Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 MAYIS 2018, PAZAR SAYFA 9 Müzik Erel ERYÜREK Cesaria Evora, ölümünün 7. yılında yarın İstanbul’da anılıyor Çıplak Ayaklı Diva Yedi yıl önce aramızdan ayrılan, “Çıplak ayaklı diva” olarak da bilinen Cesaria Evora, dünya müziğinin parlak isimleriyle, önce 5 Mayıs’ta Antalya Akra Caz Festivali’nde, sonra, 7 Mayıs’ta 2. Zorlu PSM Caz Festivali’nde anılacak. 60’larında şöhreti yakalayan, dokunaklı şarkıları ve sıcaklığıyla efsaneleşen, gittiği her ülkede kapalı gişe konserlere imza atan, bugüne kadar 6 milyondan fazla albüm satan Grammy Ödüllü Cesaria Evora, ölümünün 7. yılında yine Cabo Verde’nin özel müzisyenleri Lura, Teofilo Chantre, Nancy Vieira, Lucibela, Elida Almeida ile anılacak. Cabo Verde’nin buram buram aşk ve deniz kokan şarkılarını tüm dünyaya ulaştıran hatırı sayılır isimlerinden biri olan ve Cesaria Evora ile birlikte “Moda Bo” şarkısını seslendirmiş olan Lura sorularımızı yanıtladı. ? “Cabo Verde’den ya orkinos çıkar ya da dünya müziği” demiş bir yazar. Ne düşünüyorsunuz? Cabo Verde adalarının güzelliği ve bu ülke ile ilgili her şeyin müziğimiz üzerinde büyük bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Cabo Verde Portekiz, Afrika gibi çeşitli kökenlerden insanların yaşadığı adalarıyla birçok kültürün iç içe geçtiği bir adalar topluluğu. Müziğimizde farklı halkların buluşmasıyla çeşitlenen melodileri duymak mümkün. Bu kültürel çeşitlilik de dünya müziği içerisinde Cabo Verde’yi özel kılıyor. ? Şöyle bir sözünüz var, “Cabo Verde insanları mutlu, çünkü mutlu olmak istiyorlar”. Dünyanın haline bakınca hiç de kolay bir şey değil. Sırrını bize anlatsanıza, biz de mutlu olmak istiyoruz... Cabo Verde insanları sıcakkanlı, cömert, mütevazı, elindeki imkanlarla yaşadıkları coğrafyanın tadını çıkaran, müzik ve dans ile iç içe sevgi dolu insanlar. Sanırım insanlar üzerinde ada yaşantısının verdiği bir huzur da var. Benim için mutluluğun sırrı şarkı söylemek. Kendiniz için sizi neyin mutlu ettiğini bulur ve onu yaparsanız mutluluğun sırrını da bulmuş olursunuz. Onunla düet, hayalimdi ? Cesaria Evora’nın müzikal geleneğini yaşatmak ve repertuarını canlı tutmak için düzenlenen Tribute Konserleri sizin için ne ifade ediyor? Cesaria, Cabo Verde için bir elçiydi! Müziğimiz için yaptığı şeyi daha önce kimse yapmamıştı! Ülkemizin ve kültürümüzün bilinmesi açısından çok önemli bir değerdi. Onun ölümünden sonra “Diva”yı ve onun müziğini yaşatmak adına gerçekleştirilen bu konserler o nedenle çok önemli. Ben de bu konserlerin bir parçası olduğum için çok mutluyum. ? Cesaria Evora nasıl biriydi? Birlikte müzik yaptınız, yakın oldunuz; kendi deneyimlerinizi ve Cesaria Evora hayatınızdaki yeriyle Diva’yı anlatabilir misiniz? Cesaria hayatını kaybetmeden kısa bir süre önce “Moda Bo” şarkısında düet yapmıştık. Onunla düet yapmak benim için bir hayalimi gerçekleştirmek demekti. Onunla zaman geçirirken mütevazı tavrı, samimiyeti, güler yüzü ile sevgi dolu bir kadın gördüm. Bu çalışmanın en güzel tarafı hem şarkıcı olarak onunla birlikte şarkı söylemek, hem de kişisel olarak tanışıp ona sevgimi sunma fırsatını yakalamaktı. ? Türkiye’ye ilk gelişiniz değil, burada da sevi len bir sanatçısınız? Solo konser ve Tribute konse rini seyircinizle buluşmak açısından nasıl değer lendirirsiniz? Daha önce DMarin Klasik Müzik Festiva li kapsamında Bodrum’da bir konser vermiş tim. Türkiye’de şu ana kadar hep iyi karşılandım. Dinleyicile rin müziğimize olan ilgisi ve misafirperverliğiniz sa yesinde her seferinde gü zel anılarla döndüm. Ce saria Evora’nın da ülkeniz de çok sevildiğini biliyorum. 5 Lura Mayıs’ta Antalya Akra Caz Festivali, 7 Mayıs’ta Zorlu PSM Caz Festivali kapsa mında İstanbul’da bu kez Cesaria Evora için bulu şacağız. Çok özel iki kon ser olacağını düşünüyorum. Sizler için çok güzel bir re pertuvar hazırladık. Tekrar Türkiye’de olmayı dört gözle bekliyorum. Genç kadın vokaller Youtube aracılığı ile insanlara ulaşabiliyor Sosyal medya caz’ırttı! Sosyal medyada milyonlarca kez tıklanmış kişileri, sokakta milyonlarca insana sorsak içlerinden büyük kısmı bu isimleri tanımayacaktır. Büyük kitleler tarafından dinlenmek/bilinmek için artık aşırı popüler olunması gerekmiyor. Artık herkesin, her kesimin kendi ünlüsü var. Youtube’ta 50 milyon dinlenip 300 bin kişi tarafından beğeni alan bir müzisyenin adını hiç duymamış olma ihtimaliniz yüksek. İnsanlık iletişim teknolojisi bombardımanına tutulunca müzik piyasasının da rekabetle mücadele/pazarlama ezberi bozuldu. Yıllarca halkın önüne en ünlü, en star, en popüler diye konulanların yanına sosyal medya platformları aracılığıyla genç, yetenekli, bağımsız müzisyenler geldi. Farklı türlerin füzyonu Youtube, milyonlarca kez tıklanmış “10 lira ile gün geçirmek” gibi bir fikir kısırlığını da, Dilhan Şeşen gibi karanlığın içinden ışık saçan 20 yaşında gencecik bir sesin canlı performansını da barındırıyor. Videolara yapılan yorumlara bakıldığında Youtube esasen ‘mahalle kahvesi’ gibi bir yer. Buna rağmen Sena Şener, Melek Mosso, Nil İpek, Deniz Tekin, Karsu, Dilhan Şeşen gibi genç kadın vokaller buradan insanların kulaklarına ulaşabiliyor. Youtube’taki Sofar İstanbul halen; Uzayzaman Yolcusu, Anı Balyemez ve onlarca nevi şahsına münhasır yerli genç müzisyenle tanışmanızı sağlayacak kaynaklardan biri. Bu müzisyenlerin hepsi 20’li yaşlarında. Hiçbirine tek başına caz vokali denemese de hepsi kendine has ses renginde indie, caz, funk, pop, rock füzyonuyla kendi bestelerini söylüyor veya cover yapıyor. Piyanoda Aslı Özer, bas gitarda Erhan Ertetik ve davulda Ertuğrul Biber’den oluşan Cazzip Project, yerli genç nesil başarılı salt caz gruplarından biri. Grup, 21. İstanbul Caz Festivali Genç Caz Yarışması’nı kazanıp festivalde sah neye dahi çıktı. ‘Stories’ albümleri yeni yayımlanmışken Cazzip Project’e kulak vermekte fayda var. Diğer bir genç vokal, İdil Meşe... Bilhassa Da Poet’le olan parçaları çok başarılı... Mesela Youtube’taki Groovypedia kanalından Türkiye’de pek denenmemiş bir sound yakaladıkları ‘Harp in Heart’ parçalarını dinleyebilirsiniz. Caz denince ‘Caz yapma’demek Geçen hafta Uluslararası Dünya Caz Günü’ydü. 2013’te bu özel gün İstanbul’da kut lanmış, Aya İrini’de birbirinden değerli caz sa natçıları sahneye çıkmıştı. Herbie Hancock gi bi bir duayenin önderliğinde gerçekleşen etkinlik ten önce konuşma yapan dönemin Kültür ve Tu rizm Bakanı Ömer Çelik, “Bizim demokrasimiz ve ekonomimiz kötü, dış politikamız zayıf oldu ğu zamanlarda yaşayan bir deyim vardı. Kim ay kırı bir söz söylese, “Caz yapma” derlerdi. Ar tık Türkiye tüm dünya ya, kendi vatandaşları na olduğu gibi barış, kar deşlik, hürriyet ve ada let mesajı veriyor. Onun için ‘caz yapma’ deyimi ni kaldırıyorum. İstediği Youtube’de kanalları olan vokalistlerden Dilhan Şeşen (üstte) ve Deniz Tekin (solda). niz kadar caz yapabilirsiniz” şeklinde; caz denilince aklına gelen ilk en ‘etkileyici’ konuşmayı yapmıştı. Bu saydığım genç müzisyenler, kimisi için çoktan keşfedilmiş, kimisi için ise keşfe açık. Türkiye gibi bir ülkede iki notayla yapılmış, zi hinsiz şarkılara değil de caz müziğe, trip hop’a, funk müziğe, derinlik gerektiren ‘öteki’ so und’lara yönelen gençlerin Kültür Bakan’larına rağmen sosyal medyada kendilerini gösterebile cekleri alan bulmaları güzel. Tabii ki caz yapma değil, caz yap!.. Müjde Yazıcı Ergİn Serena Karamızrak Afrika ile Akdeniz ve Atlantik’i buluşturan nokta Gizemli ve büyüleyici Fas Devri âlem İklimi, kültürü, doğası, insanıyla bambaşka bir ülke Fas, Kuzey Afrika’da Atlantik Okyanusu ve Akdeniz’e kıyılanarak konumlanmakta. 1956 yılına kadar Fransa hakimiyeti altında ve o yıl bağımsız lığını ilan etmiş bir anayasal monarşi ülkesi. Resmi dil Arapça olsa da halkın çoğunluğu Fransızca bi liyor. Nüfusun büyük bölümü Berberi ve Araplar dan oluşuyor. Ülke genç bir nüfusa sahip ve nüfusun %30’u 15 yaşın altındakilerden oluşuyor. Ülkede yaşayan ya bancılar genellikle Fransız, İtalyan ve İspanyollar. 1,7 milyon Faslı ise yurtdışında yaşıyor. Bunların yarısı Hassan II Camii Kazablanka Fransa’da, diğer yarısı ise diğer Avrupa ülkelerinde. Ülke ismi, kendi dilinde “ElMağrip” yani en batı daki yer şeklinde geçse de diğer Avrupa ülkeleri ara sında “Müslüman” anlamı na gelen “Morocco” ya da “Maroc” olarak anılıyor. Kazablanka sizi çağırıyor! 1942 yılında çekilen Casablanca filmindeki Rick’s Cafe ile ünlü Kazablanka şehrindeyiz! Rick’s Cafe orijinalliğinden hiçbir şey kaybetmemiş ve filmde kullanılan bar ve piyano hâlâ aynı yerinde ve hâlâ aynı müzikler çalıyor. O nedenle Kazablanka’da ilk durağınız burası olmalı! Görülmesi gereken yerlerin başında Hassan II Camii yer alıyor. Şehrin ünlü yapısı, aynı anda 105 bin kişinin namaz kılabildiği, dünyanın en büyük camilerinden biri. Bu devasa yapı, denize dolgu yapılarak inşa edilmiş ve 210 metre yüksekliğindeki minaresiyle dünyanın en uzun minareli camisi unvanına sahip. Kazablanka’nın bir de meşhur La Corniche yani “Kordon Boyu” diye anılan, Atlantik’e bakan, beyaz dalgaların vurduğu uçsuz bucaksız romantik kumsalı bulunuyor. Burası İzmir’in Kordon’una benzetilen ve birçok kaferestoranın da bulunduğu yer. Ancienne Medina (Eski Pazar), Quartier Habous (Yeni Çarşı), Muhammed V Bulvarı, Anfa Bölgesi, Morocco Mall, şehrin en lüks bölgesi olan ve Hyatt Regency Oteli’nin de bulunduğu Place des Nations Unies, şehrin en büyük parkı Parc de La Ligue Arabe, Notre Dame de Lourdes Kilisesi, Kazablanka Katedrali (Cathedrale SacréCoeur) ve birçok plajın yan yana sıralandığı Miami Plaj görülmesi gereken yerler arasında... Fas Mutfağı genel olarak Türk mutfağına çok benzemekte. Couscous (kuskus), bstilla (güvercin etiyle yapılan bir hamur işi), harira (sebzeli çorba) Kazablanka’ya özgü başlıca önemli yemekler. En ünlü yemeği ise Türk Mutfağı’nda sahanı andıran ‘Tajin’ (Tagine). Bu aslında güvece benzer kaba verilen isim, fakat et, tavuk, balık gibi yiyecekler bu kabın içerisinde çeşitli sebzelerle pişirildiği için yemek de bu adı almış. Cema El Fna Meydanı Marakeş relle, dünyanın birçok ülkesinden getirilen ağaç ve çiçeklerden oluşuyor. Fransız ressam Jaac ques Majorelle’nin dizayn etti ği ve Fransız tasarımcı Yves Sa int Laurent’in mezarı olarak ka bul edilen Jardin Majorelle mut laka görülmeli. Berberi kültürü nün hâkim rengi maviyi yeşil le buluşturup kendi ilham dün yasını yansıtmış Jacques Majo relle... Bu botanik bahçenin her köşesinde Art Nouveau mimari sini yansıtan sergi odaları, atöl yeler ve bir restoran bulunuyor. Fas yemeklerini tadabileceğiniz bu keyifli restorana da uğramayı sakın unutmayın! Rick’s Cafe hem yemekleri hem de servisiyle Marakeş’te görülmesi gereken gerçekten mükemmel. Manzarası muazzam olan La diğer yerler, Menara Bahçeleri, Koutoubia Cami Cabestan ve La Fibule; geleneksel Fas yemekleri si, Bahia Palace; seyyar satıcıları, yılan oynatıcıla için La Basmane, Restaurant La Bavaroise; Fransız rı, dövmeciler ve falcıların bulunduğu meydan Dje tatlar sunan ve çok güzel bir bahçesi olan Le Rou maa El Fna; Medina sokakları, Souks (Pazarlar), get de l’Isle ve Le Relais de Paris yemek için öne Saadian Mezarları, Ali Bin Yusuf Medresesi ve receğim yerler... En iyi tajini ise ünlü restoran Al şehrin modern yüzü Gueliz ile en lüks noktası Mo Mounia’da yiyebilirsiniz. hammed V Caddesi olarak sıralanabilir. Kazablanka’da olduğu gibi buranın da yine en Ve mistik Marakeş meşhur yemeği Tajin. Mechoui (Mivşi) diye adlandırdıkları tandır da burada çok yenilen yemekler Fas’ın en otantik şehri Marakeş sizi tam anla den biri. Çarşıların içinde sıra sıra dizilmiş tandırcı mıyla farklı bir dünyaya götürecek. Eskiyle yeninin ları görebilirsiniz. Kuskus da yine meşhur yemekle harmanlandığı bu mistik şehirde sokaklar arasın rinden bir tanesi. da gezerken kendinizi büyülü dünyanın akışına bı Yerel yemekler tatmak istiyorum diyorsanız Ce rakarak şehrin güzelliklerini keşfedebilirsiniz. Be ma El Fna Meydanı’ndaki restoranlardan biri, özel nim Marakeş’te en sevdiğim yer olan Jardin Majo likle Le Marrakchi önerilebilir. C MY B