Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2012 CUMARTESİ A8 ANKARA Yaşam Ankara Wine House Çayyolu’nda ’li yıllarda AnkaraBoğaz 1980 Sokak’taki “Wine House” o dönem önemli bir sükse yakalamıştı. Sonrasında Oran’a gitti. Ancak, o klasik keyif Oran’da aynı düzeyde yakalanmadı. Şimdi ise Çayyolu’nda belli bir düzeye doğru çıkıyor. Mönü, biraz daha çeşitlenmiş. Şarap listesi ise bana göre “wine house” başlığını tam olarak doldurmasa da oldukça zengin. Ancak, ben bu tip iddialı isimlerin altının iyi doldurulması gerektiğine inananlardanım. Canlı müzik gençleri bir ölçüde yakalıyor. Genelde klasik Avrupa tipi Türk restoranlarının farklı ürünlerden oluşan mönüsünü buluyorsunuz. Kuşkusuz, bu tip pizzadan makarnaya, oradan da balık ve steaklere uzanan çok çeşitli yemeklerin sunulduğu restoranlar zor mekânlar. Bence, restoran bir konseptte spesifik ve kendi uzmanlığında çok iyi olmalı. Karışık mönüler her zaman güç. Şarap mönüsü yetersiz diyemem. Ancak, daha da çeşitlenmeli ve adınız “Wine House” ise TadımNotları Prof. Dr. Ertan ANLI http://tadimnotları.blogspot.com email anliertan@yahoo.com daha üst düzeydeki yabancı şaraplarla zenginleşmeli. Mekân ve servis kalitesi ise başarılı. Servis elemanları güler yüzlü ve gayretli. “Wine House”, Ankara’ya yakışan bir restoran. Şarapseverlerin dikkatini çekebilecek bir mekân. Ancak, ben hâlâ Ankara’da gerçek bir “şarap evi” yok diyorum. Ticari kaygıları anlıyorum. Ancak, artık zamanı gelmedi mi? İzmir’de kımız çiftliği İzmir yakınlarında kurulu “Alaş Kımız Çiftliği” Orta Asya Türk geleneklerini yansıtıyor. Kemalpaşa’yı geçtikten sonra TorbalıSelçuk karayolunda 4 kilometre ilerledikten sonra, sağdaki toprak yoldan 800 metre kadar içeri girdiğinizde karşınıza çıkıyor. Çiftlikte kurulu betonarme otağda, konuklara Kazak kültürü ve gelenekleri hakkında bilgi veriliyor. Çiftliğin sahibi Kazak kökenli Şirzat Doğru, Kazak ve eski Türk kültürünü yaşatmayı ve tanıtmayı hedeflemiş. Türkiye’ye gelince Altay Dağları’na benzer bir coğrafya seçer ve burada orijinaline benzer bir otağ yaratır. Kımız: Orta Asya steplerinin içkisi Türkler ve içki kültürü denildiğinde, kuşkusuz akla önce “kımız” gelir. Kımız, Türkler için hem içki, hem ilaç, hem de kutsal bir ürün. Ünlü tarihçi Heredot, İskit Türklerinin kısrak sütünden kımız ürettiğini söyler. Kımızın tarihi Orta Asya Hun Devleti’ne kadar uzanır. Tarihi kaynaklar Avrupa Hunları ile Göktürklerin de kımız ürettiklerini belirtmekte... Kımız; diğer alkollü içkiler: Bira, şarap, elma şarabı vb. gibi fermente bir içki. Temel olarak; kısrak sütü şekerinin bakteri ve mayalar tarafından alkole dönüştürülmesiyle elde ediliyor. Aslında alkol düzeyi düşük. Kımızın alkolü hacmen yüzde 13 arasında. Biranın en az yüzde 3.5 alkol içerdiğini düşünürseniz, kımızla sarhoş olmak için yüklü miktarda tüketmek gerek. Kımız sever misiniz? Bilmem ama yolunuz Kemalpaşa’ya düşerse tatmaya değer doğrusu... New York’ta Robert Parker tadımı Amerikan şarap pazarını yönlendiren en önemli kişinin “Wine Advocate” dergisi ve editörü ve yazarı Robert Parker olduğundan birçok kez bahsetmiştim. Parker, şaraplara verdiği notlarla sadece Amerikan pazarını yönlendirmekle kalmayıp, başta Bordeaux olmak üzere birçok önemli şarabın gerek ABD, gerekse dünya pazarında hangi fiyat diliminde yer alacağını da belirliyor. Sadece Amerikalılar değil, Avrupalı şarapseverler de izliyor onu. Bu kez “Parker”, 19 Ekim’de mahzeninden çıkarttığı, 1982 yılının unutulmaz 25 “Bordeaux” şarabının tadılacağı ve yorumlanacağı büyük bir tadım düzenliyor. Bu büyük yılın, büyük şaraplarını tatmak bir şarapseverin dünyada yapabileceği en önemli aktivitelerden biri. Tadımda, “Ausone”, “Beychevelle”, “CalonSegur”, “L’Evangile”, “Margaux”, “Latour”, “Mouton Rorschild” gibi çok büyük şaraplar var. Bu tadıma katılıp, siz değerli okurlarımla paylaşmaya çalışacağım… C M Y B C M Y B