Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ŞUBAT 2024
4
Ekslibris sanatı kitapseverler arasında giderek daha yaygın oluyor. Alanın öne çıkan isimlerinden Yudum İşbecer’den ekslibrisi dinledik
Kitaplara yaratıcı mühür
olduğunu bilmeden ekslibris
Melodi Yapıcı
ahmet
çiziyormuşum.
g üneştekin
u Tasarımlarınızı ortaya
itaplar birçoğumuz için çok
çıkarırken nelere dikkat
değerli. Onları saklarken
ediyorsunuz? Esininiz nasıl
gösterdiğimiz özeni ödünç
oluşuyor?
alanlardan da bekliyoruz.
Ekslibris tasarımında en
KAncak her zaman beklentiler
önemli ilke, tasarımın kişiye
gerçekleşmeyebiliyor. İşte ekslibris
özel olması. Bu yüzden aynı
de kitabın hangi kitaplıktan çıktığını
tasarımı bir başkası için
belgeyen bir mühür. Ancak bu mühür aynı
kullanmıyorum. Kitapseverden
zamanda bir sanat yaratıcılığı da içeriyor.
aldığım bilgiler doğrultusunda
Tasarımları geniş kitlelere ulaşan illüstratör
bir kompozisyon oluşmasına
ve ekslibris sanatçısı Yudum İşbecer ile bu
ve kitapseveri yansıtmasına
kitaplara özel sanatı konuştuk.
dikkat ediyorum. Tasarımları
elde, mürekkepli kalemle ve
u Bize kendinizi tanıtabilir misiniz?
kaliteli kâğıt üzerine çiziyorum.
Kars’ta doğdum. 1990’da ailece
Kendimi bir hikâye anlatıcısı
İstanbul’a göç ettik. Beşiktaş Atatürk ercan
olarak görüyorum, ilhamımı ise
Anadolu Lisesi’nde okurken seçmeli Kesal
çoğunlukla mitoloji, arkeoloji,
ders olarak grafik ve teknik resim aldım.
Anadolu medeniyetleri ve
Edebiyat ve resimle kendi ülkemin
coğrafyasını çizerek, yazarak ve okuyarak doğadan alıyorum. Kaya
keşfe çıktım. Marmara Üniversitesi resimlerini çizenlerle ve kilden,
İngiliz Dili ve Eğitimi Bölümü’nden seramikten mühür tasarlayanlarla
Ünlüler de
mezun olduktan sonra öğretmenlik akraba olduğumu hissediyorum.
yapmaya başladım ama çizim ve resmetme
u Üretim süreci nasıl oluyor?
tutkumdan, kendime ait atölye
kitap etiketi diyebiliriz. Kitapları
Kitapseverden kendisini en iyi ifade
hayalimden hiç vazgeçmedim.
değerli olanlar için “Ödünç
eden, desen, sembol, hayvan, hobi vb. gibi
istiyor
Yıllar sonra hem kişisel
alanlar kitabı geri getirsin” diye
bilgileri aldıktan sonra üç taslak çalışıyorum.
resim sergileri açtım hem de
bir önlem gereksiniminden
Taslakta hemfikir olduktan ya da üzerinde
u Zaman içinde pek çok tanınmış
atölyemde Ekslibris/Mühür
doğmuştur. Bir mülkiyet işareti
çeşitli düzenlemeleri yaptıktan sonra tasarımı
isim sizin ekslibris tasarımlarınızı
tasarımlarına, illüstrasyon ve
olarak ekslibris çeşitli baskı
tamamlayıp mühür işlemine başlıyorum.
edindi. Kimlerdi bu isimler? Sizi
resim çalışmalarına devam
teknikleriyle çoğaltılarak
Mührün kalıbını alıp ahşap, pirinç, seramik
nasıl duymuşlar? Tasarım sürecinde
ediyorum. Edebiyat alanında ise
kitapların iç kapağına
başlıklı ve gümüş modele uyguluyorum.
özel istekleri olan var mıydı?
basılı bir öykü kitabım ve çeşitli
yapıştırılarak kullanıyordu.
Aklıma ilk gelenler Ece Temelkuran,
dergilerde yayımlanmış
Ben ekslibris ve mühür sanatını
Murathan Mungan, Haydar Ergülen,
şiirlerim var.
birleştirip lastik damga tekniğiyle
Jale Sancak, Hakan Akdoğan,
daha çok sayıda kitaba ıstampa
u Ekslibris sanatı nedir? Nasıl
Ata Demirer, Arif Pişkin, Haluk
mürekkebiyle baskı yapma
ortaya çıktı, siz nasıl tanıştınız?
Bilginer, Şevval Sam, Hasan Bülent
Yudum
olanağı sağlıyorum. Ekslibrisle
Ekslibris, “X kişinin kitabı”,
Kahraman, Doğan Hızlan, Rıdvan
işbecer
tanışmam, bir arkadaşımın
“X kişinin kütüphanesinden”
Akar, iş dünyasından Ömer Koç,
sergimdeki çizimlerimi gördükten
anlamını taşıyan Latince
Leyla Alaton. Ayrıca kitapseverler
sonra kendisi için eksllibris
bir sözcüktür ve 15. yüzyılın sonlarında
Ekslibris tasarımı için sosyal medya
siparişi vermesiyle oldu. Araştırmalarım
ortaya çıkmış sanatın adıdır aynı zamanda.
üzerinden ya da tavsiye üzerine
sonucunda fark ettim ki gençlik yıllarımdan
Kitapseverin kendisini ifade eden grafik
bana ulaşıyorlar.
beri aslında yaptığım sanatın adının bu
çizgilerle oluşturulan bir nevi kitap imzası,
Ankara’da bir zamanlar Çubuk Barajı’nın yerleşkesinde Baraj Gazinosu vardı
Barajın dibinde biriken anılar
Tolga aYdoğ an
umhuriyetin ilanından sonra Ankara’nın
Çubuk Barajı ve Baraj Yıkılan Çubuk Baraj g azinosu, eylül
örnek bir başkent olması için süratle
g azinosu. (Tolga 2023. (Fotoğraf Tolga aydoğan)
inşaatlar başlar. Bu dönemde Clemens aydoğan arşivi)
Holzmeister, Ernst Arnold Egli, Paul
CBonatz, Rudolf Belling, Theodeor Jost,
Robert Oerley gibi önemli mimarlar Ankara’daki
Yazın
gözde binaları tasarlar. Bu isimlerden biri de Fransız
Mimar Théodore Leveau’dur. Leveau 1936’da açılan
İstanbul
Çubuk Barajı’nın yerleşkesi içinde 1938’de Baraj
Gazinosu’nu inşa eder. Karpiç ve Ankara Palas
haricinde yemek yenebilecek düzgün bir yeri olmayan
dans
Ankara için gazino önemli bir durak olur. Dönemin
saygın pastaneleri Özen ve Kutlu’dan garsonlar
edecek
transfer edilir, Avrupa’dan Çek piyanist Bohumil
alon İKSV
Raban getirilir. Raban, akşamları orkestrayla müzik
tarafından 29-
yaparken kimi geceler caz dinletileri ve revü gösterileri
S30 Haziran’da
düzenlenir.
Bonus Parkorman’da
‘Gidelim’ diyor” diye içinden geçirmiştir. kitabında betimlediği üzere uzun boylu
Hesabı ödeyemeyen i Ki yazar
düzenlenecek “+1
Gözlüklü olansa “Bugün onu Milli Eğitim sivilceli Orhan Veli Kanık gözlüklü,
Sunar: Gezgin Salon 1939’un sonbaharında garsonlardan biri müdür
Bakanlığı Yayın Müdürlüğü’nde gördüm. kekeme ve yaşlıca olan Nurullah Ataç’tır.
Festivali”nde yer Salim Bey’in yanına giderek bir masanın hesap
Herhalde para almış ki o yüzden ‘Gidelim’
bir baş Ka ünlü yazar
alacak ilk isimler ödeyemediğini söyler. Salim Bey garsona, “Tekinsiz
diyor” diye düşünmüştür. Sonuçta ikisi
Şengil’in anılarında yine bir başka ünlü
açıklandı. Elektronik tiplerden peşin alacaksınız demedim
de birbirine güvenerek soluğu gazinoda
yazara rastlarız. Şengil, gazinonun yuvarlak
dans müziğine kattıkları mi?” diye öfkelenir. Müdür Salim Bey
almış ama hesap gelince ceplerinden çıka
salonunda cam kenarındaki masaya oturan
akustik caz sesleriyle öfkeyle masaya gider. Uzun boylu,
çıka 16.80 kuruş çıkmıştır. Salim Bey,
ünlü bir yazarı görür. İçinden “Onun
ile dikkat çeken sivilceli olan özür dileyerek anlatmaya
gün ağarmadan şoförü çağırtıp “Bu iki
o rhan Veli
kesesine uygun bir yer değildi burası”
Belçikalı topluluk başlar, “Hesap 48.60 lira geldi ama
beyi evlerine kadar bırakacaksın!” deyince
diyerek yanına gider, “Hoş geldiniz”
Stavroz, 29 Haziran bizim sadece 16.80 liramız var ama
iki kafadar hem hesabı ödemeyip hem de
der. Yazar “Ne güzelmiş burası, ilk kez
Cumartesi günü biz…” derken Salim Bey keser. “Aman
evlerine arabayla bırakılacak olmalarına
görüyorum. Gazetede okudum müzik
sahnede olacak. Ertesi efendim ne önemi var! Bu gece benim
bir hayli şaşırmıştır.
varmış, revü falan” dedikten sonra “Masaya
gün ise dünyaca ünlü konuğum olun!” deyip garsonlara
Ertesi gün Salim Bey şoföre, “Gece
Salim
kadın çağırabilir miyim” diye sorar. Şengil,
Avusturalyalı topluluk döner. “Masayı hemen temizleyin, yeni
evlerine bıraktın mı” diye sorunca şoför,
Şengil
“Tabii” der ve ünlü yazar masaya Litvanyalı
Parcels ve Fransız servis açın!”
“Müdürüm yol boyu kavga ettiler. Uzun
Brenislava adlı kadını davet eder. Oldukça
psych-punk rock Garsonlar ve hesabı ödeyemeyen
boylu sivilceli olan ‘Dua et müdür bey
pahalı olan Fransız Gordonruj şampanyasını
topluluğu La Femme bu iki kişi de şaşkınlıkla Salim Bey’e bakar. Az önce
beni tanımasa bu gece dayak yemiştik’ dedi.
açtırır. Ünlü yazar o gece yüklü bir hesap
hareketli müzikleriyle masaya hışımla gelen o bey gitmiş yerine mülayim biri
Gözlüklü, yaşlıca ve kekeme olansa ‘Asıl beni
ödeyecektir. Şengil, ertesi gün yazarın bir
Bonus Parkorman’da gelmiştir. Gider iki kitap getirir, imzalar ve uzatır. nurullah ataç
tanıdı, o yüzden dayaktan kurtulduk’ diye
yerden eline 500 lira geçtiğini öğrenir.
olacak. 3. kez “Geçen yıl Halk Partisi’nin öykü yarışmasında
tutturdu. Gidene kadar didişip durdular” der.
Çok büyük bir paradır bu ancak 4-5
düzenlenen ve biletleri birinci olmuştum. Öyküm de bu kitapta, buyurun!”
Çubuk Baraj Gazinosu’nun müdürü olan Salim
günde gazinoda tükenir. İşte o ünlü yazar da Ahmet
passo.com.tr, Passo Bu iki bey şaşkınlıkla müdür Salim Bey’e bakar. Bey bu anekdotu “Anılarda Kalan Portreler”
Muhip Dıranas’tan başkası değildir. 1930 ve 1940’lar
mobil uygulaması ile Hesabı ödeyemeyip dayak yiyeceklerini düşünürken kitabında bizlere hatıra olarak bırakır. [*] Salim
Ankarası Sabahattin Ali’den Sabahattin Eyüboğlu’na
İKSV gişelerinden el üstünde tutulmaktadırlar. Sonrasında da koyu bir Bey zaman içinde gazino müdürlüğünü bırakır ve
birçok önemli isme ev sahipliği yapar. Birçok anıyı
edinilebilecek sohbet başlar. Meğerse o akşam ikili Yenişehir’deki edebiyat dünyasına girerek “Salim Şengil” olur. Dost
duvarlarında saklayan Çubuk Baraj Gazinosu ise ne
etkinliğin siyah ve Özen Pastanesi’nde oturmuş, “Baraj Gazinosu’nda çok Yayınları’nı kurar, Seçilmiş Hikâyeler dergisini çıkarır.
yazık ki 2016’da yıkıldı.
Yaşar Kemal’in tanınır olduğu “Pis Hikâye” ilk onun
beyaz Lale Kart üyeleri güzel kızlar varmış, gidelim mi?” diye konuşmuşlar.
dergisinde yayımlanır. Attila İlhan’ın “Duvar”, “Sisler
için avantajlı dönem İkisi de şevkle “Gidelim ulan!” demiştir. Uzun boylu
[*] Salim Şengil, Anılarda Kalan Portreler,
Bulvarı” gibi ilk kitapları onun yayınevinden çıkar.
biletleri de satışa çıktı. olan gözlüklü arkadaşına bakıp “Bugün tercüme
Cem Yayınevi, 1991.
O gece hesabı ödeyemeyenler kim midir? Şengil’in
bürosundaydı, kesin çeviri parasını aldı o yüzden