26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 GÜRCAN ERSOY 29 OCAK 2012 / SAYI 1349 Tasarımın eli Ambarseki köyüne değiyor... Moda tasarımcısı TUVANA BÜYÜKÇINAR şu an hamileliğin son döneminde ama yine de modadan ve tasarımdan uzak değil. Büyükçınar hayal dünyası ile gerçekler arasındaki köprüde koştuğunu anlatıyor. Gelenekleri yorumluyor. Hayalini kurduğu bir de proje vardı; bir kasabanın dekorasyonu. Şimdi bu hayalini gerçekleştiriyor. İzmir’in Karaburun ilçesi, Ambarseki köyünün doğallığını bozmadan ona yeni bir çehre kazandırmak için kolları sıvıyor. oda tasarımcısı Tuvana Büyükçınar sahne kostümlerine duyduğu, hatta şarkıcılık hayallerini de beraberinde getiren tutkusuyla başladığı mesleğinde şimdi dünyaca tanınmış bir isim. İnsanların unutulmaz ve özel anları için tasarımlar da yapıyor Büyükçınar. En çok da mutlu anları paylaştığı bu tasarımları yaparken keyif alıyor. Fransız danteli, taşlanmış ipek, ipek jorjet, ipek organze, tül, şantuk ve dupiondan vazgeçemiyor. Şubat ayında düzenlenecek İstanbul Fashion Week’te onu görmeniz de mümkün. Tasarıma ilginiz nasıl başladı? Şimdi dönüp baktığınızda neler görüyorsunuz? Tasarıma karşı eğilimim aslında çocukluğumda sahne kostümlerime duyduğum, hatta şarkıcılık hayallerimi de beraberinde getiren ilgiyle başladı. Annem ve tüm Vizon dergisi ekibi aracılığıyla da o dünyanın hep içinde oldum. 1991 yılında çeşitli dergilerde moda editörlüğü yapmaya başlamamla da kendime bu doğrultuda bir yol çizmiştim. Sonrasında sırasıyla mağazacılık, özel siparişler, organizasyon ve tekstil ihracatı geldi. Organizasyon, gerçekten yaratıcılığın sınır tanımadığı bambaşka bir dünya. Tuvanam, Tutti ve Tuvanam Baby Couture tekstilde bayrağımızı dünyada da dalgalandırdığımız, yarattığımız markalarımız, gözbebeklerimiz. Tüm bunları yürütüyor olmak, tasarımın hayatımda çok boyutlu bir yer edinmesini sağladı ve hâlâ bu yeri nasıl genişletebilirim diye bir arayış halindeyim. Açıkçası hamileliğim boyunca yaptığım hazırlıklar bile beni yeni bir sektöre adım atabilecek boyuta getirdi ama bazı şeylerin de özel olmasını tercih ediyor ve ticarete dökmek istemiyorum şu an için. Geriye dönüp baktığımdaysa hem gerçekleştirmiş olduklarımdan ötürü gururluyum, hem de şimdi olsa çok başka şekilde yapabilirdim diye özeleştirilerim olabiliyor ama bu da bana ayna tutuyor ve kendimi devamlı geliştirdiğim için ve bunu gözlemleyebildiğim için memnun oluyorum. Tasarımlarınızı oluştururken nelerden etkileniyorsunuz? Hayal dünyamla gerçek arasında kurduğum köprüde yürümeye, hatta koşmaya çalışıyorum. Hayal dünyamın genişliğine içinde yaşadığım çok katmanlı kültürel zenginlik de eklenince, her defasında başka bir hikâye anlatabilecek, başka bir geleneği kendimce yorumlayabilecek koleksiyonlara imza atıyorum. Hemen her şehrimizin kendine özgü kumaşları, yerel motifleri, aksesuvarları koleksiyonlarımda da hem ilham kaynağım hem de en çok kullandığım materyaller olarak yerlerini alıyor. Bir diğer tetikleyicim de güçlü, ne istediğini bilen, gustosu olan Tuvanam ve Tutti kadınları. Onlar da benim ilham perilerim. Çocuklar için de kıyafetler hazırlıyorsunuz. Orada referans noktalarınız neler? Moda artık her yaş grubunun tüketebildiği bir kavrama dönüştü. Bugün baktığımızda “Suri Cruise” adına bloglar bile açıldığını M Yakında çok özel bir TV projem var Yakın zamanda hangi projeler var? Öncelikle dediğim gibi Şubat ayında içerisinde yer almaktan büyük mutluluk duyduğum IFW organizasyonuna Ciddiyet Parodisi adlı 201213 SonbaharKış defilemle katılacağım. Onun dışında bu sene Türkiye’de ve dünyadaki butik sayımızı arttırmaya karar verdik ve Aralık ayında Beyrut’ta açtığımız Tuvanam mağazamız için de Mart ayında çok ses getirecek bir lansman partisi organize edeceğiz. Hayalini kurduğum ve bir röportajımda dile getirdiğim kasaba dekorasyonu fikri için de çok heyecan verici bir teklif aldım. İzmir’in Karaburun ilçesi Ambarseki köyü sakinlerinden sevgili Tülay Uluser Yetim’in önderliği ve duyarlılığıyla, bu şirin köye doğallığını bozmadan yeni bir çehre kazandırıp, ülkemize turistik bir cazibe merkezi kazandırmak istiyoruz. Bunun için şu an hazırlık aşamasındayız, umuyorum ki bu projeye destek vermek isteyecek sponsorlara ulaşıp en kısa zamanda çalışmalara başlayacağız. Son olarak sürpriz bir içerikle, sürpriz bir kanalda çok özel bir televizyon projemiz var. Doğumumun hemen ardından hepsini art arda hayata geçireceğim. “Ben ve Benim Gibi Çocukların Hakkında” Gürcan Ersoy’un ilk albümü. Bu albüm Ersoy’un çocukluk düşü. Hayallerin yarışıp gerçeklerin kazandığı bu dünyada düşünü gerçekleştirdiği için şanslı. O yüzden de müziğinin hakkını veriyor. Tuvana Büyükçınar İstanbul Fashion Week’e (710 Şubat) “Ciddiyet Parodisi” adlı 201213 SonbaharKış defilesiyle katılacak. Çocukluk hayalimi gerçekleştirdim Röportajlar: ALİ DENİZ USLU ürcan Ersoy’un ilk albümü “Ben ve Benim Gibi Çocukların Hakkında”. Şarkılarını yaşanmışlıklarıyla ören Ersoy, olayların kendisinden ziyade, yarattığı etkiler ve bu etkilerin tetiklediği duygular üzerine besteler yapıyor. Flat Production etiketi ile çıkan ve tamamı analog kaydedilen albümde Taylan Dedeoğlu, Tansel Doğanay, Uğur Gülbaharlı, Mehmet Çelik ve Murat İlkan gibi müzisyenler yer alırken, miksleri Tarkan Gözübüyük, Ender Balcı, Murat Bulut, Alp Turaç gibi duayen isimler üstlendi. Mastering’i Erim Arkman tarafından yapılan albümde yer alan 15 parçanın tamamının söz, müzik ve düzenlemesi yine Gürcan Ersoy imzası taşıyor. Müzikal yolculuğun ne zaman başladı? İlk enstrümanım yedi yaşındayken bir orgdu. Bu hediye, müzik yolculuğunu başlattı. Daha sonra evde bulunan telleri eksik, el yapımı mandolini keşfettim. 1011 yaşlarında ise fark ettim ki telli çalgılara ilgim daha fazlaydı. Ailemden gitar istememe rağmen, almadılar. Ben de ağabeyimin bir arkadaşından rica ettim ve mandolini gitar gibi akortlattım. Gitar çalmayı mandolin üzerinde öğrendim. 15 yaşında da ilk gitarımı alabildim. Şarkılarında nelerden besleniyorsun? Günlük hayatta her an her şey beni tetikleyebilir. Genelde ikili ilişkiler ve iç çekişmelerden yola çıkıyorum. Gördüklerimi, duyduklarımı, okuduklarımı, yaşadıklarımı yazıyorum. Fakat olayların kendisinden ziyade, yarattığı etkiler üzerinde duruyorum ve şarkılar yazıyorum. Bu da şarkıları “günlük” olmaktan çıkarıp, daha anlaşılır ve paylaşılır kılıyor. “Ben ve Benim Gibi Çocukların Hakkında” albümünün ismi. Nedir derdi? İnsan yaşamında “Hayallerle gerçekler yarışır. Hayaller, hep önde gider ama her zaman gerçekler kazanır” derler. İnsanın çocukluk hayalinin gerçekleşiyor olması, kelimelerle tarif edilebilir bir duygu değil. İlk bestemi yaptığım günü hatırlıyorum. Tam 10 yıl geçti aradan. Bugün her saniyesini, her notasını sabırla, ilmek ilmek işlediğim şarkılarımı, benimle aynı duyguları yaşayan insanlarla paylaşacak olmam, dizlerimi titretiyor. Müzik neyi tamamlıyor sende? Müzik, güzel sanatların içinde belki de anlık reaksiyon alabildiğiniz tek daldır. Ben bu paylaşımı seviyorum. Dolayısıyla benim için çalmak, söylemek büyük keyif, umarım hayatım boyunca müzik yapabiliyor olmanın keyfini dinleyenlerimle ve sevenlerimle birlikte yaşarım. Hayatımın her anında olan müziğin yokluğunda nasıl bir eksiklik hissederdim? Sanırım yaşamadan bilinmez. Ancak, her zamanda ve her şeyde, müziğin eksikliği olurdu diye düşünüyorum. Bundan böyle de eksik olmaması en büyük dileğim olur. Yakın zamanda seni canlı olarak nerede izleyebiliriz? 8 Şubat’ta bir Ghetto konserimiz olacak. Çok özel, dinleyicilerin pek sık rastlamadığı türden bir şov hazırlıyoruz. Özel sahne şovunun yanı sıra, albümün ikinci klibini “Eski Şehir” isimli parçamıza çektik ve klip ilk defa 8 Şubat Ghetto konserimizde gösterilecek. Bizler heyecanlıyız. İstanbul’da olanları mutlaka bekliyorum Ghetto’ya... Detaylı bilgileri www.gurcanersoy.com twitter.com/gurcanersoycom ve facebook.com/GurcanErsoyOfficial sayfalarından takip edebilirler… G görüyoruz. Çocukların trendleri bu kadar takip etmeye başlaması yeni ve sevindirici bir oluşum. Ben her şeyden önce profesyonel olarak geçen yıl hayata geçirdiğim “Tuvanam Baby Couture” projemle öngörülü bir davranışta bulunduğum için çok mutluyum. Çocuklar söz konusu olduğunda hem yetişkin tasarımlarında kullandığım tüm materyaller, hem de onlara özgü daha çılgın, çocuksu ya da eğlenceli aksesuvar ve kumaşları kullanabilme özgürlüğüne sahip olmam elbette ki çok keyifli. O yaşların masumiyetini, saflığını, sevimliliğini de tasarımlarıma mutlaka yansıtıyorum. İnsanların unutulmaz ve özel anları için tasarımlar yapıyorsunuz. Bu aslında bir anlamda da onların hayatlarına ortak olmak. Bazen bir mezuniyet için balo elbisesi, bazen bir düğün için gelinlik, bazen bir müzikal için sahne kostümü tasarlıyorsunuz. Nasıl bir duygu bu? Beni tercih edenler arasında mezuniyet kıyafeti için mağazama ya da özel siparişe gelip, sonrasında nişan, kına ve düğünlerinde yeniden bir araya geldiğimiz ve her defasında daha da yakınlaştığımız genç müşterilerimin sadakati benim en büyük ödüllerimden biri. Afife Jale Ödülleri’nde aday olduğum Yıldızların Altında Müzikali ise gerçekten çocukluk hayallerimin gerçekleşmesi gibiydi. En sevdiğiniz renkler hangileri? Nasıl bir anlam yüklüyorsunuz onlara? Son yıllarda özellikle koleksiyonumda da çok yer verdiğim ten rengi ve tonları, fuşya ve kırmızı, lacivert ve siyah bir arada kullanmayı sevdiğim renkler. Ton sür tonları da kontrast renkleri de bir arada kullanmayı çok seviyorum. Renkler, desenler benim hayal gücümün izdüşümleri, sadece tekstilde değil organizasyonlarımızda da doğru bir renk bütünlüğü, etkileyiciliği de beraberinde getiriyor. Peki ya tasarımlarınızda kullanmayı tercih ettiğiniz kumaşlar ve malzemeler? Fransız danteli, taşlanmış ipek, ipek jorjet, ipek organze, tül, şantuk ve dupion çok sık kullandığım kumaşlar. Piliseler, hacimli volanlar, nervürler, drapeler ve son defilemdeki metal aksesuvarlarla deri detaylar da vazgeçilmezlerim arasında. Ancak kutnu ve brokarlardan oluşanlar gibi bazen de tek bir kumaş cinsi ağırlıkta olup diğerlerini tamamlayıcı olarak kullandığım koleksiyonlarım da oldu. Şubat ayında düzenlenecek İstanbul Fashion Week’te yer alacağım koleksiyonum da bu tarz oldu. Ekoseli, çizgili, business kumaşları çok farklı formlarda göreceğiniz, sürprizli bir defile sizleri bekliyor. Aksesuvarları da seviyorsunuz. Tamamlayıcı mı, yoksa bütünün bir parçası mı onlar? Aksesuvarlar da diğer tüm unsurlar gibi bütünün bir parçası olmalı. Önemli olan, standarttan kaçıp iddialı olunuyorsa bunu tüm parçalara yaymamak. Her zaman nokta atışlarıyla dikkati bir yere çekmekten yanayım. Bu bir aksesuvarla da sağlanabilir, bir gömlekle de, etekle de. Pek çok sanatçıyla çalışıyorsunuz. Zorlukları var mı? Ben o kadar şanslı bir tasarımcıyım ki sanatçılar da dahil tasarımlarımı giyen herkes ne istediğini bilen ve bunu benim oturmuş çizgimle örtüştürebilen kadınlar. Dolayısıyla hiçbir zorluk yaşamadım kimseyle bugüne kadar. Kendinizi yenilemek için neler yapıyorsunuz, nelerden besleniyorsunuz? Açıkçası gözlemci ve araştırmacıyım, bu benim yaşam tarzım haline gelmiş, devamlılık arz eden bir özveri diyebilirim. Bu sayede yeni bir konsept oluştururken tüm güncel trendlerden haberdar olduğum için, onları tekrarlamamak ve gerçekten özgün olabilmek en büyük önceliğim oluyor. Bunun yanı sıra hem Türk kültürünün, hem de bu topraklarda var olmuş Antik Yunan ve Roma medeniyetlerinin getirmiş olduğu çeşitlilik ve renklilik tasarımlarıma hep bir postmodernizm katıyor. Tasarımı bir yetenek olarak görüyorum Tasarım işinin alameti farikası nedir? Yeni başlayan birine önerileriniz ne olur? Tasarımı öncelikle içgüdüsel bir dürtü, bir yetenek olarak görüyorum. Bunun bilincine varan, bu yeteneği kendinde keşfedenlerin ise yapabileceği ilk şey işin tekniğini öğrenmek adına eğitimini almak elbette. Ancak sadece tasarım alanında değil, her meslek dalında eğitim ve tecrübenin kişiye kattıkları çok ayrı. Şu an Türkiye’de de moda ve tasarım alanındaki lisans eğitimlerinin gitgide daha çok çeşitlilik göstermesinden hoşnutum. Ancak teorik bilgiyi pratiğe döküp, işin mutfağını, içyüzünü görebilmek adına, bir tasarım firmasında ya da ofisinde staj benzeri girişimlerde bulunulmasını tavsiye ediyorum. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle