Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 314/9 Temmuz 2010 ÖnCE SAĞLIK pROf.dR.nEjATAKAR MESAHastanesi ÇocukSağlığıveHastalıklarıUzmanı email: makar@mesa.com.tr Ç ÇOCUKLAR VE‘ÇİKOLATA’ ocuklar konuşmaya dede, baba gibi sözcüklerle başlarlar. Bu sözcüklerin söylenmesi, ailede bir bayram havası estirir. Çocuklar büyüdükçe isteklerini önce işaretlerle anlatırlar. Ama gün gelir, istediklerini alabilmek için, işaret yerine asıl sözcüklere benzeterek kendilerine özgü yeni sözcükler üretirler. Hemen her anne ve baba bu durumla karşılaşır. Bu yeni sözcük üretimi ailede genellikle gülerek karşılanır. Aile bu sözcükleri benimser ve çocuğun gereksinimleri giderilir. Çocuk sözlüğünde çikolata Ancak hiç de ihtiyacı olmayan bir nesneye, örneğin çikolataya kendince bir isim vermesi çok ilginç değil mi? Çikolata, özellikle konuşmaya yeni başlayan 2 3 yaş grubu çocuklar için söylenmesi çok zor bir sözcük. Bir kez tatmasıyla, çocuğun dünyasına giren çikolatayı istemek için kendilerine göre çikolatayı betimleyen yeni sözcükler üretiyorlar. Çocukların çikolata için türettikleri “culata”, “çiko”, “gota”, “çuka”, “cukko”, “şokola”, “dolgit”, “hamma’ ve annesi Türk babası Fransız bir çocuğun “Şokolade”; benim derleyebildiklerim. Çocuklar arasında çok yaygın olarak kullanılan bir de “çuku” sözcüğü var. Ama bazıları çuku’yu iki kez arka arkaya “çuku çuku” şeklinde söyleyerek isteklerini ısrarlı bir biçimde belirtiyorlar. Bunların dışında da benim duymadığım çikolata için çocukların ürettiği sözcükler de sanırım vardır. Onlara çikolata verelim mi? Bazı annebabalar çikolatayı çocuklarına “zararlı” olarak niteleyip, vermekten kaçınıyorlar. Bazılarında ise hiç kısıtlama yok. Bu ikilemin nedeni herhalde çikolatanın “zararları ya da yararları” konu sunda en çok tartışma yapılan besinlerden birisi olmasıdır. Bir çikolata paketinin dış kapağına baktığımızda içindekiler başlığı altında şunları görürüz: Şeker, kakao yağı, süt veya süt tozu, bazılarında soya lesitini, yapay aromatik maddeler örneğin vanilin, kakao kuru maddesi, fındık, fıstık, badem, kuru üzüm, vişne gibi meyvegillerdir. Çikolatayı oluşturan temel yapı olan kakao; demir, çinko, kalsiyum, magnezyum, fosfor, flavonoidler, antioksidanlar ve kafeinden zengindir. Öyleyse; böylesine besin değeri yüksek bir madde için sorumuz şu olmalı: Çikolatayı çocuklarımıza verelim mi? İçerdiği sütten dolayı kalsiyum ve fosfor kaynağıdır. Bunun yanı sıra, demir, çinko ve magnezyum deposu olarak da kabul edilmektedir. Çikolatanın olası zararları Alerjik olaylarda ilk aklımıza gelen besin “çikolata” oluyor. Çikolatalar içeriğinde bulunan soya, süt, fındık, ceviz, antep fıstığı, badem, yer fıstığı, buğday gluteni ve yumurta gibi maddeler nedeniyle alerjik reaksiyon yapabilirler. Migreni tetikleyici özelliği vardır. Çikolatayı çok tüketen yaşlılarda kemik yoğunluğunda düşüklük saptanmıştır. Bu zararlı etkisini içeriğindeki oksalatın kalsiyum emilimini azaltıp, idrarla kalsiyum kaybını arttırarak yaptığı ileri sürülmüştür. Obesite için de yüksek kalorisi nedeniyle risk getirmektedir. Bu risk, ihtiva ettiği fındık, fıstık nedeniyle de artmaktadır. Çikolatanın olası yararları Kakao, polifenollerden yana çok zengindir. Polifenollerin antioksidan, antiinflamatuar ve antiaterojenik olumlu kardiyovasküler özellikleri vardır. Laboratuvar deneylerinde gösterilebilen bu etkiler, diyetle kakaonun alınmasında istenen düzeye çıkılamadığından görülmeyebilir. Bir çalışmada polifenolden zengin çikolatanın kan basıncını, açlık kan şekerini ve kolesterolü düşürücü etkisi bulunmuştur. Özellikle siyah çikolatanın uzun yıllar tüketiminin kalp krizi riskini azalttığı ileri sürülmüştür. Serotonin ve dopamin salınımını arttırarak kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar (“havanızı” düzeltir.) Kısa süreli uyarıcı, gevşetici, eforik, afrodizyak ve antidepresan özellikleri olduğu iddia edilmektedir. Son söz Çikolatanın olası yarar ve zararları daha uzun yıllar tartışılacaktır. Bu tartışmanın nedeni, sahip olduğu “terk edilemez lezzetinden” ileri gelmektedir. Çikolatayı, eski deyimle ifrata kaçmadan tüketmek sanırım en doğrusu olacaktır. Bu sayfa Mesa Hastanesi tarafından hazırlanmıştır. / www.mesahastanesi.com.tr 292 99 00 21