13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 2012 PERŞEMBE A4 ANKARA Yaşam Kültür Sanat Ankara’daki özel tiyatrolar bakanlığın yardım bütçesinden yüzde 30 pay aldı... Kahvede Tatlı Dil Iskontosu fendim merhaba. Zaman zaman bir resim, afiş, fotoğraf gördüğümde, uzun uzun düşünürüm. Geçenlerde de yine öyle oldu. Bülent Varlık Hoca bir görsel paylaştı eposta ile. O görselin orijinaline ulaşmak biraz zaman aldı. Alsın varsın. Onun üzerine düşüncelerimi paylaşmak istedim. E “Boğazlar Meselesi” [email protected] 32 tiyatroya 601 bin TL yardım SELDA GÜNEYSU SERDAR ŞAHİNKAYA Racona Azami Özen Ne kadar önemlidir, ne kadar nezaket ve incelik ister birisinden bir şey istemek. Örneğin rahmetli babaannem Gül Hatun, “Ölmüşlerinin canı için bir bardak su verir misin” derdi. Suyu içtikten sonra da; “sular gibi ömrün olsun” diye eklerdi. Aileden, sokağa “insaninsan” ilişkilerinde bir adap, bir üslup vardı çocukluğumun İzmiri’nde hatırlıyorum. Lütfensiz, ricasız talepte bulunmamayı öğrenmiştik büyüklerimizden. İzmir Pasaport’ta eski Liman Çay Bahçesi’nde rahmetli şef Selami ağabeyden çay isterken ya da Eşrefpaşa Pazaryeri’ndeki meyhanede gramofondaki taş plak ezgileri arasında usulcacık rahmetli Akif Baba’ya rakı söylerken nezaketin elden bırakılmayacağı farklı bir ifade ile de racona azami özen gösterileceğinin farkında idik. Gerçekten de önce ekmekler mi bozuldu? Sevgili Oktay Akbal ustamızbüyüğümüz Önce Ekmekler Bozuldu isimli kitabını yazdığında, sabah seherindeki günaydınlar, iyi günler veya sabah şerifleriniz hayırlı olsun dilekleri, gündelik hayattan körfezin ufkunda kaybolan fırtına kanatlı martılar gibi yok olup gitmişlerdi. Geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz Cumhuriyet Çınarı Müşfik Kenter ustanın birkaç dizesi ile konumuza dönelim: “(…) Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını? Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında? Koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda? Bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?” Rica başı 1 avro Hatırlarsanız, gazetemizde Ertan Anlı Hoca, 15 Ağustos tarihli Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Var başlıklı yazısında kahvenin etimolojisi dahil, tarihini ve çeşitlerini keyifli bir şekilde anlatmıştı. O nedenle, biz sadece görsele odaklanalım. Dünyanın en çok ayaküstü kahve içilen ülkelerinin başında gelir İtalya. Fastfood’a karşı Slowfood hareketini geliştiren, kendi yerel lezzetlerine ve usullerine haklı bir kıskançlıkla sahip çıkan İtalya’da ilginç ve çok anlamlı bir afiş, yazımıza konu ettiğimiz görsel. Gelin yakından bakıp Türkçeleştirelim. K ¦ Bir kahve lütfen, 2 avro. Gördünüz mü bir tek “lütfen” kelimesi, 1 avro azalttı bile fiyatı. Ve üçüncü satır, bir anlamda altın vuruş; ¦ Buongiorno mi fa un caffé per favore € 1,00. Çok hoş değil mi? ¦ Günaydın, lütfen bana bir kahve yapar mısınız? 1 avro. Nasıl ama? Nerede ise her ilave nazik sözcük için 1 Avro azalıyor fiyat. Boşuna dememiş büyüklerimiz; Tatlı dil, yılanı bile deliğinden çıkarır diye. Ağzımızın tadı bozulmasın. Sağlık ve dostlukla. Efendim birinci satırda; ¦ Un caffé € 3,00 yani bizim dilimizde söyleyelim; ¦ Bir kahve 3 avro İkinci satırla beraber ıskonto başlıyor; ¦ Un caffé per favore € 2,00 yine bizim dilimize çevirirsek; ültür ve Turizm Bakanlığı’nın 20122013 sanat sezonu için Türkiye genelindeki özel tiyatrolara ayırdığı 4 milyon TL kaynaktan en fazla payı yine İstanbul’daki özel tiyatrolar aldı. Bakanlık Ankara’dan başvuruda bulunan 76 özel tiyatrodan 44’üne yardım vermedi. 32’sine ise toplam 601 bin TL yardım yaptı. Ankara’daki özel tiyatroların bakanlıktan aldığı yardım, toplamda yapılan yardım miktarının yaklaşık yüzde 30’una denk geldi. Bunun yanı sıra Ankara’da en büyük yardımı 87 bin TL ile Ankara Sanat Tiyatrosu (AST) aldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu yıl özel tiyatrolara verilen desteği artırarak, 4 milyon TL’ye çıkardığını bildirildi. Ancak açıklamada, hangi tiyatrolara ne kadar yardım yapıldığı, bu tiyatrolar arasında başvuruda bulanan tiyatroların illere göre dağılımına yer verilmedi. Cumhuriyet Ankara, bakanlık tarafından özel tiyatrolara yapılan yardımlar arasında Ankara’daki özel tiyatrolara ilişkin istatistiksel bilgilere ulaştı. Bakanlığın istatistiğine göre özel tiyatrolara 20092010 sanat sezonunda 3 milyon TL, 20102011 yılında 3.5 milyon TL, 20122013 sanat sezonunda da 4 milyon TL yardım yapıldı. Sayı gittikçe artıyor Ankara’dan 20112012 sanat sezonu için toplam 68 başvuru yapıldı. Bu sayı, Türkiye ile kıyaslandığında, toplam başvurunun yüzde 20.7’sine denk düşüyor. Ankara’dan başvuruda bulunan özel tiyatroların sayısı 20122013 sanat sezonunda artış göstererek, 76’ya ulaştı. Bu da toplam başvuru oranının yüzde 22.5’ini oluşturdu. İstatistiğe göre bakanlık, 20112012 sanat sezonunda Ankara’daki 28 özel tiyatroya, 20122013 sanat sezonunda da 32 özel tiyatroya yardımda bulundu. Geçen sezon 28 tiyatroya 543 bin 500 TL yardım yapılırken, bu sayı 20122013 sanat sezonunda artış göstererek 601 bin TL’ye ulaştı. Ancak 601 bin TL toplam yardım miktarının yaklaşık yüzde 30’una tekabül ediyor. Ayrıca yardım miktarı artsa da Ankara’dan yapılan başvuru sayısı da arttığı için tiyatroların aldığı yardım paylarında ciddi bir artış görünmüyor. Ankara’da yardım için başvuruda bulunan en tanıdık tiyatrolar ve sahneleyecekleri oyunlar ise şöyle: “Profesyonel kategoride: AST/Selamün Kavlen Karakolu, Tiyatro 1112 Garaj/Bir Evladın Terbiye Hadisesi, Tiyatro Tempo/Dostum Aslan, Tay YapımAnkara Ekin Tiyatrosu/Söz Meclisten İçeri, Ankara Simurg Oyuncuları/Ey HayatDoğum, Düğün, Ölüm.” Çocuk oyunları kategorisinde: AÇS Ankara Sanat/Kitap Faresi, Tiyatro Pembe Kurbağa/Şeker Çocukların Düşleri. Amatör kategori: Ankara Deneme Sahnesi/Şeyh Bedrettin Destanı, Gülüm Pekcan Dans Tiyatrosu/Zaman Aşımı, Mavi Sahne/Sabrını Demleyemeyenler. Geleneksel kategoride: Tiyatro Pembe Kurbağa/Karagöz Düş Gezgini.” Söz konusu tiyatrolar içinde en yüksek yardım da 87 bin TL ile AST’a verildi. AST’ın aldığı yardım genel bütçe içinde bir tiyatroya verilen en büyük yardım tutarı aynı zamanda. AST geçen sezon da yine en büyük yardım olan 84 bin TL’lik yardımı almıştı. Ankara Ekin Tiyatrosu da “artık sadece turne tiyatrosu” olarak çalışsa da yine yaklaşık 87 bin TL ile ikinci en büyük yardım alan tiyatrolardan. Diğer tiyatroların yardım bedelleri de 7 bin 500 TL ile 30 bin TL arasında değişiyor. BSO sezonu ‘Mahler Senfoni’ ile açıyor ilkent Senfoni Orkestrası (BSO) yeni B sanat sezonunu dünyaca ünlü besteciler Gustav Mahler ve Rachmaninoff’un eserleri ile açacak. Orkestranın 6 Ekim’de, şef Işın Metin yönetiminde vereceği “Sezon Açılış Konseri”nde 20. yüzyılın en önemli bestecilerinden Gustav Mahler’in lirikpsikolojik eseri “Do diyez minör 5. Senfoni”sini yorumlayacak. Mahler geniş kadrolu senfonide sevinç, üzüntü, avuntu gibi pek çok duyguya yer verirken, mizah duygusunu da yansıtıyor. Konserin solisti ise Rus piyanist Anna Vinnitskaya. Pek çok ödülü arasında “Uluslararası Kraliçe Elizabeth Yarışması” birinciliği, “Schleswig Holstein Festivali/Leonard Bernstein Ödülü” de bulunan; CD kayıtları “Diapason d’Or”, “Classica Magazine/Choc du Mois” ve “ECHO Klasik Müzik Ödülü”ne değer görülen Vinnitskaya, genç nesil piyanistler arasında önemli bir kariyere sahip. “Sezon Açılış Konseri”nde BSO, Rachmaninoff’un “Paganini’nin Bir Teması Üzerine Rapsodi” başlıklı eserini piyanist Anna Vinnitskaya ile birlikte seslendirecek. 6 Ekim Cumartesi günü Bilkent Konser Salonu’nda, saat 20.00’de, başlayacak konserin biletleri; http://www.mybilet.com adresinden temin edilebilir. Ayrıca konserden bir saat önce Tunus Caddesi ve Milli Kütüphane’den hareket eden ücretsiz servisler, izleyicileri Bilkent Konser Salonu’na ulaştıracak. StüdyoCer 9 Ekim’de perdelerini açıyor enel Sanat Yönetmenliğini “Bir Ankara Polisiyesi: G Behzat Ç.” adlı dizideki rolüyle “fenomen” haline gelen Ankara Devlet Tiyatrosu (DT) oyuncusu Erdal Beşikçioğlu’nun yaptığı StüdyoCer, yeni sanat sezonunu 9 Ekim’de, “Hayvan Çiftliği” adlı oyunla açacak. George Orwell’in aynı adlı eserinden tiyatroya uyarlanan “Hayvan Çiftliği”, 1950’li yılların siyasi dönemini mecazi dille eleştiren bir fabl. StüdyoCer’de, Erdal Beşikçioğlu’nun rejisiyle sahnelenecek olan oyunun dramaturjisi de yine Ankara DT’deki çalışmalarıyla tanınan Özcan Özer’e ait. Yönetmen yardımcılığını Beşikçioğlu’nun eşi, Ankara DT oyuncusu Elvin Beşikçioğlu’nun yaptığı oyunda, Arsal Mazmanoğlu, Adem Aydil, Ahmet Melih Yılmaz, Burak Küçükosman, Ayşegül Çaylı, Mertcan Semerci, Aytek Şayan, Naz Göktan, S. Eylül Akbulut, Cemre Burcu Tosun, Başak Vural, Esra Akbaş, Mihriban Seyhan ve Buse Kara rol alıyor. Oyunun prömiyeri 9 Ekim Salı günü saat 20.30’da gerçekleştirilecek. C M Y B C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle