Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 287/1 Ocak 2010 DikmenBarınmaHakkıBürosu,AnakentBelediye Meclisi’nintaputahsisbelgesiolanlaravadidışındanyerverilmesineilişkinkararınıniptaliniistedi Dikmen’de yeni dava ikmen Vadisi Halkı’nın Barınma Hakkı Bürosu, Anakent Belediye Meclisi’nin gecekondu sahipleri ile ilgili yeni kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açtı. Barınma Hakkı Bürosu avukatları tarafından açılan ve Ankara 3. İdare Mahkemesi’nde görülmeye başlanan davada, Anakent Belediye Meclisi’nin 15 Kasım 2009 tarih ve 2647 sayılı kararının (3) nolu paragrafında yer alan konut sözleşmesi yapılarak yıkılan gecekonduların sahiplerinin “…2981 sayılı yasadan gelen arsa haklarının Belediyemiz mülkiyetinde bulunan ve belediyemizce uygun görülen diğer yerlerden karşılanması” cümlesinin iptali ve öncelikle yürütmenin durdurulması istendi. Dava dilekçesinde, “Geçen süreçte anılan kentsel dönüşüm projesi kapsamında zorla veya kandırılarak sözleşme imzalatılıp yöreden tahliye edilen, oysa bizzat bu yörede 2981 sayılı yasadan doğan hakları bulunan yöre sakinlerinin, iptali istenen Meclis kararı ile şimdi tamamen bu yörenin dışına atıldığı, böylelikle davalı Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin tapu tahsis belgeli vatandaşları gerçekte oyuna getirerek, sermayenin yağması için yöreyi hak sahiplerinden arındırma yolunda bir adım attığı” belirtildi. 2981 sayılı yasa ve bütün yerleşik idari uygulamalarda, hak sahiplerinin konutunun yerinde korunması veya konutu yerinde korunamıyorsa yine bulunduğu bölgede konut veya arsa verilmesi yoluna gidildiğinin anımsatıldığı dilekçede, Anakent Belediyesi’nin “Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi”nde de benzer bir düzenlemenin yapıldığına dikkat çekildi. Gerekçede, “Bu nedenlerle dava konusu işlem, anayasal güvenceye de sahip bulunan eşitlik ilke D ? Alican ULUDAĞ sini de ihlal ediyor, idarenin eşit işlem yapma yükümlülüğüne ve her durumda hakkaniyete uygunluk taşımıyor” denildi. Anakent Belediyesi’nin kendisinin açtığı mağduriyetleri gidermesi gerekirken, iptale konu olan işlem ve tasarrufuyla aksi yönde bir adım attığı belirtilen dilekçede, böylece kentsel dönüşüm uygulaması nedeniyle bizzat kendisinden kaynaklanan mağduriyetleri daha da arttırdığı kaydedildi. Dilekçede belediyenin “halkın yörede bulunan konut ve arsa haklarını gasp etmesinde, onları yeni bir belirsizliğe ve mağduriyete sevk etmesinde”, “kamu yararına ve hukuka uygunluk” bulunmadığına dikkat çekildi. Anayasanın 57’nci maddesindeki “konut hakkı”nın anımsatıldığı dilekçede, belediyenin birçok yöre sakinini konutsuz bırakan bir işlem ve tasarrufa yöneldiği vurgulandı. Davalı belediyenin tapu tahsisli yöre sakinlerine proje kapsamında yörede yapacağı konutlardan 100 metrekarelik bir daire vereceğini taahhüt ettiği belirtilen dilekçede, belediyenin projenin iptali yoluna gittiği, “şimdi de yöre sakinlerinin yasadan kaynaklı yörede konut/arsa hakkını, bir başka yerde arsa verme tasarrufu ile gasp ettiği, üstelik bu arsaların nereden verileceği ve ne zaman verileceğinin dahi belirsiz olduğu, bu nedenle dava konusu işlem ve tasarrufun, gerek bu nedenle mağdur olan kesimlerde, gerekse genel olarak kamuoyunda, idareye duyulan güveni de temelden sarsmış olduğu” ifade edildi. Dilekçede, “Yine aynı konumdaki kişiler, düne kadar yörede bir konuta sahip iken, şimdi onlara başka bir yerde sunulan karşılık yalnızca bir arsadır” denildi. Öte yandan diğer tapu tahsisli yöre sakinleri de Barınma Hakkı Bürosu öncülüğünde aynı mahkemeye bu davaya müdahil olmak için çarşamba günü başvuruda bulundu. ‘Tüccargibidavranılmamalı’ ANAKENT Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Yaşar Çatak, yaptığı değerlendirmede Belediye Meclisi’nin aldığı kararı eleştirdi. Dikmen’de uygulanan kentsel dönüşüm projesinin “çöktüğünü” söyleyen Çatak, 3. Etap’la birlikte “rant elde edilmeye yönelik tüccar anlayışla” davranıldığını kaydetti. 2981 sayılı yasayla tapu tahsis belgesi olanlara vadinin dışında başka bir yerden yer verileceğini belirten Çatak, bunun “ucu açık bir karar” olduğunu vurguladı. Çatak, özetle şunları söyledi: “Tabii Dikmen Vadisi, prestiji yüksek bir yer. İnsanlar yıllardır oranın kahrını çekmişler. Elbette bu prestiji olan yerden yararlanmak istiyorlar. Bundan dolayı bazı hak sahipleri bu kararın iptali için yargıya gittiler. Bunun da sonucunu göreceğiz. Ama burada yapılması gereken bir proje demokrasisi uygulamaktır. Belediye, projeden etkilenecek insanları da içine katarak kentsel dönüşümü onlarla birlikte gerçekleştirmeli. Elbette finansmanına kaynak sağlamak için belediyenin kendisine konut elde etmesine karşı değilim. Ancak buradan ticaret yapmak, fazladan kâr elde etmek gibi bir amaçla hak sahiplerinin mağdur edilmesi doğru değil. Bu sosyal devletle bağdaşmıyor. Herkes vadide iskân edilmeli. Nitekim Mamak’ta konutları başka yerlere taşınıyor diye halk projeyi beğenmedi ve dava açıp iptal ettirdiler. Şimdi yeni projede tek alan 5’e bölündü. Burada da mahkeme kararı iptal ettiyse, yine çözüm üretme imkânı var. Yeter ki halkı içine katarak, itirazı en düzeye indirerek toplumu mağdur etmeden bir anlayış içine girilsin. Hatta proje Çankaya Belediyesi katılarak yapılmalı. Nitekim Yeni Mamak Projesi’nde Mamak Belediyesi katılıyor. Burada da Çankaya ile Büyükşehir Belediyesi bunu birlikte yapabilir. Sorumluluk almak istemiyorsa belediye 1/5000’lik planları yapıp, 1/1000’likleri Çankaya Belediyesine bıraksın. Çankaya da proje demokrasisi içinde orada gecekondudan çağdaş konuta dönüşümü gerçekleştirir.” Yaşar Çatak 4