01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 2 EYLÜL 2012 / SAYI 1380 Ben sessiz bağıranlardanım ALİ DENİZ USLU ehmet Erdem'in albümü “Herkes Aynı Hayatta”yı keşfetmek biraz zaman aldı. Ama Cohen'le, Cash karışımı bu sese daha fazla kayıtsız kalmak da mümkün olmazdı. Zaten onu Kardeş Türküler'den hatırlamanız da olası. Mehmet Erdem sesiyle farklı dünyaların kapısını aralıyor. Acıyla karışık bir huzur var tonunda. Ne söylese, ne çalsa onda kendinizi bulma ihtimaliniz yüksek. Erdem aynı zamanda çok sevilen dizi “Leyla ile Mecnun”un da müzikleri yapıyor. Belki de o bir çeşit hikâye anlatıcısı. Kendi deyişiyle deli gibi yaşadığı çocukluğundan miras kalan köy düğünlerindeki sazların tınısında büyüyor. Onun için Berlin Filormoni'yle söylemesiyle Diyarbakır'da kamyon kasasında çalması arasında hiç fark yok. Müziğe mandolinle başlamışsınız. Zaten ya flüt ya da mandolin kurbanıyız hepimiz. Nedir sizin hikâyeniz? Annem öğretmen okulu mezunuydu ve elbette mandolin evimizin demirbaşıydı. Dört yaşındaki bir çocuk bağlama çalamaz, büyük kalır, elleri yetişmez. Sanırım ergonomik olarak en iyi enstrüman mandolin. Ben de öyle başladım, bağlamayı elime sekiz yaşında aldım. Flüt ise benim de kâbusumdu! Yalnızca çalar mıydınız, söylemek de var mıydı o yaşlarda? Arapkirli, Malatyalıyız. Çok türkü vardır kulağımda. Babamda da klarnetçilik vardır zaten. Fark etmeden yoğrulmuşuz türkülerle. Malatya'da mı büyüdünüz? İzmir, Manisa arasında geçti çocukluğum ama yılda üç ay Arapkir'deydim. Bağ, bahçe, sokak... Ağaca tırmandım, düştüm, caddeleri süpürdüm oynarken. Çok yaramazdım. Deli gibi yaşadım çocukluğumu, sokağın kiriyle büyüdüm. Köylerde cümbüşle tanıştım, düğünlerde. Renkli ampuller asılmış bahçeler, rakı içen adamlar, kebap ve tabii gırnata tınıları. Büyülenirdim her seferinde. Üniversite yıllarıyla Kardeş Türküler maceranız da başladı. Kardeş Türküler'in hep müzikal hem politik olarak önemli bir yeri var bu ülkede. Nasıl hatırlıyorsunuz o günleri? Boğaziçi Üniversitesi'ni kazanınca Kardeş Türküler'le tanıştım ilk, sonra beraber çalışmaya başladık. “Her dil özeldir, insanlar kardeştir”. Bunun altına imza atmayan insan olabilir mi? Biz de her dilde şarkılar söyledik. Elbette eskiden daha zordu, daha stresliydi. Sonra her yerde büyük konserler verdik. Her düşünceden adam konserimize geldi. Berlin Filormoni'de de çaldık Diyarbakır'da kamyon M kasasında da... Boğaziçi'nde Makine Mühendisliği'ni kazan, git sonra Kardeş Türküler'e! Okul bitmesin, müzisyen ol, hem de muhalif olanından vesaire... Aileniz fırçalamadı mı sizi? Beş yaşından beri enstrüman çalıyordum. Üniversiteyi yedi buçuk yılda bitirdim, dokuz yılda Kardeş Türküler'de çaldım. Tabii itiraz ettiler, “işini yap” diyenler oldu. Onlar da haklı müzisyenlik zordur, emek ister. Hele bizimkisi daha zordu, hakarete uğradık, korktuğumuz da oldu, paramız olmadı hiç ama davamız vardı. O yüzden de şimdi buradayız. GEMİ DE KAPTAN DA BENİM Bugüne gelebileceğinizi düşünmüş müydünüz? Başlangıçla şimdi arasındaki mesafeyi elbette tasarlamamıştım. Şimdi gemi de kaptan da benim. O yüzden daha ağır bir sorumluluğu var yaptığım işin. Sesiniz Leonard Cohen'e benzetiliyor. Ruhu olan bir tonunuz var ama ben biraz da Johnny Cash duyuyorum. Şehirli ozan kavramları hep hoşuma gidiyor. Cohen'le aynı cümlede geçmek çok ağır, çok fazla benim için. Ama Cash de hoşuma gitti. Bana sorarsan her gecenin sonunda Erkan Oğur'un “Misafir”ini dinlerken bulurum kendimi. Sezek Aksu'nun “Hâkim Bey”ini yorumladınız. Mayanız da iyi tuttu. Düzenleme bu işin kalbi. Çok iyi bir şarkıyı piç edebilirsin, sıradan bir şarkıyı yukarı çekebilirsin ama halk ezgileridir gerçek olan. Çünkü onların hikâyeleri vardır. Neden dersen kimse kıçından halk ezgisi uyduramaz. Ben de nereye gidersem sahiplenirim. Bir eve gidersem ev sahibi olurum, kapıyı açarım, buzdolabından servisi ben yaparım. Müzikte de böyleyim, bir şarkıyı söylüyorsam gözümden sakınırım, çocuğum gibi bakarım ona. Yaş 34? Yaş İstanbul! Peki ya aşkla aran nasıl? İçime üzülürüm. Âşık olunca sevdiğini kontrol etmek istersin, düzeltmeyi denersin, istediğin gibi olsun diye yorulursun. İşte iki kişinin birbirini düzeltmeye çalıştığı şeye ilişki diyoruz, bu da zor bir meslek! “Zaman her şeyi çözer şu beklemek olmasa” diyorum bir şarkıda. Her şey değişiyor, tecrübe de parayla satın alınmıyor işte. O yüzden de üzüntülerimizin birikintisi, tortusuyuz. Bazen de yediğimiz kazıkların toplamıyız. Ben sessiz bağıranlardanım, kimse kimseyi dinlemiyor zaten artık. Usul usul konuşmalı, sakin sakin... Kendi derdini bağırırken dinlememek çözümsüzlüktür. Memlekette buna politika diyorlar. Türkiye'nin en iyi aranjörlerinden Ozan Çolakoğlu, “01” albümüyle deyim yerindeyse pop dünyasını salladı. Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Tarkan dahil pek çok ismin yer aldığı albümün devamı yolda. Çolakoğlu, “02” için kesin tarih vermese de Hadise'nin mutlaka yer alacağını söylüyor. Arabesk de düzenlerim dans şarkısı da az boyunca kulüplerde, plajlarda, yazlık mekânlarda ve radyolarda hemen her yerde şarkıları en çok çalınan ve en çok dinlenen albüme imzasını atan Türkiye’nin en iyi aranjörlerinden Ozan Çolakoğlu oldu. Tarkan’ı süperstarlığa terfi ettiren Şıkıdım ve Şımarık gibi şarkılarla yıldızı parlayan Çolakoğlu; kariyerinde artık öyle bir noktadaki düzenlemelerini yaptığı her şarkı ve albüm hit garantisi taşıyor. Tüm dünyada David Guetta, Dave Aude gibi DJ prodüktör ve aranjörler uluslararası ünlü yıldızların vokalleriyle eşlik ettiği kendi şarkılarıyla listeleri kasıp kavururken Ozan Çolakoğlu ilk projesi “01” ile megastarımız Tarkan; süperstarımız Ajda ve pop kraliçemiz Sezen Aksu’nun da yer aldığı 2012’nin en güçlü albümüyle pop piyasasının en iyi aranjörü olduğunu bir kez daha gösterdi. Ozan Çolakoğlu ile turnayı gözünden vuran “01” CENK albüm projesini, yakında raflarda ERDEM göreceğimiz yeni projelerini, düzenlemeleri yaparken en çok nelere dikkat ettiğini, uluslararası arenada en çok kimleri beğendiğini ve “01” projesinin hazırlıkları sırasında yaşadıklarını konuştuk. Uzun yıllar bir aranjör olarak sizi özellikle Tarkan’la özdeşleştirdik. “Herhangi bir şarkının aranjesi size teslim edilmişse o şarkıda iş vardır” fikrini dinleyicilerin ve müzik işindekilerin kalbine ve zihnine yerleştirdiniz, peki sizi bu noktaya taşıyan ilk şarkılar sizce hangileri? Bence bunu sağlayan şarkılar Şıkıdım ve Şımarık ve bence düzenleme yaparkenki müzikal zenginliğim ve bir tarza odaklanmak yerine şarkının ruhuna yakışan düzenlemeyi yapmaya çalışmanın da etkisi çok. En koyusundan arabesk düzenleme yapmayı da seviyorum en modern haliyle bir dans şarkısı yapmayı da. Şarkıya yakışıyorsa daha önce hiç yapmadığım bir tarzı denemeyi de çok seviyorum. Y Mehmet Erdem'in ilk solo albümü “Herkes Aynı Hayatta”. Biz ise onu Kardeş Türküler'le tanımıştık. Sesiyle farklı dünyalara götüren, farklı rüyalar gördüren bir müzisyen Erdem. Her şeyden biraz var onda. Deli gibi yaşadığı çocukluğunu, kiriyle büyüdüğü sokakları, köy düğünlerindeki cümbüşü, gırnatası, sazı, sözü ve renkli ampullerin asıldığı bahçelerdeki muhabbetleri ve sisteme tepkisini de müziğinde duymak mümkün. MÜZİKAL ZEVKİM ÇOK GENİŞ Tıpkı uluslararası arenada David Guetta gibi DJ prodüktör ve aranjörlerin kendi imzalarını taşıyan albümlerinin yükseldiği bir dönemde, bizde de benzer bir aranjör albümleri eğilimi oluştu; ancak sizin 15 yıldır böyle bir albüm planladığınızı biliyorum; neden bu kadar geciktiniz? Müziğe küçük yaşta enstrümantal besteler yaparak başladım. Aranjörlük hayatım başladığında da bu tarz çalışmalara devam ediyordum. O dönemde Craig Armstrong'un albümünü dinledim ve benim yapmak istediğim şeye çok yakın olduğunu duyunca çok heyecanlandım ve o tarz bir çalışma yapmaya karar verdim. Fakat böyle bir proje o dönem için çok büyük bir sorumluluk ve tecrübe gerektiriyordu. Aranjörlüğün getirdiği yoğunluk da eklenince sürekli ertelendi. Çok geniş bir müzikal zevkim var. Hemen hemen her tarzda kendime uygun dinleyecek şeyler buluyorum. Dans müziği de bunlardan biri ve yakın takip ettiğim bir tür. Sonuçta DJ'lik yapmaktan büyük zevk alıyorum ve performanslarda bana ait şarkılar da olmasını istediğimden dolayı bu tarz bir albüm yapmaya karar verdim. “01“ albüm projenize artık bir adım atmak üzere ateşi Tarkan yakmış; peki ilk olarak hangi şarkılarla yola çıktınız? Fikir olarak Hadi Bakalım ve Sabır şarkılarını yapmak vardı. Gülşen’le de Seyre Dursun Aşk şarkısının bestesini yapmıştık. Prodüksiyon olarak ilk Tarkan’la yaptığımız şarkıdan başladık. Albüme en son Sezen Aksu’nun seslendirdiği Gizli Aşk eklendi. Projenizde en ünlü isimleri bir araya getirmiş oldunuz; hatta neredeyse başka kimseye star isim bırakmamışsınız; yine de içinizde kalan, bu albüme yetiştiremediğiniz isimler ve şarkılar oldu mu? Albümü yaparken niyetim en ünlüleri bir araya getirmek değildi. Ama albümdeki neredeyse tüm sanatçılarla müzikal bir geçmişim ve bağım var. O yüzden onlarla yola çıktım. Tabii ki bu kadar çok star isimin albüme faydası yüksek ama albümdeki isimlerden herhangi biri ile yaptığım çalışma içimize sinmeseydi sırf o isim albümde olsun diye koymazdım şarkıyı. Benim için en önemlisi müzik yaparken paylaşılan güzel duygular ve heyecan. Tabii ki gelecek albümlerimde konuk etmek isteyeceğim daha birçok sanatçı arkadaşım var. Bununla birlikte müzik dünyasına kazandırmak istediğim yeni isimler de olacak. Albümde duygusal tonu en yüksek şarkılardan biri Sezen Aksu’nun, Gizli Aşk şarkısı; sizin dokunuşlarınızla şarkı açık açık can yakıyor; bu şarkıya sizin yüreğiniz nasıl dayandı? Sevgili Sezen Aksu ile hep konuşuyorduk nasıl bir şey yapalım benim albüm için diye. Çeşitli sebeplerden dolayı son ana kadar bir araya gelemedik. Bir akşam Sezen Aksu beni arayıp bu şarkıdan bahsetti. Sözlerini yıllar önce rahmetli Meral Okay ile birlikte yazmışlar. Bana dinlemem için yolladı. Sezen Aksu’nun olağanüstü sesi, yorumu ve sözler beni çarpılmışa çevirdi ve bana bu albümde slow şarkı olacaksa bu olmalı dedirtti ve o gece sabaha kadar çalışarak şarkıya başladım. O kadar güzel okumuş ki, şarkıyı yaparken dinlemekten çalışmayı bıraktığım anlar oldu. Aranjelerinizde tüm duyguları vermeye çalıştığınızı söylüyorsunuz; peki sizce mutlu âşıkları en çok coşkulandıracak düzenlemeleriniz hangi şarkılarda? Aslında demek istediğim bir şarkı iyi veya kötü bir duygu vermeli. Ya duygusal, romantik hissettirmeli, ya mutlu etmeli, ya enerji vermeli, ya düşürmeli ya da rahatsız etmeli ama bir şekilde bir duygu geçirmeli. Ruhsuz geliyor bunu başarmayan şarkılar. Bence albümün mutlu aşk şarkısı Kalpten Dudağa. Diğer eğlenceli bulduğum şarkılar da Hadi Bakalım Sabır ve Dim Dim. Albümünüzde Tarkan’ın Ajda için yazdığı “Ben Yanmışım” parçasında; “Sen gittin de beni benden alabildin mi sandın” kısmı yine sevgiliyi unutamayan herhangi birinin içine oturacak kadar güçlü sözler; siz de aranjelerde yola çıkarken melodi bir tarafa özellikle sözlerden etkileniyor musunuz? Kesinlikle. Bir şarkının düzenlemesine sözler yokken başlasam da son halini sözlere göre değiştirdiğim çok oluyor. Hatta sözler bitmeden çok ilerletmiyorum. Sonuçta önemli olan sözleri doğru müzikal dokunuşlarla desteklemek. Sözlere karıştığım da oluyor. Bu söz bu melodiye göre değil, ya sözü değiştirelim ya da melodiyi dediğim de oluyor. 01 projesinin devamının geleceğini çoktan duydum; peki kimlerle birlikte çalışıyorsunuz? 02 için henüz net bir tarih ve isimler yok ama Hadise ile kesin bir şey yapacağız çünkü onunla bu albümde çalışmak istiyorduk fakat zamanlamalardan dolayı yapamadık. İnim inim rock! Multienstürmentalist Cem Özel, ilk solo albumü “İnim İnim”i We Play etiketiyle yayınladı. 13 şarkıdan oluşan albümün tüm şarkılarının söz, müzik, düzenleme ve yapımı yine Cem Özel’e ait. Londra doğumlu olan, oldukça küçük yaşta gitar çalmaya başlayan Özel, Türkiye'deki müzik kariyerine Wufie isimli funk grubuyla başladı. Can Bonomo'nun albümüne de bir beste verdi, çeşitli parçalarda gitar veklavyede eşlik etti. Wufi grubunun müziğe ara vermesinden sonra solo kariyere adım atmaya karar veren Özel iki yıldır çalıştığı albümünü kısa süre önce piyasaya sürdü. Eğlenceli; ama bir o kadar da anlamlı şarkı sözleri ve samimi müzikal dokunuşlarıyla dikkatleri hızla üzerine çeken “İnim İnim” rock, psychedelic ve funk türlerini başarılı şarkı sözleriyle harmanlıyor. Uzun süre davul çaldım Yurtdışından pop yıldızları ile çalışacak olsaydınız en çok kimlerle çalışmak size keyif verirdi? İlk aklıma gelen isimler Sophie Ellis Bextor, Estelle, Adele ve Sia. Hepsi de çok özel sesler ve yorumcular. Kimi DJ’ler sevdikleri şarkılara evlerinde bootleg remixler yaparlar; sizin de zevk için çok sevdiğiniz herhangi bir yabancı şarkıya remiksler denediğiniz oluyor mu? Evet ara sıra bu çalışmaları yapıyorum ve yakın zamanda setlerime ekleyeceğim. Bu yaz Türkiye’de en çok dinlenen albüm sizin albümünüz “01” oldu; siz yollarda ya da keyif zamanlarınızda en çok kimleri dinliyorsunuz? Yolda genelde radyo dinlerim ama evdeyken müzik dinlemek istersem genelde klasik müzik dinlerim. Bu işlerin içine girmeden küçük bir çocukken en çok kimleri dinleyerek büyüdünüz? Dediğim gibi müzik zevkim geniş olduğundan en uç tarzları bile çok severek dinlerdim. Uzun süre rock müzik dinledim hâlâ da dinliyorum. Uzun süre rock gruplarında davul çaldım. Ama beni müzikal olarak en çok etkileyen grup Depeche Mode prodüktör ise Trevor Horn olmuştur. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle