Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                25 a ssğu 2024
2
Editörd En
anat gözü birçok insanda 
vardır. Buna ortak bir 
estetik beğeni bilincinden 
beslenerek sanattan veya 
S
sanata ilişkin öğelerden 
haz almak da diyebiliriz.
Elbette bu göz eğitilebilir ve 
geliştikçe estetik algısının yanına 
kültürel beğeniler de ekleyebilir. 
Peki şu soruya yanıt verebilir mi: 
Biz niye bazı şeyleri güzel bulurken 
bazılarını çirkin buluruz?
HHH
Coğrafya, kültürel alışkanlıklar, 
topluluk normları... Ancak 
insanlığın evrensel bir beğeni eşiği 
olduğunu savununca işler biraz 
çığırından çıkıyor.
İnsanlık gelişim ve yenilik 
arayışının sonuçlarını genellikle 
yaratıcılıkta bulur. Evet yaratıcılık 
sınır tanımaz ve kurulu düzenin 
Özellikle gençler ve 
oluşturduğu davranış kalıplarından 
çocuklar iklim krizinin 
yarattığı sonuçlara
yakınır.
karşı duyarlılık gösteriyor.
Yaratıcılığın kaçınılmaz sonucu 
olan sanatsal üretimin ise her zaman 
düzen bozucu olduğu söylenemez. 
Evet, kimi zaman eleştiri 
Dünyanın bir yıllık dağal kaynaklarının tamamı ilk yedi ayda tükendi, iklim krizinin yıkıcı sonuçları daha da görünür oluyor
sözcülüğü sanata düşer ama eleştirel 
olduğu kadar sağaltıcı bir rolü de 
DAir EsEL 
vardır sanatın.
Hepsinden fazlası ise beğeni ve 
FLor A
estetik haz üzerinden oluşturduğu 
düzendir. En yalın örnek bir sanat 
Sıcaklar artıyor, 
galerisine girdiğinizde gördüğünüz 
fazlasıyla uysal ve bir şeyleri kırıp 
dökmekten ölesiye korkan insan 
topluluklarıdır.
HHH
Sanatın insanın yaratıcılığını 
yücelttiği kesin ancak ondan daha kaygımız da AYÇA 
fazlasını bir bedel olarak insan 
CEYLAN
sanata geri öder.
u an dünya üzerinde yaşayan tüm Günü biraz arka planda kaldı kalmasına ama Malum bu yaz ülkemizde 
Ve kimileri için ne gülünç kimileri 
ayca_ceylan
insanlar bir sonraki yıldan ödünç alarak tükenen kaynaklar, aşırı hava olayları, yüksek de gece sıcaklıkları 
için de ne acıdır ki sanatın dışında 
yaşamlarını sürdürüyor. Bu yıl için sıcaklıklar ve orman yangınları insanlarda dahil olmak üzere aşırı 
bırakılan veya kalmayı tercih eden 
Şgezegenin insanlara sunduğu içilen sudan iklim değişikliğinin ruh sağlığına olan olumsuz sıcaklıklar deneyimlendi. 
kitleler bile sanata karşı bir suçluluk 
tüketilen gıdaya kadar birçok yaşamsal etkilerini bir kez daha ortaya koydu. Hem kendi gözlemlerimden edindiğim çıkarımlar 
duygusuyla yaşar.
kaynak 1 Ağustos’ta bitti. hem de çevremdeki insanların sıcak yaz 
Bizi birbirimize bağlayan değerler 
intiharlar il E ilişkili
Bu cümleler fantastik bir öyküden veya bir günlerinde gergin oldukları, odaklanma sorunu 
bütünü bazen o kadar keskindir işte. 
“Grantham Enstitüsü-İklim Değişikliği ve 
distopyadan fırlamış gibi görünebilir ancak ne yaşadıkları, yorgun, mutsuz ve öfkeli olduklarına 
Hepinize iyi pazarlar.
Çevre”nin araştırmalarına göre iklim değişikliği, 
yazık ki “Küresel Ayak İzi Ağı”nın verilerine yönelik birçok konuşma duydum. Bu nedenle 
dünya çapında insanların ruh sağlığını ve duygusal 
göre bu yıl gezegenimizin sunduğu bir yıllık yüksek sıcaklıklara yönelik JAMA Psikiyatri’de 
dE niz Ülk Üt Ekin
refahını olumsuz etkiliyor. Araştırmaya biraz daha 
doğal kaynakların tamamı ilk yedi ayda tükendi. yayımlanan bir makaledeki verileri paylaşmak 
deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr
yakından bakacak olursak:
Paris 2024 coşkusuyla Dünya Limit Aşım istiyorum. Ruh sağlığıyla ilgili acil servis 
u İklim değişikliği, doğrudan 
ziyaretlerini inceleyen araştırmada, ABD’de 
etkilenmeyen bireylerde bile 
de yazın en sıcak günlerinde en soğuk günlere 
(özellikle gençler arasında) ruhsal 
kıyasla ruh sağlığı merkezlerine başvurularda 
sıkıntıları daha da kötüleştiriyor.
yüzde 8 artış olduğu belirtiliyor. Belki de artan 
u Aşırı hava olaylarının ardından 
sıcaklıklar ve koşullar nedeniyle birbirimizle 
ciddi sıkıntıların yaşandığına ilişkin 
empati yapmak da iklim değişikliğinin getirdiği 
açık kanıtlar var.
olumlu etkilerden biri olabilir.
u Ruhsal hastalık ölçütlerine 
uyan kişiler, iklim değişikliğinin 
fiziksel ve ruhsal sağlık üzerindeki 
etkilerine karşı daha savunmasız.
u İklim krizi, ruhsal hastalık teşhisi 
konan kişilere yönelik bakımın 
sağlanmasını aksatma tehdidinde 
bulunuyor.
u Sıcaklık artışı ile intihar 
sayıları arasında açık bir ilişki var.
Eko anksiy Et E
Sıkça karşımıza çıkan eko 
anksiyete kavramı ise iklim 
değişikliğinin getirdiği yoğun kaygı 
durumu olarak tanımlanabilir. Eko 
anksiyete iklim değişikliği kaynaklı 
olumsuz etkilerin insan üzerinde 
yarattığı ruhsal ve fiziksel sıkışıklığı 
etkilemesi nedeniyle artış gösteriyor. 
Amerikan Psikoloji Derneği, eko 
anksiyeteyi “çevresel kıyamete karşı 
bir korku durumu” olarak betimliyor. 
Harvard Health Publishing Yayın Danışma Kurulu üyesi ve 
psikiyatrist Stephanie Collier’e göre belirsizlik ve denetim 
Eko 
kaybı iklim kaygısını tanımlıyor. Buna karşı en iyi tedavi 
ise harekete geçmek. Bireysel düzeyde endişelerinizi ve 
anksiyeteye 
korkularınızı güvendiğiniz arkadaşlarınızla, bir terapistle 
veya bir destek topluluğuna katılarak paylaşmak 
karşı neler 
iyileştirici olabilir. Ayrıca değerlerinizle tutarlı biçimde 
yaşam tarzınızda değişiklikler yapabilirsiniz. Bu, daha az 
yapılabilir?
uçuş yapmaya karar vermek, bir iklim eylemine katılmak 
veya savunuculuk yoluyla iklim değişikliği hakkında 
farkındalığını artırmak olabilir.
Amerikalıların yüzde 67’si iklim değişikliğinin gezegen 
üzerindeki etkileri konusunda kaygı, yüzde 55’i ise 
bu etkilerin kendi zihinsel ve bedensel sağlıklarını 
ABD’de
olumsuz etkileyeceği yönünde de korku duyuyor. İklim 
değişikliğinin etkileri küresel ölçekte deneyimlenirken 
ABD’li yetişkinlerin yarısından fazlası (yüzde 56), iklim 
iklim 
değişikliğinin günümüz toplumunun karşı karşıya olduğu 
en önemli sorun olduğunu dile getiriyor. ABD’de 10 
endişesi
kişiden 7’si iklim değişikliğiyle mücadele için daha fazla 
şey yapabilmeyi dilediğini ifade ederken yüzde 51’i nereden 
başlayacaklarını bilmediklerini söylüyor.
 
Baskı: İleri Basım Mat. 
Reklam Yönetimi: 
İmtiyaz Sahibi: 
 
25 Ağ UsTOs 2024 SAYI: 1794
n Yayın Koordinatörü Amb. Reklam Tanıtım 
Yenigün Haber Ajansı 
CUMHURİYET VAKFI adına Yay. ve Teknik Hiz. 
dENİz üLKüTEKİN Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. 
Tic. A.Ş. Yenibosna 
Nurettin Mazhar Öktel Sk. 
ALEV COŞKUN
n Sayfa Tasarım Mah. 29 Ekim Cad. 
No: 2 34381 Şişli/İstanbul 
Genel Yayın Yönetmeni No:11A/41 Bahçelievler 
Tel: (0212) 343 72 74 (20 
EMİNE BİLGET
İstanbul dağıtım: 
hat) Faks: (0212) 251 98 
MİNE EsEN
Turkuvaz Dağıtım 
n Reklam Genel Müdürü 
68 e-posta: reklam@
Sorumlu Müdür
Pazarlama A.Ş. 
cumhuriyet.com.tr Uets: 
EsRA BOzOK
pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr AsLAN YILdIz Yaygın süreli yayın
25999-15079-37611
to
            
    
