Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 324/17 EYLÜL 2010 Ben Mezopotamya. İki nehrin arası yani. Sümerin, Asur’un ev sahibi... Ben, bereket tanrısı; ben, yazının merkeziyim. Ben aşk, inanç, bereket üçgeninde en doruktaki kültürüm. Ben Mezopotamya, Dicle ve Fırat’ın anası. Ben Mezopotamya, insanlık serüveninde medeniyetlerin ana rahmi. Ben Mezopotamya, renk cümbüşlü, kilim motifli, türkü örüklü, inanç kubbeli sonsuz deniz...” Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı (ZİÇEV) bünyesinde, Ankara ve İzmir’deki okullarda eğitim gören ve kurum içinde kurulu ZİHİN ERGO SUM Fotoğraf Atölyeleri öğrencileri olan özel eğitime tabi genç ve çocukların; Mardin ve Urfa ili çevresinde, nisan (2630 Nisan) ve mayıs (1823 Mayıs) aylarında yaptıkları 5’er günlük fotoğraf çekim gezileri ile yaratıcılıklarının ortaya çıkarıl “ ? Faika Berat Pehlivan faikaberatpehlivan@gmail.com ması ve artırılmasının yanı sıra, sosyal dönüşüm ve kaynaştırmada kültürün “birleştirici” gücünü kullanarak, “katılımcılık ve paylaşımcılığı” hedefleyen, sivil toplumda, yaşam engellerinin kaldırılması için; kamu ve yerel yönetimlerle birlikte çözüm üreten, toplumsal birliktelik ve kaynaşmayı artırırken bilinçlendirmeyi de sağlayan, “ötekinin farkındalığının, kültür ve sanat yoluyla ortaya çıkarılmasını ve yükselmesini, sanat etkinliklerine katılmalarına teşvik eden, aktif yaratıcı süreçlerde yer almalarını sağlayan ve hedefleyen bir projedir” Ben Mezopotamya. Günümüzde insanlık herkesi içine alan, herkese uygun bir toplum modelinden yoksundur. Dışlanan kesimlerden birisi olan engellileri toplumla bütünleştirecek yollardan birisi de fotoğraf diye düşündük. Bizler toplum içinde yaşayan bu insanları, onların sorun ve gereksinimlerini, özelliklerini ne ölçüde dikkate al BenMezopotamya maktayız? Herkesin yapılan hizmetlerden, engellilerin de yararlanmasını sağlamaktan sorumlu olduğuna inanıyoruz. Bu sorumlukta bize düşeni üstlenmek istedik. Başarabileceklerineinandık Engellilere yönelik ayrımcı uygulamaların dünü oldukça eskilere dayanmaktadır ve engellilerin karşılaştıkları “engel”in temelinde, “özür” değil; “özrün” yarattığı farklılığı bahane eden toplumun, özürlüye karşı geliştirdiği “engelleyici tutumlar” yatmaktadır. Engellilere yönelik ayrımcılığın önlenmesinde en etkili unsur ise onları yaşamın içine sokmak, üretken kılmaktır. Alacakları eğitim ile bunu başarabileceklerine inandık. Engelli bireylerin yeterli eğitim ve rehabilitasyon yoluyla nitelik kazanmaları ve kazandıkları bu nitelikleri üretken bir biçimde kendileri ve içinde bulundukları toplumun yararına sunmaları ayrımcı uygulamaları da büyük ölçüde sona erdirecektir. Ayrımcı degil bütünleştirici olalım istedik. Engelli bireylerin önündeki en büyük engel, önyargıdır. Önyargıyı aşmanın en etkili yolu da sosyal yaşamlarında gösterilecek başarıdır. Bir başka etmen de onlar hakkında oluşmuş son derece yanlış değer yargılarıdır. Toplum engelli bireyleri çoğunlukla “ellerinden hiçbir şey gelmeyen, korunmaya muhtaç, zavallılar” şeklinde algılar. Engellilere dair önyargı ve yanlış değer yargılarını yok edelim istedik. Farklı olmak “farklı muameleye tabi tutulmanın” haklı gerekçesi olamaz. Engelliler de herkes gibi, başka hiçbir sebeple değil; salt insan oldukları için onurlu bir yaşamı hak etmektedirler. Bunun için toplumsal yaşama tam katılımın önündeki her türlü engel kaldırılmalı ve eşitlik ilkesi gereğince yaşamın tüm alanlarında desteklenmelidirler. Tüm bu gerçekler bu projeye başlama/çıkış noktamızın ve gerçekleştirmek istediğimizin temelini oluşturmaktadır. “Ben Mezopotamya” projemiz kapsamında çocuklarımız tarafından çekilen fotoğrafları 2026 Eylül tarihleri arasında, Milli Kütüphane sergi salonunda sergiliyoruz. Sergi açılışımız 20 Eylül’de saat 18.30’da. Tüm Ankaralıları sergimize bekliyoruz. Bu yazı Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği (AFSAD) tarafından hazırlanmıştır. Yaya bölgesindeki yeniden düzenleme çalışmaları NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çankaya Belediyesi’nin Konur, Karanfil, Yüksel yaya bölgesi yenileme ve düzenleme çalışmalarında bölgenin altyapı ve zemin çalışmaları tamamlandıkça Kızılay’ın çehresi de değişmeye başladı. İlk olarak Karanfil Sokak Metro çıkışı ile Yüksel Caddesi’nin kesiştiği alanda zemin çalışmalarını bitiren ekipler bölgenin ağaçlandırmasını da yaptılar. Karanfil Sokak, çiçek dikimi ve bankların konulmasıyla daha güzel bir görünüme kavuşacak. Başkentin merkezi konumundan her geçen gün uzaklaşan Kızılay’daki çöküşü önlemek için bir dizi çalışmaların içinde olduklarını belirten Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık şu değerlendirmeyi yaptı: A Kızılay’da‘taşlaryerineoturuyor’ “Kızılay’ı yeniden eski cazibe merkezi haline getirmek için ilk olarak Konur, Karanfil, Yüksel yaya bölgelerinde düzenleme çalışmalarıyla işe başladık. Projede altyapı kuruluşlarından kaynaklı aksamalar oldu. Yüzeyden geçen doğalgaz, elektrik ve su tesisatlarında oluşan arızaların onarımlarındaki gecikmeler esnaf ve vatandaşların mağdur olmasına neden oldu. Karanfil’de yenileştirme çalışmaları ilerledikçe şimdiden insan yoğunluğunun da arttığını gözlemliyoruz” dedi. Dünyanın önemli başkentlerindeki merkezler gibi Kızılay’ın da yurttaşların hoşça vakit geçirebilecekleri, gelmekten keyif alacakları bir konuma dönüştürme konusunda yoğun çaba gösterdiklerini dile getiren Tanık, “Yaya bölgelerindeki yenileme çalışmalarında engelli yurttaşları da unutmadık, rampaların yanı sıra engelli vatandaşlar için üretilmiş taşlarla şeritli bir yol yaptık, asansörümüz de hizmete girdiğinde Ziya Gökalp Caddesi’nden Karanfil Sokak’a girişi engelli olmaktan çıkaracağız” diye konuştu. Esnafın ve yurttaşın bir süre daha sabırlı olmasını isteyen Tanık, çalışmaların tamamen bittiğinde herkesin iyi ki bu zahmetlere girişilmiş dediği bir Kızılay’ı Ankaralılara kazandıracaklarını sözlerine ekledi. 7