Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 AĞUSTOS 2022
4
Yunan subaylar mağlubiyetin acısı içinde Mustafa Kemal’e bu adını vermişti
Mustafa Kemal’in
hesap hatası
kaya Adam’ın
Bugün 28 Ağustos, iki gün önce 26
Yunan subayların ona
Ağustos’tu, iki gün sonra 30 Ağustos
ŞaDuman Ha Lıcı
verdiği isimle “Kaya Adam”,
olacak. 26 Ağustoslar, 30 Ağustoslar hep
sadumankaragozhalici@gmail.com
yani Mustafa Kemal
olacak, hep kutlanacak.
Paşa’nın önderliğinde
zaferi
Ağustos’ta sabaha karşı
Afyon Kocatepe’de Bü-
Türk ordusunun kesin
26yük Taarruz başladı. Ri -
üyük Taarruz’un 100. yılını kutlu- zaferiyle sonuçlanan Büyük
vayete göre, Yunan mevzilerini ge-
yoruz. Taarruz sonrası Türk mille-
zen bir İngiliz general gördükleri-
Taarruz’un karşı taraftaki
tinin elde ettiği zafer; Lozan ma-
ni çok beğenip, “Eğer Türkler bu
yankıları...
sasına başı dik, onurlu bir devlet
mevzileri altı ayda aşabilirlerse, al-
Bolarak oturmamızı sağladı. O ma-
tı günde aştıklarını iddia edebilir-
sadan tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin
ler” demiş. Türkler o mevzileri al-
PRO. Df R.
tapusunu alışımızın temeli oldu. Türklerin za-
tı saatte aştılar, taarruzun ilk günü
feri Yunanların felaketiydi. Yunanlar, İzmir’i
ÜSTÜn
öğlenden önce Şuhut kurtarıldı.
işgal ve vahşetle boy gösterdikleri, adına Kü-
Savaş tarihi uzmanı değilim an-
Dö KmEn
çük Asya Seferi dedikleri ve Türkün büyük
cak okuduklarımdan anladığım ka-
zaferine değin sürdürdükleri maceralarını ta-
darıyla Büyük Taarruz’un planı, ilk
rihlerinde Mikrasiatiki Katastrofi (Küçük As-
bakışta riskli ama cesur ve özgüvenli bir plandı. Hani ba-
ya Felaketi) olarak anıyor.
zı futbol maçlarında atılan bir şuta bakarsınız, “Bu top ka-
Bugün sizlerle uğradıkları bu felaketin
leye girmez” dersiniz. Çünkü top kaleye doğru gitmemek-
son halkası olan Büyük Taarruz hakkında-
tedir. Fakat top kaleye yaklaştığında havada bir kavis çizer
ki düşüncelerini paylaşmak istiyorum. Dü-
ve herkesin hayretli bakışları arasında gol olur. Oyuncu to-
şüncelerini dile getirenler Yunan Küçük As-
pa falsolu vurmuştur. Büyük Taaruz’un planı da, tabiri ca-
ya Ordusu’nun (KAO) üst düzey komutanla-
izse çok iyi planlanmış zaferi içinde taşıyan falsolu bir vu-
rı. Kimi kralcı kimi Venizelist olsa da hepsi
ruştur, kesin başarı getirmiştir.
“Megali İdea” ülküsüne bağlı isimler. Onların
29 Ağustos Gecesi
yorumları Türkü ve Atatürk’ü küçümseyenle-
29 Ağustos gecesi Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ça- re de yanıt olacak.
dırındaki sedyede battaniyeye sarılmış sıtma nöbeti geçir- Yunanlar Sakarya’da aldıkları darbenin ar-
mekteydi. Gecenin ilerleyen saatlerinde birlikler ulaştıkla- dından taarruz gücünü yitirmiş, savunma-
rı ve gece boyu ellerinde tutacakları mevzileri telgrafla bil- ya geçmiştir. KAO’nun ikmal şube müdürü
dirmeye başladılar. Paşa uzandığı sedyeden doğrulup her olan Yar-
bir birliğin ulaştığı son noktayı masadaki haritaya işaretli- bay Geor- mehmetçik taarruz öncesi siperde, başkomutanın emrini bekliyor.
yor, sonra tekrar yatıyordu. Son bir telgraf geldi, okur oku-
gios Spri-
maz battaniyeyi atıp sedyeden fırladı, “Sardık!” diye bağır- donos da
tında bizzat yö- içinde şöyle der:
dı. Sarmıştık. Bu durumdan henüz ne Türk ordusunun ha-
bu düşün-
nettiği mey- “14 piyade tümeni, 1 süvari tümeni, 6 pi-
beri vardı ne de Yunan ordusunun. Çok ustaca manevralar- ceyi onay-
dan muharebe- yade alayından oluşan Yunan ordusunun iki
la düşman kuvvetlerini be-
lar. Taar-
siyle KAO’ya günlük bir muharebeden sonra nasıl olup da
lirli noktalara iten ordu- ruz sıra-
son darbe vu- 1., 4. tümenlerle, 7. Tümen’in bazı aksamın-
muz, onu çember içine al-
sı Türkle-
rulur. Yunan- dan ibaret bir kalıntıya düştüğü, Küçük Asya
mıştı. re gelmiş-
ların Kocae- Seferi’nin cereyan ettiği devreyi yaşamış olan
30 Ağustos sabahı iş-
tir. Musta-
li ve Trakya’dan Yunan milleti için bir sır olarak kalmış ve ka-
galciler çember içine alın- fa Kemal
getirecekle- lacaktır. … Bu hali ile hasım bile alay eder
dıklarını fark ettiler, Baş-
Paşa bir
ri kuvvetleriy- olmuş ve telsizle yayımladığı çağrılarla Yu-
Güleryüz Dergisi, 7 Eylül 1922 günü kaçmaya hazırlanan Said Molla,
komutan Mustafa Kemal yandan or-
Refik Halid Karay gibi Milli Mücadele karşıtlarını sütunlarına taşımış.
le Eskişehir’den nanlara şöyle hitap etmişti: ‘Yunanlar, nereye
Paşa’nın bizzat komuta et-
dunun ek- Güleryüz: Vay arslanlarım! Nereye böyle? Bu ne hal? Yolculuk mu var?
çekilen kuvvet- gidiyorsunuz? Tarihinizi düşünün. Durunuz,
Elmalumlar: Ahval-i sıhhiyemizin icabı… Şöyle bir seyahat yapmaya
tiği meydan savaşı başla-
siklerini
lerini birleştir- sizinle muharebe edelim” (Spridonos, s. 230).
gidiyoruz.
dı. Daha sonra bu savaşa
giderme-
me ve İzmir’in
“Başkomutanlık Meydan
ye yönelir,
vAHşetin Bel Gesi
doğusunda bir
Savaşı” adı verilecektir.
öte yandan
Yunan komutanlar yapılan vahşeti de anı-
savunma hattı kurma ola-
Düşmanın içine alındığı
muhaliflerinin hırçınlık-
larına taşır. Örneğin General Frangu 31
sılığını göz önünde bu-
çember 360 derece değildi,
larıyla uğraşır. Muhalif-
Ağustos’u 1 Eylül’e bağlayan gece çektiği
lunduran başkomutan, 1
bir ucu açık bırakılmıştı, is-
lerin Türk ordusuna ha-
telgrafta şöyle der:
Eylül’de Türk ordusuna
teyenler oradan kaçabile-
karete kadar varan suç-
“Kaçakların yarattığı dağılma havası, bir-
Akdeniz’e kadar düşma-
ceklerdi. Sanırım bunun iki
lamalarının Yunan tara-
liklerin geri kaçmalarının büyümesine tehli-
nı kovalama emrini verir.
nedeni vardı; birincisi, sa-
fındaki yankısı Mustafa
keli surette sebep olmaktadır. Kaçak yığınları
Amansız takip başlar. 18
vaşmak ve kaçmak gibi iki
Kemal açısından olum-
yangınlar çıkarmakta ve haydutluk ve öldür-
Eylül 1922 gününe gelindi-
seçeneği olan insanların, en
ludur. Zira, Yunan İs-
meler yapmaktadırlar… bu cinayetler önle-
ğinde Anadolu Yunan’dan,
azından bir kısmının kaç-
tihbarat Şubesi, “Ke-
nememektedir” (Spridonos, s. 265).
tamamen arındırılmıştır.
mayı tercih etmeleri ihti-
malistlerin moralleri-
General Kontoules’in vurguladığı gibi,
İngilizlerin ve Yunanla-
maliydi, ikincisi ise düşma-
nin sıfıra indiğini” dü-
“Türkler ölen babalarının mezarları için sa-
rın altı ayda geçilemez de-
nın zayiatının korkunç bo-
şünür. Yunan Genel
vaşmıştır.” Spridonos’un işaret ettiği gi-
diği Kocatepe karşısında-
yutlara ulaşmasını engelle-
Karargâhı’na “Kemal’e
bi Türkler “bütün varı, çoluğu, çocuğu ile
ki berkitimler ikinci gün
mekti. Zayiatları zaten bü-
karşı arkadaşları tara-
500 yıldan fazla bir zamandan beri yerleş-
yok edilmiştir. Kanellopo-
yük olacaktı. Kısa süre sonra Bandırma’nın ve Erdek’in ge-
fından tertip edilen bir
tiği, yurdunda savaşmıştır.” Türklere zafe-
ulos da Yunan cephesinin
ri alınmasında da benzeri taktik uygulanmıştır.
ayaklanmanın beklen-
ri armağan eden ise Yunan subayların “Ka-
27 Ağustos günü çöktüğü-
mekte olduğu” bilgisi
ya Adam” adını verdiği Mustafa Kemal’dir.
ne işaret eder, sonucu “fe-
31 Ağustos, 9 eylül
geçilir. Böylece Yunan
Güleryüz, 14 Eylül 1922 ci netice” olarak anar. Gör- (Spridonos, s. 41, 102.)
Büyük Taarruz’un başında TBMM dünya ile tüm ileti-
tarafında büyük iyim-
Sevgili İzmir’imizin Şanlı Orduya Teşekkürü
Küçük Asya Harekâtı, Yunanistan için
dükleri rüyanın sona erdi-
şimini kesmişti, 31 Ağustos günü iletişim kanalları açıl-
serlik egemen olur.(G.
siyaseten de fela-
ğini söy-
dı, dünya TBMM’nin zaferini duydu. Artık işgal kuvvetle-
L. Spridonos, Harp ve
ket olur. Türkle-
ler: “Türklere karşı 36 sa-
rinin askerleri önde, Türk askerleri peşlerinde, hep birlik-
Hürriyetler, s. 212).
rin kazandığı zafer,
at kahramanca çarpışan Yu-
te İzmir’e doğru koşuyorlardı. Türk ordusunun başkomuta-
Kanellopoulos diyor ki; “Ordu idaresi Türk
“Yunanistan’ın mev-
nan askeri, nihayet mağlup
nı ise en önde ilerleyen birliklerinin hemen arkasından gi-
ordusunun bir taarruz için hazırlandığına dair
kisini devirmiş, iki-
oldu.” (Kanellepoulos, c. 2,
diyordu. Arkadaşları onu ön hatlara o kadar yakın olmama-
haberleri … aldı. Fakat Yunan Başkumanda-
lik getirmiş, ma-
s. 112).
sı konusunda uyardılar, yavaşlamadı.
nı, … Mustafa Kemal’in herkesi aldatacak bir
sum politikacıları öl-
General Dousmanis; “çü-
9 Eylül’de piyadeler ve süvariler İzmir’de, Kordon’a in-
şekilde hareket ettiğine ve Türk Ordusunun
dürmüş, başkaları-
rüme, çözülme, kaçma” söz-
diler. Taarruzun 14. günü İzmir kurtarılmıştı.
amacına ulaşmak için gereken taarruzu yapa-
nı Avrupa’nın uzak
cükleri ile ifade ettiği sonu-
bilecek kudrete sahip olmadığına kati suret-
cu “hiç akla gelmeyen ve he- yerlerine atmış ve
BAşkomutAnın Hes Ap HAtAsı
te inanmıştı”. (K. D. Kannellopoulos, Küçük
her bakımdan kor-
saplanmayan hezimet” ola-
Kısa bir süre sonra Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşla-
Asya Mağlubiyeti, 1936, s. 54).
rak tanımlar. (Victor Dous- kunç ve tehlikeli bir
rı akşam yemeği yiyorlardı, bir yakını şaka yapmak iste-
KAO Başkomutanı Hacıanestis, 24
vaziyet yaratmıştır.
manis, Küçük Asya Harbinin
di, “Paşam, sen Kocatepe’den taarruza kalktığımızın 15.
Ağustos’ta verilen bilgilere karşın Türklerin
İçyüzü, c. 1, 1928, s. 332- Bu satırların yazarı
günü İzmir’e gireriz” demiştin 14. gün girdin, bir günlük
taarruz yapacağına inanmaz. O, cepheden 420
Dousmanis’in Türk-
334).
hesap hatası yaptın” dedi. Mustafa Kemal Paşa ise “O be-
kilometre uzakta İzmir’deyken Başkomutan
General Lufas’a göre; “ne- lerin kazanımı nedir
nim hatam değil, askerlerimin hatası; ben onlara arkala-
Mustafa Kemal Paşa, ordusunun yanı başın-
sorusuna verdiği ya-
tice afet”tir. (Evangelos La-
rından sürekli haber gönderip yarımşar saat uyuyup düş-
dadır. Güneyden yapacağı saldırı için kuzey-
nıt ise tek cümledir:
hanakardos, Küçük Asya Fe-
manı öyle izlemelerini söyledim. Beni dinlemediler, din-
den ordu kaydırmasını 25 Ağustos’ta tamam-
laketine Dair Yeni Bol Işık “Türkiye kendi siya-
leseler 15. gün girerlerdi İzmir’e. Afyon-İzmir yolunun
lar. Kuzeyde yaptırdığı baskınlarla da taarruz
si istiklalini ve hür-
ve General Lufas, 1928, s.
hakkı 15 gündü” dedi.
yönü konusunda hem Yunan’ı hem İngilizle-
62-63, 70). riyetini yeniden ka-
Değerli dostlar, siz 15 günlük yolu savaşarak 14 günde
ri yanıltır. Fahrettin Altay Paşa komutasında-
zanmıştır.” (Dousma-
Süvari subayı Hrisohoos,
alanların torunlarısınız! Bunun farkında mısınız?
ki süvarilerin Ahır Dağı’ndaki patikayı fark
Türk süvari kolordusunun nis, c. 3, s. 255, 332-
Sakarya Savaşı’nda askerimizin yüzde 30’u çıplak ayak-
Anadoluda Yenigün, 17 Eylül 1922
etmeleri ise Yunan’ın çember içine alınması-
334).
başarısını kabul eder, sonucu
lıydı. Osmanlı’dan aldığımız miras buydu. TBMM ancak
Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin Beyanatı
nı sağlayacaktır.
o da “felaket” olarak anar. Bu kutlu günü ar-
Büyük Taarruz’da askerlerinin tamamına çarık giydirebildi. Başkumandan, Büyük Ordusunun Başında
Büyük Taarruz 26 Ağustos sabahı saat
ve İzmir’de mağan edenlere ve
(T. Hrisohoos, Yunan Süva-
Afyon’dan İzmir’e kısa sürede gidebilmek için silahın yanı
5.00’te tüm cephede birden tanzim atışı ile Ankara: (AA)-Berlin Telsizinden: Mustafa
risi Küçük Asya Harekâtında onların anılarını sa-
sıra bir de çarık gerekliydi.
Kemal Paşa Büyük Ordusunun Başında
başlar. 30 Ağustos günü Başkomutan Musta-
hiplenenlere saygı ve
1912-1922, s. 264).
İzmir’e Girmiştir.
fa Kemal Paşa’nın Aslılanlar-Çal-İşören hat-
keşke
G. Spridonos ise hayret minnetle...
Bir süre önce bazılarının çok saygı gösterdiği bir kişi,
“Keşke Büyük Taarruz’u Yunanlılar kazansaydı” dedi. Bu
kemal urgenç
OTOBÜSTEKİLER
topraklarda büyümüş o kişi, keşke bu ülkenin tarihine bir
tek bu sözüyle geçmiş olmasaydı. (Acaba Franco’nun sözü-
nü ettiği beşinci kolun bizdeki karşılığı Kurtuluş Savaşı’nı
kazanmamıza üzülenler mi?)
Prof. Dr. Hamza Eroğlu’nun, Atatürk adlı kitabında Prof.
Dr. Fuat Köprülü’nün bir yazısına da yer verilmiş. Orada
şöyle diyor Köprülü:
“Atatürk milleti için yaptıklarının aslında milletinin ese-
ri olduğunu söylüyor. Bu durumda milleti de ona şöyle di-
yecektir: Hakkın var, bütün bu inkılaplar benimdir, benim
malımdır. Çünkü onları yaratan sen benimsin. Ben olma-
sam sen olmazdın; fakat, sen olmasan ben ne olurdum?”
Kö PRÜBaŞı