Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Moda dünyası sosyal medyayı keşfetti Moda defileleri artık seçkin davetli kitlesine özel etkinlikler olmaktan çıktı. Pek çok marka yeni ürünlerini dijital defileler ve Twitter, Facebook gibi sosyal medya platformlarıyla müşterilerine anında sunuyor. Bir o kadar da hızlı geri dönüş alıyor. İnternette yayımlanan defileler henüz bitmeden satışa sunulan ürünler alıcılarına ulaşıyor. Deniz Ülkütekin / Sayfa 5 Şiddetin görünmeyen alanı; jinekolog koltuğu Sinem Dönmez / Sayfa 7 İşlerimin parçasıyım Yönetmen Ömer Faruk Sorak, film sektörüne hem yeni ve yetenekli hem de donanımlı isimler kazandırmayı amaçladığı “FilmAkademİstanbul” projesi için gün sayıyor. Bir yandan da 2. Dünya savaşına girmeyen bir ülkenin gözünden savaşı anlatan “Tutkal” isimli filmi için çalışıyor. Bu filmde olmasını istediği oyuncu ise Andy Garcia. Ali Deniz Uslu / Sayfa 8 Şimdi sizi biriyle tanıştıracağım. Belki çok azınız, sağda solda ufak bir iki fotoğrafıyla karşılaşmış olabilirsiniz, ama muhtemelen çoğunuz adını bile duymadınız. 17 yaşında bir genç kız o. Milli güreşçi. Siirt gibi kadınlara nefes alma alanı bırakılmayan bir şehirde “ata” sporu yapacak kadar cesur, Avrupa şampiyonu, dünya üçüncüsü olacak kadar azimli. Tek isteği, onu tanımanız. İşte karşınızda; Evin Demirhan. Hem hayatla hem rakiple dövüşüyor ESRA AÇIKGÖZ “Herkes beni tanısın istiyorum.” Böyle başlıyor cümlesine Evin Demirhan. Tanınmak istiyor, ancak bu ne bir şöhret olma hevesi, ne de gözleri üzerine dikme dileği. O, yaptığı işle, başarılarıyla tanınarak bir kadının da güreşçi olabileceğini kabul ettirmenin derdinde. Hem de Siirt gibi kadınların sokakta olmaya bile hakkı olmadığı düşünülen bir erkek şehrinde. Milli Takım’da yer alacak kadar başarılı bir güreşçi Evin. Türkiye’ye ilk Avrupa Şampiyonluğu getirecek, Dünya Üçüncüsü olarak yine bir ilki başaracak kadar iyi. Ancak Türkiye’de futbol dışında bir spora yaşam hakkı verilmediği için, adı pek de bilinmiyor. Neyse ki, İnan Temelkuran ve Kristen Stevens’ın yaptığı “Siirt’in Sırrı” belgeseli bizi Evin’le tanıştırdı. Geçen hafta Adana Altın Koza Festivali’nde yarışan belgesel, Jüri Özel ödülünü aldı. Evin mücadelesi ve hayatıyla izleyenleri olduğu gibi jüriyi de o kadar etkiledi ki, özel bir ödül yaratıldı onun için; Jüri Özendirme Ödülü verildi. Şimdi izin verin, sizi Evin’le tanıştırayım, çünkü isteğinin gerçekleşmesini hak ediyor; tanınmayı ve takdir edilmeyi. Hikâye, 1995’te başlıyor. Yer, Siirt. Türkiye’de şiddetin yoğun olduğu bir zamanda gözlerini dünyaya açıyor yani. Memur bir baba ve ev kadını bir annenin dokuz çocuğundan beşincisi. Sokağı seviyor, bir de evlerinin yakınında bulunan bodrum katındaki spor salonuna girip güreşen insanları izlemeyi. Yıllar sonra, 14 yaşındayken, bazı kız arkadaşları orada güreş öğrenmeye başlayınca o da takılıyor peşlerine; “oyun olsun” diye, eğlenmek için, minderde yuvarlanmayı sevdiğinden. Ta ki güreş eğitmeni Adem Kesici “Sen çok iyisin, hırslısın. Bu sporu iyi yapar, başarılı olursan valilik seni ödüllendirir, burs alırsın, öğretmen olma hakkı kazanır, ailene yardımcı olursun” diyene kadar. Devamı 4. Sayfada Dövme bir sanattır Dövme, insanlık tarihi kadar eski bir gelenek. Çoğu insan için süsten ötesi, var oluşu gösterme yöntemi. Dövmeciler içinse aynı zamanda bir sanat. Kadıköy'de düzenlenen Uluslararası Dövme Festivali işte bu sanatın ustalarını ağırladı. Yurtdışından katılımcıların olduğu festivalin ilkiydi bu, ancak devamı gelecek, geleneksel hale getirilecek... Sayfa 8 Ayşe Yıldırım / Sayfa 2 Sayfa 3 C M Y B C MY B Top var, oyuncu var ama bu kez gol yok Mimar Ammundsen: Eskiyle yeni karışmalı