20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

24 NİSAN 2022 2 De örit Dne Bir köy öğretmeninin üşüp yeniden ayağa kalk, yaşadığın hayal “Uygun değil” diyenler de ök Pr ÜBa Şı Dkırıklıklarını, oldu, “gösterişe gerek yok” kendini yeniden var etmek diyen de... Tüm diretmelere için bir ayağa kalkma noktası haline getir. Zayıflıklarınla rağmen Cumhurbaşkanı 23 Nisan’ı tanış, gölge “ben”le yüzleş, Mustafa Kemal Paşa ve Gazi travmalarınla uzlaş... Meclisi’nin çocuklara armağan Güçlenmek, yaşamdaki sorunları bir kenara atıp ettiği 23 Nisan, büyük kentlerin üzerini örtmek yerine, sokaklarında olduğu gibi Şa Duman kendisiyle, anılarıyla ve küçücük bir köyün meydanında “an”larıyla hesaplaşıp Hıal “kendi cehennemine gidip, da tüm çekincelere rağmen kişisel kıyametini yaşayıp coşkulu bir şekilde kutlandı. geri dönenlerin” hikâyesine dikkatinizi çekmek istiyorum. arih, 23 Nisan 1921. Yer, gü- HHH nümüzde Kurtuluş Müzesi, Çünkü, yaşamda 1920-24 yılları arasında Ku- bize geri bıraktığını rucu Meclis olan Gazi Mec- düşündüğümüz engeller, T lis... İnönü’de kazanılan ikin- kısıtlar, imkânsızlıklar ve ci zaferin coşkusu hâlâ sürüyor. Meclis yoksunluklar, karakterimizi Başkanlığı’na 23 Nisan’ın ulusal bayram ve geleceğimizi, hatta olması için verilen iki önerge birleştiril- geçmişimizi şekillendiren miş. Biri İçel Milletvekili Ahmet Şevki birikimler olarak geri Göklevent’in, diğeri Refik Şevket İnce ve dönüyor. Bu dönüşler, arkadaşlarının imzalarını taşıyor. lik Bayramı olarak benimsemesiyle U ne de olsa yönetime geçmeye başladılar. ne ait kasetten, alçak sesle çalınıyordu. başlangıçlar ve sonlar bizi Önerge okunur okunmaz Meclis’in sa- -lusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na 27 Mayıs 1935’te kabul edilen yasayla Koreografi tamamlandı, en yetenekli kronolojik bir öykünün ğında oturan milletvekilleri coşkuyla al- giden süreç başladı. 23 Nisan’ın aynı zamanda Ulusal Ege- kız öğrenci baş dansçı olarak belirlen- içine yerleştirse de anılar, kışlıyor: 1925 yılında 23 Nisan, Çocuk Günü ola- menlik Bayramı olarak kutlanacağı bir di. Tek sorun çiftetelli ekibinin kıya- hiçbir zaman aynı sırayla - Yaşa, var ol! rak kutlandı. Gazeteler yurttaşları şehitle- kez vurgulandı (Ulus, 28 Mayıs 1935). fetleriydi. Bereket ki tüm kızların şal- bilincimizi zorlamıyor. O Meclis’in solundaki sıralardan homur- rin emanetlerine sahip çık- 17 Mart 1981’de varı vardı. Kalanları ise üç öğretmen zaman, tıpkı kronolojinin danmalar yükseliyor. Konya Milletvekili maya çağırdı. Ulusal Egemenlik ve şehirden satın aldı. Baş dansçının baş- hiyerarşisinin zihnimizde M. Vehbi (Çolak) Efendi kürsüye çıkıyor: 1926’da ÇEK gazeteye Çocuk Bayramı’nın lığındaki gümüş takıyı okulun bakım yaşanmışlıklarla eşdeğer - Ülke işgal altında, milletin mane- verdiği ilanda Çocuk Bay- yalnızca anaokulu ve personeli heyecanla getirdi. Ne var ki viyatı böyle gösterişlerle değil, itikatla ramı ile Çocuk Günü ta- ilkokullarda kutlanma- onun heyecanı müdürde yoktu. Hopar- olmadığını düşünürsek, yükseltilebilir. nımlamalarını birlikte kul- sı kabul edildi. 20 Ni- lörü bulmak için bir hafta öğretmenle- acaba bizi geride bıraktığını Ardından Ali Şükrü Bey söz alıyor: landı. Çocuk Günü; ba- san 1983’te bu hata dü- ri yalvartmıştı. düşündüğümüz “an”lara da - 23 Nisan’da TBMM’de toplandık di- ğımsızlık ve gelecek günü zeltildi. Tüm okullar 22 Nisan gecesi heyecan doruğa çık- anılarımızda yeni bir anlam ye bayram yapmak, millete hadi siz de olarak anıldı (Milliyet, 23 tatil oldu ve kutlamala- mış, uyku saklanmıştı. Köylü kutla- katamaz mıyız? bayram yapın demektir, uygun değildir. Nisan 1926). ra dahil edildi (Cumhu- madan haberdardı ama çiftetelli ekibi HHH Yanıt Kırşehir Milletvekili Yahya Ga- 1927’de Çocuk Bayra- riyet, 21 Nisan 1983). sürpriz olacaktı. Alacakaranlıkta öğret- Elbette bu basit görünen, lip Kargı’dan geliyor: mı kutlamalarının öncülü- Bu tarihten on yıl men lojmanının kapısına dayanan öğ- ama aklınızı bir süre meşgul - Millet sizin gibi düşünmüş olsaydı ğünü yine ÇEK yaptı. Gazi Mustafa Ke- sonra bir köyde bayram heyecanı yaşanı- rencilerin kimi okulda kimi lojman- edebilecek soruya dolu TBMM bile toplanamazdı. mal o gün otomobilini çocuklara verdi. yordu. 23 Nisan’a dört ay vardı. Öğret- da hazırlandı. Köylüler okul bahçesi- dolu bir cevap vermek, bu O gün 23 Nisan, ulusal bayram ola- Cumhurbaşkanlığı Bandosu’nun Çocuk menler “Ne yapabiliriz” sorusuna yanıt ni doldurduğunda tören başladı. Şiirler keyifli pazar sabahının işi rak kabul ediliyor. 23 Nisan 1922 günü Sarayı’nda çocuklar için görev yapması- arıyordu. İçlerinden biri “Çiftetelli ekibi okundu, oyunlar sahnelendi. Tören bitti değil. Ancak sormamın da Hâkimiyet-i Milliye gazetesi “Bugün 23 nı da sağladı (Hâkimiyet-i Milliye/HM, hazırlayabilirim” dedi. Korktular önce, derken, hoparlörden yayılan müzik yal- bir nedeni var. Dün, Türkiye Nisan Türkler ve Gelecek Kuşaklar İçin 22 Nisan 1927). köylüden çekindiler. nız okul bahçesini değil, tüm köyü dol- Cumhuriyeti’nin temeli En Büyük Bayramdır” başlığı ile çocuk- 1928’de kutlamalar Çocuk ve Ege- Sonra ekip belirlendi, hazırlıklar yapıl- durdu. Kızlar muhteşemdi. Köy halkı- olan Türkiye Büyük Millet ları dolaylı olarak bayrama dahil ediyor. menlik Bayramı adı ile yapıldı. dı. Okul müdürü çalışmaların gizli yapı- nın şaşkınlığı onların kıvraklığıyla ye- Meclisi’nin açılışının 102. 1923’te Çocuk Esirgeme Kurumu 1929 yılında Çocuk Haftası ismini al- lacağı söylenerek ikna edilmişti. Hemen rini alkışa bıraktı. yılını kutladık. Mahatma (ÇEK), Cumhurbaşkanı Mustafa Ke- dı ve etkinlikler yedi güne çıkarıldı. İs- işe koyuldu öğretmenler. Üç ay sonra şi- 14 dakikalık gösterinin etkisi öğret- Gandhi’nin deyişiyle mal Paşa’nın da desteğini alarak, yardım tek Cumhurbaşkanı’ndan gelmişti. Mil- ir ve oyunlar neredeyse hazırdı. men köyden ayrılıncaya dek sürdü. Ar- cenazesi için hazırlanan toplarken çocukları ön plana çıkardı. li Eğitim Bakanlığı da okulları tatil ede- Çiftetelli çalışmaları okul binasının tık kimse lojman camına taş atmadı. tabutları, sahiplerinin başına (Anadolu’da Yeni Gün/AYG, 24 Nisan rek kutlamalara tüm öğrencilerin katıl- içindeki küçücük taş zeminde yapılı- Öğretmen kahvehane önünden geçer- geçiren, Türk Milleti’nin 1923) TBMM’nin 24 Ekim 1923’te sal- masını sağladı. yordu. Müzikler, öğretmenin üniversi- ken kurulan tek cümle ise “İyi dersler yeniden düştüğü yerden tanatın kaldırıldığı 1 Kasım’da Egemen- 1930’dan itibaren çocuklar bir günlüğü- tede dahil olduğu halk dansları ekibi- Örtmen Hanım” oldu. kalkışını, etrafında dolanan karanlıklarla yüzleşerek, yüzünü yeniden aydınlığa, çevirmesini hatırladık. Bugün içinse, size bir soru daha. Be Be 101 Eminim ki hepiniz öyle Suyu özleyen balina olduğunuzu düşünüyorsunuz, ama bu sefer kendinize Bayram coşkusunu bugün de yaşamak isteyen çocuklara bizden armağan. İşte Küçük Balina Foş’un öyküsü... gerçek bir cevap verin; “İyi bir insan mısınız?” Çünkü ünümüzden milyon yıllar önce Foş annesinin ve kardeşlerinin peşine ta- ay ışığında parlayan balıkları görünce mut- ülkemiz iyi ve vicdanlı balinalar karada yaşarken, suyla kılıp yuvalarına doğru yürürken defalar- luluktan deliye döndü. Renk renk ufacık bir insanlarla, “ilelebet payidar oynamayı çok seven küçük bir ba- ca dönüp arkasına bakar, denizi o günlük balığın peşine takılıp kendini daha önce hiç kalacaktır”. lina vardı. Küçük balina Foş aile- son bir kez görmeye çalışırdı. Gece yata- görmediği mercan resiflerinde buldu. Su- Gsiyle birlikte günün büyük bir kıs- ğında uyurken de yüzüne çarpan dalgaları yun altında ne kadar vakit geçirdiğini bil- Dil Şa D D Üzi lk Üint mını sıcaktan korunmak için denizde ge- ve balıkları hayal ederdi. Hele suaygırı ku- meden oynayan Foş sonunda yoruldu ve es- ç e Bi [email protected] çirse de suya bir türlü doyamaz, akşam uy- zeni Hipok’la suda oynadığı oyunlara as- nemeye başladı. Ama dönme vakti geldi- ku vakti geldiğinde bi- la doyamazdı. Ama tüm bu oyunların için- ğinde birden kafası karışmıştı. Suyun altın- le denizden ayrılmak is- de Foş en çok kafasında- dayken nereden geldiğini anlamak ne ka- temezdi. Güneş batıp ki delikten “foşşşş” di- dar da zordu! Hele sular böylesine zifiri ka- ye su fışkırtma- da gökyüzü yavaş ya- ranlıkken... Geri dönebilmek için bir o yana yı severdi. Hat- vaş kızıldan laciver- yüzdü, bir bu yana. Gittikçe daha da kaybo- ta Foş adını da de dönmeye başladı luyordu. Etrafta hiç kara parçası göremiyor- bu yaptığı oyun mı, diğer tüm bali- du. Gün yavaş yavaş ağarırken su da aydın- Galeati Yayıncılık nedeniyle tak- nalar gibi Foş’un ai- landı ve Foş kendini sonunda bir karaya at- mışlardı ona. lesi de denizden çı- tı. Bu sahilde daha önce hiç görmediği yük- Peki, gece deniz na- kar ve uyumak üze- sek ağaçlar, bembeyaz kumlar ve çeşit çe- sıl oluyordu? Tüm o balık- re yuvalarına doğru şit hayvanlar vardı. O kadar güzeldi ki he- lar geceleri neler yapıyordu? giderdi. Ama annesi- men dönüp annesiyle kardeşlerini de bura- Bir gece yine denizi hayal ederken nin lafını hemen dinleyip ya getirmeliydi. Foş dayanamadı ve kardeşleri uyuduktan onun peşine takılan kardeşleri- ğıantay D a Bulama Dılar sonra sessizce yatağından çıktı. Parmak uç- nin aksine Foş’un denizden çıkabilmesi için larına basa basa deniz kenarına kadar yü- O sırada Foş’un annesi de uyanmış ve Foş’un illa ki her akşam annesinin onun minik pa- rüdü. Geceleri gerçekten de ne kadar ka- yatağında olmadığını görmüştü. Tüm diğer tilerini tutması ve tüm gücüyle Foş’u kara- ranlıktı! Gökte parlayan dolunay da olma- balinalarla birlikte Foş’u aramak üzere deni- ya çekmesi gerekirdi. Foş suyu o kadar çok sa hiçbir şey göremeyecekti. Foş denizi ilk ze açıldılar. Ama deniz çok büyüktü, giderek seviyordu ki başka türlü asla denizden çık- KARGO DAHİL 35 ¨ KARGO DAHİL 40 ¨ defa gece görüyordu. Simsiyah duran de- de büyüyordu, çünkü diğer denizlere kesinti- mayı bilmezdi. niz onu bile korkutmuştu. Ama buraya ka- sizce bağlanıyordu. Bu yüzden Foş’u dağılıp Dnezi Dn çe ormıyık Du dar gelmişken geri dönemezdi. Tüm cesare- aramanın en iyisi olduğuna karar verdiler. Ve tini topladı ve cup diye attı kendini karanlık Foş her seferinde “Ama anne bak, henüz dünya üzerindeki tüm denizlerde gece gündüz parmaklarım buruş buruş bile olmadı!” diye sulara. Korkudan gözleri kapalı yüzdü bir demeden Foş’u aramaya başladılar. müddet, ama biraz alışınca gözlerini usul- itiraz ederdi arasında kısacık yüzgeçleri olan Hâlâ balinalar denizlerde dolaşıp Foş’u ca açtı ve denizin aslında gündüzden çok da parmaklarını annesine gösterip. “Parmakların arar. Arada bir yüzeye çıkıp kafalarından farklı olmadığını gördü. Hele bir süre son- buruşmamış olabilir ama güneş çoktan battı. “Foşşşş” diye su fışkırtarak ona seslendik- ra yanından geçen fosforlu denizanalarını, Karanlıkta suda kalamayız” derdi annesi de. lerini siz de görebilirsiniz. Kemal Urgenç oto BÜSlit KARGO DAHİL 35 ¨ KARGO DAHİL 35 ¨ 4 KİTAP, KARGO DAHİL 145 ¨ YERİNE ¨ 125 +90 539 669 60 69 www.galeatiyayinevi.com galeatiyayincilik gletiyayincilik galeati2017 Çocuklar için masal zamanı eker el ek en ıc
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle