23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 243/27 Şubat 2009 Ankara’daYeşilAlanlarNasılArtmış! ? Yücel ÇAĞLAR Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Üyesi üyükşehir Belediyesi’nin açıklamalarına bakılırsa Ankara’da kişi başına düşen yeşil alan genişliği, 1994 yılında 2,08 metrekare iken şimdilerde 17,6 metrekare olmuş. Bu açıklamaya göre, Ankara’da toplam 80 milyon metrekare, başka bir söyleyişle yaklaşık 20 bin futbol sahası genişliğinde yeşil alanının olması gerekiyor. Son derece anlamsız bu sayısal açıklama; “Var mıdır gerçekten, varsa eğer bu artış nasıl gerçekleştirilmiştir” sorusu akla gelmektedir doğal olarak. Öyle anlaşılıyor ki, bu gerçekleşme, sanaldır. Aynı alan birçok kez yeşillendirilmiş, yeşillendirilen kimi alanların da bir kısmı daha sonra yeniden yapılandırılmıştır. Nerelerde, hangi işlevler için hangi bitki türlerinden yararlanılması gerektiğine ve yararlanılabileceğine yeterince özen gösterilmemiş, her yere her türden bitki dikilmiş ve/veya ekilmiştir. Çoğunluğu tutmayınca da bir kez daha ekilmiş dikilmiş, yine tutmamış; bir kez daha bir kez daha ekilmiş ve dikilmiştir… Ekilenlerin dikilenlerin tutmama, tutabilenlerin de yeşil çirkinliklere dönüşme nedenleri ise hemen hemen hiç sorgulanmamıştır. Sanki her ekimin dikimin tutmaması için özel bir çaba gösterilmiştir. Çünkü her yeşillendirme çalışması birilerinin “yeşillendirilmesine” katkıda bulunmuştur. B Yeşillendirme çalışmalarında tek başarılı ölçütü, yalnızca alan genişliğindeki artışlar değildir! Yeşillendirme çalışmaları sırasında temelde üç zorunluluğun yerine getirilmesi gerekmektedir: ¦ Üretilen yeşil alanlar işlevsel olmalıdır, olası yararlanıcıların bedensel, ruhsal ve kültürel gereksinmelerini karşılamalıdır; ¦ Yeşillendirilen alanları görsel çekiciliği bulunmalı, gerçekleştirildiği yerin doğal ve kültürel özelliklerini yansıtmalıdır; ¦ Yeşillendirme çalışmaları sırasında kamusal kaynaklar kamu yararın en çoklanmasına yönelik olarak verimlilik kullanılmalıdır. Ankara’daki yeşillendirme çalışmaları sırasında bu zorunlulukların gerektiğince yerine getirildiği söylenebilir mi? Örnekler, bu soruya olumlu yanıt verilemeyeceğini açıklıkla ortaya koymaktadır: Sözgelimi; Turan Güneş Bulvarı, AnkaraGölbaşı, AnkaraEskişehir, AnkaraKazan (E5) karayollarında birçok kez yol ağaçlandırması yapılmış; yıllık yağışın ortalama 400450 milimetre olduğu, yarı kurak sayılan Ankara koşullarında geniş alanlar çimlendirilmiş, birçok meydana palmiye ağaçları dikilmiş; BeşevlerTandoğan arasında, ANKARAY’ın üzeri bile olağan koşullarda 2030 metre boylanabilen ağaç türleriyle ağaçlandırılmıştır. Sonuçta, Ankara’nın pek çok yerinde yeşil çirkinlikler yaratılmış, akıl almaz boyutlarda parasal kaynak bu yolla fidan dışalımcısı kişi ve kuruluşlara aktarılabilmiştir. Turan Güneş Bulvarı üç kez ağaçlandırılmıştır. Sonuncusunda görüntüdeki yerli ağaç türleri ile yapılan başarılı ağaçlandırmalar bile sökülerek yerlerine yurtdışından getirilen yaban cı ağaç türleri dikilmiş; bunların da çoğu kurumuş bir çok kez yenileri dikilmiştir. Hesaplamaya,tahsisedilen devletormanlarıdakatıldımı? SİYASAL iktidarın, Ankara Anakent Belediyesi’ni ne denli kayırdığı bilinmektedir. Ancak, bu kayırmacılığın çokça bilinmeyen bir yanı da vardır: Siyasal iktidar, Kurtboğazı Barajı yakınlarındaki ağaçlandırma alanı ile Kızılcahamam’daki Soğuksu Milli Parkı’nda “devlet ormanı” sayılan arazileri bile “kent ormanı” olarak Ankara Anakent Belediyesi’ne tahsis etmiştir. Bunların yanı sıra Çamkoru’daki orman içi dinlenme yerleri de Ankara Anakent Belediyesi’ne devredilmiştir. Hukuksallığı en azından tartışmalı olan bu tahsis ve devirlerle “kazanılan” yeşil alanlar da söz konusu hesaplamaya katılmışsa eğer, ortada, düpedüz bir aldatmaca var demektir. Açıktır ki, böylesi bir tutum, Ankara Anakent Belediyesi söz konusu olduğunda hiç de yadırgatıcı bir durum değildir. *** Kısacası, Ankara Anakent Belediyesi’nin öne sürdüğü kişi başına düşen yeşil alan genişliğindeki yaklaşık dokuz katlık artış da “şaibelidir”; kaynaklarının ve sonuçlarının sorgulanması gerekmektedir. Nâzım’ın söylediği gibi “Ağaçsız asfalt istemiyorum…”, ancak, böylesine ağaçlandırmalısını da değil! Sıhhiye Köpüsü’nün altına saksılara dikilen, ancak, kurudukları için kaldırılan orman ağacı türleri... 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle