Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 MAYIS 2023
2
İklim krizine yönelik verdikleri sözleri tutmayan makamlara hukuk yoluyla hatırlatma
EditördEn
ir pazar
gününden
Bu dava geleceğimiz için
beklentimiz
öncelikle
B
keyifli ve
Genç iklim eylemcileri iklim krizine
sakin olmasıdır. Dünya
ve doğaya yönelik yıkımlara duyarsız
üzerindeki insanların
pek çoğu tatil günlerini
kalan Cumhurbaşkanlığı ve T.C.
aileleriyle, arkadaşlarıyla
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
sevdikleri uğraşlarla
Bakanlığı’na dava açtı.
geçirmek isterler. Ne yazık
ki Türkiye’de son yıllarda
apılan anlaşmalar ve verilen sözlere
kimi pazar günlerimiz aylar,
karşın dünya çapında pek çok ülkede
haftalar ve günler boyu
hükümetler iklim değişikliğinin yıkıcı
artan siyasi gerginliklerin
etkilerine duyarsız kalmaya devam
son noktası oldu. Bugün de
Yediyor. Ülkemiz de 2038’e kadar
onlardan biri.
karbon salınımı emisyonlarının en yüksek seviyeye
HHH
çıkacağını açıklayarak çevrecilerden tepki çekti.
Hepimiz sandık başına
Üç genç iklim eylemcisi Ela
Atlas Sarrafoğlu
gideceğiz ve aslında
Naz Birdal, Atlas Sarrafoğlu
DAir ESEl
çok basit bir yurttaşlık
ve Seren Anaçoğlu bu
Flor A
görevi olması gereken Ela Naz Birdal
duruma kayıtsız kalmadı ve
Seren Anaçoğlu
oy kullanma işlemini
Cumhurbaşkanlığı ile T.C.
yaparak geleceğimiz ve Çevre, Şehircilik ve İklim
sevdiklerimiz için daha Değişikliği Bakanlığı’na
davayı onlara açtık. Aslında dünyada da durum farklı Avrupa’daki 32 ülkeyi iklim değişikliğine karşı
(ÇŞİD) dava açarak iklim
güvenli, mutlu ve huzurlu
değil. Hükümetler Paris Anlaşması’nı imzalamış yeterli mücadeleyi vermemekle suçlamış ve
duyarsızlığını kamuoyunun
bir ülkemiz olmasına
ve meclislerinden geçirmiş olsalar da hedeflere AİHM’de dava açmışlardı. Henüz daha karara
gündemine taşıdı.
katkıda bulunmaya uygun emisyon azaltımlarını gerçekleştirmiyorlar. bağlanmadı dava. Haziran ayında AİHM’de
çalışacağız. Bu yıl farklı ülkelerde de gençlerin benzer davalar duruşması yapılacak. Aralarında Greta Thunberg’in
u Cumhurbaşkanlığı ve ilgili
AyÇA
açmasını bekliyoruz. Paris İklim Anlaşması’nın de olduğu 16 çocuk aralarında Türkiye’nin de olduğu
HHH
bakanlığa dava açmaya nasıl
hedefini gerçekleştirebilmek ve yaşama, temel beş ülkeyi iklim değişikliğine karşı yükümlülüklerini
Cumhuriyetimize, laikliğe
CEyl AN
karar verdiniz?
insan haklarımızı korumak için tüm ülkelerin kendi yerine getirmediği ve çocuk haklarını ihlal ettiği
ve demokrasiye musallat
Ela Naz Birdal: 2021’in
sorumluluklarıyla orantılı ve iddialı kararlarla sera gerekçesiyle BM Çocuk Hakları Komitesi’ne
olan tehditleri demokratik
ayca_ceylan sonunda yani Youth For
gazı emisyonlarını azaltmaları bir zorunluluk. Bunu şikâyet etmişti. Türkiye devleti o davada başvuran
yollarla engellemek için
Climate Türkiye’nin temellerini
talep etmek de hakkımız. çocukların Türkiye’ye gelip dava açmalarını
gösterdiğimiz çabanın ne
ilk defa attığımız zamanlardan itibaren aklımızda
Türkiye’nin çevre hakkının anayasada belirlenmiş
kadar değerli olduğunu olan bir karardı. COP27 (BM İklim Değişikliği
u Dünyada bu davanın benzeri olarak açılmış iklim
bir hak olduğunu savunmuştu. Umuyoruz davamız
belki de yeterince Konferansı) öncesi Türkiye’nin açıklayacağı ulusal
davalarından da söz eder misiniz?
anayasada yer alan sağlıklı bir çevrede yaşama
katkı beyanında 2030’a kadar mutlak yüzde 35
anlayamıyoruz. Bunun A. Sarrafoğlu: Portekiz’de bir grup genç,
hakkının gereklerine uygun olarak sonuçlanır.
azaltım sözü verilmesi için diğer STK’lerle change.
gelecek kuşaklar bizden 2019 senesinde orman yangınları nedeniyle
org’da bir imza kampanyası yürütmüştük. Bu
u İklim krizi ile mücadele için okuyucularımıza
daha iyi görecekler ve
kampanya ile 19 bine yakın kişiden imza aldık ama
neler önerirsiniz?
anlatacaklardır.
Türkiye emisyon azaltım taahhüdünden çok 2030’a
Seren Anaçoğlu: İklim krizi ile
Bunca seçimi düş
oN urlu v E
kadar yüzde 30’dan fazla artış sözü verdiği ve
mücadele konusunda yoğun tüketim
kırıklığıyla kapatmış bir
2038’e kadar emisyonlarını en yüksek seviyeye
alışkanlıklarını değiştirmemiz gerek.
kuşak olarak mütevazı
umutluyuz
çekileceğine karar verdiği için üç genç iklim
“Bir tek ben kullanmazsam ne olur
ideallerimiz ölçüsünde
u Cumhurbaşkanlığı ve Çevre, Şehircilik
aktivisti olarak geleceğimiz için ilk iklim
ki?” diye düşünmeden büyük
bir ülkede yaşayamamış
ve iklim Değişikliği Bakanlığı’na açılan ilk
davasını açmaya karar verdik. Bu ulusal katkı
değişimler yaratabileceğimize
olmanın yarattığı
iklim davasının öncüleri olarak davayı açan
beyanının Paris İklim Anlaşması’na, BM
inanmalıyız. Önce günlük
küskünlüğe karşın yine de kişiler olarak kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne ve özellikle
yaşantımızı sorgulamayız.
sandık başına gidiyor ve u A. Sarrafoğlu: Heyecanlıyım aslında. Çünkü
de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne
Nasıl sürdürülebilir bir
endişelerimin beni harekete geçirdiği gibi açtığımız
umutlarımızı da taşıyor
aykırılık teşkil ettiği için Cumhurbaşkanlığı
yaşantı sürdürebiliriz
davanın da bir iklim aksiyonuna dönüşmesini
olmak biraz olsun umut
ve ÇŞİD Bakanlığı’na iklim için dava açan
onu öğreneceğiz.
umuyorum.
verici.
genç öncüler olduk. Ayrıca change.org/
Sonra araştırıp bilimin
u E. N. Birdal: Aldığımız en önemli kararlardan bir
HHH
iklimdavasi adresinde de bir kampanya
söylediklerini dikkate
tanesini alıp gençler olarak bir iklim davası açtık.
Belki seçimin yarattığı
başlattık.
yaşadığımız varoluşsal krizle alınan kararlar, almakla başlayabiliriz.
yoğun gündemle gözden
verilen somut hedeerfl in gerçekçiliği de
Hem toplum hem
u Neden Cumhurbaşkanlığı
kaçacak ama bugün Anneler
bir o kadar önemli. işte bu yüzden “Bilim
iş dünyası hem de
ve Çevre, Şehircilik ve İklim
Günü. Anne denilince akla insanlarına, gençlere ve en önemlisi
hükümetler için risk
Değişikliği Bakanlığı davalı
kendinize inanın. iklim için mücadelemize
gelen ilk sözcüklerden
yönetim programları
taraf olarak seçildi?
siz de bize destek olun” diyorum.
olan “şefkat”in sandığa da
geliştirilmesi büyük
Atlas Sarrafoğlu:
u S. Anaçoğlu: türkiye’de açılan iklim
yansıdığı bir gün olması
önem taşıyor ve en
Ülkemizde yaşanan bir eko-
krizini konu alan ilk davayı iklim aktivisti
hepimizin dileği. Çünkü
önemlisi kendi günlük
kırım haberi gördüğümde
arkadaşlarımla açtığımız içint ürkiye’de
biliyoruz ki, şefkat sırf yaşantınız ve çalışma
genelde Cumhurbaşkanlığı büyük bir farkındalık yarattığımızı ve
sandığa değil toplumsal alanlarınıza bağlı kalarak
yaratacağımızı düşünüyorum. Ben
ve ÇŞİD Bakanlığı’nın bu
iklim krizini anlatabilirsiniz.
ve siyasal gündemimize
iklim krizi ile mücadele için hukuk
konuda harekete
de egemen olduğunda okuyorum. Bir şeyler
geçmediğini görmek
değiştirmek için cesur
ülkemizde çok şey
beni hep üzüyor.
adımlar atmak gerekiyor.
değişebilir. Hepinize iyi
Yıkıma ve artan
Avukatımız Deniz ile
pazarlar.
emisyonlara dur
bu mücadeleye
diyebilecek olan da
atıldığımız için
dEniz ÜlkÜtEkin
Cumhurbaşkanlığı ve ÇŞİD
çok onurluyum.
deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr
Bakanlığı olduğundan bu
Kentin halk kütüphanesindeki sergi, ünlü yazarın çalkantılı yaşamından izler taşıyordu
New York’ta Virginia Woolf’a rastlamak
ew York’a zorlayarak geçirdi. Teknikleri yeni, deneysel
Fl ANöz
her gidişimde,
ve çağdaştı. İngiliz edebi modernizminin
özellikle kışları
en önemli figürlerinden biriydi. Değişen
dünyanın
bakış açılarıyla deneyler yapmak ve
Nüçüncü büyük
sonunda tamamen karakterlerinin bilincinde
kütüphanesi New York
çalışmak için Viktorya dönemi seleflerinin
Halk Kütüphanesi’ni
geleneksel biçimlerini reddetti. Gerçekliği
mutlaka ziyaret ederim.
kristalize etmek, varoluş anlarını yakalamak,
Burası dünya çapında
karakterlerinin en derin düşüncelerini en
akademisyenler, öğrenciler
Ayli N AyAz
çıplak şekilde ortaya çıkarmak için
ve yaratıcılar için paha
yola çıktı. Viktorya dönemini ailesi
yılm Az
biçilmez bir yer. Öğrencilik
New York Halk
üzerinden anlattı. Annesi ona
yıllarımda Ankara’da
Kütüphanesi’nde
Milli Kütüphane’de ders “Küçük keçim” dermiş. Babası
geçen günlerde sona eren
çalıştığım günler aklıma gelir. Gittiğim her önemli bir akademisyendi
kentin kütüphanesi de ilgimi çekmiştir. Çünkü
ve en büyük rakibi de oydu.
Virginia Woolf: Çağdaş Bir
bana göre kent kütüphaneleri bize kenti ve o
Babasını aşmak için çalıştı.
ilişkin içten bir bakış sunuyor. Şu ana kadar
Kendine Ait Bir Oda
Akıl sergisi, okumayı sevenler
sakinlerini tanımlar. (Kütüphane Manhattan’da
Eril medeniyeti hep eleştirdi.
gördüğüm en önemli koleksiyonlardan biri (1929), Dalgalar(1931)
5. Cadde üzerinde 40-42 caddeler arasında.)
için bir cennetti. Yazarın el
olabilir. Woolf’a göre “Okumayı sevenin ödüle Bir çoğunuzun bildiği gibi
gibi ataerkilliği eleştiren
Bu yıl kütüphanede Virginia Woolf: A
gereksinimi yoktur” ancak bu sergi bana bir
yaşamı boyunca zihinsel ve
diğer yazılarıyla da
yazmaları ve gün yüzüne
Modern Mind (Virginia Woolf: Çağdaş Bir
ödüldü.
fiziksel hastalıklardan acı çekti
tanınan yazar cinsiyet,
çıkmamış fotoğrafları bu
Akıl) sergisine rast gelmek olağanüstüydü.
ve 59 yaşında intihar etti.
sınıf, bilinç ve ayrıcalık
ataErkilliği ElEştirdi
Kendine ait bir odada onun el yazmalarını,
sergideydi.
Sergi çıkışı kütüphanenin
sorularını ele aldı. “İnsan
bugüne kadar görülmemiş fotoğraflarını New York Halk Kütüphanesi tarafından
karşısındaki Cafe Sabarsky’de
olmak nasıl bir şey” sorusunu
görmek... Sessizliği bozan bir iç çığlıkla
düzenlenen bu serginin küratörlüğünü Henry
elmalı strudel ve bir fincan kahve ile
sordu. Tüm yazdıkları önyargıları
dolaştım sergiyi. Eski bir dostumu görmüşüm
W. ve Albert A. Berg İngiliz ve Amerikan
kırmak içindi. Woolf’un eşi “Seslere önem biraz soluklandım az evvel hayranlıkla
de anlatacaklarım çokmuş duygusuyla gezdim. Edebiyatı Koleksiyonu küratörü Carolyn Vega
verir” demiş yazar için. Tıpkı Orlando gibi seyrettiğimiz eserlerin keyfini çıkardım.
Sergi kişisel defterleri ve günlükleri, aile üstleniyordu.
sürekli kılık değiştirerek düzeni aldatmış. “Olduğun değil hissettiğin önemli” diyerek
fotoğrafları ve yayımlanmamış mektupları Mrs. Dalloway (1925), Deniz Feneri (1927)
aracılığıyla yazarın yaşamı ve yaratıcı sürecine ve Orlando(1928) adlı romanlarının yanı sıra Woolf yaratıcı yaşamını edebiyatın sınırlarını yazımı bitirmek istiyorum.