29 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 HAZİRAN 2012 / SAYI 1368 7 Bebek beslenmesinde doğru bilinen yanlışlar Kilolu bebek sağlıklı olur. Erken dönemde ek gıdalara başlamazsa bebek sonra alışamaz. Ek gıda döneminden itibaren bebeğin süt ihtiyacı eskisi kadar fazla değildir. Ek gıda döneminden itibaren bebeğe verilen meyve ve sebzeler bağışıklık sistemini güçlendirmek için yeterli olur. Ek gıda dönemine geçen bebek evde pişen yemekten yiyebilir; özel beslenmeye ihtiyaç duymaz. Yetişkin yemekleri 5’inci veya 6’ncı aydan itibaren verilebilir. Yüksek proteinli gıdaların beslenmede çok olması önemlidir. (Oysa gereğinden fazla protein bebeğin böbreklerini yorar.) Yemek suları faydalıdır. İnek sütü sulandırılarak verilirse sakıncalı olmaz. Ülkemizde obez çocukların oranı son 30 yılda 2 kat arttı. Aşırı zayıf olma takıntısı da 1112 yaşlarda başlayabiliyor. Ne zayıf olsunlar ne de şişman! Daha çok kalori harcaması için Enerji harcamada en etkili yol, hareketliliği arttırmak. Çocuk ne kadar çok hareket ederse, o kadar çok enerji harcar. Bunun için de; Asansör yerine merdiven kullanmalı, Yakın mesafelere yürüyerek gitmeli, Televizyon seyretmeyi günde 30 dakika, hafta sonları 2 saat ile sınırlandırmalı, Bilgisayar ve bilgisayar oyunlarına günde 3060 dakikadan daha fazla zaman ayırmamalı, Her fırsatta ve hafta sonları yürüyüş, basketbol, voleybol ve koşu gibi sporlar yapmalı. “Yemeyen” çocuğu olan anneler sağlık sorununun tedavisinde hep yorgun olur. Çünkü tüm başarı şansının düşük olduğunu enerjilerini çocuklarına 12 lokma gösteriyor. Yani obezitenin, yedirmek için harcarlar. Herkes bir çocukluk döneminde önlenmesi, şeyler önerir ama çoğu hiç işe sağlıklı bir yaşam için şart. yaramaz. Cılız miniklerin iştahı Çocuklarımıza “zayıf dünya”nın o bazen ergenlikte açılır, bazen kadar da çekici olmadığını, aynen devam eder. yaşamın anlamı haline “Yiyen” çocukların getirilmemesi anneleri, kuşkusuz ilk gerektiğini anlatmak yıllarda daha rahattır zorundayız. Aşırı ama tombul bebekler, zayıflığın güzel olmakla tombul ergenlere eşdeğer tutulması dönüşmeye başlayınca sonucu artan yeme işin rengi değişir. bozuklukları, ergenlik ve Şişmanlık, çocukların toplumsal tutumlar FİGEN hem ruhsal hem fiziksel nedeniyle 1112 sağlığını tehdit etmeye yaşlarında bile ATALAY başlar. başlayabiliyor. Türkiye’deki Yaş ve boy uzunluğu çocukların yüzde 1525’i obez ve için olağan sayılan en az kiloda ne yazık ki çocukluk çağında obez bulunmasına karşın, kilo almaktan olanların yüzde 60’ı yetişkinlik ve şişman olmaktan aşırı korkma döneminde de obez oluyor. hali olan anoreksiya ile ilgili olarak Ergenlik çağında obez olanlarda bu Türkiye’de kesin rakamlar yok ama oran yüzde 80’lere kadar çıkıyor. bu hastalığa yakalananların Yapılan çalışmalar, yetişkinlerde bu sayısının giderek arttığı biliniyor. Neler yapılmalı? Bebeklik döneminde: Yaşamın ilk 6 ayında bebeğinizi sadece anne sütü ile besleyin. Bebeğiniz doyduktan sonra mamayı bitirmek için zorlamayın. Bebeğinizi doğal meyve ile hazırlanmış meyve püreleri ve yine doğal sebzeler ile hazırlanmış sebze çorbalarına alıştırın. Hazır kavanoz mamalarından ve hazır meyve sularından uzak durun. Çocukluk döneminde: Kalorisi yüksek besinlerden kaçınmalı. Örneğin karton kutulardaki hazır meyve suları yerine meyve yemeli. Ayrıca cips, gofret, jöleli şekerlemeler vb yiyecekleri tüketmemeli. Fastfood tabir edilen yüksek yağ oranına sahip patates kızartması, hamburger, pizza gibi yiyeceklerden uzak durmalı. Şekerli ve gazlı içecekler yerine su, ayran ve süt içmeli. Posasız ve yağ oranı yüksek besinlerden kaçınmalı. Bunun yerine dengeli beslenmeli. Sebze yemekleri, baklagiller ve taze sebzelerden hazırlanmış salataları yeme alışkanlığı kazanmalı. Öğün atlayıp diğer öğünde aşırı miktarda yemek yeme gibi bir alışkanlık edinmemeli. Düzenli öğünler halinde, yani 3 ana öğün 2 ara öğün yemeli. Yemekleri yavaş ve iyice çiğneyerek yemeli. Cips vs gibi gelişigüzel atıştırmalardan uzak durmalı. Bol bol su içmeli. Çünkü sıvı ihtiyacını karşılamanın en doğal yolu sudur ve su kalorisiz bir içecektir. Öğün atlamamalı. Ana öğünlerin arasında taze veya kuru meyve ya da yoğurt gibi ara öğünler yemeli. Bunlara dikkat... Yemek ödül veya ceza olarak kullanılmamalı. Çocukların duygularını sözel olarak ifade etmesine izin verilmeli, bu yönde çocuk cesaretlendirilmeli. Yemeyi ya da yememeyi, duygularını bir aktarma aracı olarak kullanması böylece önlenmiş olur. Çocuğa zorla yemek yemesi için baskı yapılmamalı. Çocuğa yemek yasaklanmamalı, eğer çok yiyorsa eleştirmemeli. Abur cubur öğünlerden önce verilmemeli, kolay ulaşılabilir yerlerde olmamalı ama yasaklanmamalı da. Aileler akşam yemeklerini birlikte masada yemeye özen göstermeli. Televizyon ve bilgisayar karşısında yemek yiyen annebabalar, çocuklarına iyi rol model olmazlar. Anne ve babalar çocukların gözü önünde abur cubur yememeli, sağlıklı beslenme davranışı ile rol model olmalı. Evde meyve, sebze gibi sağlıklı besinlerin kolay ulaşılabilir yerlerde olması, çocukların görüş alanına gireceği için belli bir süre sonra yeme alışkanlığı kazanmasına sebep olabilir. Çocuklarda en sık görülen yeme sorunları Seçici yemek yeme: Bu yiyecekler genellikle karbonhidrat ağırlıklı besinlerdir. Dolayısıyla çocukların kilolarında ve enerji durumlarında fazla değişiklik olmayabilir. Yalnız dengeli beslenememenin getireceği gelişimsel gecikmelere maruz kalabilirler. Duygu durumuna bağlı yemeği reddetme: Çocuğun duygu durumuna bağlı yemeği reddetmesi veya kısıtlı yemek yemesi olarak tanımlanabilir. Genellikle çocuğun kaygılı veya üzüntülü durumlarda yemeği reddetmesi şeklinde görülür. Duygu durumuna bağlı aşırı yeme: Yaş büyüdükçe duygusal reaksiyonlar az yemekle değil daha fazla yemek yiyerek ortaya çıkabilir. Abur cubur yeme isteği / Bir şeyler içme isteği: Ailelerin en çok şikâyetçi olduğu şeylerden bir tanesi de çocukların abur cubura olan düşkünlükleri ve abur cubur yedikleri için normal öğünlerini yememeleri, sürekli meşrubat, gazlı içecek içmek istemeleridir. Yavaş yeme / Yemeği ağzında tutma: Özellikle okulöncesi çağda çocuğun televizyon karşısında yemek yemesi, saatlerce bir lokmayı ağzında tutması, zorla yemek yemesi de sık rastlanan problemler arasındadır. SELÇUK EREZ Kürtaj cinayet Buyurdular: Üç çocuğunuz olsun. Kürtaj yapmakla Uludere’de çocuk öldürmenin farkı yoktur. Sezaryen cinayettir. 1. İnsanlar, başbakan istedi diye bir, iki ya da üç çocuk sahibi olmazlar: Onlar, kimsenin karışamayacağı, karışma hakkı olmadığı özel nedenlerle ve ekonomi elverdiğinde istedikleri sayıda çocuk sahibi olurlar. Bu, onların temel haklarından biridir. Hükümetin görevi, onların bu haklarının gerçekleşebilmesi için gerekli olanakları sağlamaktan ibarettir. 2. Kürtaj hakkı da yukarıda belirtilmiş temel insan hakkının sonucudur. Mikropsuz yerlerde, hastanelerde yapılması sağlanmazsa insanların ölümlerine yol açacağından devletin görevi, kürtaj olmak isteyen her kadına yardım etmektir. Kürtajı Uludere’ye benzetmek, Uludere’nin de, bu sağlık girişiminin de hiç anlaşılmamış olduğunu yansıtır sadece. Pakistan’da kürtaj ancak kadının ağır hastalığı varsa yapılıyor yani yasak gibi... Nüfusu 174 milyon olan bu ülkede 890.000 kişi çocuk aldırtıyor... Tabii ki gizlice ve olumsuz koşullarda. Bunların 200.000’i komplikasyon nedeniyle hastanelere koşuyor. Bunların onda biri ölüyor. Kürtajı yasaklasan olacak işte budur: Nüfusu oranlasan, bizde 100.000’e yakın insan, rahmi delindiğinden, mikrop kaptığından hastaneye koşacak. Sağlık Bakanın, 100.000 yatağını buna ayırmalı! Biraz ince düşünün: Bir kız, bir erkek sevişirler; kız gebe kalır, gider kürtaj olur. Neden? Ekonominin elvermemesinden. Paraları yetseydi, evlenirler ve doğururlardı o bebeği. Yıllar sonra evlendiler, kız gebe kaldı, gitti yine aldırdı. Neden? Ekonomiden! Yetseydi, yetişseydi doğururlardı. Kürtajların çoğalmasının nedeni, ekonominin bozukluğudur; azalmasını istiyorsan, önce git ekonomiyi düzelt! 3. Normal yoldan doğum, anne ve çocuk sağlığı açısından tehlikeliyse bebekler, sezaryenle doğurtulur. Sayın, yeryüzünde bu cerrahi işlemi “cinayet” olarak tanımlayan ilk başbakan olarak herhalde Guinness Dünya Rekorları Kitabı’na girecektir. ABD’nin bilge kişilerinden George Carlin’in hakkı varmış: Kürtajı yasaklamaya kalkan bu kimseler, insanı ancak ana rahmi içindeyken adam yerine koyarlar. Doğduktan sonra anasını grev yaptı diye işten atar, babasını memurluktan sözleşmeliye evirip, okul çağına geldiğinde çağdaş bilgileri öğrenmesinden çok dua ezberlemesini yeğler, büyüdüğünde anasına babasına ettiklerini bu sefer onun başına sarar, zehir ederler yaşamını. ww.selcukerez.com / [email protected] Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir / Yerel süreli yayın / [email protected] C M Y B C MY B İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli / İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74 / 75 (0212) 343 72 74 (554555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle