Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 EYLÜL 2022
5
Ailede ve
‘Bu dünyaya sorunların üstesinden gelmeye geldik’
ülkede iletişim
atmosferleri
Birbirimize
işiler arası iletişim konusun-
da farklı ölçütlere dayanan
sınıflamalar var. Bu yazıda
yeni bir söylemle ifade etti-
Kğim bir sınıflamayı sunma-
ya çalışacağım. Bu sınıflamaya göre aile-
de, iş ortamında ve toplumda üç tür ileti-
sahip
şim atmosferinden söz edebiliriz. Bunlar:
Söyleme, söylenme ve dinleme atmosfer-
Prof. Dr.
leridir. Aslında tüm iletişim ortamlarında
Üst Ün
bu üç tür iletişim atmosferi, büyük olası-
Dökmen
lıkla birlikte görülür. Ancak bazı ortam-
larda “söyleme”, bazılarında “söylenme”,
bazılarında ise “dinleme” daha başattır.
çıkacağız
Söyleme AtmoSferi
İnsanların günlük yaşamlarını sürdürebilmek için kurdukla-
rı iletişimlerin büyük çoğunluğu söyleme atmosferini oluştu-
rur. Bu atmosferdeki cümleler daha çok bir durumu betimle-
Nilperi Şahinkaya zor zamanları bıraktığını
me, soru sorma veya emir verme şeklinde ortaya çıkar. “Sof-
söylüyor. Artık kaygılarından kaçmıyor, yaşamın rayı hazırladım”, “İşlem tamam”, “Cevap geldi mi?”, “Ne za-
man gideceksin?”, “Evrakı gönder” ve benzeri ifadeler söyle-
kontrolünün elinde olmadığını da öğrenmiş.
me atmosferinin cümleleridir. Bu ifadeler, başlangıçtaki hal-
Değiştiremeyeceği şeyleri kabullense de hayata ve
leriyle çatışmaya yol açmaz, bir rutinin parçası niteliğindedir.
doğru bildiklerine karşı inancı ve umudu sağlam.
Söylenme AtmoSferi
Suçlayıcı, öfkeli, çatışmaya davetiye çıkaran türden bağırıp
çağırmaların, en azından sızlanma kıvamındaki şikâyetlerin
sergilendiği atmosferlere, “söylenme atmosferi” adını vermek
istedim. “Ne biçim insansın!” türünden başlangıçlar, bir me-
ilperi Şahin- tense Zoom’dan yapabi-
u İstanbul’un o bağı-
Atatürk rakı gidermek için değil, suçlamak için kullanılır. Evlerde ka-
kaya gülme- liyorum. Mesele çağın
şıklık yapan kaosuna,
dınların eşlerine, “Allah canımı alsın da kurtulayım, ben de
ye gereksini- yenilikleri değil, ken-
girdabına kapılmamak
öğretileri
insanım, ben de çalışıyorum, hem iş hem ev, bir günde iki şe-
mimizin her dinizi neresinde ko-
mümkün mü, kentle
yin ucundan da sen tut!” demeleri, erkeklerin ise “Hanım bü-
Ngün arttığın- numlandırdığınız.
nasıl bir ilişkiniz var?
genlerimizde var
tün gün pestilim çıkıyor, şunun şurasında haftada beş maç iz-
dan söz ediyor. Baskı ve Tüm yenilikler
Annem Ankara’da
u türkiye kadın mücadelesi
liyorum televizyonda, onu da çok görüyorsun” diye öfke-
sansürün de yeni ve farklı avantaj getirdiği
yaşadığı için ziyarete
için zor bir ülke. kadın hareketinin
lenmeleri duyulagelmiş söylenme türlerindedir. İşyerlerinde
şeyleri denemenin önün- gibi, yanlış kul-
gittim. İstanbul’a dö-
türkiye’deki geleceğini nasıl
ota yoka sinirlenen amirler de yine benzeri bir söylenme at-
deki en büyük engel oldu- lanıldığında de-
ali Deniz
nerken şöyle düşün-
görüyorsunuz? mosferi yaratırlar. Bu atmosfer bol şimşekli, fırtına habercisi,
ğunu düşünüyor. Boyun zavantaja dönü-
düm: “Ankara an-
uslu
kasvet yüklü bir ortamdır.
eğmeyen bir toplumun şüyor. Yeni ça-
nem gibi, İstanbul
ne zaman iyileşme olur bilemiyorum
üyesi olarak da daha gü- ğa uyumlanmak
sevgilim!” İstanbul
ama üstesinden gelene kadar yola
Dinleme AtmoSferi
zel günlerin geleceğine umudu tam. lazım.
fırtınalı bir ilişki ya-
devam edeceğiz. Bazı toplumlar
Bir sorun olduğunu fark eden kişilerin, parlamadan önce
şadığım sevgili gi-
susmaya yatkındır, biz öyle değiliz.
u Sanatsal yolculuğunuz dram, komedi, u Günümüz-
oturup konuştukları, birbirlerini dinledikleri iletişim ortam-
bi resmen. İlk gel-
empat bir toplumuz. Birbirimize
sosyal medya programları ve tiyatro ile de mizah nere-
larına “Dinleme atmosferi” adını vermek istiyorum. Dinleme
diğimde depresyona
sahip çıkıyoruz ve vazgeçmiyoruz.
devam ediyor. Hepsi farklı bir yönünüzü de duruyor?
atmosferinde, karşı taraftan veri isteme, onunla empati kurma
girmiştim. Şimdi an-
kadınlarımız cesur. Ülkemiz, kadına
Dünya çapın-
mü besliyor, birbirini mi tamamlıyor, ne-
çabası söz konusudur. “Evladım niçin ders çalışmıyorsun?”
lıyorum. Buradaki ka-
ve kadının toplumda etkinliğine
da sarkastik miza-
dir bu üretimlerin sizdeki karşılığı? demek söylenme atmosferini ortaya çıkarır; “Canım benim
os yoruyor ama üste-
son derece önem veren bir lider
ha doğru evrildik.
Aslında bu kısmıyla pek ilgilenmiyorum.
çalışırken ne hissediyorsun?” diye söze girmek ise dinleme
sinden geldikçe güçlen-
tarafından kuruldu. atatürk
Sanırım dünyanın
Hepsinin çeşitli katkıları var ama özünde ay- atmosferine yönelmektir. Bu türden sorular taraflara, kendile-
diğinizi görüyorsunuz.
öğretileri genlerimizde var
zor bir dönemden
nı şeyi yapıyorsunuz o da elinizdeki rolle bağ
riyle ve birbirleriyle tanışma fırsatı verir.
Güç, cesaret, arzular bura-
bu yüzden biliyorum, pes
geçmesinden kaynak-
kurup bu bağı seyirciye taşımak. Kısaca- Evlerde veya işyerlerinde “Niçin dikkat etmiyorsun?” de-
da, bu yüzden canlı hissetti-
etmeyecegiz.
lanıyor. Kritik konula-
sı önemli olan rol, diyaloglar ve replikler.
mek, soru gibi gözükse de, aslında kavgaya davetiye çıka-
riyor İstanbul.
rı tiye alarak rahatlıyoruz.
İyi yazılmış sahnelerden oluşan bi hikâyenin ran, işlevsiz bir hesap sorma ifadesidir. Bu şekilde hesap so-
Stand-upçı arkadaşım Batu-
içinde beğendiğim bir rol varsa işi yapmak
u Sanatınızda farklı tarzlar, rulan kişi ne diyebilir ki, “Baba beynimdeki protein sentezin-
ray başarılı bir örnek ama hep
isterim. Bu bir tiyatro metni de olabilir se- de bir sorun var” mı demelidir, yoksa “Müdürüm seni sinir
yeni kulvarlar denemekten çekin-
bir sınır var. Toplum ne kadar iler-
naryo da… Tiyatro kökenli olmanın avan-
etmek için dikkat etmedim” mi demelidir? Eğer yapılmış bir
miyorsunuz ama yine de gitmekten
lemişse alınganlığı da o kadar azalıyor, miza-
tajını tabii ki kullanıyorum yani sahnede de hata karşısında bir dinleme atmosferi oluşturmak istiyorsak,
korktuğunuz alanlar var mı?
hı daha rahat kaldırıyor. Bazı toplumlarda ise
ekranda da oynayabiliyorum.
“Olan oldu, aynı hatanın tekrarlanmaması için bundan sonra
Yok! “Ben yapamam” diye diye her şeyi
kendinizi mahkemede bile bulabilirsiniz.
ne tür önlemler almalıyız?” diye söze girmek iyi bir başlangıç
yapanlardanım. Hep bir kaygı, bir telaş, uyku-
u Salgın, memleketin hali, dünyadaki
olabilir. Öfkelenerek geçmişi değiştiremeyiz, ancak sükûnetle
suz geceler ama sonuçtan memnun
u Mizahın üstünde de Demokles’in kılıcı
kasvet ve savaşlar derken zor zamanlar
aklımızı kullanarak geleceği yapılandırabiliriz.
kalıyorum. Farklı ola-
gibi sansür ve otosansür sallanıyor mu?
yaşadık, yaşıyoruz.
na büyük ilgi besliyo-
Tabii ki var, dediğim gibi bazı toplum-
Siz nasıl geçirdiniz
toplumDAki iletişim AtmoSferleri
rum. Diğer türlüsü can-
larda sınır yok bazılarında belli derecelerde
bu dönemi?
Değerli okurlarım bu noktada iki sorum var sizlere: Son bir
sız hissettiriyor.
var. Aklıma Cihat Hazardağlı geldi, Plastip
Bu dönemi çoğu-
hafta içinde evinizde ve/veya işyerinizde yukarıda sıralanan
Show’la ünlenmişti. Plastip Show’da, siyaset-
muz gibi takip ederek u Günümüzde ta-
üç iletişim atmosferinden hangisini başat olarak sergilediniz?
çilerin kuklalarını kullanarak tiye alırdı ve bu
geçirdim. Biz ülkemi- hammül yok ve kimse
Şüphesiz ki yerine göre söz konusu üç iletişim tarzı da sergi-
ulusal televizyonda yayınlanırdı! Fakat sonra
zin sorunlarıyla ilgile-
kimseye gerçekten
lenebilir. Arada tartışmak, kavga etmek de doğal olsa gerek.
sansürden dolayı kaldırıldı. Bu sadece bir ör-
nen daha doğrusu ilgi-
zaman ayırmıyor. Doğal olmayan şey sürekli olarak söylenme atmosferi içinde
nek. Sansür ve otosansür çok tehlikeli. Baskı
lenmek zorunda kalan
Sizin çağın ruhuyla bulunmaktır. Eğer günlük yaşamınızda yoğun olarak çevreni-
yaratıyor. Baskının her türlüsü tehlikeli. İfade
bir toplumuz! Bir oyun-
ze öfkeleniyorsanız veya başkalarının öfkesine muhatap olu-
ilişkiniz nasıl?
ve yaratım özgürlüğünü yok ediyor. Bu tam
cu olarak görevlerimden
yorsanız, bu durum hem ruh sağlığınızı bozar hem de yaşam
Bence negatif tara-
da korku toplumunun temellerinden biri. Çün-
biri duyarlılığı kazandır-
kalitenizi düşürür.
fa düşmemek müm-
kü korkudan hiçbir şey deneyemez oluyorsu-
mak. Bu yüzden seçti-
İkinci sorum ise şu: Gerek yazılı, gerek görsel basında, ge-
kün. Sevdiklerim-
nuz, ilerlemeyi engelliyor. Mizahtan ne zarar
ğim bazı işleri buna göre
rekse sosyal medyada size daha çok hangi iletişim atmosfe-
le birbirimize vakit
gelebilir? Aksine, mizah anlayışından yoksun
değerlendiriyorum. Me-
ri sunuluyor? Siyasetçiler ve ekranlardaki açık oturumlara çı-
ayırıyoruz, sosyal
toplumlar zarar vermeye başlar.
sela şu anki tiyatro oyu-
kan konuşmacılar bilgilendirici, irdeleyici konuşmalar mı ya-
medyanın avantajla-
num “Doğal Afet” ka-
pıyorlar yoksa sıklıkla kavgaya, hakarete mi yöneliyorlar?
rindan faydalanıyo-
u Sizi melankoli yönü ağır, karamsar
dın cinayetlerine değini-
Doğa, kültür, sanat olayları konusunda mı bilgilendiriliyorsu-
rum. Ya da bir top-
bir ruh olarak görüyorum. Gülüşünüz, eğ-
yor. Bir önceki oyunum
nuz yoksa size dayatılan kavga ve cinayet haberlerini mi izle-
lantıyı, trafikte za-
lenceli ikliminiz ve mizahınız da bu yüzden
“Kalp” ötekileştirmeyle
mek zorunda kalıyorsunuz?
man kaybetmek-
daha özel geliyor.
ilgiliydi. Toplumsal konu-
Açık oturumlara, “Farklı görüşlere yer veriyoruz” diye-
Teşekkür ederim, bu
lara ilgisiz kalmaktansa ki-
rek daha önceki programlarda birbirleriyle kavga etmiş olan,
çok doğru. Daha da doğru-
şisel fikrimi paylaşmaktan
şimdi de kavga etme olasılığı yüksek konuşmacılar çıkarılı-
su, karamsardan çok ger-
Şahinkaya tek
yanıyım.
yor. Elbette ki her konuda, özellikle ülkemizin geleceği söz
çekçiyim. Gerçekler biraz
kişilik oyunu
konusu olduğunda tartışılabilir ancak insanları kavga ettirme-
da karamsar olmayı ge-
Doğal afet’teki
bir Söz iyi gelir
den de olayları irdelemek mümkündür. Örneğin Fatih Altaylı
performansıyla rektirir. Bence bu dünyaya
bunu beceriyor, isteyen herkes becerebilir.
u Kendinizi dünyadan korumak için izleyiciyi ken-
sorunların üstesinden gel-
Yazılı ve görsel basın üzerinde, kısa süreyi içerecek şekilde
disine hayran
neler yaparsınız, nelere sığınırsınız?
meye geldik, yani bir ki-
bıraktı.
yaptığım bir kapsam analizi, söylenme atmosferinin, kavga
Filmlere sığınırım! Özellikle evde film izle- şi gösterebilir misiniz ba-
kültürün bariz bir şekilde diğerlerinden fazla olduğunu gös-
meyi çok severim. Bir filmde duyduğunuz bir
na hiç sorun yaşamayan?
terdi. Bu konuda daha kapsamlı araştırmalar var.
söz o anki sıkıntınıza iyi geldiği gibi ufkunu- İnsanı çaresiz hissettiren,
Bir siyasi isim, Girit’in Türk toprağı olarak gösterildiği bir
zu da açar. Bazen de sadece kafanızı dağıtır.
kendini yalnız hissetme-
haritayla ekrana çıktı. Tabii ki biz buradan “Ülkemizin beka-
Bunun dışında müzik dinlemek, meditasyon, si ama hepimizin aynı ge-
sı için bizim acil olarak bir Türk-Yunan savaşına ihtiyacımız
yin yoga da iyi gelir…
mide olduğunu bilmek çö-
var” mesajını çıkarıyoruz ancak Yunanlılar olayı yanlış an-
züm odaklı kılıyor. Böy-
u Hepimizin zorlu sınavları oldu, düş-
lıyorlar, alınganlık gösteriyorlar, ortam geriliyor.
lece hayatın eğlencesi de
tük, kalktık bazen kalkamadık ama illa ki
Kavgadan ve hakaretten uzak duran, eleştiri sınırlarını aşma-
mizahı da kaybolmuyor.
dersler aldık. Bu anlamda yaşam serüve-
yan siyasetçiler de var, “Bize kindar nesil gerekiyor” diyenler
u Kendinize en çok
ninizin neredesiniz?
de var. Hani bir fıkra vardır, Doğu Karadenizliye “Hamsinin
neyi sorarsınız?
Kendimi çok yıprattığım uzun bir zama- nesi olur?” diye sorarlar, o da “Hoşafı olur bir…” diye saymaya
“Ben ne istiyorum?”,
nı geride bıraktım. Kaygılı yapıda olduğum
başlayınca, “Tamam devam etme, yeter” derler ya işte bu fıkra
“Hâlâ aynı şeyleri istiyor
için hâlâ yıpratıyorum ama en azından kay- kindar nesilcileri hatırlatıyor insana. Siyasetçinin temel takti-
muyum?”, “Gerçekten is-
gımdan kaçmıyorum. Böylece daha çok za-
ği gerginlik olunca onun izindeki medya zor uzlaşır toplumla.
tediğim bu mu?” Bazen
rar vermiyorum kendime. Benim için en Not: Gelin uzlaşalım. Büyük Taarruz’un son günlerinde İzmir’e
başkalarının fikirleri kendi
zoru, hayatın büyük bir kısmının kontrolü-
doğru koşan subayların bir hayali vardı, “Ah Kadıfekale’ye
fikrinize dönüşür ya da es-
nün elimde olmadığını öğrenmek. Hâlâ her ulaşsak da Körfez’e bakarak bir bardak çay içsek” diyorlardı.
kiden istediğiniz şeyi hâlâ
şeyi kontrol etmeye çalışıyorum ama hayat
Ülkede şeker fabrikası olmadığı için o çay da kuru üzümle içi-
istiyorsunuz sanırsınız
öyle işlemiyor! Sabretmek, haksızlık olarak lecekti. Çoğunun bu hayali gerçekleşmedi. Birkaç gün sonra 9
ama düşündüğünüzde hay-
gördüğüm bazı şeyleri kabul etmek, bazen
Eylül. Ben her 9 Eylül’de nerede olursam olayım kuru üzümle
ret veren bir cevap çıkabi-
elimden hiç bir şeyin gelmemesi, tüm bun- bir bardak çay içerim. Buyurun, hep birlikte içelim.
lir. Bende bazen öyle olur.
lar benim için çok zor ama öğreniyorum.
Aşk yeni
dünyada da var
u Yeni dünyada aşk var mı, na-
sıl yaşanıyor?
Bence yaşanıyor. Örnek ola-
rak Emre’yle nasıl tanıştık anlata-
yım. Eserini beğenip sosyal medya-
da fotoğrafını paylaştım ve etiket-
ledim. O da sosyal medyadan te-
şekkür etti ve oradan mesajlaşma-
ya başladık. Yeni dünya sayesin-
de iletişime geçtik. Çoğunluk, yeni
dünyada aşkın kalmadığını savu-
nuyor ama bence bu, sistemi suç-
lamak kolay olduğu için. Size vakit
ayırmayan biri yeni dünya yüzün-
den değil kendi karakteri yüzün-
den üzüyordur.
Fotoğraf: Cem Gültepe
Fotoğraf: Vedat Arık