02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 1 TEMMUZ 2012 / SAYI 1371 AYŞE YILDIRIM Çavuş’un çilek mucizesi onya’nın Hüyük ilçesine BİR belde bağlı bir kasaba Çavuş. Selçuklu köyü olarak kurulmuş, Roma dönemine ait arkeolojik kalıntılara ve kaplıcalara sahip, doğal güzelliğiyle baştan çıkarıcı bir belde. Ama birkaç yıl öncesine kadar Konyalılar dışında pek kimsenin adını bilmediği bir yerdi. Ta ki Sonsuz Şükran Köyü Projesi başlayana dek. Evet belki bu projeyle adını duyurmaya başladı Çavuş ama ardında büyük bir kalkınma hikâyesi barındırıyor. Daha çok emeklilerin, gündelik işlere gidip yevmiyeyle geçimini sağlayan köylülerin yaşadığı beldede Mehmet Çiğdem (sağda) henüz 26 yaşındayken 2004 yılında Belediye Başkanlığına seçilmiş. İki dönemdir de işini büyük bir başarıyla sürdürüyor. “O zamanlar Çavuş’ta bir sürü işsiz genç vardı, ben de gençtim zaten” diyor Çiğdem, “Hep, belediye başkanı olursam bir fabrika yaptıracağım ve herkesi işe alacağım, diye hayal kurardım. Ama belediye başkanı olunca işlerin öyle olmadığını, gelen ödeneklerin ancak personel maaşına, rutin işlere gittiğini öğrendik.” Bunun üzerine bazı büyük firmalarla bağlantıya geçmiş Çiğdem. Onlardan aldığı yanıt ise “yeraltı zenginliğiniz yok, yerüstü zenginliğiniz yok, ulaşımınız yok, limanınız yok, teşvik bölgesi değil” olmuş. Ama bunlar beldeyi kalkındırma hayalinden vazgeçirmemiş. Bu kez de ekolojik tarım fikrinin üzerine yoğunlaşmaya başlamış Çiğdem. İl Özel İdaresi’nin de desteğiyle toprağı hazırlamaya başlamışlar. Tam dört yıl boyunca ziraat mühendislerinin kontrolünde toprak kimyasallardan temizlenmiş, köylüler sertifikalarını almış ve devlet desteğiyle ufak da olsa organik tarıma geçilmiş. 2008'de baraj da faaliyete başlayınca iş almış başını yürümüş. Şimdi organik tarımda zirvede Çavuş. Çilek, bodur elma, kiraz, anjelika erik üretiyorlar. Kalkınma Kooperatifi aracılığıyla ürünlerini iç piyasaya olduğu kadar dışarıya da ihraç ediyorlar. Yunanistan, Fransa, Almanya, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan K özellikle çilek gönderdikleri ülkelerin bazıları. “Bizim çileğimiz sanayi türü değil sofra çileği. Üstelik yediveren cinsi. Nisan ayında başlıyor havanın durumuna göre Kasım ve Aralık’a kadar devam ediyor” diye anlatmayı sürdürüyor Çiğdem. Kimi zaman vatandaşın günlük 200 lira kazandığı bile oluyormuş. Kışın bin kişi, yazın ise iki binin üstüne çıkan beldede bugün çilekle uğraşmayan kimse kalmamış, tabii semeresini de görmüşler. “Şu anda işsizlik yok. Öyle ki belediyeye işçi alacaksak civar köylerden alıyoruz. Benim belediye başkanı olduğumda sosyal yardımlaşmadan 112 kişi yardım alıyordu, şimdi 8 kişi alıyor, onları da bu yıl zengin edeceğiz. Şu anda bir dönüm çileği olanın ortalama aylık geliri 1500 liranın üstünde. Türkiye'de Haziran'dan sonra çilek pek üretilemiyor, bizim burada Orta Anadolu'da o dönemden sonra da çilek üretimi var, o yüzden Kasım'da satılan ihracata giden çilekler şu günün iki katına satılıyor.” Bununla da yetinmemiş Çiğdem, köylü tarlalarını sulasın diye büyük bir gölet inşa etmiş. Arazinin yüzde 50’sinin sulaması buradan yapılıyor hem de damlama sulamayla. İkinci gölet de yolda. İlkinden daha büyük. DSİ ile çalışmalar sürüyor, 2013'te onun da tamamlanması planlanıyor. Çavuş’un bu başarısı karşısında Tarım Bakanlığı bölgeyi “Organik Bölge” ilan etmiş. Gelecek yıl için bir başka planı daha var Çiğdem’in: Hayvan Köy. Kasabanın yan tarafında hayvancılık yapmak isteyenlere yer gösterecekler. “Altyapısını tamamladık. Milli Emlak’ın da bizim de arsalarımız var, devlet teşviki de var” diyor Çiğdem. Tek şikâyeti ise beldedeki gençlerin büyük şehirlere gitmesi. “Oralarda bin liraya yaşamayı tercih ediyorlar. Oysa burada iş yapsalar iddia ediyorum ki aylık maaşları 4 bin, 4 bin 500 liranın altına düşmez.” Bunu duyunca insanın Çavuş’a yerleşesi geliyor değil mi? [email protected] Bir komplo gerçeği ilderberg; hakkında çok az şey duyduğumuz, bildiğimiz bir topluluk. Her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen toplantılar, belli başlı alanlarda dünyanın önemli ülkelerinden yöneticileri bir araya getiriyor. Bu ay başında gerçekleştirilen 2012 toplantıları ABD’nin Virginia eyaletindeydi. İspanyol gazeteci belki de bu toplantıların en sıkı takipçisi. Neredeyse 20 yıldır Bilderberg toplantılarını takip edip, bilgi vermek konusunda pek cömert olmayan topluluktan bilgi sızdırıyor. Peki yıllardır bir araya gelen dünyanın elitleri ne hakkında konuşuyor? Estulin bize dünden bugüne Bilderberg’i anlattı. Türkiye’den toplantılara katılan siyaset, ekonomi, eğitim, medya ve iletişim alanından beş ismin de ne amaçla orada bulunduklarına söyleşiyi okuyup siz karar verin. Dünya üzerindeki en iyi Bilderberg analizcisi olduğunuz DENİZ söylenebilir. Bu konuda araştırmaya ÜLKÜTEKİN nasıl başladınız? 1992’de Toronto’daki bir restoranda yemek yerken, Rus Gizli Servisi’nden bir arkadaşım bu garip organizasyondan bahsetti. Bilderberg nedir? Bilderberg bir komplo teorisi ya da gizli örgüt değil. Ortada ne kadar güçlü oldukları umurumda değil ellerini birleştirip, kristal bir küreye bakarak dünyanın geleceğini belirleyen insanlar yok. Gerçekleri konuşmamız gerekirse, Bilderberg bir komplo gerçeği. Bilderberg grubu Soğuk Savaş’ın en önemli parçalarından biriydi. Egemen hükümetlere kendi oligarşik ve finansal taleplerini dayatmak adına kullanılan bir araçtı. Bilderberg’i net bir ideolojiyi paylaşan ve bunun için dünya çapında çok güçlü finansal kurumları bir araya getiren insanlar topluluğu olarak düşünebiliriz. Bu da insanlığın en büyük düşmanı olan kombinasyonu ortaya çıkarıyor. Her Bilderberg toplantısının ardındaki ana amaç Avrupa ve Kuzey Amerika elitleri arasında, dünyayı en iyi şekilde yönetmek adına kendi ifadeleriyle, amaç aristokrasisiyaratmaktır. Diğer bir deyişle, dev kartellerin küresel ağlarının yaratılması dünya üzerindeki her devletten çok daha büyük bir gücü ortaya çıkarıyor ve geri kalan insanların gerekliliklerini belirliyor. Bilderberg, CFR ve benzeri kurumların bir de işletmeye yönelik hedefleri var. Bunlar savaş başlatmaya karar verilen yerler değil, B BİR proje Destek olmasa da “Şükran”a devam F ransız Sokağı’nın da yaratıcısı olan Mehmet Taşdiken, doğduğu topraklarda Anadolu’ya teşekkür etmek için yola çıkmıştı Sonsuz Şükran Köyü projesiyle. Sadece Türkiye’den değil dünyanın dört bir yanından sanatçıları Anadolu’yla buluşturmaktı hedefi. Köyde Selçuklu mimarisine uygun kerpiç evler yapılacak, sanatçılar üretimlerini Anadolu’nun kültür mirasından faydalanarak gerçekleştirecek ve burada sergileyecekti. Son iki yıldır evlerin bir kısmının tamamlanmasıyla Sonsuz Şükran Köyü de sanatsal etkinliklerini hem yıl içersinde değişik etkinlikler hem de Eylül ayında düzenlenen büyük bir festivalle sürdürüyor. 1013 yaş arasındaki üstün zekâlı çocukların eğitim aldığı bilim ve sanat yaz okulu da bu etkinliklerden biri. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Konya Bilim ve Sanat Merkezi’nin belirlediği 30 öğrenci belli aralıklarla köyde atölye çalışmalarına katıldı. Fotoğraf, seramik, sinema, resim, televizyon, oyunculuk gibi birbirinden farklı atölyelerde çocuklara eğitim veriliyor. Ressam Fatoş Yalçınkaya, heykeltıraş Gül Erali, fotoğraf sanatçısı İbrahim Göksungur, televizyoncu Esra Alkan geçen hafta çocuklarla biraraya geldi. Ortaya fotoğrafta da gördüğünüz gibi renkli kareler çıktı. Köy için iddialı bir projesi daha var Taşdiken’in; yörenin geleneksel sanatlarını modern formlarda üretecek insanları yetiştirme ve dünya devleriyle işbirliği yaparak kırsal kalkınmayı, sürdürülebilir boyutta, turizm penceresiyle zenginleştirmeyi amaçlayan bir proje. Bunun için de köyün hemen yanındaki boş duran eski tuğla fabrikası binasını bir kültür merkezine dönüştürmeyi planlıyor. Tabii Kültür Bakanlığı’ndan uzun zamandır beklenen destek gelirse. BİR ekmek Türkiye’nin ekmekle imtihanı Türkiye kişi başına yıllık 150 kg ekmek tüketimiyle dünya birincisi. TÜBİTAK ile yapılan araştırmaya göre de daha çok beyaz ekmek tüketiliyor. “Yani buğdayda yer alan çinko, folik asit, demir, B6, B12 vitamin ve mineralleri yeterince alınamıyor” diyor UNO yetkilileri. “Bunun sonucunda da Türklerin boyunun dünya ortalamasının altında kaldığı gözlemleniyor, Raşitizm hastalığı çok sık görülüyor, Türk insanının kan değerlerinin çok düşük olduğu tespit ediliyor, Kadınlarda folik asit eksikliğinden kaynaklanan düşük oranı artıyor,” Onlara göre de zenginleştirilmiş undan üretilen yüksek vitamin ve mineral içeren ekmek yenmeli. E ge Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı bir süredir beyaz ekmeğin zararlarını anlatıyor. Beyaz ekmeğe beyazlatmak ve dayanıklılık süresini artırmak amacıyla üretim aşamasında çok yoğun biçimde katkı maddelerinin eklendiğini söylüyor Kaymakçı. Tabii bunların da önemli sağlık sorunları ortaya çıkardığını; şeker, obezite hatta kanser. Bu nedenle beyaz ekmeğin üzerine “sağlığa zararlıdır” yazılmasını istiyor. Önerisi ise tam buğday unundan yapılmış ekmeğin tüketilmesi. Kaymakçı’nın konu hakkındaki son yazısı internette dolaşırken UNO’nun Premium serisinin lansmanında da buna benzer şeyler söylendi. Dünya üzerindeki karar vericiler her yıl Bilderberg toplantılarında bir araya gelip önlerindeki 12 ay için gezegenin geleceğini belirler. Bilderberg’in kökenlerini ve dünya üzerindeki etkisini en iyi bilen isim İspanyol gazeteci Daniel Estulin. Kendisi bize toplulukla ilgili bildiklerini anlattı. faşizmiyle birlikte kitlelere yayılan bir anlamda taşıyıcı bantlar. O bir bataktı. Sizin bahsettiğiniz yüzden bu organizasyonları oligarşinin modern faşizmi oligarşik gücün merkezleri olarak görmek hata olur. nasıl ortaya çıkardığı ve dünyayı ulusdevlet sistemine Oligarşik düzen daha yüksek yönelttiğiyle ilgili. Bugüne bir seviyede çalışır, çok sayıda kadar Bilderberg içinde de fikir yaratır ve bu hâkimiyet fikrinin çok güçlü organizasyonları fikirlerini desteklendiğini, özellikle yaymak için kullanır. Mustafa Koç Bilderberg’in kökenleri SSCB yıkıldıktan sonra ortaya nereden geliyor? çıkan Rusya’yı nasıl içine aldığını analiz ederek Bilderberg’in Venedik görebiliriz. yönteminin devamı olan çok WHO (Dünya Sağlık sayıda organizasyondan biri Örgütü) gibi konularında olduğunu söylemek doğru dünya çapında kural koyucuolur. Mesela Avrupa ve kurumlar da bu organizasyonla ABD’deki özel vergi sistemi ortak hareket ediyorlar mı? Bu nereden alınmış? Bunlar eski açıdan bakınca bilimsel Venedik yöntemleri. İlk Ali Babacan verilerin de manipüle Bilderberg isimli toplantı edildiğini söylemek mümkün içinse 1954’e gitmemiz m ü? gerek. İlk toplantı Prens Bernhard’ın Hollanda’daki Bilderberg Bilderberg hareketinin Oteli’nde yapılmıştı. arkasındaki kişi olmasının iki Toplantının ev sahipliğiniyse önemli sebebi vardı. Birincisi İkinci Dünya Savaşı sırasında Naziydi, ikincisi Avrupa’daki Nazi aparatları takan ve SS önemli ailelerinden olan Partisi’nin kartlı bir üyesi olan, Serpil Temuray Hollanda Kraliyet ailesine Hollanda Kraliyeti’nden mensup biriyle evliydi. Prens Bernhard üstlenmişti. Sonradan 60’larda AngloBu organizasyon düzenli olarak HollandaVenedik kraliyetinin Batı Avrupa ve Kuzey Amerika bir diğer yoldaşı olan ülkelerinde yönetim Edinburgh Dükü, Kraliçe tabakasından askeriyeden Elizabeth'in kocası Prens finansa, medyadan siyasete Philip’le ortaklık yaptı. Ve kadar 100150 kişinin güçlerini ne için birleştirdiler toplanmasıyla gerçekleşir. Bu Fuat Keyman dersiniz? WWF’yi (Doğal insanlar oturup, dünya Hayatı Koruma Fonu) kurmak elitlerinin önlerindeki 12 ay için. Sonra oligarşik sermayeye için aldıkları kararları not fon akıtma mekanizması olanederler. Bilderberg’in nihai 1001 Kulübü’nü kurdular. amacının totaliter, faşist, Ancak WWF’nin ve İkinci şeytani bir dünya hükümeti Dünya Savaşı sonrasındaki yaratmak olduğunu postçevreci tüm hareketlerin söyleyebilir miyiz? Eğer olduğu gibi WHO’nun Enis Berberoğlu öyleyse Fransız Devrimi, kökeninde de Nazilerin ekonomik krizler ya da genetik araştırmaları yatıyor. Nazilerin ortaya çıkışı gibi dünya tarihine Savaştan sonra çevre koruma geçmiş olayların bu amacın bir parçası hareketlerinin arkasındaki bu iki insan olduğunu söylemek mümkün mü? Hitler’in bu bilimi kötü gösterdiğini düşünerek daha hoş isimler buldular ama Nihai amaçları kontrol. Geri kalan her politikalarının Hitler’inkinden çok farkı şey bunun bir türevi. Kontrol çok farklı yoktu. Şu anda Afrika’da yaptıkları da şekillerde ve çok sayıda kisve altında ortaya aynen bu. Gezegeni koruma adına soykırım çıkar. Kontrolün unsurlarından biri yapmak. uluslararası hâkimiyet. Hâkimiyetçi hareket Bu yıl haziran ayında yapılan toplantının gerçekten de Fransız Devrimi sırasında katılımcılar listesine baktığımda Türkiye’den başladı. Napoleon döneminde de modern beş isim görüyorum. Başbakan Yardımcısı zamanların ilk faşist eylemi olan Jacobian Ali Babacan, işadamı Mustafa Koç, Hürriyet terörünü görürsünüz. Hâkimiyet fikri de Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Napoleon’un faşist Berberoğlu, Vodafone Türkiye CEO’su diktatörlüğü sırasında Serpil Timuray ve Sabancı türemiştir. 20. Üniversitesi’nden Akademisyen Fuat yüzyılda dünya Keyman. Bu insanların Bilderberg hâkimiyeti fikri toplantılarında yer almak için ne gibi ortak zaten İtalyan ve özelliklerinin olması gerekiyor? Alman Dediğim gibi Bilderberg ekonomi, finans, askeri ve iletişim alanlarından gizli ve net bir ideolojiyi paylaşan insanların bir araya geldiği bir toplantı. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle