Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                Karides Tozu, Karides 
Bisk ve Enginar Püreli 
Pancar Cipsi eşliğinde 
Ağır Ateşte Pişirilmiş 
Siyez Bulgur Güveci.
Mevsime 
özgü tarifler
Harissalı sebzeli t art
u kış sebzeleri (pancar, kereviz, kabak, ıs-
panak havuç)
,
u 1 adet büyük milföy hamuru
  
u Harissa sos
u Ezine peynir
i
isteğinize göre doğranmış sebzeler, zey-
t nyağ ile sotelen r ve lezzetlend r r m föy
i ı i i ili . il 
hamurumuz önceden ısıtılmış fırında 220 de-
recede 8-10 dakika arası pişirilir. Pişmesi ta-
mamlandıktan sonra hamura harissa sos sü-
rülür. üzerine sotelenmiş sebzeler ve ezine 
peyniri koyulur. 3-5 dakika arası tekrar fırın-
lanır. r akula salatası ile servis edilir.
dönüştürül En 
tAbAkl Ar
u Atıksız bir mutfak için okuyucularımıza neler 
önerirsiniz?
Atıksız mutfak öncelikle bilinçli bir toplum ile ger-
çekleşir. biz de kullandığımız ürünleri mevsimsel ve 
doğal tarıma dayalı olanlardan seçiyoruz. Ayrıca ku-
rutma, dinlendirme, fermente işlemlerini son teknolo-
ji ekipmanlar ile gerçekleştiriyoruz. ürünleri işlerken çı-
kan kabukları, posaları, sapları “tabaklarımızda nasıl ge-
ri dönüşüme kazandırabiliriz?” diye matematiğini yap-ı
yoruz. ö rneğin, pancar saplarını ana yemek tabağında 
kullanıyoruz ama renkli olan kısımlarından reçel de 
yapıyoruz. Okuyucularınız da bunun gibi ufak iş-
lemleri kendi mutfaklarında kolayca yapabilirler. 
Hepimiz üzerimize düşen görevleri eksiksiz 
yaparsak geri dönüşüm, toprağa ve doğa 
anaya saygı felsefesinde ilerlediğimiz 
her an daha da ileri seviyeye 
ulaşmış olacağız.
6 KASIM 2022
6
       
Türk 
Türk mutfağını geleceğe taşıyacak isimlerden Şafak Erten:
mutfağını 
geleceğe 
taşıyacak 
isimlerden 
‘Şefler artık 
birisi olarak 
seçilen 
şef Şafak 
Erten ile 
sürdürülebilir 
tarım da 
bir mutfağın 
önemini 
konuştuk.
bilmeli’
u yıl 11. kez ya- rides, Bayrampaşa engina-
pılan Resto- rı, Silivri manda kaymağı 
ran Haftası kap- ve tereyağı ile coğrafi işa-
samında, Met- retli ürün olarak Kastamo-
Bro Türkiye’nin 
nu siyez bulgurundan yah-
desteğiyle düzenle- ni hazırladım. Yarışma so-
nen 35 Yaş Altı 3 Şef 
nunda, ağustos ayında de-
Yarışması’nda Türk mutfa- receye giren meslektaşla-
AyÇA 
ğının sürdürülebilirlik elçi-
rım ve Metro yetkilileri ile 
CEyl An
lerinden birisi olarak seçilen 
Çekya’da sürdürülebilirlik 
W Istanbul Executive Şefi Şa- üzerine kültürel ve gastro-
fak Erten, Türk mutfağının geleceğinin sür-
nomik bir eğitime de gittik. 
dürülebilir yaklaşımlarda olduğuna inanı- Pancar ve 
u “Türk mutfağı” denildiğinde insanların 
yor. Başarılı şef, hem mutfaktaki yaklaşı-
ilk aklına gelen kebap ve döner oluyor. Oysaki karadut kıtırı
mını anlattı hem de evde sürdürülebilir 
mutfağımız epey zengin bir seçkiye sahip. Za-
bir mutfak yaratabilmemiz için önerile- u 1 Adet pancar
ten bu yıl Michelin de bunu verdiği yıldızlar ve 
rini paylaştı.
u 150 gr. karadut (Şebinkarahisar, Gire-
seçkilerle gösterdi. Peki sizin için Türk mutfağı 
sun cografi işaretli )
u Bir şef olarak yolculuğunuz 
ne anlama geliyor?
u 20 gr. sumak
nasıl başladı?
Ülkemiz, binlerce yıldır var olmuş birçok kül-
Pancar kabukları soyulur ve fırınlanır. 
Mengenliyim. Bu iş, hem bir aile 
türü barındıran Anadolu ve Mezopotamya top-
mesleği hem de yüzlerce yıldır var Pişme işlemi tamalandıktan sonra toz ha-
rakları üzerinde yer alıyor. Son yıllarda bu bü-
line getirilir. Karadut ve pancar birlikte pi-
olan bir geleneğin parçası. Başka bir 
yülü coğrafyanın zenginliğini keşfetmeye baş-
şey düşünemezdim. Türkiye’nin en şirilir. Ardından süzgeçten süzülür. Kalan 
ladık. Ayrıca iklim krizinin sonuçlarını da ya-
pancar ve karadut posası silpat üzerinde 
iyi okullarında aşçılık eğitimi aldım. 
vaş yavaş görüyoruz. Bu nedenle eskiden oldu-
sumak ile fırınlanır ve cips haline getirilir.
16 yıldır sektördeyim, Dubai Armani 
ğu gibi verimli topraklarımızın üzerinde yoğun 
Hotel, JW Marriott Hotel Ankara, En-
şekilde tarım yapmaya başlamamız ve hayvan-
donezya ile Kempinski Hotel Bodrum, 
cılık geleneğine dönmemiz gerektiğine inanıyo-
li ürünleri sürdürülebilir mutfak üzerine kurgu-
Letonya, D Resort Hotel, Finesse 
rum. Zaten yerel coğrafyanın ürünleriyle yapı-
luyoruz.
Otel, Sofitel Taksim gibi 
lan yemeklerin dünyada yükselen trend olduğu-
uluslararası otellerde çalış-
nu da görüyoruz. u Sürdürülebilirlik alanında geleceğe yöne-
tım. Şimdi W İstanbul’da 
lik tasarılarınız neler?
“executive chef” olarak ça- sürdürülebilir bir mutfak
Araştırmalar gösteriyor ki iklim değişiklikle-
lışıyorum. Dünyanın en 
rine bağlı tarım alanlarının erozyona uğrama-
u Mönüde yer alan yoğurt cipsiniz sıra dışı 
köklü markalarından olan 
sı önümüzdeki 10 yıl içerisinde beslenme alış-
bir lezzet. Yoğurt kaplarının dibinde kalan yo-
Marriott oteller zinciri al-
kanlarını kökten değiştirecek. Bu noktada “Sür-
ğurdun cipse dönüşmesi gıda israfına yaptığı 
tında, bu kurumun bir parça-
dürülebilir Türk Mutfağı” konusunda yapmak 
vurgu ile değerli bana kalırsa. Siz ve W İstan-
sı olmak beni çok heyecanlan-
istediğim çok fazla pro-
bul bu konuda nelere 
dırıyor. 
je var. Mönülerimi hazırlar-
dikkat ediyorsunuz?
ken ürünlerin yerel ve mev-
u Yarışmaya nasıl dahil 
Misafirlerimizin ye-
siminde olmasına dikkat edi-
oldunuz?
me-içme deneyimleri-
yorum. Ayrıca tohumundan 
Zaten yarışmadan önce sür-
nin kusursuz geçmesi 
mutfağa kaliteli ürünlerin 
dürülebilirlik konusunda çeşit-
için olağanüstü bir Ar-
peşinden koşuyorum. Şefler 
li çalışmalar yapıyordum. Ya-
Ge ekibi ile çalışıyo-
artık kendi bahçelerini oluş-
rışma ile içimde daha da heye-
ruz. Kusursuz bir hiz-
turuyor ve tohumlarını ye-
can oluştu. Sektörde önde gelen 
met ayrıntılarda gizli-
tiştiriyor. Bence şefler artık 
şef arkadaşlarım ile sık sık “Sür-
dir. Mönülerimizi da-
dürülebilirlik konusunda neler ya- eğitimlerini alırken teorik ve 
ha sağlıklı ve sürdüre-
teknik bilgilerin yanında ta-
pabiliriz?” diye konuşuyoruz. Met-
bilir bir mutfak üzeri-
rım ve çiftçiliğe ilişkin temel 
ro Market’in sürdürülebilirlik, coğ-
ne kurguluyoruz. Mev-
rafi işaretli ürünler ve bu gibi önem- konulara da hâkim olmalı. 
siminde tüketilen, ge-
Ayrıca mesleğe girmek iste-
li projelerde büyük ölçekli çalışma-
leneksel tatların çağdaş 
ları var bizi de bu projelere dahil etmeleri mut- yen gençleri bu konuda des-
dokunuşlarla zengin-
luluk verici. tekleyebileceğim platformlar 
leştirildiği, yerel üretim 
yaratmayı da çok isterim.
ve doğaya saygılı, Türk 
u Ödül kazanan mönüyü hazırlarken neler-
ve dünya mutfağının en 
u Kendinizi dört kelime ile 
den esinlendiniz?
iyi seçkileri W İstan-
Ön başvurular için yemeğimin hikâyesini, 
tanımlayacak olsanız?
bul  mutfağının temeli-
kullandığım ürünleri ve ürünlerin gerçek Araştırmacı, tutkulu, yara-
ni oluşturuyor. Mönü-
hikâyelerini başvurumda gönderdim. İstanbul tıcı, yenilikçi.
lerimizi, coğrafi işaret-
temalı bir tabak çalıştım. Marmara kanal ka-
ayca_ceylan
Fl Anöz
Gezginler için vardıkları kent kadar o kentin havaalanı da unutulmaz anıların biriktiği bir yer olabiliyor
Havaalanları maceralarım hep hü-
zünlü değil tabii. İrlanda’ya bir embri-
yoloji eğitimine gidiyoruz, bütün uçak 
embriyolog dolu. Dublin’de gümrük-
ten geçerken gümrükçü “Ne renkli bir 
Gideceğim tek yer havaalanı
grup” demişti bize. Soru sorduğunda 
herkes birbirine bağıra çağıra “Sen ne 
om Hanks’in havaalanında liz ondan sonra yükleniyor). “Nasıl bile-
dedin” diye soruyordu. Yine yıllar ön-
mahsur kaldığı “The Ter-
ceğiz, nereden gelecek?” derken karşı-
 Aylin A yAz 
ce Kopenhag’a kongreye giderken -ne 
minal” filmini izlediğimde 
dan onun valizini tanıdım. Güvenlik ne-
akla hizmetse- topuklu ayakkabılar, 
yılm Az
“Ben de havaalanında ya-
deniyle valizler karıştırılmış ve arkada-
şıkır şıkır giyinmişiz. Pasaport kont-
Tşayabilirim” demiştim. An-
şımın iç çamaşırının kurdelesi araya sı-
rolünde “Niçin geldiniz” diye sordu-
cak işler o filmdeki gibi olmuyor çoğu 
kışmış geliyor. Otele gidene kadar gül-
lar, “Kongremiz var.” “Akşamları boş 
zaman. Havaalanları yolculuk yapmayı 
müştük. Dönüşte eşimle başka rotalardan New 
musunuz, Kopenhag geceleri eğlencelidir” dediler. 
sevenler için kimi zaman zorlu kimi za-
Haevan’a uçuyorduk. Ona valizimi vermiştim, 
Gerçekten en eğlendiğim kent olmuştu Kopenhag.
man da güldürü dolu anı biriktirdikle-
güvenlikten geçerken iç çamaşırlarımı açıkla-
ri bir yer olabiliyor. Örneğin, kız arka-
ması bayağı eğlenceli olmuş. Aslında hiç hak- davranış bilimi!
daşımla tüp bebek kongresi için gittiği-
ları yok ama işte valizlerimiz ve içindekiler 
Ülkelerin simgelerini, minyatürlerini havaalanla-
miz Ürdün’de, havaalanında ona “Niye 
herkesin gözü önünde...
rında incelemek de eğlenceli. Delhi’de güneşi se-
Arapça bilmiyorsun” diye sorulmuştu. 
ABD’den söz etmişken JFK Havaalanı’nı 
lamlayan heykelleri görünce durup güneşi selamla-
Ben de kimliğimde başka, pasaportum-
(New York) es geçmek olmaz. Dönüşler-
mıştım. Uzun saatler orada geçirdiğimizi düşünür-
da başka saç rengim var diye havaala-
de Türk işletmecinin olduğu köşede demle-
sek keşke sırf alışveriş değil de sanat galerisi, sine-
nı polisine gönderilmiştim. Tayland ha-
me Türk çayı içmek gibisi yok. Hemen res-
ma olsa bekleme alanlarında. Daha verimli geçer-
vaalanında ise grubumuzu rastgele sor- toranın arkasında bize cam bardakta Türk ça-
di. Gerçi ben insan davranışı biriktiriyorum. Kimin 
tığımız heyecan da dillere destandır. O kadar uzun 
gulamışlardı. Singapur’da pasaportu- yı ikram ediliyor. Ne çok gidip geldim o hat-
hangi ülkeden olduğunu bilebiliyorum artık. Bunun-
nun rengi farklı olanlardan dolayı gezi planımız ak- uçuştan sonra saat farkıyla boğuşurken bir de soru-
ta... Bir Amerika dönüşümde tam 12 valiz var-
la ilgili de bir anım var. Los Angeles’ta Hawaii için 
samıştı. Sabah gittiğimiz havaalanından ancak öğ- lar ve verdiğimiz yanıtlar gerçekten komikti. Sanı-
dı yanımda, oysa şimdilerde neredeyse bir küçük bekliyoruz, bir şeyler yiyoruz, bağıra çağıra Türk-
rım ABD’de görmediğim havaalanı yok ve hepsin-
len dışarı çıkabilmiştik. Hayran kaldığım ülke sıra- valizle gidip geliyorum. Gerçi kızımızı Boston’a 
çe konuşuyoruz. İki yaşlı ABD’li yanımıza yaklaş-
de komik, anlatılası anılarım var. İstanbul’dan ön-
lamasında ön sıralara çıkan Singapur havaalanında üniversitesine yerleştirmeye gittiğimizde de se-
tı, iddiaya girdik, “Nerelisiniz?” dediler. “Türküz” 
ce New York, sonra Los Angeles (o zamanlar Los 
iyi anılarımız yok. Kahve içmekten ve grubu bekle- kiz valiz vardı. En duygusal dönüşümüzü de Bos- deyince “Yes, yes” demesini duymalıydınız o tontiş 
Angeles’a direkt uçuş yoktu) sonra da Santa Barba-
mekten bezmiş, “İlk uçakla dönelim ya” demiştim. ton Havaalanı’nda yaşadık. Eşimin ayağı incindi, amcaların. Demek ki biz Türkler de tanınıyoruz. 
Yıllar önce Londra Heathrow Havaalanı’nda, psi- ra uçuşumuz gerçekten unutulmazdı. Santa Barba-
topallıyor. Ben ağlamaktan perişanım. Üç kişi gel- Son söz Hacer Yeni’den gelsin: “Leyleklerin ne-
kologların ülkeye girenleri izlediğini duyduğum- ra havaalanında indik. Küçücük, özel garaj gibi. Va- diğimiz havaalanından iki kişi dönüyoruz. Gözüm redeyse kanat çırpmadan bir hava akımından başka 
da çekinmiştim. Yaşımın küçüklüğü, otorite beni lizlerimiz geliyor (ABD’de iç hatlarda uçağa biner- arkada değildi. Ancak bakmaya kıyamadığım gö- bir hava akımına girdiği gibi, hayatın akışına sarıl-
korkutmuştu. Özellikle Amerika’ya girerken yap- ken valizinizi uçağın önünde gösteriyorsunuz, va- zümün nurunu oralarda bırakmak bana koymuştu. mak insanın yapabileceği en güzel şey değil mi?”
Türk kahvesi ile 
marine edilmiş 
renkli domatesler 
ve salatalık 
sorbet ile sunulan 
stracciatella.
            
    
