18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 Temmuz 2011 Cuma 366 15 barışa simge oluşturması” bakımından da önem taşıyor. Serginin açılışını Patrik Bartholomeos gerçekleştirdi. Bartholomeos’un açılışta söylediği “Lozan Çocukları’nın barışa her zaman inandığını biliyorum. Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin iki kıtayı birbirine bağlaması gibi, Lozan Çocukları’nın da iki ülkeyi birleştirmesi gerekiyor” sözleri dikkat çekici. Sergi, 14 Temmuz’a değin görülebilecek. (433 12 35) SERGİ CUMHURiYET ANKARA’NIN SEÇ TiKLERi Sevgili Ankaralılar, Çankaya Belediyes i Galeri Kara, mübad ele nedeniyle topraklarını terk etmek zorunda kalanların öykülerinin anlatıldığı “Lozan’ın Çocukları” isimli fotoğraf sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergide, Yunanistan’daki Kastoria, Grevena ve Isparta ile Eğirdir’de çekilen fotoğraflar yer alıyor. Geçen hafta açılan ve çok sayıda Türk ve Yunan yurttaşlarının katıldığı sergi, “iki ülke arasındaki YANSIMALAR ŞeŞk KAHRAMANKAPTAN seŞ[email protected] / www.kahramankaptan.com GEZİ Ankara’nın en görkemli müzelerinden birisi Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi. Ne yazık ki müze, son yıllarda “tarihi eserlerin, ünlü ressamlara ait tabloların çalınmasıyla” gündeme geldi. 2008’e dek, 7 yıl süreyle kapalı kaldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifiyle kurulan, mimar Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından projelendirilen müzenin mimarisi de hayli etkileyici. Müzede, Türk sanatçılara ait Cumhuriyet öncesinden günümüze dek tarihlenen resim, heykel, seramik, baskı ve Türk süsleme sanatı eserleri yer alıyor. Ünlü ressamlar, Şeker Ahmet Paşa, Zekai Paşa, Halil Paşa, Hoca Ali Paşa, İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Namık İsmail gibi sanatçıların eserleri de salt bu müzenin gezilmesi için yeterli bir neden. Müze, geçen günlerde tadilat nedeniyle kapalıydı, şimdi yeniden Ankaralıların hizmetine açıldı. Bizden söylemesi... (310 20 94) KONSER Sevgili başkentli sanatseverler, Cumhuriyet Ankara olarak sizleri 15 Temmuz’da ODTÜ Vişnelik Tesisleri Çim Amfi’de gerçekleştirilecek konserin bilgilerini sunmak istiyoruz. Bu konser, diğer konserlerden farklı. Çünkü konseri “Anadolu’yu Vermeyeceğiz” sloganıyla Türkiye’nin dört bir yanından başkentte gelen, direnişçiler düzenliyor. Konser, çevreye karşı daha duyarlı olmak için direniş gösterenlere adandı. Bu nedenle de adı “Direniş Konseri.” Konser kapsamında Ensemble Galatia, Serkan Civelek, Baba Yani, Zift ve Bilge Kösebalan eserlerini seslendirecekler. Konser saat 19.30’da başlayacak. (0 536 812 24 34) KİTAP “Sevgili çiğdem, seni yüceltmek için canla başla çalışan bir âşıkın daha var ki o hem Ankara’nın hem de senin uğruna hiçbir gayreti esirgemiyor. İşte bu kitap, onun sana uzun bir aşk mektubudur. Adı Timur Özkan. Ankara doğumlu ve Ankara bağımlısı. Mimar. Benzeri az bulunur bir gezgin. 100’ü aşkın ülke gezmiş, birçoğunu anlatmış. Çağımızın Evliya Çelebi’si...” Bu sözler, Timur Özkan’ın “Ankara Çiğdemi” isimli eserinden... Bin yıllardır Ankara ve çevresinde yetişen Ankara çiğdemini anlattığı kitabında Özkan, soruyor: Ankara çiğdemi, Ankara’nın parklarında yetiştirilemez mi? Neden adı Ankara çiğdemi olan bir parkımız olmasın? Çiçeğin her tür fotoğraflarının yer aldığı ve Türkiye’nin ilk Kültür Ba kanı Talât Halman’dan Metin Özaslan’a değin pek çok ismin katkı sunduğu kitap, “Ankara ÇiğdemTimur Özkan, Ankara Deyince, Uluslararası Bilim Literatüründe Ankara Adları, Ankara Çiğdeminin Künyesi, Çiğdem Ailesinden, Çiğdem DüğünüProf. Dr. Hikmet Birand, Hititli Tanrıların ArmağanıZati Erbaş, Çiğdem BayramıProf. Dr. Ahmet Ünal, Geleneklerde Sarı Çiğdem, Şiirlerde Sarı Çiğdem, Türkülerde Sarı Çiğdem, Anılarda Ankara Çiğdemi, Amblemlerde Ankara Çiğdemi, Ankara Rehberi’nde Ankara Çiğdemi, Vikipedi’de Ankara Çiğdemi, Ankara Çiğdeminin Görülebileceği Bazı Yerler ve Nasıl Yetiştirilebilir?” bölümlerinden oluşuyor. Kitap Ankara Kulübü Derneği’nden edinilebilir. (363 43 89) ükümet EXPO için İzmir’i aday gösterdi, seçim de geçti, ama birileri hâlâ EXPO’yu ya bilgisizlikten, ya anlayışsızlıktan, ya da kasten, siyaset malzemesi olarak kullanıyor. Sıradan Ankaralının yüreğine “Acaba EXPO Ankara’ya gelecekti de, İzmir’e mi kaptırıldı?” türünden kuşku düşürülüyor, bir yandan da “İzmir EXPO’yu yapamaz!” propagandası sürdürülüyor. Nedir EXPO? 157 ülkenin üye olduğu, merkezi Paris’te bulunan Bureau of International Exposition (BIE) adlı örgütün denetiminde her beş yılda, farklı bir ülkenin belli ölçütlere göre seçilmiş bir kentinde düzenlenen uluslarası çok kapsamlı bir sergidir. Her büyük serginin bir “tema”sı vardır ve bu temalar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda 2000 yılında kabul edilmiş “Milenium İlkeleri” çerçevesinde seçilmektedir. Yani hamâsî duygu ve düşüncelerle üretilecek “yerel ve ulusal” temalar, anında çöp kutusuna atılmaya mahkumdur! Öncelikle herkes, bir kentin valilik veya belediye başkanlığınca aday gösterilmesinin mümkün olmadığı, bu işin devlet adına hükümet tarafından yapıldığı gerçeğini bilmeli, bilmiyorsa öğrenmeli ve kabul etmelidir. İzmir, AKP hükümeti tarafından 2005 yılında, 2015 EXPO’su için aday gösterilmiş, 2008 deki seçimi kılpayı rakibi Milano kazanmıştı. Hükümet acaba neden o zaman hiç adı bile geçmeyen Ankara’yı değil, İzmir’in adaylığını uygun görmüştü? Çünkü belirlenen “sağlık” teması rakipsizdi, şimdiye kadar el atılmamıştı, İzmir’in kent ve çevresindeki yatak kapasitesi projeksiyonu, turistik çekim gücü, iklimi, çok uygundu da ondan... Uluslararası bir uzman şirketler konsorsiyumu İzmir’i incelemiş, topraksu analizleri yapılmış, sergi alanı için İnciraltı ve Urla civarında iki alanı saptamış, kriterlere uygunluk dosyasını hazırlayarak teslim etmişti. O günden bugüne 2020 EXPO’su için değişen ne var? İzmir’in belediyece yapılan yeni konser salonu (AAS), inşaatına başlanan opera evi, yeni otelleri ve artan yatak sayısı karşısında, Ankara’da birkaç kent oteli dışında bu kriterler açısından önem taşıyacak bir eklentisi yok! Düzgün bir fuar alanı, kongre merkezi, opera evi, konser salonu, metrosu bile yok! Dünyada uluslararası antlaşma ve kurallara göre çalışan hiçbir kuruluş, “Canım siz hele bize verin, otel de yaparız, opera evi de yaparız” türünden “alaturka” davranış ve söylemleri, ya da köşebaşlarına yerleştirilen “tuhaf ve kitch” kedi heykelimsilerini dikkate almıyor. Bu gerçekler ortadayken EXPO’ya Ankara adına talip olur görünmenin, “kardeş kent belediyeleri”ne rica ile Paris’teki BIA’ya “Ankara için destek mektupları” yazdırtmak, sadece Türkiye’yi biraz küçük düşürmekten başka işe yaramadı. Çünkü BIA şaşkınlığa düştü ve Ankara’yı yönetenlerin EXPO’nun kurallarından haberi bulunmadığı kanısına vardı, o kadar! EXPO konusunda Başbakan Tayyip Erdoğan akıllıca davranmış, zaten son yıllarda EXPO için büyük yol alan İzmir’i yeniden aday göstererek hem “doğruyu” yapmış, hem de bunu oy arttırımı için bir etken olarak kullanmaya çalışmıştır. Şimdi seçim bitti, artık herkes EXPO konusunda Ankaraİzmir gerçeğini kabul etmeli, konuyu başka siyasi partinin kazandığı belediyeye ve başkanına çamur atma aracı olarak kullanmaktan vazgeçmelidir. H EXPO Tartışmasının Ardındaki Gerçekler...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle