13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 13 KASIM 2011 / SAYI 1338 Sıradışı emlak piyasası Bir kale, şato ya da ada sahibi olmak hanginizin aklından geçmiştir? Cevabınız olumsuz olsa da dünya çapında böyle bir emlak piyasası var. Sıradışı emlaklar biz pek görmesek de hemen her gün Cadılar Bayramı’ndaki emlak ilanı da işte böyle olur. Korkutucu komşular ve hayalet görme garantili perili köşk alıcılarını bekliyor. büyük meblağlar karşılığında el değiştiriyor. Bu piyasanın detaylarını Türkiye’den emlakçı Korhan Kongaz ve Fransa’daki tarihi eser emlakçısı Nicolas Pasquier’den dinledik. Kale restore edilirken tarihi doku pek gözetilmemiş. yönetir. Bu insanlar da zenginliklerini kendi içlerinden olmayan biriyle paylaşmak istemezler. Sonuçta bir şatodaki yaşantılarından izler bırakıyorlar. Tabii ki, bunun afişe olmasını istemezler. Ben işimde asistan bile kullanmıyorum. Çünkü asistan o insanlarla nasıl konuşacağını bilemez. Benim kalem tutuşumdan, yakamda taşıdığım rozete kadar her detay önemli. Tropik emlakçı müşterilerini bekliyor. İrlanda’daki bu kale biraz bakım istiyor. Her detay bir sembol niteliği taşıyor sanırım. Aynen öyle. Bir asistan bunları bilemez. Ben Selanik göçmeni bir Türk’üm ve bu insanlarla nasıl konuşulacağını biliyorum. Mesela benim hiç gece hayatım yoktur. Çünkü yarın bir gazetede fotoğrafım çıkarsa, iş yaptığım insanlardan biri, kendileri hakkında birilerine bir şeyler anlattığımdan kuşkulanabilir. Türkiye’den bu tip sıradışı emlaklara ilgi gösterenler var mı? Hayır yok. Bu biraz maddiyat, biraz da vizyonla ilgili bir olay. O açıdan Türkiye’de hele bu ekonomik zorluklarla birlikte pek kimsenin üst düzey emlak yatırımı yapabileceğini düşünmüyorum. Zaten bu tür emlağa da ilgi giderek azalıyor. Ekonomik şartlar gitgide insanları tedbirli davranmaya itiyor. Mutlaka başınıza gelen çok ilginç olaylar vardır. Bir keresinde Almanya’da bir tren istasyonu satmamı istemişlerdi. Önceki sahibi burayı işletememişti, çünkü her geçişte trenler para ödemek zorunda olduğu için bir süre sonra oraya giden makası kesmişler. Sonuçta alıcı çıkmadı tabii. Birkaç defa da müşterilerim benden şarap bağı talep etti. Ancak bir emlakçı olarak benim için arsanın üstünde ne olduğu hiç önemli değil, ben o alana sadece arsa gözüyle bakıyorum. Sonuçta bağları bulduk ve müşterilerimize sattık. G [email protected] 1. Sayfanın devamı Peki bu insanların bir ada ya da şato alıken ne gibi bir beklentisi oluyor? Bunu bir müzayede gibi düşünün, bu konuda zevk sahibi insanlar oluyor. Bir müzayedede resmini satmak isteyen insanın sebebi nedir? O resimden sıkılmıştır. Bunlar da böyle, yaşadığı şatodan ya da kaleden sıkılmış oluyor ve bir başkasıyla değiştirmek istiyor. Ancak şöyle bir şey var, bu tip emlak satışı genelde masa altından yapılır. Pek öyle göz önünde olmaz. Korhan Kongaz Neden? Siz özel bir sitede oturuyorsanız, evinizi satışa çıkarırken tanıdık birine vermek istersiniz. Çünkü eğer tanımadığınız ya da o civarda nüfuzu DENİZ ÜLKÜTEKİN olmayan birine verirseniz sitedekiler tarafından dışlanırsınız. Burada da aynı şey geçerli. Sokaktan geçen, sonradan eli para görmüş birine ben emlak veremem. O zaman çalıştığınız kişiler sıradan insanlar değil. Size isim veremem ama şöyle söyleyeyim; dünya üzerindeki en nüfuzlu ailelerle çalışıyorum. Biliyorsunuz dünya üzerinde filler görünür ama dünyayı karıncalar Nicolas Pasquier / Ajans Mercure Ne çeşit ilginç ve sıradışı emlak ilanlarınız mevcut? Yaklaşık 40 bin kale ve eski bina Ajans Mercure’nin satış portfoyü içinde yer alıyor, bunun dışında da Paris’teki pek çok eski binadan Azur Körfezi’ndeki lüks yapılara kadar çok farlı seçeneğimiz var. Bunlardan birine örnek vermem gerekirse Cannes’daki Christian Dior tasarımlı emlaktan bahsedebilirim. Bu 19. yüzyıl şatosu yaklaşık 50 bin metrekarelik bir alana yayılmıştır ve 30’dan fazla odası bulunmaktadır. Cannes'ın dışındaki muhteşem manzaraya bakmaktadır ve yanında bir golf sahası bulunmaktadır. Birkaç ek binayla birlikte bir de şahsa özel kiliseye sahiptir. Ellili yıllarda Christian Dior’un en gözde mekânı olma özelliğine sahipti ve fiyatı da yaklaşık 12 milyon Avro. Ancak her mülk bu kadar pahalı olmak zorunda değil. Fransa’nın belli başlı yerlerinde En önemli sebep tutku boyunca gururla ayakta durmayı sürdürürler. Kendi şatonuz ya da kalenize sahip olmanın bedeli nedir? Mülkün kendisi göreceli olarak o kadar pahalı olmayabilir. Mesela 750 bin Avro’ya Fransa’da bir kale satın alabilirsiniz. Ancak mülkün alım vergisi her yıl yüzde ikiyle yüzde on arasında bir artış gösteriyor. Neyse ki devletin tarihi eser sahibi olanlar için birçok teşviği söz konusu. Sıradışı talepler de alıyor musunuz? Ajans olarak en dikkat ettiğimiz şey müşterilerimizin sırları. Bu yüzden size çok fazla detay veremem ama birkaç şey söyleyebilirim. Paris’te oldukça küçük bir piyasa var ve hemen herkes birbirini tanıyor. Bir keresinde şehrin en lüks yerlerinden birindeki 350 metrekarelik bir daire için metrekare başına 62 bin Avro’luk teklif gelmişti ki bu piyasa için oldukça şaşırtıcı bir şeydi. Bir keresinde de tek seferde 10 mülk almak isteyen bir yatırımcıyla karşılaşmıştık. Onun işlemleri henüz yeni bitme aşamasına geldi. Şu sıralar en gözde mekân Azur Körfezi kıyıları. Pek çok kişi bu bölgede mülk edinmek istiyor. Çünkü komşuları ünlü. Fiyatlar da bu yüzden 20 milyon Avro civarına fırladı. G birçok irili ufaklı kaleyi müşterilerimize sunuyoruz. Fransa’nın güneyinde 14. yüzyıldan kalma kale buna iyi bir örnek. 711 metrekarelik bir alanda dört esepsiyon odasına sahip. 12 yatak odası ve beş tuvaleti var ve 2 milyon Avro’luk bir fiyatı var. Kaleler eski ve devasa yapılar olduğundan içlerinde yaşamak zor olabilir. Neden insanlar bir kale sahibi olmak ister? Bunun çok farklı sebepleri var. En önemlileri, tutku ve münhasırlık. Tutku rasyonel bir kavram değil ve açıklaması biraz zor olabilir. Tek yapabileceğiniz Fransa’ya gelmek ve sahip olduğumuz kalelerden birini ziyaret edip kendinizi içinde yaşarken hayal etmek. Ayrıca bir kale başlı başına bir sanat eseridir. Fransa tarihinde birbirine birazcık benzeyen iki kaleye bile rastlayamazsınız. Bir diğer önemli konuysa kalelerin yüzyıllardır var olan yapılar olması. Bu küçük piyasa içinde muhtemelen en güvenli yapılar onlar. Emlak piyasası altın gibi inip çıkabilir ama kaleler yüzyıllar Drakula’dan satılık şato Her en kadar sıradışı emlak haberleri genelde satış işleri tamamlandıktan sonra karşınıza çıksa da iyi bir araştırma sonucu birtakım bilgilere ulaşmanız mümkün. Dünyanın pek çok farklı yerinde tarihi şahsiyetlere ait mülkler, üstündeki satılık tabelasıyla sizleri bekliyor olabilir. Romanya’nın Braşov şehrinde Kazıklı Voyvoda ya da tarihe mal olmuş ismiyle Dracula’ya ait olan bir şato geçen yıl satışa çıkarıldı. Yapının akibetinden haberimiz yok ancak Dracula’nın yaşadığı şatoda yaşamaya gönüllü olan her kimse sırf servetinin büyük olduğunu söyleyemeyiz. Bu günlerdeyse ünlüler, tarihi yapılardan çok adaları tercih ediyor. Naomi Camphell da bu isimlerden biri. Ünlü manken üstelik Türkiye’de Gökova körfezinde satın aldığı adaya yukarıdan bakılınca eski Mısır tanrısı Horus’un simgesi olan tek göz şeklinde villa yaptıracağını açıklayarak dünya çapında yankı uyandırdı. Ancak Marmara Denizi’ndeki şahsa özel adalar bununla sınırlı değil. Geçen yıl içinde fiyatları 8’le 25 milyon dolar arasında değişen pek çok ada satışa çıkarıldı. G C M Y B C MY B Pasquier’in ajansında uluslararası satış sorumlusu olarak çalışan eşi bir müşterisine Rusya’daki Chantilly Kalesi’ni gezdiriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle