Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
a
c
n
ı
ş
a
l
ı
ş
r
a
k
a
l
y
18 HAZİRAN 2023
5
Arayış’ın görkemli
ama güven vermeyen
YEni s Enar Yo
Azra’sını izleyicinin
GEli Yor
hafızasına kazıyan
u Hâlâ yazmayı sürdürüyor
Defne Kayalar’la
musunuz?
arayışlar üzerine...
dEniz
Tam da bu zamanda bunu sormanız
ülkü TEkin çok ilginç ve ne güzel, çünkü
ara ara hep yazıyorum ama
birkaç yıldır geliştirdiğim
on dönemlerde bir fikri senaryolaştırmak
ülkemizde üzere önümüzdeki üç
çekilen en seçkin ay kapanacağım. Eski
yapımlarda polisiye kalemim hâlâ
Shep o vardı. duruyor mu ben de
Defne Kayalar çarşamba merak ediyorum.
günü Disney +’ta yayına (Gülüyor)
giren Arayış’la oyunculuk
özgeçmişine bunlardan
Birimiz
bir yenisini daha ekledi.
Türkiye’de yaygın olarak
ana
konuşulan iki konu
dergâhlar ve “new age”
akımda
inanç pratiklerini kadrajına
alan dizinin merkezindeki
Birimiz
Kayalar’la rol verdiği
Azra’yı ve yaşamın getirdiği
diji Tald E
çaresizliklerle, arayışları
konuştuk...
u Türkiye’de başarılı
ve öncü olmuş dijital
u Azra/Sabire ikili
projelerin çoğunda sizin
personası olan bir
de imzanız var. sizce dijital
kişilik. Hem mucizeler
platformlarda istenen bir isim
yaratabilen bir “aura”sı
olmanızın nedeni nedir?
var hem de yaşamındaki
bilinmezlerle güven vermiyor. Siz bu ikiliği
Teklif gelince evet diyor olmam.
nasıl yorumladınız?
(Gülüyor) Eşim de yönetmen.
Azra’yı anlamaya, bulmaya ve oynamaya
ikimiz birden ana akım projelerde
çalışırken fark ettiğim ilk şey kadının
o yoğunluğun içinde olursak
hayattaki akışının kötü oyunculuk gibi
çocuğumuza, evimize, birbirimize
olduğuydu. Azra gün içinde hep kötü
vakit ayırmayız. Buna karar verince
oyunculuk örneği olarak gördüğümüz şey
de birimizin çok daha seçici
gibi dolaşıyor. Samimiyetsiz, çünkü hep
davranma lüksü oluştu. ali (Bilgin),
içindeki gerçek duygusunu, fikrini, niyetini
ana akım kanallarda proje yapıyorsa
saklıyor. Bir şeyleri aşmış gibi görünüyor,
ben dijitalde, yani haftalık yayın bantı
ama en temel duygularını bile halledememiş
yetiştirme telaşının olmadığı yerde
ifadelerinin bir arada sunulduğu, emniyet kendine iyi gelen şeyin peşinden gitmek
henüz. İzleyiciye güven vermemesinin
çalışabiliyorum.
birimlerine gelen ilk şikâyetten başlayarak istiyor. Buna bir çıkarım demek kendimi
nedeni de bu. Açıkçası arayış içindeki
bir dergâhın tüm yapısını ve sorunları anlatan fazla önemsemek olur açıkçası. (Gülüyor)
insanları bu yüzden kandırabiliyor. kendi
bir kitaptır. Dışarıdan bakınca sömürüyü
derdine düşmüş olan insanların Azra’daki
her şeyi merak ederim
insanların aslında çaresizlik hissi sonucunda bu
görüp eleştirmek kolay ama dergâh dediğiniz
bu zaafı görmesi zor olduğu için “aşmış
durumda olduklarını düşünüyorum. Hepimiz
milyonlarca insanın ihtiyaç duyduğu bir
u Arayış son dönemde yaygın olan “new
geçmiş insan” rolü yaparak üzerine düşen
zaman zaman çaresiz hissetmiyor muyuz?
yapı. Benim işim bunu eleştirmek ya da
age” inanç pratikleri hakkında da bir sürü
görevi layığıyla yerine getiriyor. Senaryoyu
Kontrolümüzde olan şeyler dışında olumsuz
övmek değil. Ben oyuncu olarak bunun
soru sorduruyor. Siz bu pratiklerle ne kadar
ikinci kez okuduğumda Azra’yı başka
giden her şey bizde çaresizlik hissi uyandırıyor.
mümkün olduğu kadar inandırıcı bir şekilde
ilişkilisiniz ve nasıl bir yaklaşımınız var?
türlü anlatamayacağımı düşündüm, kadının
“Bu böyle, her şey benim istediğim gibi gitmek
anlatılabilmesi için bu yapıları ve yapılara
Ben her şeyi merak ederim, uygulamam şart
samimiyetsizliğini her an hissetmemiz
zorunda değil” diyebilme konforuna erişmek
duyulan ihtiyacı anlamakla sorumluyum.
değil. Benim gibi her şeye hevesli bir insan
gerekiyordu.
sadece manevi değil maddi olarak da çok
Zaten yaptığım
için de bu ortaya karışık durum daha tatmin
u Dizi geleneksel dergâh anlayışının
zor. Bunu kabul edemesek de hissediyoruz
çıkarım da hiç
edici. Örneğin, bulunduğum odayı su basmışsa
üzerine eklenen yeni bir inanç
ama kabullenmek bir pes ediş gibi geliyor. O
orijinal
PEri Batı tıbbı odadaki suyu boşaltmaya çalışır
anlayışını da bize gösteriyor.
yüzden oraları düşünmekten kaçınıp, bu defa
değil: Her
yani tedavi uygular, Doğu tıbbı da gider suyun
Rolünüze hazırlanırken her iki vE azra
kontrol edebildiğimiz şeylere yüklenmeye
insan
kaynağını kapatır. Benim için ikisinin birleşimi
yapıyı da incelediniz mi? Ne
başlıyoruz. Gereğinden fazla kontrol etme
u Bir Başkadır’da Peri bir psikolog olarak
en iyi seçenektir. Şimdi kendi cevabımdan da
gibi çıkarımlar yaptınız?
ihtiyacı duyuyoruz ya da birileri bizi kontrol
insanların iç dünyasını çalışıyordu.a zra ise
şunu anlıyorum, inanç pratikleriyle olan ilişkim
Yapının kendini
etsin istiyoruz. Bir çıkmaza doğru gidiyor
ruhani bir yönden buna uğraşıyor. Her ikisine de
galiba hep bilimin perspektifinden. O yüzden
incelemektense
yani durum. O çıkmazı, problem çözmedeki
sizin rol vermeniz insan psikolojisi ve kişisel gelişim
“new age” inanç pratiklerini biraz çekirdek
insanları bu yapılara
“yetersizliğiyle” karşılaşan insan da doğal
hakkında epey birikim sahibi olduğunuzu düşündürttü...
çitleyerek pencereden izliyorum.
iten nedenlerin
olarak nefessiz kalıyor ve bir çıkış
insanla ilgili olan her şeyi anlamaya çalışmak oyunculuğa
peşinden gittim. Ama u Sizce insanlar mutsuz ve manevi bir arayış
arıyor.
kafa yormanın bir parçası. Tarih, felsefe, psikoloji okudukça,
başlangıcım geleneksel içinde mi?
anladıkça insanı daha çok anlıyoruz. Bayılırım bir yerde
olanın içindeki Böyle bir genelleme yapmak istemem
ilgisiz insanların olduğu bir olayın haberini göreyim, oradaki
sorunlardı, çünkü ama mutsuz ve manevi arayış
herkesin neden orada olduğunu, herkesin tepkisinin neden
dizi de yeni anlayışın içinde olan
öyle olduğunu anlamaya çalışmaya.ü zerine uydururum,
içindeki olası sorunları
doğru ya da yanlış hiç önemi yok. insan dediğimiz varlığın
ve yol açabileceği
ruhu, bedeni, zihni, duygusu ve yaydığı enerji
sömürüyü anlatıyor.
üzerine farkındalığımı artırmaktan
Timur Soykan’ın
zevk alıyorum.
Badeci Şeyh’in Sır Odası
kitabını okudum örneğin.
Resmi dava belgelerinin,
tanık ve sanık
öhret dünyasını eleştirmek ayağı... kırılma noktalarını
zordur. Ancak daha da Çünkü dizinin kullanmak yerine
zor olan, o dünyanın ilk bölümünde Joss’ı “görsel malzemeyi”
Ş“kirini” göstermeye ve bedenini içinde bulunduğu kullanmayı
aY’a sEYaHaT
çalışırken “çamura” seçiyor ve ana
dünyanın beklentisiyle uyumlu
bulanmamayı başarabilmek. karakterinin neden
biçimde, bilinçli bir yergiyle tasvir
Cannes gösteriminin ardından
eden The Idol, bir süre sonra krizin eşiğinde
büyük tartışmalara neden olan
önce meşruiyetini kaybediyor ve olduğunu ancak
ve içerdiği bazı sahnelerle yeni
ardından da hicvetmek istediği ikinci bölümde
bir “Blonde” rüzgârı estiren açıklama zahmetine
dünyanın tuzağına düşüyor.
The Idol, hicvettiği dünyanın girişiyor. Ve o ana
“Pop star olmak istiyorsan acı l ily-rose depp
The Weeknd
bataklığının kıyısında bekliyor... kadar kamera yalnızca
çekmelisin” diyerek kahramanını
Ekranın ortasında yakın planda -hâlâ yoğun bir psikozun
şöhret dünyasının kapanına
Başak Bıçak
gördüğümüz ana karakterimiz etkilerini gözlemlediğimiz-
sıkıştıran dizi böylelikle onun
Joss’la (Lily-Rose Depp) açılıyor karakterimizin içinde bulunduğu
“kafesteki gösteri nesnesi”
basakbicak
The Idol... Kamera yavaş yavaş
duygu durumundan öte bütünüyle bedeniyle
olmasının da önünü açıyor.
@gmail.com
uzaklaşırken bir fotoğrafçının
ilgileniyor ve bu, The Idol’ın ana fikriyle buğulu
yıldız olmanın bedeli
kendisinden istediği talimatları çelişmesine neden oluyor. Evet, şöhret gözleriyle
The Idol, tıpkı geçtiğimiz sene izlediğimiz
yerine getirdiğini anlıyoruz. Gülüyor, dünyasının, yıldız olmanın bedeli tam da güçlü bir
ve ana karakterine duyduğu nefretle
üzülüyor, donuklaşıyor, ağlıyor... Bir yandan Joss’ın yaşadığı ve göstermek zorunda performans
Razzie’ye, Ana de Armas’ın hayranlık
Joss’ın nevrotik karakteriyle uyumlu tüm olduğu gibi “bedenden ibaret olması”. sergilediğini
uyandırıcı performansıyla da Oscar’a aday
duyguları sıralamasını izlerken öte yandan Fakat bunu anlatmaya çalışırken karakterin de not düşmem
“onu yaratanların” tuhaf konuşmalarına olduğu Blonde’un Marilyn Monroe’ya katmanlarını yok etmek ve seyircinin
gerek. Ancak ilk
kulak misafiri oluyoruz: “Ama imaj ne yaptığı gibi o dünyayı şeytanlaştırmaya özdeşleşebileceği herhangi bir duygu
bölümde “açılışın rehaveti”
söylüyor: genç, güzel ve sorunlu olduğunu... çalışırken ana karakterini unutuyor ve
kırıntısından mahrum bırakmak yapımın olarak yorumladığım ikinci
Çünkü akıl hastalığı seksidir.” İşte bu bir bakıma aynı kötülüğün bir parçası
en büyük sorunu bana kalırsa ve Joss’ı, bölümde ise sıkıcı olmaya
oluyor. Bir aşk hikâyesi iddiasıyla çıktığı
cümleler, Euphoria’nın yaratıcısı Sam kaçmaya çalıştığı dünyanın oyuncağı başlayan yüzeysel ana karakter
Levinson’ın hâkim olduğu bir temayla yola yolda The Weeknd’i hem yaratıcı hem yapmaktan başka bir işe yaramıyor. tasvirini üçüncü bölümde
çıktığı yeni serüveninde şöhret dünyasına de oyuncu olarak kervanına dahil ederek Lily-Rose Depp’in bu noktada üzerine görmek konusundaki endişelerim
ve yıldız meselesine getirmek istediği büyük bir ün kazanan dizi, elindeki Britney düşenden fazlasını yaptığını ve onu baki. Ve bu, The Idol’a yönelik
eleştirilerin yalnızca başlangıcı ve “meşru” Spears’la paralellik taşıyan öykünün konumlandırdıkları yere ve duruma inat, ilgimi azaltıyor.
ı
’
Blu Tv’de yayına giren yapımda Johnny Depp’in kızı Lily-Rose Depp performansıyla parlıyor
Aksak bir hiciv: The Idol
z
a
m
k
ı
ç
‘
,
n
a
Fotoğraf: Gökhan kam
Puanım: 5.5/10
s
n
i