildik... Çok ünlü değildi o dönem. Ben operada 50 tane eserin dekorunu yaptıysam, bu eserlerin 45’ini mutlaka yabancı rejisörler yönetmiştir. Çünkü bizim o dönemde herhangi bir opera eserini sahneye taşıyacak adamımız yoktu. Şimdi bile yok bana sorarsanız. Çünkü opera sanatı başkadır. vardır, bir kadının resmini yapar büyükçe bir tuvale. Orada da tuvalde boyalar, fırçalarla tasvir edilir bu sahne. Ben eserlerin prömiyerlerinde mutlaka bulunurum. Bu eserde de bulunmuştum, gayet iyiydi. Her şey yerli yerindeydi. Eserin ikinci ya da üçüncü temsilinin ardından gece saat 01.00 sularında evimin telefonu çaldı. Bir izleyici arıyor: “Hocam, bugün sahnelenen ‘Tosca’ operasında nasıl böyle bir tuhaflığa izin verdiniz, anlayamadım. Oradaki ressam rolündeki arkadaş resim yapıyor. Biliyorsunuz ressamlar fırçalarını bir çanakta tutarlar. Eserin bu temsilinde ressam rolündeki arkadaş fırçaları boya kutusunun içine koyuyordu. Boya kutusunun sahnede işi ne?” diye... “Böyle bir şey” olamaz dedim, dedim ama... Sonra öğrendim ki eserin temsiline saatler kala fırçaların konulduğu çanağı kırmışlar. Oradaki bir boya tenekesini bulmuşlar, boyanın markasını da izleyiciye doğru yerleştirmişler. ‘50 yıl sonra bile olmaz’ Kurumsal olarak opera ve baleyi yönetmek çok zor iştir. Hastaneler, üniversiteler, bakanlıklar idare edersiniz, lakin opera ve baleyi yönetemezsiniz. Son zamanlarda “özelleştirme” sözleri edilip duruyor... Hiç uğraşmasınlar “özelleştirme” diye bir şey olamaz. “Özelleştirme”yi yapacak bir babayiğit yok. 50 yıl sonra bile olamaz. Türkiye Mehmetçiğe Mehmetçik Türk Milletine Emanettir. TSK MEHMETÇİK VAKFI Tel: 284 19 7071 Faks: 284 19 73 www.mehmetcik.org.tr SÖYLEŞİ “ UÇURUMUN KENARINDA DIŞ POLİTİKA ” İ BÜYÜKELÇİ) (23. DÖNEM CHP MİLLETVEKİLİ, EMEKL ONUR ÖYMEN ELİF TAHMİSCİOĞLU (ÇYDD GENÇLİK BİRİMİ) İMİ DÜZENLEYEN: ÇYDD GENÇLİK BİR 14.00 17 KASIM 2012 CUMARTESİ SAAT T: 442 30 50 AHMET RASİM SK. NO:14 ÇANKAYA Sahibi DERS VERENLER FRANSIZCAYI konuşturuyorum ve mesleki hukuksal çeviri. 0506 300 30 75 KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. BESAM : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : [email protected] : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR 17 Kasım 2012 Cumartesi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon C MY B