Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
cumhuriyet, 1 eylül 1925.
kastamonu konuşması.
cumhuriyet, 4 eylül 1925.
Heyet-i Vekile’nin tarihi ve
mühim üç kararı
cumhuriyet, 2 aralık 1925
- millet meclisi’nde irtica
paşasının işi ne...
18 ARALIK 2022
3
Tekke, zaviye ve türbeler neden yasaklandı?
Çocuklarımızı karanlığa iten zihniyetin kaynağı
Cumhuriyet
Eğitimde kaos
miş toplumsal ya-
Çocuk istismarı ve çocuk
pılara sahip olma-
gelin olaylarının altında
larının temel nede-
tehlikeyi görmüştü
ni, gelişme süreçle-
yatan neden hiç değişmiyor:
rini güçlü eğitim-öğ-
ünlerdir küçücük kızımıza yapılan zulüm oldukları ve bu tekkelerde ve zaviyelerde şeyhlerin ken- Eğitimde yaşanan sıkıntılar...
retim politikalarıy-
karşısında sesimizi yükseltiyoruz. Yükselt- dilerine Allah süsü vererek, halkı kendilerine taptırmak
la başlatmış olmala-
mekle kalmıyoruz bir daha yaşanmaması gibi, dinin kabul edemeyeceği eylemler işledikleri, mah-
rıdır. Bu ülkenin ku-
lke gündemine bakar mı-
için çözümler üretilmesini bekliyoruz. Zul- keme huzurundaki ifadelerinden anlaşılması dolayısıyla
ruluş sürecinde aynı
sınız? Çocuk istismarı, nazife
Gmün yaşandığı mekânın bir tarikat ve yaşa- … kapatılmasına karar vermiştir.”
şeyi Mustafa Kemal
çocuk yaşta evlilikler, bu-
tanların tarikat üyesi olması ise bizi yine tarihte yolculu- Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, yurt gezisine çı-
güngör
Atatürk de yapmış-
nu haklı göstermeye yö-
ğa çıkarıyor. TBMM’nin 30 Kasım 1925’te tekke, zavi- kar. 30 Ağustos 1925’te Kastamonu’da konuya değinir.
tı. Dünya çapında ün
Ünelik fetvalar, saf tutma-
ye ve türbeleri yasakladı- “Ölüleri yardıma çağırmak uygar bir toplum için yüz ka-
yapmış eğitimcilerin
lar... “Biz bu hale nasıl geldik” diye
ğı o önemli kararını anım- rasıdır” der. “Bilimin, teknolojinin uygarlık ışıkları par-
danışmanlığında güçlü bir eğitim yapı-
sormak ne denli doğru olur bilemiyo-
sıyoruz. larken şu ya da bu şeyhin yol göstermesiyle mutluluk ara-
lanmasının temellerini atmıştı. Bugün
rum. Biz zaten hep mi böyleydik? “Uy-
İslam dünyasında di- mak ilkellik sayılmadır” der ve ekler: “Ey millet! İyi bi-
gelinen nokta ise öğretmenden yoksun
nin ibadetlere ilişkin ku- liniz ki Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, garlaşma, ilerleme” derken aslında ken-
köylerimiz.
ö di kendimizi mi kandırdık? Olup bitene
rallarının farklı biçim- mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tari-
Toplumsal gelişme sürecinin en
de yorumlanması “tari- kat, uygarlık tarikatıdır… Tarikatların başları bu dediğim bakılırsa öyle galiba. Bizler çocuk evli-
önemli kanaat önderleri öğretmenler-
liklerini, kadına, çocuğa şiddeti yıllarca
kat” adı verilen yapıları gerçeği bütün açıklığı ile anlayacak ve kendiliklerinden
dir. Öğretmensiz köy anlayışından bir
doğurmuştur. tekkelerini kapatacaklardır.” Kapatacaklar mı- filmlerden izlerken bütün bunları uza-
an önce vazgeçilmesi gerekir. Burada
Şaduman Halıcı
Üyelerinin dır? Hayır. ğımızda, ilkellikten hâlâ kurtulamamış
özellikle bir noktaya dikkat çekmek is-
toplandıkları Gazi, 2 Eylül 1925 günü Bakanlar toplumlara özgü sanıyorduk. Yaşadığı-
sadumankaragozhalici@gmail.com
terim. Bu ülkede eğitim-öğretim hiz-
ve ibadet et- Kurulu’nu toplar. Tekke ve zaviye- mız toplumun ayrıntılarına bakmak ak-
meti Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin
tikleri özel lerin kapatılmasını, dinsel kıyafetleri
lımıza gelmedi çünkü. Modernleşme-
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkisinde-
mekânlar da “tekke” adını almıştır. “Zavi- kimlerin giyeceklerini ve devlet me- nin, laikleşmenin, çağdaş eğitimin ola-
dir. Bu kapsamda eğitim hizmeti devlet
ye” ise tekkelerin küçükleridir. murlarının şapka takmalarını öngören
naklarından yararlanmanın toplumun
okullarının yanı sıra bakanlığa bağlı ve
Osmanlı Devleti’nde tekke ve zaviyeler baş- üç kararname çıkarılır. Tepkiler ge-
tüm kesitlerine aynı oranda sirayet et-
de bakanlığın belirlediği izlence doğ-
langıçta gelişmeye açık kurumlardır. Resim, cikmez. Kışkırtıcılardan biri de Bursa
mediği gerçeğini görmezden geldik.
rultusunda özel statülü okullarda veri-
müzik, şiir gibi sanatlarla da ilgilenen bir tür milletvekili Sakallı Nurettin Paşa’dır.
Ülkenin bir tarafı liberalleşirken diğer
lir. Ancak son yıllarda birtakım cema-
sivil toplum yapıları, yaygın eğitim kurumla-
tarafında feodalizmin hüküm sürmesi-
atlerin, tarikatların, vakıfların da kurs
‘iSlamın gereği değil’
rıdır. Ne var ki ekonomik, siyasal hatta Koçi
ne aldırış edilmedi. Bütün bu aldırmaz-
adı altında medrese tarzı eğitim hizme-
Bunun üzerine Konya milletveki-
Bey’in risalesinde işaret ettiği gibi ahlâki çö-
lığın ve önemsemezliğin sonucunda ge-
ti vermekte oldukları dikkati çekiyor.
li Refik Koraltan ve arkadaşları ya-
küş toplumsal alanda yankı bulduğunda işler
linen nokta bu.
Bunların nasıl bir eğitim öğretim izlen-
sa önerisi hazırlar. 30 Kasım 1925’te
değişir. Müslüman halkı parçalamaya, ikti-
Bugün ülkenin bu tür vahim gündem
cesi izledikleri, hukuksal dayanakları-
TBMM’de görüşülen öneri “Tekke ve
dar sahipleri üzerinde baskı kurmaya, ay-
konularıyla meşgul olmasının asıl ne-
nın ne olduğunun ayrıntılı olarak ince-
Zaviyelerle Türbelerin Kapatılması-
rıcalıklarını kötüye kullanmaya, halkı yal-
deni ise kuşaklar boyu zaten yaşanage-
lenmesi gerekir.
na ve Türbedarlıklarla Birtakım Unvan-
nızca duygusal değil ekonomik olarak da
len bütün bu olayların günümüzün kar-
ların Yasaklanmasına ve Kaldırılma-
sömürmeye başlar. Osmanlı Devleti’nin
neden medre Se?
maşa ortamında öncekine göre çok da-
sına İlişkin Yasa”dır. Gerekçesinde üç
1918’de çıkardığı tüzükle yeni bir düzen-
ha görünür olmasıdır. Önceleri kırsa-
Örneğin, altı yaşında evlendirilmesiy-
vurgu vardır. Tekke ve zaviye gibi ku-
lemeye gitmek istemesi bu kurumlardan
lın feodal toplumsal ilişkileri içerisinde
le ülke gündemine gelen kızın, ailesi ta-
rumlar İslam dininin gereklerinden de-
duyulan rahatsızlığın göstergesidir.
gözlerden ırak yaşanan bütün bu olay-
rafından okula değil, medreseye gönde-
ğildir. Doğu İstiklâl Mahkemesi bölge-
lar şimdilerde kentlerde, çoğu zaman da
rildiği yönündeki ifadesi bu açıdan da
Şeyh Sait ayaklanma Sı
sel kapatma kararı almış, Ankara İstik-
din unsuru kullanılarak “meşru zemin” ele alınmalıdır. Eğer birileri bu ülkede
Milli Mücadele döneminde, örneğin lal Mahkemesi de bu kararın yurt yüzeyi-
oluşturulan birtakım ortamlarda gerçek-
medrese eğitimi veriyorsa bunun huku-
İstanbul Üsküdar’daki Özbekler Tek- ne yayılmasını zorunlu bulmuştur. Tari-
leşmeye başladığı için görünür hale gel- ka aykırı olduğunun da bilinmesi ve ko-
kesi mücadeleyi desteklerken kimile- katlar ve onlara ait kurumlar halkın sami-
di ve kamunun gündemine taşındı. nunun ciddiyetle ele alınması gerekir.
ri de saltanat/hilafete bağlılık perdesi mi din duygularını siyaset ve ticaret aracı
Bütün bu vahim olayların görünür ha-
Aynı şekilde kimlerin, hangi izlencey-
altında işgalci emperyalistlere hizmet yapmaktadır.
le gelmesi ve kamu gündemine taşın- le ne tür kurslar verdiklerinin de ince-
eder. Hedefi çağdaşlaşmak olan Tür- Meclis’teki tartışmalarda Kütahya millet-
ması bir yanıyla olumlu bir gelişme ola- lenmesi gerekir. Verilen eğitimin niteli-
kiye Cumhuriyeti’nin amacı dene- vekili Nuri Bey sömürüye vurgu yapar: “Bü-
rak değerlendirilebilir. Çünkü çözüm, ğinin, karakterinin, ülke ve toplum kal-
timdir. 3 Mart 1924’te Diyanet İşle- yücüler, falcılar, üfürükçüler, ellinde bir tab-
sorunun kod açımlamasıyla başlar. An- kınmasına katkısının bilinmesi önem-
ri Başkanlığı’nı örgütlerken ilk adı- la içinde otuz kırk şişe hacı yağı, kalemis ya-
cak bu denli vahim bir toplumsal soru- lidir. Eğer dini eğitimse söz konusu
mı atar. Tekke ve zaviyeler bu baş- ğı diğer yağlar, karınca duası gibi şeyler sa-
nun siyasetin popülizmine sıkıştırıla- olan, bunun için de Milli Eğitim Bakan-
kanlığa bağlanır (Resmi Gazete, 7 tarlar, bunlar seyyar türbe halindedirler. Sey-
lığı bünyesinde hizmet vermekte olan
rak çözüm sürecinin tıkanması da olası
Nisan 1924). Yasaklamak gibi bir yar dervişler kendilerini çok bilgili gibi göste-
görünüyor. Nitekim TBMM’de soruna imam hatip okulları, ilahiyat fakültele-
düşünce de yoktur. Ancak Nakşi- rerek köylüden sekiz tane horoz, on tane delik-
ilişkin tartışmalar, kaygımızı ne yazık ri var zaten. Ayrıca birtakım vakıfların,
bendi şeyhi olan Şeyh Sait ayak- li beyaz mecidiye alır ve sızdırır. Köylüyle bir-
tarikat ve cemaatlerin dini eğitim ver-
ki güçlendirici yönde. Siyasi partiler ve
lanması Cumhuriyetin sabrını taşı- kaç gece uğraşır gibi görünür sonra sırra kadem
de siyasetin aktörleri sorunların kayna- melerine gerek olmadığını düşünüyo-
rır. 13 Şubat 1925’te çıkan, ama- basar.” (TBMM ZC; D:2, C.19, s.284)
rum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti eği-
ğına inmek ve çözüm önerileri getirmek
cı bağımsız Kürdistan kurmak Halkçı Türkiye, halkının samimi duyguları-
tim-öğretim hizmeti vermek açısından
yerine olup bitenler üzerinden siyaset
olan ama “Din elden gidiyor” slo- nın sömürülmesine izin vermez. Öneri yasala-
oldukça güçlü bir yapıya sahip. Başka
yapma hevesindeler. Çözüm önerilerin-
ganıyla taraftar toplayan Şeyh şır. (Resmi Gazete, 13 Aralık 1925). Tekke ve
yapılanmalara izin verilmesine hiç ge-
den yoksun popülist siyasetle hiçbir so-
Sait’in ayaklanması bastırıldığın- zaviyeler kapatılır. Ancak, cami ve mescit ola-
runun çözümü mümkün değildir. rek yok. Aksi takdirde her kafadan bir
da yargılamaları Doğu İstiklâl rak kullanılanlar varlıklarını sürdürecektir. Kapa-
ses çıkar. Bu da kaos demektir. Bugün
Mahkemesi yapar. Ayaklanma- tılan tekkelerin binaları da genç Türkiye’nin eği-
eğitim politikaları
ülke gündemini meşgul eden bunca va-
cıların ifadeleri isyan bölgesin- tim yuvaları olur: Uygun olanlar okul olarak kul-
Çocuk istismarı, cinsel şiddet, ka-
him olay da bir tür kaos göstergesi ola-
deki Şeyh Şemsettin ve Hanili lanılır, uygun değilse satılır ve elde edilen parayla
dın cinayetleri gibi olaylar bu toplumun
rak ele alınmalıdır. Eğitim öğretim hiz-
Şeyh Adem’in tekkeleri gibi ki- okulu olmayan köyler ve köy çocukları okulla bu-
ezelden beridir kanayan yarası. Soru- meti önemlidir ve bu hizmete katkı ve-
mi tekkelerin ayaklanma hazır- luşturulur. (Cumhuriyet Arşivi, 180-9-0-0 / 1-7-1)
nun kaynağını toplumun derinliklerin-
renler de bir o kadar takdir edilmeli-
lığı için merkez olarak kulla- Unutulmaması gereken gerçek şudur: Atatürk
de aramak gerekiyor. Eğitim politika- dir. Ancak verilen hizmetin niteliği de
nıldığını ortaya koyar. Mahke- Türkiyesi bu kurumları yasaklarken yüce İslam
larını yeni baştan gözden geçirmek la- önemlidir. Kimlerin, nerelerde, kimle-
me, 28 Haziran 1925’te bölge- dinine hak ettiği saygınlığı kazandırmayı, İslamın
zım. Devletin öncelikli görevi, bütün-
re ne tür eğitim verdiği, insanların han-
sindeki tüm tekke ve zaviye- Kuran ve hadis gibi temel kaynaklarına göre öğre-
sel bir eğitim öğretim politikası geliştir- gi anlayış ve düşünüşle yetiştirildiği de
lerin kapatılmasına karar ve- nilip yaşanılmasını sağlamak istemiştir. 21. yüzyıl-
mek ve toplumun tüm kesitlerinin eği- önemlidir. Unutulmamalıdır ki bir top-
rir. Gerekçesi oldukça anlam- da Türkiye’de yaşamaya devam edecek tarikat, tek-
tim olanaklarından yararlanmasını sağ- lumun en temel oluşturucu unsurların-
lıdır: “Tekke ve zaviyelerin ke, zaviye ve türbeler yalnızca bu amacı benimse-
lamaktır. Batılı ülkelerin bugün geliş- dan biri eğitimdir.
birer kötülük ve fesat ocağı meli, devlet de bu amacın takipçisi olmalıdır.
berrin karadeniz
berrin.karadeniz@cumhuriyet.com.tr
Kültür rotası
v İsmet
İnönü’yü
v Kuğu Gölü Balesi
Anma Konseri
oskova Devlet Akademik Klasik Bale Tiyatro-
umhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın, “İnatla Msu “Natalia Ksatkina- Vladimir Vasilyev”in pro-
düksüyonu ile Rus klasik balesinin bir sembolü olan
Cdinlemezseniz sevemezsiniz. Sevdiğiniz zaman da
vazgeçemezsiniz” diyen ve CSO konserlerine ilgisi bili- Kuğu Gölü’nü sahneliyor. Eser, M. Petipa, L. Ivanov
ve A. Gorsky’nin koreografisini yaptığı Bolşoy Ti-
nen 2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’yü Anma Kon-
serleri sürüyor. Şef, Rengim Gökmen yönetiminde, çel- yatrosu’ndaki Kuğu Gölü balesinin eski versiyonu-
na dayanıyor. İlk versiyonundaki birçok parçanın ve
list Dorukhan Doruk’un solistliğinde 23 Aralık’ta ya-
pılacak konser Schumann’ın Viyolonsel Konçertosu ile Petipa’nın orijinal fikirlerinin yeniden düzenlendiği
iki perdelik eser, 22 Aralık’ta CRR’de sahnelenecek.
başlayıp Strauss’un Güllü Şövalye Süiti ile sona erecek.
’e yaklaşırken yılbaşı temalı etkinlikler öne çıkıyor. KüçükÇiftlik
v Wonder
2023Park’ın ev sahipliğinde, 21-30 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek
“Wonder Village”te, atlıkarıncadan, buz pateni pistine, atölyelerden, yılbaşı kasabası-
Village
na birbirinden farklı etkinliklerin yanısıra dünya lezzetleri de tadılabilecek. Program-
da ayrıca sevilen müzisyenler; Kalben, Jabbar, Elephanz, Lalalar, Mert Demir ve Bü-
yük Ev Ablukada müzikseverlerle buluşacak.
v Doğaya soyut bir bakış
urdur resimleri ile özdeş- eden Altınok’un bugüne kadar
Bleşmiş bir ressam İsma- yaptığı çalışmalarından oluşan
il Altınok. Onun manzara re- yapıtların sergilendiği “Seçki-
simlerinde doğayı kendine öz- ler”, 6 Ocak’a kadar Ankara İs-
gü bir biçimde soyutlayışını gö- mail Altınok Sanat Merkezi’nde
rürüz. 2002 yılında yaşama veda ziyaret edilebilir.
k Prüba Şı