Katalog

29 Temmuz 2011 Cuma 369 19 Başkentte akşamüstü yorgunluğunu atmak için bire bir mekân ‘Kitabını,gazetenial,AndKafe’yegel’ K endinizi hem evinizde hissetmek, hem de geçmişe konuk olmuş bir misafir edasıyla ağırlanmak istiyorsanız, tarihi Ankara Kalesi’nde; muhteşem Ankara manzarasının hâkim olduğu And Kafe’nin terasında oturabilir ve içkinizi yudumlayabilirsiniz. And Kafe, Ankara’da keyif için tercih edilebilecek güzel mekânlardan. Kale içindeki üç katlı, iç avlulu ve muhteşem manzaralı kafenin modern ve özenli dekorasyonu, sakin atmosferi And Kafe’yi sohbet için iyi bir seçenek haline getiriyor. Kaleiçi’ndeki sur duvarlarına yaslanmış, tarihi Ankara Kalesi’nde yer alan And Kafe; mimarisi, içinde uygulanan dekorasyondaki titizlik, kullanılan malzemeler ve bulunduğu konum ile tam anlamıyla geçmişten bugüne uzanan nostaljik bir atmosfer çiziyor. And Kafe’nin avlusundan içeri girdiğinizde, sizi dönemsel olarak değişen sanat galerisi karşılıyor. Sanatla ilgiliyseniz ve özgün bir mekânda özel tatlar eşliğinde keyifli bir gün geçirmek istiyorsanız, servisten yemeklere, tatlılara ve dekorasyona kadar her şeyin özenle ele alındığı And Kafe tam size göre. Güne başlarken... Mönüde, güne başlarken bir kahvaltıda olmasını isteyeceğiniz hemen her şey yer alıyor. İsterseniz omlet, sigara böreği, elma dilim patates, Çin böreği gibi atıştırmalıkların yanında ıspanaklı, mantarlı tavuklu krep, Ankara simidi ve bazlama çeşitlerini alabiliyorsunuz. Mekânda makarna ve salata çeşit lerinden her damak tadına uygun olanı bulmak mümkün. Ana öğün başlığı ise iki kısma ayrılmış: Kırmızı et ve tavuk. Kırmızı etler içinde üç çeşit bonfile, kafeye her gidildiğinde tadına bakmaya doyamadığımız ızgara köfte, hünkâr beğendi; tavuklarda pazlamalı tavuk ve tavuk ızgara; et ve tavuk seçenekli sac kavurma gibi seçenekler gözümüze çarpıyor. Tatlılardan ise ayva tatlısı, brownie, mozaik pasta, limonlu ve frambuazlı tart var. Yazın And Kafe’nin te rası çok keyifli oluyor. Teras, bir akşamüstü içkisi alıp yorgunluk atmak için ideal. And Kafe hayal kırıklığına uğratmayan yemekleri, sessiz ve dingin havası ile tam bir “Kitabını, gazeteni al gel” mekânı aynı zamanda. Dikkat edin, o püfür püfür esen terasta huzur içinde gazetenizi okuyup içkinizi yudumlarken işe gecikebilirsiniz. İç Kale Mahallesi, No:29, Ankara Kalesi. Tel: 312 79 78 Mönü Tavuk, patates ve kaşar peynirli bazlama; 9 TL. I Ispanaklı beşamal ve mantar soslu krep; 11 TL. I Izgara köfte patates kızar tması ve salata ile; 15 TL. I Mantarlı soğanlı kiş; 14 TL. I Mutlaka deneyin I Ayva tatlısı; 12 TL. Tadım Notları Prof. Dr. Ertan ANLI http://tadimnotlari.blogspot.com Türk Mutfağında Şarap Yemek Uyumu vası, suyuna kadar her şey var. Avrupa’da hemen her restoran bu konuda eğitim görmüş bir “sommelier” ile çalışır ve size yemekle önerilen şarap mutlaka yerini bulur. Bizde ise, yeni yeni bu konuda çalışmalar yapılmaya başlandı. Ancak, şarap ve yemeği doğru bir araya getirmek pek de kolay değil. Konu gerçekten önemli. Hem yemek, hem de şarap ayrı çok iyi olabilirler. Ancak, birbirleriyle uyum göstermezlerse ortaya bir güzellik çıkmaz, her ikisinden de keyif alamazınız. Aynı, mutsuz çiftler gibi. Türk mutfağı, özellikle de Anadolu mutfağının tencere yemekleri üzerine olan konseptinde şarapyemek uyumunu sağlamak güç. Yine, fazla şeker içeren tatlılarımızın da şarapla uyum sorunu var. Benzer şekilde, çok acılık ve ekşilik de şarabı öldürür. Sizi belki şaşırtacağım ama burada anahtar kelimeler “denge”, “saygı” ve “demokrasi.” Başka bir anlatımla, tatlar belli bir denge ve uyum içinde olacak, aromalar birlikte zengin, ancak zarif bir şekilde algılanacak. Kimse, kimseyi bastırmayacak, herkes kendi güzelliğini gösterebilecek. Ülkenin de özlediği bu galiba. Mutfağımız aslında çok geniş. Güneyinden kuzeyine, doğusundan batısına ülkemiz farklı tatları barındıran, dünyanın büyük mutfakların biri. Anadolu, çok farklı iklim ve toprak koşullarına ve dünyanın en zengin bitki çeşitliğine sahip bölgesi. Arkamızda çok geniş bir coğrafyada hüküm sürmüş imparatorluk mutfağı ve her bir bölgeden saraya gelen farklı yiyeceklerin, baharatların, tatların sarayda rafine edilmesi var. Zaten başka türlü de “büyük mutfak” ortaya çıkmaz. Şarapyemek uyumunda iki önemli “denge” var: “Tamamlayıcı denge”, “karşıt denge.” Birincisinde yemeğin tattaki eksikliğini şarap, şarabın eksiğini yemek kapatmalı. İkincisinde ise şarabın örneğin ekşiliği, yemekteki bir tadın daha iyi ve güçlü algılanmasını sağlamalı. Anlaşılacağı gibi pek kolay değil. Peki mönü seçerken nelere dikkat etmeliyiz? Bu konuda da bazı aylın kuralları hatırlatalım: Yemeğe çok acı bir meze ile başlamak damağı kapatabilir, Soslu ve karışık mezeler damağın dengesini bozar, Önce mönü belirlenmeli, şarap ona uygun olarak seçilmeli, Şarap mutlaka doğru sıcaklıkta servis edilmeli. eçen hafta İstanbul’da şarap meraklılarından oluşan bir gruba “şarap ve yemek” uyumu üzerine kısa bir sunu yaptım. Toplantımızın ana teması; “Türk mutfağında şarabın yeri ve yemeklerimizle uyumu” olarak belirlenmişti. İki yıl önce de, bu temayı çok yönlü olarak İstanbul’da “Mey Grubu” düzenlemiş, ben de konuşmacı olarak panelde yer almıştım. Son günlerde bu yönde dostlarımızdan da birçok mail alıyorum. “Hangi şarap?” sorusu sıklıkla sorulmaya başlandı. Bu soruya doğrudan yanıt vermek güç. Anadolu mutfağı, henüz şarapyemek uyumu konusunda doğru noktaya gelmiş değil. Avrupa mutfağı ise uzun süreçte, şarap ve yemeği evlendirmiş. Fransa’da, İtalya’da İspanya’da hangi kasaba restoranına gitseniz, size o yöre yemeğine uygun şarabı hemen önerirler. Bu uyumun içinde, yörenin bitki örtüsünden tutun da, ürettiği diğer tarım ürünleri, ha G