Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bilge Kalfa
15 2ısm 022
6
Met Gala’nın yarattığı heyecan fırtınası sonrası kostümlerin anlattıklarına bir göz atalım
Yanılsamalar ve parlamalar
’den be-
ri her
yıl ma-
1948
yıs ayı-
nın ilk pazartesisi yapılan Met Gala’lar-
dan birini daha geride bıraktık. Dünyanın
en büyük sanat müzelerinden Metropo-
litan Sanat Müzesi’nin (MET),
Kostüm Enstitüsü’nün o yıl-
ki kostüm sergisinin açı-
lışını yapmak ve ba-
Ünlülerin
ğış toplamak amacıy-
kıyafetleriyle her la düzenlenen et-
kinlik moda dergisi
yıl konuşulan
Vogue tarafından
Lively’nin bakırdan
Met Gala bu yıl
organize edilir-
yeşile dönen kıyafeti
ken moda, sosyete
Amerika’nın Özgürlük Anıtı’nın
ve sanat dünyasını
zamanla değişen
yükseliş çağı olarak
buluşturuyor. Met
rengine bir gönderme
Gala’nın ko-
bilinen 1870 - 1900
nusu müzedeki
arasındaki yıllara
serginin tema-
sına göre belirle-
odaklandı.
niyor ve davetliler
bu tema çerçevesinde
seyle MET Müzesi’nin iko-
giyiniyor. Bu yüzden de
nik basamaklarından çıkar-
“modanın oscarları” olarak
ken, elbisenin bakır rengin-
anılan bu etkinliğe; bir serginin
den çarpıcı yeşil bir kumaşa
kostüm partisi demek daha doğru olur.
dönüştüğünü görüyoruz. Bu
Bu sene, galanın teması ise “In America:
değişim; Yaldızlı Çağ döne-
An Anthology of Fashion” (Amerika’da: Bir
minde New York’a yerleşti-
Moda Antolojisi) konusuna
rildiği sırada bakır olan Öz-
uyumlu olarak, ülkenin
gürlük Anıtı’na ve yıllarla
Çİgz İ ATLAS
gösterişli dönemi “Gilded
beraber oksidasyon yaşaya-
Glamour” (Yaldızlı Cazi-
rak yeşile dönüşmesine gön-
be) oldu. 1870 - 1900 ara-
derme. Ayrıca, elbisenin etek
sı bu dönem, ABD’nin
Riz Ahmed ucunda 1870’lerde inşa edilen
dünya ekonomik gücü ol-
Grand Central istasyonunda-
maya adım attığı zaman
ki takımyıldız dekoru işlen-
dilimini içeriyor. Sanayi-
miş. Lively, kıyafet için ilha-
nin geliştiği, Rockefeller
mın sadece modada olmadı-
gibi ailelerin sahneye çık-
ğını; şehirde, mimaride saklı
tığı ve yaşamın değişme-
SERRA
olduğunu göstermekte.
ten, tafta gibi dikkat
ye başladığı dönem adını, Mark
Etkinliğin en sade ve fikir olarak en dikkat çekici
RODOp LU çeken ve pahalı ku-
Twain’in 1873 tarihli “Yaldızlı
kıyafeti ise Riz Ahmed’in seçimi olmuş. Erkekle-
maşlar, vücudu abartılı
serra.rodoplu
Çağ: Günümüzün Masalı” ro-
rin zarif takım elbiselerle katıldığı etkinliğe, denim
formlara sokan sıkı korse-
@gmail.com
manından alıyor.
gömlek, atlet, pantolon ve plastik çizmelerle katı-
ler, drapeler ve tarlatanlı ka-
Dönemin modasını düşünün-
lan sanatçı, ilk bakışta tuhaf ve özensiz gözükse de;
barık etekler; Eilish’in kıyafeti dönem modasının
ce akla Astors, Vanderbilts,
gözleri kör eden bu parlak çağın diğer yüzünü gös-
özelliklerini taşımakta. Hatta ressam John Singer
Whitneys ve Edith Wharton kitapları, korseler ve
Billie
teriyor. Temanın seçildiği dönem milyonlarca insa-
Sargent’in 1885 tarihli Madame Paul Person port-
abartılı kumaşlar geliyor. Bu yüzden de etkinli-
Eilish
nın ABD’ye göç ettiği ve ekonomik büyümeye kar-
resine neredeyse birebir benzemekte.
ği, öne çıkan üç kıyafet ile değerlendireceğim.
şın yoksulluk ve eşitsizliğin de arttığı bir dönem-
Billie Eilish tam olarak Yaldızlı Çağ’ın mo-
Ögz ü RLü K ANITI VE OKSİDASyON
di. Tıpkı Twain’in dediği gibi “Yaldız sonuçta altın
dasına uygun bir kıyafet ile karşımıza çıktı. Bu
Blake Lively ise kırmızı halıdaki teatral kostüm dö- değil”. Bu söz bize her şeyin yüzeyle ilgili olduğu-
dönem özellikle kadın modasını tek kelime ile
nüşümüyle temaya uygun bir performans yaratmış. nu anlatıyor; görüntü çekici olsa bile arkasında baş-
tanımlamak gerekse “abartı” olurdu. İpek, sa-
Oyuncu, bakır renkli, abartılı fiyonklu, parlak elbi- ka şeylerin olduğunu dile getiriyor.
The Keep, bir kadın üretim-yaratım işbirliği
Güncel hikâyeleri dokuyorlar
KARDELEN DAVUTOĞLU
erlin’den İstanbul’a iki
farklı hayat, kilim üretimini
devam ettirmek isteyen, ça-
lışan ve üreten iki güçlü ka-
Bdın... En önemli kriterleri,
tasarımcılarının tasarım, resim ve illüstras-
yon ile ilişkileri olan kadınlar olmaları. The
Keep’in kurucuları Bilge Kalfa ve Senem
Akçay ile markanın kuruluş hikâyesinden,
kilimlerin üzerindeki sem-
bollerden ürünlerin tasa-
rım süreçlerine kadar pek
çok konuyu konuştuk.
u Berlin’de ve
İstanbul’da süren iki farklı
hayat nasıl oldu da aynı
yolda kesişti ve The Keep’i
kurmaya karar verdiniz?
Senem Akçay: Yollarımız
kipçilerden destek alarak yap- dır resim yapan, hatta sergiler açan iki sanatçı.
Gaye Su Akyol
İstanbul’da kesişti. Benim ne-
maya başladık. Ancak tasarım- Senem Akçay: İşlerini kendimize yakın
redeyse çocukluğumdan bu ya- lara müdahalemiz olmuyor. hissettiğimiz tasarımcılar ile bağlantı kuruyo-
na, ticaretle ilgili hayallerim var-
Senem Akçay: Her ruz. The Keep, bir kadın üretim-yaratım işbirliği
dı. Bilge’den böyle bir teklif ge- koleksiyonun farklı
olarak başladı. Gaye Su Akyol’la bir dostumuz
lince çok da düşünmeden “Evet” bir teması var. “Gün-
vasıtasıyla bir araya geldik. Nurgül Yeşilçay’ın
dedim.
düz Düşleri”, “Ka- da yaptığı resimleri beğeniyorduk, kilim deseni
Bilge Kalfa: Ben, Berlin’e ta- vuşma”, “Nakarat”
çizme teklifimize olumlu yaklaştı.
şınmadan önce Senem’le aynı ofisi
gibi... Daha sonra bu
KİLİMLER KADINLARA EMANET
paylaşıyorduk. Ailem üç kuşaktır bu başlıkla ilgili bir me-
işle meşgul. Ben de hep daha gün- tin oluşturup tasarımcı-
u Halı ve kilim geleneksel ürünler, ama
cel hikâyeler nasıl kilimlere işlene-
larla paylaşıyoruz. Onlar
siz bu konsepti alternatif tasarımlarla bir
bilir diye düşünüyordum. Bir gün da bu temayı yorumla-
araya getirdiniz. Bilge Hanım, ailenizin
Senem’i aradım, “Bir fikrim var” yıp, desenlerini tasarlıyor-
uzun yıllardır dokumacılık ile uğraştığını
dedim. O günden beri de birlikte lar. Bazen, dokuma tek-
biliyoruz. The Keep, biraz da baba mesle-
nikleri ya da renge dair fi-
büyümeye devam ediyoruz.
ğini devam ettirmek mi?
kir alışverişinde bulunuyo-
Bilge Kalfa: Elbette, aynı zamanda The Ke-
u Tasarımcılarınızın ta-
ruz ama pek işlerine müda-
ep ile üç şeyi amaçlıyoruz. İlki, Uşak yıllardır
sarladığı halı ve kilimlerin
hale etmiyoruz.
kilim üretiminin dünya çapında bir merkezi ha-
her birinde farklı motif ve
line geldi. Biz de, markamızla bunu devam et-
semboller var. Bu semboller ve motifler
u Nurgül Yeşilçay ve Gaye
tirebilmek istiyoruz. Diğeri ise hem el doku-
nasıl bir yaklaşımı temsil ediyor? Tamamen Su Akyol gibi ünlü isimler de
ması hem de geri dönüşümlü pamuktan tezgâh
tasarımcılarınızın insiyatifine mi bırakıyor- markanız için tasarımlar yapıyor.
dokumaları üretiyoruz ve bölgedeki üretime de
sunuz, yoksa sizin de yönlendirmeleriniz Tasarımcılarınızı seçerken özel bir kriteri-
oluyor mu? niz var mı? katkımız olsun istiyoruz. Bir tasarımcı olarak
beni en çok heyecanlandıran konu ise dünya-
Bilge Kalfa: Başta bir konsept metni ha- Bilge Kalfa: En önemli kriterimiz kadın ol-
zırlıyoruz, o metnin hikâyesine göre üretilmiş maları ve tasarımla, resimle, illustrasyonla iliş- nın her yerinden kadın tasarımcılarla dokuma-
tasarımlar bekliyoruz. Seçim işini de biraz ta- kilerinin bulunması. Gaye de Nurgül de yıllar- ları bir araya getirmek...
Senem Akçay
ay