02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

13 MAYIS 2012 / SAYI 1364 5 Rahim hırsızı devlet DENİZ ÜLKÜTEKİN zbekistan 1991’de bağımsızlığını ilan etti ama ne yazık ki bugüne değin insan haklarına saygılı bir ülke olmayı başaramadı. Ülkede son günlerde yaşanan olay ise dehşet verici boyutta. Pek çok Özbek kadın doğum yaptıktan ya da herhangi bir ameliyattan sonra rahminin alındığını öğrendi. Özbek kadınların rahimlerini çalansa bizzat ülke hükümeti. Özbekistan’ı bir diktatör şeffaflığıyla yöneten İslam Kerimov’un nüfus planlaması adına özellikle kırsal kesimdeki kadınlara uygulattığı zorla kısırlaştırma operasyonlarının aslında soykırımdan pek de farkı yok. 28 milyonluk nüfusu, zengin yeraltı kaynakları ve bulunduğu yerle bağlantılı olarak stratejik önemi bir hayli fazla olan ülkede yaşanan ihlallerse Kerimov’un yeni kankası Hillary Clinton tarafından gözardı ediliyor. Küresel kampanya ağı Avaaz bu duruma bir son vermek için çokuluslu bir kampanya başlattı. Kampanyanın yöneticisi Stephanie Brancoforte güçlü ülkelerin baskısının Özbekistan’daki vahşeti durdurmak için şart olduğunu söylüyor. Öncelikle Avaaz’daki görevinizden ve Özbekistan’la ilgili konuda hangi Ö pozisyonda yer aldığınızdan bahsedebilir misiniz? Avaaz’ın Kampanya Yöneticisi olarak çalışıyorum. Bugüne kadar Özbekistan’daki zorla kısırlaştırmalar ve temel insan haklarının ihlaliyle ilgili yapılan araştırmalar tüm dünyada şok edici bir yankı buldu ve birkaç gün içinde 540 bin insanın katıldığı bir imza kampanyası yapıldı. Kampanyayla birlikte Özbekistan diktatörü İslam Kerimov’un baş destekçilerinden Hillary Clinton’u Özbek kadınlarına karşı yapılan bu saldırıyı durdurmak için harekete geçmeye çağırıyoruz. Kısırlaştırma meselesi nasıl ortaya çıktı? BBC’nin yaptığı bir araştırmayla ortaya çıktı. Herhangi bir ameliyata girdikten sonra kısırlaştırıldıklarını ve annelik hayallerinin yok olduğunu fark eden binlerce kadın vardı. Özbekistan gazeteci ve aktivistleri sınırdışı etmesi, rejim aleyhine konuşan ve ülkede işlenen suçları ortaya döken insanlara işkence yapmasıyla biliniyor. Bu yüzden kısırlaştırma hakkında konuşan doktor ve hastalar çok cesurca davrandı. Siz herhangi bir kısırlaştırma kurbanıyla konuştunuz mu? Hayır, ama duyduklarım büyük bir kayıp ve üzüntü hissi yaşandığını aktarıyor. Kurbanlar hükümetin geleceklerini çaldığını düşünüyor. Ayrıca korku içindeler, çünkü konuşurlarsa ailelerinin baskı altında kalacağından ya da tutuklanabileceğinden endişe ediyorlar. Ayrıca bazıları da ameliyatlar yüzünden kanama ya da yaralar meydana getiren büyük fiziksel acılar yaşıyor. Bu vahşeti engellemek için neler yapılıyor? Rejim, kısırlaştırmayla ilgili suçlamaları reddetti ama bağımsız kaynakların onayı olmadan buna inanmak mümkün değil. Devlet birimleri halk isyanının farkında. Fakat yabancı ülke hükümetleri Kerimov’a silah ya da ekonomik ambargo gibibaskılar yapmadan bu vahşetin durdurulması pek mümkün değil. Özbekistan’ın yeni müttefiki ABD de insan hakları ihlallerini görmezden geliyor. ABD Özbekistan’a, Afganistan’a transit geçiş sağladığı için göz yumuyor. Öte yandan Kerimov da ABD’nin para akışına muhtaç. Rusya ve Çin’den başka alternatifler yaratmak için batıdaki imajını düzeltmesi gerekiyor, bunun için de kadınlara yönelik barbarca uygulamalarına bir son vermesi ve kadın haklarını tanıması şart. Özbekistan’da kadınlar bir ameliyattan kalktıklarında rahimlerinin alındığını öğrenebiliyor. Özbek diktatör İslam Kerimov’un nüfus planlaması adı altında sağlık çalışanlarına yaptırdığı zorla kısırlaştırma ülkedeki pek çok kadının annelik hayallerinin sonu oldu. iğinde, ltrasona gird u anlatıyor. U un ne uğ u d ğ ol ı fazla çocu ağır kanamas nmiş. ‘Daha re öğ ı ın r. ığ d emişle rahminin alın ğun var ya’ d çeken İki tane çocu n? alara dikkat sı ak ırm şt ac p rla sı ya kı ki ra zo an’da ayeva, yılında Andic Gülbahar Tur ayeva, 2005 ur T mlerinin ne og hi ol ra at ğlıklı kadın ilk isimdi. P sa ç, en g n ait olduğu ga getirile çalıştığı mor Bu rahimlerin ti. et rk fa u duğun ırma vakasını kadar fazla ol urup zorla kısırlaşt 0 0 2 up uoyuna duy ul b kadınları i bilgileri kam ek d in el ’d 7 a, n sonr ıldı. 200 e belgeledikte tedi. İşten at is a m la ık aç en bir kmaktan işverenlerind if literatür so al uh m e lic iz da ye g çokları gibi o Turayeva ülke pse girdi. Pek ek bizimle ha er up ün ol üş d m i mahku güvenliğin ın ın ar kl cu ço ddetti.” kendisinin ve konuşmayı re im Suçlu değil ekistan’daki nteleva, Özb A ia al at N uş... Servisi’nden larla konuşm BBC Dünya i alınan kadın i hm enlerin kend el ra g rla a zo ı var. Başın rr sı doktorlar ve ir b i u in uğ a kend anç duyd uymaktan d “Adolat’ın ut zi a suçluluk d am r yatın merke yo ha ili b ın ı ar ın ığ olat çocukl d A suçu olmad . or u, ıy uğ d am ol al , ama... de, uğu bir ülke ın tanımı old ın ar ış sayıyor. aş b m l ra se n kişi arısızlığa uğ aş b i büyük aileni in nd ke , kızının da yaşıyor ve m ki?’ diyor Özbekistan’ nra ben neyi so en değiştiren rd ı le en at’ın hayatın ol d ‘Başıma gel A la uy , iki oğlum, yarak, doğum dim, iki kızım te is n saçlarını okşa su ol ebini dört çocuğum madım.’ Seb kızının. ‘Hep a hamile kala nr yaptıktan so um an d oğ d m zı sezaryenle e, ama ikinci kı d in rdum: iğ itt g Ağladım, so in doktora ‘Şok oldum. r. öğrenmek iç le iş em yl tor da ştırıldığını sö bunu?’ Dok sonra kısırla asıl yaparlar N ? istan’da ye ni ek a zb m A ‘Ö rda yer tan’da yasala ma Özbekis tır son iki aş ırl rin ıs le K . ili le’ diyor zbek yetk Ö r, tla nı ka kanunlar böy ı ğünü ve pladığ a BBC’nin to gramı yürüttü ro p a ırm şt almıyor, am kısırla koyuyor. de kadınları adığını ortaya m ol ar d . er yıldır tüm ülke b an ha plan veriliyor ınların bund ize her yıl bir ‘B og ol genelde kad ek jin kaçını kent’ten bir uygulaması, Başkent Taş um kontrolü oğ d a ın d ka , kaç da Her doktora iyor’ diyor. ‘Ayda bir ya ektiği söylen er g ı as ırm si bir kadın, ne i an kısırlaşt k en b cu ip ço şire gel esinden üç dan bir hem ın ağ Cizzak bölg oc lık ğ sa ’ diyor. en daha sık, aya çalışıyor iki kere, baz aneye yatırm st ha a aylarca in nr iç so am umundan oğ d ameliyat olm n iğini, nu lu ne de oğ iz ağrılar çekt Bir diğer an nedeni belirs ZÜLAL KALKANDELEN Marx neden haklıydı? u yazının başlığı, bir süredir Why Marx Was okuduğum “W Right” adlı kitabın Türkçe ismi. Yale Üniversitesi Yayınları’ndan 2011’de çıkan kitabın yazarı Prof. Terry Eagleton. Günümüzün en saygın edebiyat eleştirmenlerinden Eagleton, İrlanda Galway Ulusal Üniversitesi’nde kültürel teori, İngiltere Lancaster Üniversitesi’nde ise edebiyat dersleri veriyor. Sözü geçen kitabının amacı, Marksizm’e dair önyargıların nasıl yanlış bir izlenim yarattığını ortaya koymak. Bunu gerçekleştirmek için, yaygın olarak savunulan 10 görüşü ele alıp, her birinin neden gerçeği yansıtmadığını anlatmış. 258 sayfalık kitapta yazanları, benim bu kısa makalede ayrıntısıyla anlatmam olanaklı değil elbette; ama bir fikir vermesi için önce Eagleton’ın üzerinde durduğu 10 maddeyi sıralayıp, sonra kitaptan kendi adıma çıkardığım sonucu aktaracağım. 1. Marksizm devrini kapadı. Fabrikaların hüküm sürdüğü, gıda kıtlığının, yaygın yoksulluğun ve çok büyük bir işçi sınıfının olduğu bir dünyada işlevi olduysa da, giderek sınıfsız bir hale gelen, sosyal açıdan hareketli, sanayi sonrası Batı toplumlarında hiçbir çözüm üretmez. 2. Marksizm, teoride kulağa hoş gelebilir ama nerede uygulamaya konulsa orada despotluk, terör ve kitlesel cinayetler meydana geliyor. 3. Marksizm, insanı tarih içinde sadece birer araç olarak görüp, onu özgürlüğünden ve bireyselliğinden arındıran determinizmin bir türüdür. 4. Marksizm, içinde zulmün, şiddetin, yarışın, eşitsizliğin ve bencilliğin olmadığı mükemmel toplum ütopyasına inanır. 5. Marksizm, her şeyi ekonomik değeri açısından ele alan ekonomik determinizmdir. Sanat, din, politika, hukuk, savaş, ahlak, tarihi değişim, bunların hepsini sınıf mücadelesinin yansıması olarak görür. 6. Marx, insanoğlunun ruhani ve ahlaki yönünü göz ardı eden bir materyalistti. 7. Marksistler, görüşlerini dayandırdıkları sınıfsal çatışmanın B C M Y B C MY B her geçen gün giderek daha az önem taşıdığını görmüyor. Devrimci işçi, şapkalı hain kapitalist imajı gibi, Marksist hayal gücünün uydurmasıdır. 8. Marksistler, şiddeti araç olarak kullanan politik faaliyeti savunur, barışçıl yolları reddeder. 9. Marksizm, güçlü devlete inanır; bu görüşe göre, özel mülkiyeti ortadan kaldıran devrimciler, bireysel özgürlüğü sona erdirip despotik yönetim kurar. 10. Son 40 yılda ortaya çıkan en ilginç radikal hareketler, feminizm, çevrecilik, hayvan hakları ve eşcinsel hakları, Marksizm’in dışında gelişti ve sınıf mücadelesinin yerini aldı. Marksizm’in bunlara önemli bir katkısı olmadı. *** Terry Eagleton’ın yukarıdaki görüşlere verdiği yanıtlar çok ilginç. Kadın ve Kitaptaki son sözü ise şu: “K sömürge özgürlüğü, dünya barışı ve faşizmle mücadele konularında onun eserinin doğurduğu politik akımdan daha kuvvetli bir savunucu çıkmadı. Onun kadar parodileştirilen bir düşünür oldu mu?” Ben, sıralanan önyargılara genel olarak kısaca şu karşılığı vereceğim: Sanayi sonrası toplumda kapitalin daha az elde toplanmaya başlamasıyla emek sömürüsü daha da arttı. Bugün de dünyada yaygın bir gıda kıtlığı söz konusu. İşçi sınıfının 2000’lerde daha az örgütlenmiş olması, o sınıfın yokluğundan değil, üzerlerindeki devlet ve sermaye baskısından kaynaklanır. Sosyal ve ekonomik eşitsizlik, bütün dünyada inanılmaz boyutlara vardı. Sınıf mücadelesi bitmedi. Yaşanan işgal hareketleri de küreselleşen dünyadaki huzursuzluğun son kanıtı. Tarihte sadece tek bir ırk, cinsiyet, ulus, din ya da uygarlığa değil, tüm farklılıklarıyla insanoğlunun tümüne hitap eden ilk sosyal reform hareketi Marksizm’di. Onun yerine daha iyisi önerilene kadar Marksizm’in devri kapanmaz. www.zulalkalkandelen.com [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle